Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

G20 ticaret bakanları planlar yapsa da, Ukrayna konusunda uzlaşamadı

Yayınlanma

G20 ticaret ve yatırım bakanları cuma günü Hindistan’ın kuzeybatısındaki Jaipur kentinde iki gün süren toplantılarını, bazı “somut ve eylem odaklı çıktılar” üzerinde uzlaşmaya vararak ancak Ukrayna’daki savaşa ilişkin dil konusunda bölünmüş olarak tamamladılar.

Toplantı, 9-10 Eylül’de Yeni Delhi’de yapılacak liderler zirvesinden önce hazırlık niteliğindeydi. Cumartesi günü Varanasi’de yapılacak olan kültür bakanları toplantısı da ana etkinlikten önceki son bakanlar konferansı olacak.

Reuters’in haberine göre Kremlin cuma günü yaptığı açıklamada Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önümüzdeki ay yapılacak liderler toplantısına şahsen katılmayı “planlamadığını” söyledi.

Cuma günü üzerinde anlaşmaya varılan konular arasında küçük işletmeleri destekleme taahhüdü ve küresel tedarik zincirlerinin haritasını çıkarmak için bir çerçeve oluşturma planı yer alıyor.

Ancak Jaipur toplantısına başkanlık eden Hindistan Ticaret ve Sanayi Bakanı Piyush Goyal, basına verdiği brifingde, Rusya ya da Ukrayna’dan özellikle bahsetmeden “bariz nedenlerden dolayı fikir birliği sağlayamadıkları” bir paragraf olduğunu söyledi.

Toplantının ardından yayınlanan bir “sonuç belgesi” savaş konusunda bir tartışma yapıldığına işaret ediyor:

“Üyelerin çoğu Ukrayna’daki savaşı şiddetle kınadı ve savaşın büyük insani acılara neden olduğunu ve büyümeyi kısıtlayarak, enflasyonu artırarak, tedarik zincirlerini bozarak, enerji ve gıda güvensizliği krizini yükselterek ve finansal istikrar risklerini artırarak küresel ekonomideki mevcut kırılganlıkları şiddetlendirdiğini vurguladı.”

Belge şöyle devam ediyor: “Duruma ve yaptırımlara ilişkin farklı görüşler ve farklı değerlendirmeler vardı.”

Ayrıca bir dipnotta Rusya’nın “jeopolitik paragrafın” dahil edilmesini G20’nin görev tanımına uymadığı gerekçesiyle reddettiği belirtiliyor. Aynı şekilde, Çin’in de G20 ticaret ve yatırım bakanları toplantısının bu tür konuları tartışmak için doğru forum olmadığına inandığı için “jeopolitikle ilgili içeriğin” dahil edilmesini desteklemediği ekleniyor.

Sonuç belgesinde şu ifadeler yer alıyor: “G20’nin güvenlik konularını çözüme kavuşturacak bir forum olmadığının bilincinde olarak, güvenlik konularının küresel ekonomi üzerinde önemli sonuçları olabileceğini kabul ediyoruz.”

Hint Bakan Goyal yine de iyimser bir tavır sergileyerek Jaipur toplantısını “çok çok başarılı ve sonuç odaklı” olarak nitelendirdi ve sonuç belgesinin ve başkanın özetinin tüm bakanlar ve delegeler tarafından kabul edildiğini söyledi.

Hindistan, uzun süredir müttefiki ve önemli bir savunma ekipmanı tedarikçisi olduğu Rusya’yı Batı’nın baskısına rağmen yine kınamadı, ancak çatışmanın diyalog ve diplomasi yoluyla sona erdirilmesi için çağrıda bulundu.

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar, eylül ayında ev sahipliği yapacağı G20 Liderler Zirvesi’ne Ukrayna’yı davet etmeyi düşünmediklerini açıklamıştı.

Maliye ve dışişleri bakanları da dahil olmak üzere Hindistan’da yapılan önceki G20 bakanlar toplantılarında da Ukrayna meselesi ortak bildirilerin yayınlanmasını engellemişti.

5 somut plan çıkarıldı

Cuma günü üzerinde anlaşmaya varılan konulara gelince, Hindistan’dan yapılan bir basın açıklamasında “beş somut ve eylem odaklı çıktı üzerinde çığır açan bir uzlaşıya varıldığı” ifade edildi.

Bunlar arasında ticaret belgelerinin dijitalleştirilmesine yönelik üst düzey ilkelerin kabul edilmesi ve mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (MSMEs) bilgiye erişiminin arttırılmasına yönelik bir çağrı yer alıyor. Açıklamada bakanların ayrıca küresel değer zincirleri için bir G20 genel haritalama çerçevesini de onayladıkları belirtildi.

Perşembe günü toplantıya sanal olarak hitap eden Hindistan Başbakanı Narendra Modi, gelecekteki şoklara dayanabilecek esnek ve kapsayıcı küresel değer zincirleri oluşturma ihtiyacını vurgulamıştı.

Güney Afrika’daki BRICS zirvesinden Jaipur’daki toplantıya katılan delegelere seslenen Modi, “Pandemiden jeopolitik gerilimlere kadar mevcut küresel zorluklar dünya ekonomisini test etti” dedi.

Modi bu bağlamda, Hindistan’ın değer zinciri haritalandırmasına ilişkin önerisinin altını çizdi,

“Bu çerçeve kırılganlıkları değerlendirmeyi, riskleri en aza indirmeyi ve dayanıklılığı arttırmayı amaçlıyor” dedi.

Bu hafta Hindistan’ın aya bir keşif aracı gönderme başarısının ardından konuşan Modi, teknolojinin ticareti dönüştürme gücüne de vurgu yaptı.

DİPLOMASİ

AB ve Ukrayna, Biden’ı 2022’de Kiev’in ‘zaferine’ engel olmakla suçluyor

Yayınlanma

Joe Biden’ın başkanlık süresi sona yaklaşırken, ABD’nin Rusya’ya karşı Ukrayna’ya 90 milyar doları aşan yardım sağlamasına rağmen, Avrupa Birliği (AB) ve Ukrayna, Amerikan başkanını kararsız davranmakla suçluyor.

Bazı Avrupalı liderlere göre bu kararsızlık, Ukrayna’nın 2022 sonbaharında Rusya ordusunu Harkov ve Herson’dan püskürtmesine rağmen savaşı kendi lehine çevirememesine neden oldu.

‘Çok az, çok geç’

Bloomberg‘in haberine göre, Biden yönetimi Ukrayna’ya yoğun bir şekilde askeri yardım sağlama konusunda çaba gösterdi ve hatta Batı menşeli uzun menzilli füzelerle Rusya topraklarına saldırılara izin verdi.

Fakat Ukraynalı yetkililer, savaş boyunca defalarca dile getirdikleri bir şikâyeti yineledi: “Çok az, çok geç.”

Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş ve Donald Trump’ın başkanlık yarışında yükselişi, Ukrayna’yı işgal altındaki topraklardan vazgeçme veya NATO üyeliğinden yoksun bir barış anlaşmasını kabullenme gibi ihtimallerle karşı karşıya bıraktı.

Bloomberg’e konuşan Ukraynalı yetkililer, böyle bir sonucun büyük ölçüde Biden’ın aldığı ya da almadığı kararlardan kaynaklanacağını savundu.

Avrupa ne ediyor?

Letonya Dışişleri Bakanı Baiba Brazhe, ABD’nin daha erken ve daha güçlü bir şekilde silah sağlaması durumunda bunun “geniş kapsamlı sonuçları” olabileceğini, ancak “olan oldu” diyerek konuyu değerlendirdi.

2022 sonbaharında Ukrayna ordusu, Harkov ve Herson’da hızlı bir taarruz gerçekleştirerek bazı bölgeleri geri aldı. Fakat Ukrayna lideri Vladimir Zelenskiy, bu zaferlerin sürdürülebilmesi için daha fazla silah talep etti. Biden ise bu konuda tereddütlü davrandı.

Biden’ın bu temkinli yaklaşımı, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan tarafından doğrulandı. Sullivan, ABD’nin nükleer bir tırmanış riskini dikkate aldığını belirtti.

Eski İngiltere Savunma Bakanı Grant Shapps, Biden’ın Ukrayna’ya desteği konusunda genelde temkinli ve kararsız bir tutum sergilediğini, bu yüzden gerekli desteğin cephe dengelerini değiştirecek şekilde verilmediğini söyledi.

Diğer bazı Amerikalı yetkililer ise, Avrupa ülkelerinin Ukrayna’yı desteklemek ve yaptırım uygulamak konusunda yavaş davrandığını belirtti.

Örneğin, Almanya ve diğer AB ülkeleri, Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki Amerikan tavrının yumuşamasına rağmen şiddetle karşı çıkmaya devam etti.

Biden’ın bir Soğuk Savaş gazisi olarak nükleer tırmanma tehdidine takıntılı hale geldiği belirtilirken, Avrupa’daki bazı liderler Biden’ın stratejisinin Ukrayna’nın yenilmesini önlemeye odaklandığını ancak zafer için gerekli yolu sunmadığını savundu.

Bu stratejinin, Ukrayna’yı uzun ve maliyetli bir çatışmanın içine çektiği iddia edildi.

Ukrayna’da kamuoyu yoklamaları: Halk, Rusya ile müzakereler hakkında ne düşünüyor?

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Trump’tan AB’ye gümrük tarifesi tehdidi

Yayınlanma

ABD’nin yeni başkanı Donald Trump, AB’yi “büyük ölçekli” miktarlarda ABD petrol ve doğalgazını satın almayı taahhüt etmemesi halinde gümrük vergileriyle karşı karşıya kalacağı konusunda uyardı.

Trump cuma günü Truth Social platformunda yayınladığı mesajda, “Avrupa Birliği’ne, ABD ile aralarındaki muazzam açığı petrol ve doğalgazımızı büyük ölçekte satın alarak kapatmaları gerektiğini söyledim. Aksi takdirde, her şekilde TARİFELER!!!” diye yazdı.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen kasım ayında yaptığı açıklamada AB’nin ABD’den daha fazla sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) almayı değerlendirebileceğini söylemişti.

Leyen gazetecilere verdiği demeçte, “Rusya’dan hâlâ çok miktarda LNG alıyoruz ve neden bunu bizim için daha ucuz olan ve enerji fiyatlarımızı düşüren Amerikan LNG’si ile değiştirmeyelim?” diye sormuştu.

Financial Times’a (FT) konuşan bir AB yetkilisi, “Leyen’in tam da bunu yapma olasılığını ima ettiği göz önüne alındığında, bu bir ‘tehdit’ olarak tuhaf görünüyor,” dedi.

ABD halihazırda Avrupa’nın en büyük LNG tedarikçisi konumunda, fakat Rusya’dan yapılan ithalat ikinci sıradaki yerini koruyor.

Trump, Çin menşeli olmayan tüm ithalata yüzde 20’ye varan genel bir gümrük vergisi uygulama tehdidinde bulunuyor.

Geçtiğimiz ay Avrupa Merkez Bankası Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın siyasi liderlerini gümrük vergileri konusunda Trump ile işbirliği yapmaya ve ABD’de üretilen daha fazla ürünü satın almaya çağırmıştı.

Trump’ın ilk başkanlığı sırasında, dönemin Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, ticaret savaşı tehditlerini engellemek için daha fazla ABD gazı satın almayı teklif etmişti.

Uluslararası petrol göstergesi Brent ham petrol fiyatları cuma günü yüzde 0,4 düşüşle varil başına 72,61 dolar oldu. West Texas Intermediate vadeli işlemleri de yüzde 0,4 düşüşle varil başına 69,14 dolardan işlem gördü.

ABD dünyanın en büyük ham petrol üreticisi ve en büyük sıvılaştırılmış doğalgaz ihracatçısı. Aralarında AB ve Vietnam’ın da bulunduğu LNG alıcıları, kısmen gümrük vergisi tehdidini caydırmak için ABD’den daha fazla yakıt satın almayı şimdiden konuşmaya başladılar.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD’den Türkiye Gazprombank yaptırımlarında özel muafiyet

Yayınlanma

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank yaptırımlarında Türkiye’ye muafiyet tanıdığını belirterek, doğalgaz ödemelerinin sorunsuz devam edeceğini duyurdu.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, ABD’nin Gazprombank’a uyguladığı yaptırımlar konusunda Türkiye’ye özel bir muafiyet tanıdığını duyurdu.

Bakan Bayraktar, bu sayede Türkiye’nin doğalgaz borcu ödemelerini Gazprombank üzerinden yapmaya devam edebileceğini belirtti.

Bloomberg’e yaptığı açıklamada Bayraktar, bu kararın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı’nın ABD’li yetkililerle yürüttüğü yoğun görüşmelerin ardından alındığını ifade etti.

Türkiye’nin uzun süredir talep ettiği muafiyetin, Rusya ile doğal gaz ticaretinde önemli bir rol oynayacağını vurguladı.

Gazprombank’ın ABD tarafından yaptırım listesine alınması, Türkiye açısından ciddi endişelere yol açmıştı.

Bakan Bayraktar, yaptırımların Türkiye’yi de hedef alması durumunda bunun ekonomik ve stratejik sonuçlarının büyük olabileceğine dikkat çekmişti.

Türkiye’nin geçmişte İran yaptırımları sürecinde de benzer bir muafiyet elde ettiğini hatırlatan Bayraktar, bu kararın iki ülke arasındaki iş birliğini destekleyeceğini söyledi.

Muafiyetin sağlanmasına rağmen Türkiye, Rusya ile alternatif ödeme yöntemleri üzerinde de görüşmeler gerçekleştirdi.

Geçen ay Ankara’da yapılan toplantılarda, her iki tarafın bürokratları olası senaryoları masaya yatırdı. Ancak Bayraktar, alternatif çözümlerle ilgili detaylı bir değerlendirme yapmaktan kaçındı.

Türkiye, Gazprombank yaptırımında ABD’den muafiyet istiyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English