Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Güney Kore, Rusya’ya karşı ihracat kısıtlamalarını sıkılaştırıyor

Yayınlanma

Güney Kore Ulusal Güvenlik Dairesi Başkanı Jang Ho-jin, Rusya’ya karşı ihracat kısıtlamalarının genişletileceğini duyurdu.

Yonhap haber ajansına konuşan Jang, “Ukrayna’da işgalin bu yana, Rusya Federasyonu’na yapılan sevkiyatlar üzerindeki ihracat kontrolleri 1159 ürüne uygulanıyor ve Güney Kore, 243 yeni ürün daha ekleyerek yaptırımlara tabi toplam ürün sayısını 1402’ye çıkaracak,” ifadelerini kullandı.

Jang, ayrıca ülkenin Rusya ile Kuzey Kore arasında silah ve petrol transferine karıştığı iddia edilen dört Rus gemisi, beş kuruluş ve sekiz kişiye ek kısıtlamalar getireceğini belirtti.

Yeni yaptırım kararı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Pyongyang’a yaptığı ziyaretin ardından geldi. Putin ve Kuzey Kore lideri Kim Jong-un 19 Haziran’da ucu açık bir Kapsamlı Stratejik Ortaklık Anlaşması imzaladı. Belge, taraf ülkelerden birinin başka bir ülkenin saldırısına uğraması halinde yardım edilmesini öngörüyor.

Güney Kore Dışişleri, Rus büyükelçiyi çağırdı

Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, Rusya’nın Seul Büyükelçisi Georgiy Zinovyev’i çağırarak Moskova ile Pyongyang arasında kapsamlı stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasıyla ilgili olarak Seul’ün tutumu hakkında bilgilendirdi.

Yine Yonhap‘ın haberine göre Dışişleri Bakan Yardımcısı Kim Hong-kyun, Zinovyev’e Seul hükümetinin anlaşmaya ilişkin tutumunu iletti. Güney Koreli diplomat Kuzey Kore ile askeri işbirliğinin BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ettiğini ve Moskova ile Seul arasındaki ilişkileri olumsuz etkilediğini dile getirdi.

Putin, Kore İşçi Partisi Merkez Komitesi’nin resmi gazetesine yazdı

Seul, Doğu Avrupa’ya silah ihracatını artırıyor

Diğer yandan Güney Kore, ülkenin savunma bakanı Shin Won-sik’in bu hafta gerçekleştirdiği Doğu Avrupa seyahatiyle birlikte Doğu Avrupa’ya silah ihracatını genişletme yönünde adım attı.

Seul, resmi olarak Kiev rejimine silah tedarik etmiyor ancak uzmanlar, silahların Romanya ya da Polonya üzerinden Ukrayna’ya ulaştırılabileceği görüşünde.

Güney Kore halihazırda Bükreş ile yaklaşık 1 milyar dolarlık obüs teslimatı anlaşması yaptı ve Varşova ile tank satışı konusunda ek bir anlaşma imzalamayı planlıyor.

Daha önce Güney Kore’nin dolaylı teslimatlar yoluyla Ukrayna’ya tüm Avrupa’dan daha fazla mühimmat sağladığı bildirilmişti.

İzvestiya gazetesine konuşan Rusya Bilimler Akademisi Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü (IMEMO RAS) araştırma görevlisi Vadim Koroşçupov, “Seul, silah sattığı herhangi bir Avrupa ülkesi üzerinden Kiev’e teslimat yapabilir. Bu, mühimmat gönderdikleri Polonya üzerinden halihazırda denendi, test edilmiş bir seçenekleri var ve lojistik açıdan daha kolay. Dolayısıyla bu tür teslimatlar söz konusu olduğunda kendilerini Polonya ile sınırlayacaklarını düşünüyorum,” dedi.

Güney Kore’nin uzun zamandır NATO ülkelerinin silah pazarına göz diktiğini belirten Koroşçupov, şöyle devam etti:

“NATO pazarına gerçekten girmek istiyorlar ve son 20 yılda Güney Koreliler Avrupa’ya silah ihracatı konusunda çok şey başardılar. Bir çatışma olduğunda mühimmat talep görüyor ve Güney Kore de bundan istifade ediyor. Ancak bu kısa süreli bir durum. Yani burada mermileri değil, ağır teçhizat tedarikini düşünmek ve üç, beş ya da on yıllık uzun vadeli anlaşmalar yapmak gerekiyor.”

Batı basını, Putin’in Kuzey Kore ziyaretini nasıl yorumladı?

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English