Bizi Takip Edin

AVRUPA

FT: Ortakları Berlin’e olan güvenini kaybetti

Yayınlanma

Financial Times’ta (FT) yer alan bir değerlendirmeye göre, bugünlerde ortakları, Berlin’in politikada sürekli ‘U dönüşü’ yapması nedeniyle trafik lambası koalisyonuna güvenini kaybetti.

Geçen hafta Alman hükümeti, uzun süredir destekliyor gibi göründüğü bir yasaya verdiği desteği geri çekerek Brüksel’i şoke ett. Tasarı,: AB’nin yeni tedarik zinciri yasası ile ilgiliydi.

Şansölye Olaf Scholz’un Sosyal Demokratlar (SDP), Yeşiller ve liberallerden (FDP) oluşan koalisyonundaki kaosun AB politika yapımını bozduğunu öne süren FT, bunu üst düzey Alman yetkililerin bile kabul etmek zorunda kaldığını belirtiyor.

Yeşiller üyesi Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, “Almanya’nın tedarik zinciri yasasını daha önce kabul etmesine rağmen son dakikada çekimser kalması, bir ortak olarak güvenilirliğimize ve Avrupa’daki ağırlığımıza zarar veriyor,” dedi.

Alman diplomatlar ve AP milletvekilleri, Berlin’in davranışının diğer başkentlerde düşmanlığı körüklemesinden endişe ediyor. SPD’den Alman milletvekili René Repasi, “Kızgınlığın arttığını görebilirsiniz. Bu durum Brüksel’deki insanların Almanya’ya güvenip güvenemeyecekleri konusunda şüpheye düşmesine yol açıyor. Temel güven yok edildi,” diyor.

‘Kurumsal Sürdürülebilirlik Durum Tespiti Direktifi’ olarak bilinen dönüm noktası niteliğindeki yasa, şirketlerin tedarik zincirlerini çevre ve insan hakları ihlalleri açısından taramasını gerektirecek. Bloğun AB dışındaki ülkelerde ve kendi üye ülkeleri arasında standartları yükseltmeye yönelik en iddialı girişimlerinden birine işaret ediyor.

FDP’nin son andaki müdahalesi Almanya’yı çekimser bıraktı

Geçtiğimiz cuma günü, AB büyükelçileri, Avrupa parlamentosu ve üye devletler tarafından müzakere edilmiş ve üzerinde anlaşmaya varılmış olan yasa tasarısını onaylamaya hazırlanıyordu. Fakat son dakikada bir U dönüşüyle Almanya, liberal Hür Demokratlar (FDP) aniden buna karşı olduklarını açıkladığı için oylamada çekimser kalacağını söyledi.

Alman parlamentosundaki FDP grubunun başkan yardımcısı Lukas Köhler, “Şirketlere aşırı yük bindirmek istemiyoruz. Bence bir durgunluk sırasında, gerçekten büyük sorunlarımızın olduğu bir zamanda, şirketlerin yükümlülüklerini büyük ölçüde genişleten bir yasaya rıza gösteremeyiz,” dedi.

Müdahale, bir yanda FDP ile diğer yanda SPD ve Yeşiller arasında sert bir çatlak yarattı. Dİğer iki parti yönergeyi sonuna kadar destekledi. Fakat hararetli iç görüşmelere rağmen anlaşmazlık çözülemedi, bu da Alman büyükelçisinin çekimser kalması gerektiği anlamına geliyordu.

Konuya aşina olan yetkililere ve milletvekillerine göre, İtalya, Bulgaristan ve Avusturya da dahil olmak üzere bir dizi başka ülke de  çekimser kalacaklarının veya aleyhte oy kullanacaklarının sinyalini verdi. Bu, yasayı belirsizlik içinde bıraktı, oylama bu hafta birçok kez ertelendi ve haziran ayında AB çapında yapılacak seçimlerden sonraya ertelenme olasılığı arttı.

Alman liberaller daha önce de AB’yi engellemişti

Bu, FDP’nin müdahalesinin Brüksel’deki işleri ilk kez sekteye uğratışı değil. Geçen şubat ayında, Scholz hükümetini 2035’ten sonra yeni otomobillerde içten yanmalı motorları yasaklayan yeni bir yasaya verdiği desteği FDP geri çekmeye zorlamıştı.

Şansölye Angela Merkel yönetimindeki Almanya da Berlin’deki koalisyon ortaklarının ‘Alman oylaması’ olarak bilinen ortak bir pozisyon üzerinde anlaşamamaları durumunda kritik oylamalarda zaman zaman çekimser kalıyordu.

AB diplomatları FDP’ye öfkeli

AB diplomatları, Alman liberallerinin, Brüksel’in politika oluşturma sürecinde benzer bir aşamada olan hava kalitesi ve ambalaj atıkları için yeni kurallara da müdahale edebileceğinden korkuyorlar ve burada Almanya’nın çekimser kalmasının bloğun çevresel hedefleri üzerinde kritik bir etkisi olabileceğini söylüyorlar.

Bir AB diplomatına göre ‘asıl kötülük’, ülkelerin son dakikada U dönüşü yapacakları korkusuyla Almanlarla uzlaşma anlaşmaları müzakere etme konusunda artık kendilerini rahat hissetmemeleriydi. 

Diplomat, “Asıl çetrefilli mesele ve Almanlara olan güveni baltalayan şey güvenilmezlik,” diyor.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English