Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

FT: Avrupalılar NATO zirvesini Trump’a yakın isimlerle temas kurmak için kullanıyor

Yayınlanma

Bu hafta Washington’da başlayan NATO liderler zirvesine katılan Avrupalı heyetler Donald Trump’ın dış siyaset ortaklarıyla görüşmeler yaparken, askeri ittifak içinde Başkan Joe Biden’ın yeniden seçilme ihtimaline ilişkin tedirginlik artıyor.

Biden anketlerde son sıralarda yer alıyor ve geçen ayki felaket tartışma performansının partisinde yaşı ve göreve uygunluğu konusundaki derin endişeleri yeniden alevlendirmesinin ardından Beyaz Saray yarışından çekilmesi için yoğun baskı altında.

Başta Doğu Avrupa ve İskandinav hükümetleri olmak üzere birçok Avrupa hükümetinden liderler, bakanlar ve üst düzey yetkililer, Financial Times’a (FT) yaptıkları açıklamada, Ulusal Güvenlik Konseyi eski özel kalem müdürü Keith Kellogg ve eski dışişleri bakanı Mike Pompeo gibi Trump’la bağlantılı isimlerle bu hafta toplantılar düzenlediklerini söylediler.

Trump, Avrupalılardan Ukrayna’ya “eşit destek” istedi

Trump, kasım ayında Beyaz Saray’a tekrar gelmesi halinde ABD’nin tüm NATO müttefiklerini savunmayabileceğini öne süren açıklamalarıyla birçok Avrupa başkentini ürkütmüştü. Ayrıca Kiev’in Moskova ile barış görüşmelerini reddetmesi halinde Ukrayna’ya yapılan askeri yardımın askıya alınması ihtimalini de gündeme getirdi.

Trump salı günü de, ABD’nin Kiev’e verdiği desteği “eşitlemek” için Avrupa ülkelerinin Ukrayna’ya 100 milyar dolar katkıda bulunmasını talep etti.

Truth Social platformunda yaptığı bir paylaşımda NATO’nun mevcut gücünden övgüyle söz etti ve üyeleri daha fazla katkıda bulunmaya çağırmasının ardından ittifaka “milyarlarca dolar” aktığını söyledi fakat NATO müttefiklerinin Ukrayna konusunda üzerlerine düşeni yapmadıklarını söyledi.

Trump, “Şimdi de benzer bir sorunumuz var. ABD, Ukrayna’nın Rusya ile savaşmasına yardım etmek için paranın çoğunu ödüyor. Avrupa en azından EŞİTLİK sağlamalı! Bunu yapmak için 100 milyardan fazla borçları var. Sahtekâr Joe onlardan bunu yapmalarını hiç istemedi bile,” diye yazdı.

Yabancı elçilikler Trump ile temas kurma yarışında

Washington’daki yabancı elçilikler, seçim yarışı kızıştıkça gelecekteki olası bir Trump yönetimi içinde temaslar kurmaya giderek daha fazla odaklandı.

FT’ye göre diplomatlar Trump’ın 2016’daki seçim zaferinin kendilerini şaşırtmasının ardından hazırlıksız yakalanmaktan çekiniyorlar. Trump’a bağlı kişilere ulaşma konusunda bilgi sahibi olan bir kişi, “[Avrupa konusundaki] tutumları hakkında ne düşünürsek düşünelim, onlarla konuşmamız gerekiyor,” dedi ve kasım ayından önce temas kurmanın artık mantıklı bir yaklaşım olduğunu sözlerine ekledi.

Pek çok diplomat ve analist, Trump’ın ikinci döneminde nasıl bir yol izleyebileceğine dair sinyaller almak için Kellogg’un güvenlik programının eş başkanlığını yaptığı Trump dostu bir düşünce kuruluşu olan America First Policy Institute’a bakıyor.

FT’ye açıklama yapan Kellogg, “Çeşitli başbakanlar, ulusal güvenlik danışmanları, savunma bakanları, dışişleri bakanları ve büyükelçilerle bir dizi toplantı yaptık,” diyerek görüşmeleri doğruladı.

Kellogg ve Fred Fleitz kısa bir süre önce Ukrayna savaşının sona erdirilmesi için Kiev ve Moskova’yı müzakere masasına oturtacak bir rapor kaleme almış ve bu rapor Washington ve Avrupa başkentlerinde yankı uyandırmıştı.

Zirve çevresindeki özel sohbetlerde pek çok Avrupalı yetkili, seçim kampanyasının NATO’nun toplantıya ilişkin hedeflerini gölgelemesinden ve özellikle de gelecekteki güvenlikleri üzerinde çok büyük etkisi olabilecek bir durumu etkileyememelerinden duydukları öfkeyi dile getirdiler.

Üst düzey bir Avrupalı diplomat Biden’ın sağlığına ve adaylığına atıfta bulunarak, “Onun geleceği tüm haftayı gölgeledi. Tam bir karmaşa,” ifadelerini kullandı.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English