Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Hindistan ve Suudi Arabistan 24 alanda mutabakat zaptı imzaladı

Yayınlanma

Hindistan Başbakanı Narendra Modi ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, çeşitli alanlarda işbirliğini güçlendirme konusunda mutabık kaldı. Hindistanlı ve Suudi Arabistanlı özel şirketler arasında bilgi teknolojisi, tarım, ilaç, petrokimya gibi sektörleri kapsayan 24’ten fazla mutabakat zaptı imzalandı.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Arindam Bagchi, X sosyal medya platformundan yaptığı paylaşımda, Modi ve bin Selman’ın, Hindistan-Suudi Arabistan Stratejik Ortaklık Konseyi’nin ilk liderler toplantısını gerçekleştirdiğini bildirdi.

Bagchi, toplantı gündeminde enerji güvenliği, ticaret ve yatırımlar, sağlık, gıda güvencesi, kültür ve toplumsal refah konuları da dahil olmak üzere geniş yelpazede ikili işbirliği alanlarının yer aldığını aktardı.

İki ülkenin ayrıca ABD’nin de dahil olduğu demiryolu ve liman projelerini görüştüğü kaydedildi.

Hafta sonu G20 zirvesi sırasında duyurulan çok uluslu Orta Doğu-Güney Asya demiryolu ve limanlar koridoru kapsamında Hindistan’ın demiryoluyla Orta Doğu’ya bağlanacağı belirtildi.

Yerel para ile ticaret ve serbest ticaret anlaşması gündemde

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın pazartesi günü Yeni Delhi’ye yaptığı devlet ziyareti sırasında Hindistan ve Suudi Arabistan yerel para birimleriyle ticaret yapma ve Hindistan ile Suudi Arabistan’ın da üyesi olduğu Körfez İşbirliği Konseyi arasında bir serbest ticaret anlaşması için müzakereleri hızlandırma olasılığını da görüştü.

Dışişleri Bakanlığı sekreteri Ausaf Sayeed, iki ülkenin pazartesi günü hidrokarbon enerji ortaklığını yenilenebilir, petrol ve stratejik rezervler için kapsamlı bir enerji ortaklığına yükseltme anlaşması da dahil olmak üzere sekiz anlaşma imzaladığını söyledi.

Suudi Arabistan Hindistan’a en çok petrol ihraç eden ülkeler arasında yer alıyor.

Sayeed ayrıca, yarısı Hindistan’ın batı kıyısındaki gecikmiş bir rafineri projesi için ayrılan 100 milyar dolarlık Suudi yatırımı için ortak bir görev gücü oluşturmayı da kabul ettiklerini söyledi.

Hindistan ve Körfez ülkeleri arasındaki bağlantıdan bahseden Sayeed, bunun limanları, demiryollarını, daha iyi yolları ve ayrıca elektrik, gaz şebekeleri ve fiber optik ağı içereceğini söyledi.

Hindistan lideri ve Suudi veliaht prensi günün erken saatlerinde yaptıkları görüşmelerde uzay, yarı iletkenler ve savunma üretiminde işbirliği konularını da ele aldılar.

Modi: Suudi Arabistan en önemli stratejik ortaklarımızdan biri

ANI News’in haberine göre, Modi, toplantının açılış konuşmasında, Veliaht Prens’in ziyaretinin iki ülke arasındaki ilişkilere “yeni bir yön ve enerji vereceğine” değindi.

Suudi Arabistan’ın, ülkesi için “en önemli stratejik ortaklardan biri” olduğuna işaret eden Modi, “Dünyanın iki büyük ve hızlı büyüyen ekonomisi olarak karşılıklı işbirliğimiz, bölgedeki barış ve istikrar için önemli. Görüşmelerimizde, ortaklığımızı bir üst seviyeye taşıyacak çeşitli girişimler belirledik” ifadelerini kullandı.

Hindistan Başbakanı Modi, X’te yaptığı paylaşımda da Veliaht Prens bin Selman ile yaptığı görüşmenin “verimli” geçtiğini vurguladı.

Görüşmede, ticari ilişkilerin gözden geçirildiği bilgisini paylaşan Modi, her iki tarafın ikili ticari ilişkilerin gelecek dönemde daha da artacağından emin olduğunu belirtti.

Modi, yenilenebilir enerji, gıda güvencesi, yarı iletkenler ve tedarik zincirleri gibi alanlardaki işbirliği kapsamının geniş olduğunu kaydetti.

24 mutabakat zaptı

Öte yandan ANI News, Hindistanlı ve Suudi Arabistanlı özel şirketler arasında bilgi teknolojisi, tarım, ilaç, petrokimya gibi sektörleri kapsayan 24’ten fazla mutabakat zaptı imzalandığını duyurdu.

Bin Selman’a, aralarında bakanların ve üst düzey yetkililerin de bulunduğu heyet eşlik etti.

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in, 30 Ekim’de Modi’yi kabulünde, iki ülke arasında stratejik ortaklık konseyi için imzalar atılmıştı.

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

İtalya, Ukrayna konusunda Trump ile ortak zemin arıyor

Yayınlanma

İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto perşembe günü yaptığı açıklamada, Başbakan Giorgia Meloni’nin partisinin Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Çarşamba günü Ukrayna ile ilgili olarak aldığı kararı desteklemediğini belirterek “Amerikalılara karşı olan bir şeye oy vermeyeceklerini” söyledi.

AP’deki Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) grubunda bulunan Meloni’nin partisi Fratelli d’Italia (İtalya’nın Kardeşleri – FdI)) ilk kez Ukrayna’ya “tereddütsüz ve koşulsuz” desteği teyiteden bir karar tasarısını desteklemekten kaçındı.

ECR Eş Başkanı Nicola Procaccini, kararın olası bir ateşkes görüşmeleri de dahil olmak üzere son dönemdeki diplomatik değişimleri yansıtmadığını gerekçe göstererek oylamayı ertelemeye çalışmıştı.

Nihayetinde FdI, modası geçmiş bir kararı desteklemenin “Ukrayna’ya yardım etmek yerine ABD’ye karşı nefreti körükleyeceğini” savunarak çekimser kaldı.

Bu hamle Meloni’nin bir yandan Ukrayna’yı desteklerken diğer yandan ABD ile bağlarını korumak gibi hassas bir dengeyi gözettiğinin altını çiziyor.

Meloni, cumartesi günü Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer tarafından düzenlenecek zirveye katılıp katılmayacağına henüz karar vermedi.

Partisi içindeki kaynaklar, zirvenin Kiev’deki savunma operasyonları için Ukrayna’ya “gönüllü” ordular gönderilmesine odaklanması halinde İtalya’nın katılmayacağını, zira ülkenin yalnızca BM barış gücü yetkisi altındaki operasyonları destekleyeceğini öne sürüyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English