Diplomasi
Grönland’ın ilhakı konusunda Trump: Bence bu gerçekleşecek

ABD Başkanı Donald Trump perşembe günü ABD’nin Grönland’ı ilhak edeceğini tekrarlarken, Kuzey Kutbu’ndaki adayı seçim sonuçları nedeniyle de tebrik etti.
NATO Genel Sekreteri Mark Rutte ile Oval Ofis’te yaptığı görüşmede Grönland’ın olası ilhakına ilişkin vizyonu sorulan ABD Başkanı, “Bence bu gerçekleşecek,” dedi.
Uluslararası güvenlik için buna Grönland’a ihtiyaç duyduklarını savunan Trump, Rutte’nin ‘etkin’ bir rol oynayacağından emin olduğunu da sözlerine ekledi.
Rutte ise “NATO’yu tartışmaya çekmek istemediğini” söyledi fakat Çin ve Rusya’nın faaliyetleri ışığında Grönland’ın Arktik güvenliği için önemini kabul etti.
Grönland, 200 yılı aşkın bir sürenin ardından koloni statüsünden çıkarıldığı 1953 yılından bu yana Danimarka Krallığı’nın bir parçası.
“Danimarka çok uzakta,” diyen Trump, Kopenhag’ın koruma sağlayabilecek bir konumda olmadığını da sözlerine ekledi.
Danimarka Parlamentosu Savunma Komitesi Başkanı Rasmus Jarlov ise Trump’a tepki gösterdi. Jarlov, “NATO Genel Sekreterinin Trump ile Grönland hakkında bu şekilde şakalaşmasını hoş karşılamıyoruz. Bu iki NATO ülkesi arasında savaş anlamına gelir. Grönland az önce Danimarka’dan derhal bağımsızlığa karşı oy kullandı ve asla Amerikalı olmak istemiyor,” dedi.
Grönland lideri Múte B. Egede de perşembe günü Trump’ın yorumlarına anında yanıt vererek “artık yeter” dedi ve adanın parti liderlerini “Trump’ı reddetmeyi güçlendirmek” için bir toplantıya çağırdı.
Egede, Trump’ın “bizim için iyi bir seçim” olarak nitelendirdiği salı günkü Grönland seçimlerini kaybetmesinin ardından görevdeki son günlerini yaşıyor. ABD Başkanı, seçimin galibi Demokrat Partili Jens-Frederik Nielsen’i “çok iyi bir kişi” olarak övdü.
Oyların yüzde 30’unu alarak seçimi kazanan Demokratlar, Grönland’ın daha fazla iktisadi fırsatla bağımsızlığa giden yolunu destekleyen iş dünyası dostu platformlarıyla tanınıyor. Partisi, adanın kaynaklarının çıkarılması yasağının kaldırılması konusunda ısrarcı.
Fakat Nielsen ve Demokratlar Grönland’ın satılık olmadığını ve ABD’nin bir parçası olma fikrini reddettiklerini de kesin bir dille ifade ettiler.
Nielsen Trump’ın yorumlarını kabul edilemez olarak nitelendirdi. Perşembe günü sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, “Trump’ın ABD’den yaptığı açıklama uygunsuzdur ve bu tür durumlarda birlikte durmamız gerektiğini bir kez daha göstermektedir,” dedi.
Diplomasi
Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı Zalujnıy: 2022’de ordudaki reform engellendi

Eski Ukrayna Genelkurmay Başkanı ve İngiltere Büyükelçisi Valeriy Zalujnıy, 2022 yaz sonunda önerilen ve kara kuvvetlerinde “kolordu-tümen-tugay” hiyerarşisi öngören ordu reformunun engellendiğini açıkladı. Zalujnıy, bu reformun hazırlıklı komuta organları eksikliği ve “manuel kontrol” sorunları nedeniyle gerekli olduğunu belirtti.
Ukrayna’nın eski Genelkurmay Başkanı ve İngiltere Büyükelçisi Valeriy Zalujnıy, Militarniy yayını için kaleme aldığı makalede, 2022 yaz sonunda önerilen ve kara kuvvetlerinde “kolordu-tümen-tugay” hiyerarşisi öngören ordu reformunun engellendiğini belirtti.
Zalujnıy, “Bu fikir o dönemde Amerikalı ve İngiliz ortaklar tarafından desteklendi,” dedi:
“Sonunda dokuzuncu ve onuncu kolorduları oluşturmayı ve hızlandırılmış eğitimlerine başlamayı başardık. Ancak ne yazık ki girişimin kendisi engellendi. Yurt dışında eğitime başlamak üzere olan hava indirme kolordusu sadece kağıt üzerinde kaldı.”
Zalujnıy’e göre, 2022 yazına gelindiğinde Ukrayna ordusu, hazırlıklı komuta organları açısından ciddi bir eksiklik yaşıyordu. Bir komutanın aynı anda 15-20 tugayı yönettiğini, geniş bir cephe hattındaki tek tek tugay komutanlarının ise 12 veya daha fazla tabura komuta ettiğini aktardı.
“Muharebelerin yüksek yoğunluğu göz önüne alındığında, detaylı bir şekilde anlamak, nitelikli analiz yapmak ve gelecekteki eylemleri planlamak neredeyse imkansızdı,” diyen Zalujnıy, dikkat ve kaynakların duruma göre reaksiyon göstermeye odaklandığını belirtti.
Bazı komuta organlarında bunun, yöneticinin tek tek birimleri ‘başkan’ yani komutan aracılığıyla yönettiği ‘manuel kontrol’ olarak adlandırılan duruma yol açtığını ifade etti. Bunun sonucunda sorumsuzluk ve bazen inisiyatif kaybı yaşandığını kaydetti.
O dönemde Ukrayna Genelkurmay Başkanlığı, sadece bugünün değil, geleceğin de ihtiyaçlarına cevap veren bir model olan kolordu yapısına geçişi başlattı.
Bu modelin sadece komuta organlarının reformunu değil, aynı zamanda destek, iletişim, lojistik ve kalıcı konuşlanma noktaları sistemlerini de içerdiğini söyledi.
Eski komutan, “Sivil uzayı istihbarat toplama ve işleme sürecine dahil etme konusunda harika bir fikir hayata geçirdik,” ifadesini kullandı.
Ayrıca, operasyonel seviyeye kadar hiyerarşik bir dikey oluşturmayı başardıklarını, bunun birlik komutanlarının tahsis edilen kaynakları hızla kullanmasına olanak sağladığını ancak zamanla bu organın ne yazık ki ilk tasfiye edilenlerden biri olduğunu vurguladı.
Zalujnıy, muharebe alanındaki başarının tamamen yeni komuta organlarının eğitim kalitesine bağlı olduğuna inandığını dile getirdi. “Hangi isimlere sahip olacakları ve komutanların kim olacağı hiç önemli değil,” diyerek sözlerini tamamladı.
Şubat ayında Ukrayna ordusunun mevcut komutanı Aleksandr Sırskiy, birliklerin kolordu yapısına geçtiğini duyurmuştu.
O dönemde ordunun ana çabalarının cepheyi istikrarlı bir şekilde tutmak, askerlerin eğitimini güçlendirmek ve “insansız hava aracı bileşenini artırmak” üzerine odaklandığını belirtmişti.
Sırskiy daha önce, seferberliğin Ukrayna ordusunun personel ihtiyacını karşılamadığını söylemişti. Bu yorumu, uçak bakımında görevli askerlerin kara kuvvetlerine nakledilmesi vakaları hakkında yapmıştı. Sırskiy’e göre, bu tür durumlar “makul sınırlar içinde” gerçekleşiyor ve birimlerin yetersiz personel nedeniyle lojistik, bakım ve destek alanlarındaki uzmanları etkiliyor.
Diplomasi
Kellogg: Ukrayna 30 kilometrelik silahsızlandırılmış bölge istiyor

ABD Başkanı Donald Trump’ın özel elçisi Keith Kellogg, Ukrayna’nın çatışmayı mevcut cephe hatlarında dondurma ve 30 kilometrelik silahsızlandırılmış bir bölge oluşturma planını açıkladı. Söz konusu plan, Ukrayna’nın birliklerini 15 kilometre geri çekmesini ve Rusya’nın da aynı adımı atmasını öngörüyor. Kellogg, bu bölgenin izlenebilir olacağını belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Ukrayna’nın Rusya ile olan çatışmayı mevcut cephe hatlarında dondurma ve 30 kilometrelik silahsızlandırılmış bir bölge oluşturma planını açıkladı.
Fox News kanalına mülakat veren Kellogg, Ukraynalıların mevcut hatlarda bir dondurma ve ateşkes istediğini, ardından da silahsızlandırılmış bir bölge kurmayı amaçladıklarını belirtti.
Ukrayna’nın birliklerini 15 kilometre geri çekmeyi düşündüğünü ve ABD’nin Rusya’yı da benzer şekilde hareket etmeye ikna etmesini beklediğini aktaran Kellogg, “Bu, izlenebilir 30 kilometrelik bir bölge oluşturur,” dedi.
Özel temsilci, daha önce nisan ayında The Times‘a verdiği bir mülakatta da böyle bir bölge oluşturulması olasılığından bahsetmişti.
Kellogg, Trump’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kabul etmesi koşuluyla bir ateşkes sağlayabileceğinden emin olduğunu ifade etti.
Ukrayna Savunma Bakanlığı Ana İstihbarat Müdürlüğü Başkanı Kirill Budanov, Mayıs 2023’te yaptığı bir açıklamada, ülkenin topraklarına topçu ateşi veya birlik girişini imkansız hale getirecek silahsızlandırılmış bir bölge oluşturulmasının yalnızca Kiev’in işi olduğunu söylemişti.
Budanov, o dönemde bu bölgenin genişliğinin 80 ila 100 kilometre olması gerektiğini belirtmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçen yılın ocak ayı sonunda yaptığı bir konuşmada, silahsızlandırılmış hattın Rusya topraklarından “güvenliği sağlayacak” kadar uzakta konumlandırılması gerektiğini, yani uzun menzilli yabancı silahlarla Rusya şehirlerinin bombalanmasını imkansız hale getirmesi gerektiğini söylemişti.
Rus yetkililer de, “düşmanın saldırı için kullanabileceği herhangi bir aracın erişim alanı dışında kalması” için bir “tampon bölge” oluşturulmasına izin verdiklerini belirtmişlerdi.
Putin, insani gerekçelerle Zafer Bayramı kutlamaları sırasında üç günlük bir ateşkes ilan etmişti.
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise bunun yerine, “diplomasiye gerçek bir şans tanımak” için en az 30 gün sürecek bir çatışma durdurma konusunda anlaşma önerisinde bulunuyor.
Diplomasi
Britanya ile ABD ticaret anlaşması imzalamaya yakın

Londra ve Washington’daki yetkililere göre, Britanya ve ABD, Donald Trump’ın “kurtuluş günü” gümrük vergilerinin etkisini hafifletecek bir ticaret anlaşması imzalamak üzere.
Financial Times’a göre anlaşma, İngiliz otomobil ve çelik ihracatına daha düşük gümrük vergisi kotası tanıyacak. Bu hafta imzalanması beklenen anlaşma, Trump’ın şubat ve mart aylarında çelik ve otomobil ithalatına uyguladığı ek %25 gümrük vergisinin bir kısmını bazı İngiliz ihracat ürünlerinden muaf tutacak.
Birleşik Krallık ticaret müzakerecileri, müzakerelerin son aşamaları için bu hafta Washington’a gitti. Üst düzey bir İngiliz yetkili, müzakerelerin “hızla” devam ettiğini belirtirken, ilaç konusunda anlaşmazlıkların sürdüğünü de kaydetti.
Britanya, kendi ihracatına kota sunmanın yanı sıra, Trump’ın otomobil ve çeliğe uyguladığı sektörlere özgü %25’lik gümrük vergilerinde de indirim elde etmeyi umuyor.
Londra taviz verecek ama AB ile yakınlaşmanın baltalanmasını istemiyor
Londra’nın “teklifleri” arasında, uluslararası teknoloji şirketlerine uygulanan dijital hizmet vergisi konusunda Washington’a tavizler, ABD’nin otomobil ihracatına uygulanan gümrük vergilerinde indirim ve Amerikan tarım ürünlerine uygulanan gümrük vergilerinde indirim yer alıyor.
Fakat İngiliz hükümeti, klorlu tavuk ve hormonlu sığır eti gibi ABD gıda üretim standartlarını kabul etmeyeceğini açıkladı. Bu standartlar, Britanya’nın AB ile yaklaşan “resetleme” sürecinin önemli bir parçası olan veterinerlik anlaşmasının imzalanmasını imkansız hale getirebilir.
Beklenen Britanya-ABD anlaşması, Trump yönetiminin 2 Nisan’da dünya çapında ülkelere uyguladığı kapsamlı gümrük vergilerini geri çekme sürecinde, başlıca ticaret ortaklarıyla imzalamayı hedeflediği 17 anlaşmadan biri.
Britanya-Hindistan anlaşmasının ardından devreye girecek
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent salı günü Kongre’de yaptığı açıklamada, bu anlaşmalardan bazılarının “belki bu hafta içinde” açıklanabileceğini söyledi ve birkaç ülkenin “iyi teklifler” yaptığını belirtti fakat ayrıntılara girmedi.
Beyaz Saray yetkilileri, Kanada, Meksika, Japonya, Vietnam ve Hindistan’ın yanı sıra AB ile de görüşmeler yürütüyor. Bazı yabancı yetkililer, yönetimin ticaret ortaklarına ne kadar gümrük vergisi indirimi sunacağı konusunda net olmayan tavrından duydukları hayal kırıklığını özel olarak dile getirdiler.
Anlaşma sağlanması halinde, ABD-Britanya anlaşması, salı günü açıklanan Britanya-Hindistan tam kapsamlı serbest ticaret anlaşmasının ardından devreye girecek.
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, İngiliz otomobil ve çelik endüstrilerinin Trump’ın gümrük vergilerinin sektörlerine “yıkıcı” etkileri olacağı uyarısının ardından ABD ile bir anlaşma imzalaması yönündeki baskılar artıyor.
İngiliz otomotiv sektörü ABD’ye ihracata bağımlı
Ticaret örgütü Motor Üreticileri ve Tüccarlar Derneği CEO’su Mike Hawes, yeni ABD gümrük vergilerinin sektörün üst segmentinde “ciddi, önemli ve acil” bir etki yarattığı uyarısında bulundu.
Bentley, Jaguar Land Rover ve Aston Martin gibi lüks markalar, ABD’ye yapılan ihracata büyük ölçüde bağımlı. SMMT’ye göre, ABD, geçen yıl 100.000’den fazla araç ihraç ederek 7,5 milyar sterlinin üzerinde değere ulaşan, İngiltere’nin AB’den sonra en büyük ikinci otomobil ihracat pazarı.
Otomobil sektörünün üst düzey bir yöneticisi, Britanya’nın araç ihracatı için gümrük vergilerinin düşürülmesi olasılığını memnuniyetle karşılarken, asıl hedefin %25’lik gümrük vergisinin kaldırılması olması gerektiğini belirtti.
Yönetici, “Kotaları uygulamak karmaşıktır ve ticaretin önünü tıkar. En önemli şey %25‘lik gümrük vergisinin kaldırılması, çünkü %10’un üzerindeki vergiler sürdürülebilir değildir,” dedi.
Londra, dönemin ABD Başkanı Joe Biden ile yapılan bir anlaşma uyarınca, ABD’ye yılda 500.000 ton çeliği gümrüksüz ihraç etme iznine sahipti. Bu anlaşma, Trump’ın ABD’ye tüm çelik ve alüminyum ithalatına %25 gümrük vergisi uygulamaya koymasıyla bu yıl feshedildi.
Ticaret birliği UK Steel, Trump’ın gümrük vergilerinin, küresel metal fazlalığı nedeniyle zaten baskı altında olan sektörün ihracatını durduracağı uyarısında bulundu. 2023 yılında ABD, İngiliz çelik ihracatının yaklaşık 165.000 tonunu oluşturuyordu. Bu, yaklaşık 400 milyon sterlin değerinde ve toplam değerin yaklaşık %8’ine tekabül ediyor.
Londra her şeye rağmen temkinli
Trump’ın ilk döneminde gümrük vergileri uyguladığı 2017 yılından bu yana Birleşik Krallık’ın ABD’ye ihracatı neredeyse yarı yarıya azaldı.
Müzakereler hakkında bilgi sahibi iki kişi, anlaşmanın ilaç sektörüyle ilgili anlaşmazlıklar nedeniyle ertelendiğini söyledi. Geçen ay Trump yönetimi, 2024 yılında İngiltere’nin ABD’ye 6,6 milyar sterlin değerinde ihracat yaptığı ilaçlara gümrük vergisi uygulanmasının önünü açabilecek ilaç ve mikroçip ürünlerine yönelik ulusal güvenlik soruşturmaları başlatmıştı.
İngiliz yetkililer, ABD’nin teklif ettiği kotaların “cömert” olduğunu belirterek, Britanya’nın gelecekteki gümrük vergilerinin en kötü etkilerinden kaçınmaya çalıştığını söyledi. İkinci bir İngiliz yetkili ise daha temkinli davranarak, beklenen anlaşmayı “sınırlı” olarak nitelendirdi.
-
Avrupa2 hafta önce
Almanya’da tren fabrikası tank üretimine başlıyor
-
Dünya Basını2 hafta önce
Şin-Bet Direktörü’nün yeminli beyanı ne anlama geliyor?
-
Amerika2 hafta önce
ABD’de çöküş sürüyor: Dow, 1932’den bu yana en kötü nisan ayını yaşıyor
-
Diplomasi2 hafta önce
Çin’in ABD’den enerji ithalatındaki düşüş Rusya’ya kapı açtı
-
Avrupa2 hafta önce
Alman eyaletleri silahlanma yarışına son sürat dahil oluyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
ABD’den Suriye’ye “İran” baskısı: DMO terör örgütü ilan edilsin
-
Avrupa2 hafta önce
Orbán’ın vetoları AB’yi 7. maddeye itiyor
-
Avrupa2 hafta önce
Trump’ın tarifeleri Avrupa’da serbest ticaret yanlısı ülkeleri güçlendiriyor