Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

Hizbullah, Lübnan hükümetini “İsrail’in emrine uymakla” suçladı

Yayınlanma

Naim Kasım

Hizbullah Genel Sekreteri Naim Kasım, Lübnan hükümetini, İran’ın başkenti Tahran’dan Beyrut’a uçuşların durdurulması sebebiyle “İsrail’in emrini uygulamakla” suçladı.

Hizbullah lideri Kasım, paylaştığı görüntülü mesajında, ABD Başkanı Donald Trump’ın Filistin meselesindeki tutumuna tepki göstererek, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki işgaline yönelik açıklamalarda bulundu.

Kasım, Trump’ın İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Filistin halkına yönelik başarısız olan “insani soykırım sonrasında siyasi soykırım” yapmak istediğini belirtti. Trump’ın Filistin halkına yönelik planının “kesinlikle uygulanamayacağını” ifade eden Kasım, “Ancak bu ABD’nin uluslararası alanda ne kadar kötü ve aşağılayıcı bir tutum takındığını gösteriyor” dedi.

“İsrail, 18 Şubat’ta tamamen çekilmeli”

Hizbullah Genel Sekreteri, İsrail askerlerinin 18 Şubat’a kadar Lübnan topraklarından tamamen çekilmesi gerektiğini belirterek, İsrail’in Lübnan’ın güneyindeki herhangi bir noktada askeri varlığını sürdürmesi için “hiçbir bahanesi olmadığını” söyledi.

Kasım ayında Washington’un arabuluculuğuyla sağlanan ateşkes kapsamında, İsrail güçlerine güney Lübnan’dan çekilmeleri için 60 gün süre tanınmıştı. İsrail’in talebi üzerine bu süre daha sonra 18 Şubat’a kadar uzatılmıştı. Ancak şimdi İsrail ordusunun Lübnan’daki beş noktada asker bulundurmaya devam etmek için talepte bulunduğu ve ABD yönetiminin buna onay verdiği iddia ediliyor.

Naim Kasım, İsrail’in 18 Şubat’tan sonra Lübnan topraklarında bulunmaya devam etmesi halinde, bunun işgal olarak değerlendirileceğini ve Lübnan hükümetinin buna karşı çıkması gerektiğini söyledi. “Herkes bir işgalin nasıl ele alındığını bilir” ifadelerini kullanan Kasım, doğrudan İsrail’e yönelik saldırı tehdidinde bulunmadı.

Lübnan’ın İran’dan gelen uçuşları ertelenmesine tepki

Kasım, İran’dan Lübnan’a uçuşların ertelenmesi konusunda bunun İsrail’in saldırısına karşı yapıldığını iddia ederek, “Başbakan, havacılık ve sivillerin güvenliği bahanesiyle bunu engelleme kararı aldı. Sorun, zor zamanda sivillerin güvenliğini sağlaması değil, sorun İsrail’in emrinin uygulanmasıdır” dedi.

Lübnan hükümetini İsrail’in emirlerini uygulamakla suçlayan Kasım, “Uçak insin, İsrail’in ne yapacağını görelim. Bizim bunu dinlememiz doğru değil” şeklinde konuştu.

Kasım, Lübnan hükümetine uçuşlarla ilgili kararını “yeniden gözden geçirme ve egemenliği konusundaki tutumunu ortaya koyma” çağrısında bulundu.

Öte yandan Kasım, 23 Şubat’ta defnedilecek Hizbullah’ın Genel Sekreterleri Hasan Nasrallah ve Haşim Safiyyuddin’in cenazesine katılma çağrısı yaparak, cenaze töreninde güvenlik önlemlerine uyulmasını istedi.

ORTADOĞU

İsrail Meclisi, ülke tarihinin en yüksek yıllık bütçesini onayladı

Yayınlanma

İsrail Meclisi Knesset

Haaretz gazetesinin haberine göre, Knesset’te yapılan oturumda 31 Mart’a kadar kabul edilmemesi durumunda Başbakan Binyamin Netanyahu liderliğindeki hükümetin dağılmasına neden olacak yıllık bütçe onaylandı.

Oturumların ardından 755 milyar yeni İsrail şekeli (yaklaşık 205 milyar dolar) değerindeki 2025 yılı bütçesi 120 sandalyeli Meclisin onayına sunuldu.

Oylamada, 52 hayır oyuna karşılık 66 evetle 2025 bütçesi kabul edildi.

En büyük pay savunmaya

İsrail’in Gazze Şeridi’ne 15 ay boyunca düzenlediği ve 18 Mart itibarıyla tekrar başlattığı saldırılar kabul edilen 2025 yılı bütçesine ağır bir yük oluşturuyor.

Haaretz gazetesinin haberinde, toplamda 755 milyar şekel tutarındaki bütçenin 110 milyar şekelinin savunma bütçesine ayrılacağı bildirildi.

İsrail devlet televizyonu KAN ise savunma bütçesinin ardından 92 milyar şekel (yaklaşık 25 milyar dolar) ile en büyük ikinci bütçenin Eğitim Bakanlığına ait olduğunu ve onu 60 milyar şekel ile (16 milyar dolar) Sağlık Bakanlığının izlediğini kaydetti.

Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ise bütçe oylaması için toplanan Meclise hitap ederek, “Bugün geçirdiğimiz devlet bütçesi, hem cephede hem iç cephede, zafere kadar savaşın tüm ihtiyaçlarına yanıt veriyor. Hepimiz bu bütçeye büyük bir görev ve sorumluluk duygusuyla yaklaştık” ifadelerini kullandı.

İsrail’in şimdiye kadar gördüğü en uzun ve en yüksek maliyetli “savaşın” içinde olduğunu belirten Smotrich, bütçenin ana odağında yedek askerler ve ailelerine yüksek destek ile Lübnan ve Gazze Şeridi sınırındaki bölgelerde inşaat ve kalkınma yatırımları olduğunu belirtti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Katz: İstediğim yolla talimat veririm

Yayınlanma

İsrael Katz

İsrail Savunma Bakanı İsrael Katz ile Genelkurmay Başkanı Korgeneral Eyal Zamir arasında ordu hiyerarşisine ilişkin yeni bir gerilim patlak verdi. Zamir’in önceki gece kamuoyuna yaptığı açıklamada, “medya aracılığıyla talimat almadığını” söylemesine yanıt veren Katz, Zamir’in yanıtını “gereksiz ve uygunsuz” olarak niteledi ve Genelkurmay Başkanı’na “uygun gördüğü herhangi bir yolla” talimat verebileceğini savundu.

Tartışmanın fitilini ateşleyen olay, 7 Ekim baskınında Gazze Tümeni’nin sorumluluğunu soruşturan subay Tuğgeneral (res.) Oren Solomon’un yedek görevden alınması ve “ciddi” operasyonel güvenlik ihlalleri iddiasıyla Askeri Polis tarafından soruşturmaya tabi tutulması oldu.

Sert güvenlik politikaları savunan “HaBithonistim” grubunun bir üyesi olan Solomon, yakın çevresine, soruşturmada Genelkurmay seviyesinde hatalar tespit ettiği için görevden alındığını düşündüğünü söyledi. Ayrıca, Savunma Bakanı Katz ve Başbakan Binyamin Netanyahu’ya bir mektup göndererek, ordunun yürüttüğü soruşturmanın üzerinin örtülmeye çalışıldığını iddia etti.

Katz, dün gece yaptığı açıklamada Solomon ile görüşmek istediğini belirtti ve Askeri Başsavcılığın yürüttüğü sürecin incelenmesi için Genelkurmay Başkanı Zamir’e çağrıda bulundu. Ancak Zamir, medya aracılığıyla talimat almadığını vurgulayarak, soruşturmanın arkasında durduğunu ve bunun Solomon’un yürüttüğü 7 Ekim soruşturmasıyla bağlantılı olmadığını ifade etti.

Katz ise bu sabah yaptığı açıklamada, “kamuoyunun ilgisi nedeniyle medyaya açıklama yapılmadan önce, Genelkurmay Başkanı’na doğrudan talimat verildiğini” ve bunun soruşturmayı etkileme amacı taşımadığını söyledi. Katz, Zamir’in açıklamasının bu bağlamda “uygunsuz” olduğunu ifade etti.

Katz ayrıca, medyada konuya ilişkin yapılan tartışmaların artık sonlandırılması gerektiğini belirterek, meselenin bundan sonra “başka yollarla” ele alınacağını kaydetti.

İsrail’de yargı ve güvenlik kurumlarıyla hükümet arasında yaşanan gerilimler, devletin temel denge ve denetleme mekanizmalarının ciddi bir kriz içinde olduğunu gösteriyor. Genelkurmay Başkanlığı’na Eyal Zamir’in atanması, selefi Herzi Halevi’nin hükümet baskısı altında istifa etmesiyle birlikte, Netanyahu’nun ordu üzerindeki kontrolünü artırma çabasının bir parçası olarak yorumlanmıştı. Ancak Zamir’in, Savunma Bakanı Katz’a medya aracılığıyla açıkça karşı çıkması, güvenlik kurumlarının siyasi müdahaleye karşı direnç göstermeye devam ettiğini ortaya koyuyor.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

“Mısır’ın yeni ateşkes önerisine Hamas onay verdi”

Yayınlanma

Mısır’ın sunduğu yeni ateşkes planı kapsamında Hamas’ın, aralarında hayatta kalan son Amerikalı rehinenin de bulunduğu beş rehineyi kademeli olarak serbest bırakmayı kabul ettiği belirtildi.

Haaretz’in Katar merkezli Al-Araby Al-Jadeed gazetesinden aktardığına göre plan hakkında bilgi sahibi bir kaynak, Mısır’ın pazartesi günü yeni bir ateşkes teklifi sunduğunu söyledi. Teklife göre, Hamas beş rehineyi aşamalı olarak serbest bırakacak ve geriye kalan rehinelerle ilgili bilgi verecek. Bu adımlar karşılığında ise derhal ateşkes sağlanması öngörülüyor.

Habere göre Mısırlı arabulucular, ateşkesin yürürlüğe girmesinin ardından İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesini de kapsayan daha kapsamlı görüşmelerin yapılmasını önerdi. Kaynak, Mısır’ın bu süreci yalnızca ABD’nin garanti vermesi durumunda yürütmek istediğini vurguladı.

Gazete’nin Mısırlı kaynaklara dayandırdığı bilgiye göre Hamas her 10 günde bir rehine serbest bırakmak koşuluyla toplam beş rehineyi 50 günlük bir ateşkes karşılığında serbest bırakmayı kabul etti. Bu süre, kalan rehinelerin iadesi ve İsrail ordusunun Gazze’den çekilmesiyle ilgili daha geniş müzakereler için bir zemin oluşturacak.

Söz konusu planın Hamas tarafından desteklendiğini ileri süren gazeteye göre plan henüz resmi olarak İsrail tarafına sunulmadı. Ancak İsrailli kaynaklar, bu planın varlığından haberdar olduklarını belirtti.

Ancak İsrail’in Hamas’ın elinde bulunduğu tahmin edilen rehinelerin yaklaşık yarısı olan 11 rehinenin serbest bırakılmasında ısrar ettiği belirtiliyor. Haaretz’e konuşan İsrailli bir yetkili, bu talebin halen geçerli olduğunu aktardı.

Hamas kaynakları ise İsrail’in tutumunun yakında değişmesini beklediklerini söylüyor.

Mısır’ın son planı, ABD’nin Doha’daki müzakerelere katılan Orta Doğu Temsilcisi Steve Witkoff tarafından kısa süre önce hazırlanan öneriye dayanıyor. Planın temel maddeleri arasında, aralarında İsrail ordusu mensubu ve hayatta kalan son Amerikalı rehine Edan Alexander’ın da olduğu beş rehinenin serbest bırakılması ve rehinelerin sağlık durumlarına ilişkin İsrail’e bilgi verilmesi yer alıyor. Karşılığında ise İsrail’in Gazze’ye insani yardım girişine izin vermesi ve saldırılarını durdurması öngörülüyor.

Reuters’ın dün servis ettiği, geçen hafta Mısır tarafından sunulan farklı bir öneriye göre de Hamas elindeki tüm rehineleri müzakerelerin sonunda serbest bırakacak, buna karşılık ABD garantisi altında İsrail’in Gazze’den tamamen çekilmesi için bir takvimin belirlenecek. Bu öneriye göre Hamas, her hafta beş rehine serbest bırakacak. Aynı zamanda İsrail, ocak ayındaki ateşkesin ikinci aşamasını uygulamaya koyacak.

Reuters’ın haberine göre, ABD ve Hamas bu öneriye onay verdi, ancak İsrail henüz resmi bir yanıt vermedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English