Bizi Takip Edin

ASYA

İktidar partisinin 37 yaşındaki lideri Paetongtarn Shinawatra, Tayland’ın yeni başbakanı oldu

Yayınlanma

Tayland parlamentosu cuma günü, Srettha Thavisin’in Anayasa Mahkemesi tarafından görevden alınmasından iki gün sonra, iktidardaki Pheu Thai Partisinin 37 yaşındaki lideri Paetongtarn Shinawatra’yı başbakan olarak seçti.

Bir zamanların Başbakanı Thaksin Shinawatra’nın en küçük kızı olan Paetongtarn, 319 alt meclis üyesinin desteğini alarak gerekli oy çoğunluğuna ulaştı.

Toplam 491 milletvekilinin hazır bulunduğu oylamada 145 üye Paetongtarn’a karşı oy kullanırken 27 üye de çekimser kaldı. Muhalefet tarafından hiçbir aday gösterilmedi.

Paetongtarn, parlamento tarafından ülkenin 31. başbakanı olarak seçilmesinin ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, “Öncelikle, neredeyse bir yıl boyunca çok zor bir iş çıkaran eski Başbakan Srettha’ya teşekkür etmek istiyorum” dedi ve ekledi: “Tüm ekip ve ben bundan sonra Tayland halkı için daha çok çalışmaya hazırız.”

Yeni kabine ve politikalar hakkında ayrıntı vermekten kaçınan Başbakan, “Bunlar hakkında bir şey söylemeden önce resmi kraliyet onayını bekliyorum” dedi.

Tayland anayasal sürecine göre, parlamento Paetongtarn’ı yeni başbakan olarak kraliyet onayına resmen sunacak. Bunun ardından Paetongtarn’ın yeni kabine üyelerinin bir listesini hazırlaması ve 30 gün içinde kraliyet onayına sunması gerekiyor.

Paetongtarn perşembe günü yaptığı açıklamada, seçilmesi halinde partisinin politikalarını sürdüreceğini ancak politikaların değiştirilmesi için de alan bırakacağını söyledi: “Ayrıntılara dönüp bakmamız ve en iyi ne yapabileceğimizi görmemiz gerekiyor.”

Srettha da cuma günkü basın toplantısına katılarak Paetongtarn’ı tebrik etti ancak gazetecilere herhangi bir yorumda bulunmayı reddetti.

Paetongtarn, Srettha’nın mahkeme kararıyla ilgili duygularını dile getirerek kararı duyduğunda üzüldüğünü söyledi: “Sonucu Çin’den dönerken uçakta duydum. Çok üzüldüm ve Bay Srettha’ya ve aileme bir şeyler yapma zamanının geldiğine karar verdiğimi ve ülkeyi ileriye götürmek için elimden geleni yapacağımı söyledim.”

Eski Başbakan Srettha, kabinesine eski bir hükümlüyü atayarak anayasayı ihlal ettiği gerekçesiyle mahkeme tarafından görevden alınmıştı. Srettha’nın görevden alınmasının yanı sıra mahkeme tüm kabinenin de istifa etmesine karar verdi.

Tayland’ın en üst makamında bulunan kadınlar

Eski Tayland Başbakanı Thaksin Shinawatra’nın kızı olan Paetongtarn, 21 Ağustos 1986’da Bangkok’ta doğdu.

Tayland halkı arasında Ung Ing olarak bilinen Paetongtarn, nüfuzlu Shinawatra ailesinin Tayland başbakanı olarak görev yapan üçüncü üyesidir.

Kardeşleri arasında en genç olanı olan Ung Ing, 2011-2014 yılları arasında başbakanlık yapan ve Tayland Anayasa Mahkemesi tarafından görevden alınan Yingluck Shinawatra’nın yeğenidir.

Bu iki kadın Tayland’ın en üst makamında bulunan tek kadındır.

Bir iş kadını olan Paetongtarn, 2008 yılında Chulalongkorn Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi, Sosyoloji ve Antropoloji bölümlerinden lisans derecesiyle mezun olmadan önce Saint Joseph Convent ve Mater Dei Okullarında eğitim gördü.

Daha sonra İngiltere’deki Surrey Üniversitesi’nden Uluslararası Otel Yönetimi alanında yüksek lisans derecesi aldı.

Siyasi yaşam

Siyasi bir ailede yetişen Paetongtarn, 28 Ekim 2021’de Pheu Thai Partisi’nin ykatılımla ilgili danışma komitesine başkanlık etmek üzere resmen siyasete katıldı.

Daha sonra, 20 Mart 2022’de Pheu Thai Ailesi projesinin başkanı olarak atandı.

Paetongtarn geçen yıl yapılan genel seçimlerde partinin başbakan adayı olarak gösterilmiş, daha sonra Ulusal Yumuşak Güç Strateji Komitesi başkan yardımcılığına getirilmiş ve geçen ekim ayında parti liderliğine yükselmiştir.

İngiliz eğitimli Taylandlı siyasetçinin SC Asset Corporation da dahil olmak üzere birçok aile şirketinde hissesi bulunuyor.

Paetongtarn’ın halası Yingluck 2014 yılında Tayland Anayasa Mahkemesi tarafından görevden alınırken, babası Thaksin 2006 yılında ABD gezisindeyken askeri bir darbeyle devrilmişti.

Eskiden polis olan Thaksin, 2000’lerin başında iki seçim kazandı ve ülkede telekomünikasyon kralı.

Paetongtarn, Budist ülkenin anayasasının yeniden yazılmasına ve zorunlu askerliğin kaldırılmasına destek verdiğini ifade etti.

Öte yandan Paetongtarn, bu ayın başlarında muhalefetteki Move Forward Part’ın dağılmasına yol açan hassas lese-majeste yasalarının değiştirilmesine karşı çıkıyor. Bu tür yasalar monarşinin eleştirilmesine izin vermiyor.

Paetongtarn, geçen yıl 28 milyondan fazla ziyaretçi çeken kıyı turizm merkezleriyle popüler olan ülkede daha sıkı uyuşturucu ve suç kontrol önlemlerini desteklemişti.

Zorluklar

Gelecek hafta 38 yaşına girecek olan Paetongtarn’ın önceliği ekonomik zorlukların üstesinden gelmek olacak.

Pheu Thai Partisi’nin 16 yaş ve üzeri tüm Taylandlılara 10,000’er baht (285 dolar) dağıtma vaadi, hane halkı harcamalarını hafifletmek için odak noktası olacak gibi görünüyor.

Tayland ekonomisinde kritik bir rol oynayan turizm iyi bir ilerleme kaydetmiş olsa da, satın alma gücünün artırılması üretimin canlandırılmasına ve ekonomiye olan genel güvenin artırılmasına bağlı olacaktır.

Lese-majeste yasaları ve yargının aşırı güçlü olduğu iddiaları da dahil olmak üzere muhafazakar monarşi ile ilgili konular genç başbakanın karşılaşacağı diğer sorunlar olacaktır.

Dış ilişkiler cephesinde ise Paetongtarn, Güneydoğu Asya’nın ikinci büyük ekonomisini,  Asya-Pasifik bölgesinde artan jeo-politik rekabete hazırlamakla karşı karşıya kalacak.

ASYA

Rusya, Çin ve Hindistan’la petrol ticaretinde kripto para birimlerine yöneldi

Yayınlanma

Reuters‘ın haberine göre, Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak için Çin ve Hindistan’la yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya başladı. Kripto para birimleri, uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukları aşmak ve işlemleri hızlandırmak için kullanılıyor. Bu yöntemin henüz küçük bir hacmi kapsadığı belirtilse de, işlem sayısının giderek arttığı ifade ediliyor.

Reuters haber ajansının konuya vakıf dört kaynağa dayandırdığı haberine göre Rusya, Batı yaptırımlarını aşmak amacıyla Çin ve Hindistan ile yaptığı petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanıyor.

Kaynaklar, sistemin işleyişini şu şekilde açıklıyor: Rus petrolünü satın alan Çinli veya Hintli alıcı, aracı bir ticaret şirketine yuan veya rupi cinsinden ödeme yapıyor.

Bu para bir off-shore hesabına aktarılıyor ve ardından Bitcoin, Ethereum veya Tether gibi stabil kripto paralara dönüştürülüyor.

Daha sonra bu kripto paralar başka bir hesaba aktarılıyor ve Rusya’da rubleye çevriliyor.

Reuters‘a konuşan kaynaklar, kripto para birimiyle yapılan işlemlerin henüz Rus petrol ticaretinin küçük bir bölümünü oluşturduğunu belirtiyor.

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), bu ticaretin yıllık değerini 192 milyar dolar olarak tahmin ediyor. Fakat, bu türden işlemlerin sayısının giderek arttığı vurgulanıyor.

Kaynaklar, Batı yaptırımları kaldırılsa ve Rus petrol şirketlerinin yeniden dolar kullanmasına izin verilse bile, Rusya’nın petrol ticaretinde kripto para birimlerini kullanmaya devam etmesinin muhtemel olduğunu belirtiyor.

Kaynaklara göre, kripto para birimleri, işlemleri daha hızlı gerçekleştirmeye ve uluslararası ödemelerde yaşanan zorlukların üstesinden gelmeye yardımcı olan kullanışlı bir araç.

Geçtiğimiz yıl, Rus emtia şirketlerinin Çin ile ticarette kripto para birimi kullanmaya başladığı ortaya çıkmıştı.

Bloomberg‘in haberine göre, yaptırım uygulanan en az iki büyük metal üreticisi, ödemelerde Amerikan dolarına (USDT) sabitlenmiş stabil kripto paralara geçti. Bu ödemeler, Hong Kong üzerinden gerçekleştiriliyordu.

Ajansa konuşan bir kaynak, Rusya Merkez Bankası’nın şirketlerin sınır ötesi transferlerde kripto para birimlerine başvurmasına izin verdiğini, ancak bu türden işlemlerin kamuoyuna açıklanmamasını tavsiye ettiğini belirtmişti.

Bu gelişmelerin ardından Rusya’da uluslararası ticarette dijital para birimleriyle ödeme yapılmasına izin veren bir yasa kabul edildi.

Moskova ayrıca, yaptırımları aşmak için teknoloji satın alımında Tether ve USDT stabil kripto paralarıyla ödeme yapmıştı.

Geçtiğimiz yıl ABD ve İngiltere, 2022’den beri ABD yaptırımları altında olan ve bu yıl 24 Şubat’tan itibaren AB kısıtlamalarına tabi tutulan Rus kripto para borsası Garantex aracılığıyla USDT ile yapılan 20 milyar doları aşkın işlemi soruşturmaya başladı.

Mart ayı başlarında, borsanın yönetimi faaliyetlerini askıya aldığını ve Rus kullanıcıların kripto para cüzdanlarında bulunan 2,5 milyar rubleden fazla parayı bloke ettiğini duyurdu.

Okumaya Devam Et

ASYA

Bişkek’te tarihi anlaşma: Kırgızistan ve Tacikistan sınır sorununu çözdü

Yayınlanma

Kırgızistan ve Tacikistan devlet başkanları, Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, Bişkek’te iki ülke arasındaki idari sınırları belirleyen anlaşmayı imzaladı. 20 yılı aşkın süredir devam eden müzakerelerin ardından imzalanan anlaşma, iki ülke arasındaki sınır sorunlarına çözüm getiriyor. Anlaşma kapsamında, ekonomik, ticari ve kültürel alanlarda işbirliğinin artırılması hedefleniyor.

Tacikistan ve Kırgızistan devlet başkanları Emomali Rahmon ve Sadır Caparov, iki ülke arasındaki tartışmalı bölgelerle ilgili 20 yılı aşkın süren müzakerelerin ardından Bişkek’te idari sınırları belirleyen imzaladı.

Tacikistan Cumhurbaşkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, iki ülke lideri video konferans aracılığıyla iki sınır kontrol noktasının açılışını yaptı.

Rahmon ve Caparov ayrıca, dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerinin daha da güçlendirilmesine yönelik ortak bildiriye imza attı.

Özellikle, iki ülke kara ve hava yolu ulaşımını yeniden başlatmayı planlıyor.

Toplamda, görüşmede ekonomik, ticari, kültürel ve insani alanlarda, tarım alanında işbirliği, ayrıca karayolu inşaatı ve işletilmesi konularında olmak üzere 16 yeni işbirliği belgesi imzalandı.

Müzakereler kapsamında, devlet başkanları başbakanlar başkanlığında bir hükümetler arası konsey kurulması yönünde de karar aldı.

Bu yeni mekanizmanın karşılıklı ticaret hacmini 500 milyon dolara çıkarma hedefi belirlendi.

Kırgızistan ile Tacikistan arasındaki idari sınırın uzunluğu yaklaşık 980 kilometre.

Aralık 2002’den bu yana sınırın kesin olarak belirlenmesi ve haritaya işlenmesi anlamına gelen sınır belirleme çalışmaları yürütülüyordu.

Çözüme kavuşturulamayan bu sorun nedeniyle, yerel halk ve askeri personel arasında çatışmalar yaşanıyordu.

Özellikle, 14 Eylül 2022’de Kırgızistan-Tacikistan sınırında meydana gelen çatışmada her iki taraftan onlarca kişi hayatını kaybederken, 200’den fazla vatandaş yaralandı.

Daha sonra Bişkek, Tacikistan’ı ülkenin topraklarını ele geçirmeye çalışmakla suçladı.

Tacikistan ise Bişkek’i ağır silahlar kullanarak sınır karakoluna saldırmakla suçladı.

Geçtiğimiz aralık ayında iki ülke anlaşmaya vardı ve ortak devlet sınırının tanımlanmasını tamamen tamamladı.

Bu ay Caparov, ülkelerin sınır belirleme sürecinde tartışmalı sınır bölgelerinde karşılıklı toprak değişiminde bulunduğunu açıkladı.

Caparov, artık bu konuda “nokta konulduğunu, her iki tarafın da çıkarlarının dikkate alındığını” belirtti.

Okumaya Devam Et

ASYA

Japonya Başbakanı Ishiba’nın iktidar milletvekillerine hediye çeki dağıtması tepki çekti

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba’nın azınlık hükümeti bütçeyi ve önemli yasa tasarılarını geçirmek için muhalefetin desteğine ihtiyaç duyuyor, ancak açıklamaları tartışma yarattı.

Cuma günü üst meclisin bütçe komitesi toplantısında konuşan Ishiba, “Görüşlerimin sağduyu ile uyumlu olmadığı yönündeki eleştirileri kabul etmek zorundayım. Sebep olduğum güvensizlik ve öfke için içtenlikle özür dilerim” dedi.

Ishiba perşembe günü geç saatlerde yaptığı açıklamada, kişi başına 100,000 yen (676 $) değerindeki hediye çeklerinin Liberal Demokrat Parti’nin 15 ilk dönem milletvekiline, 3 Mart’ta başbakanın resmi konutunda bir grup yemeği için bir araya gelmelerinden önce dağıtıldığını söyledi. Başbakanın iktidar partisinin yeni vekillerine hediye çeki dağıtması sadece muhalefetin değil, iktidar partisi vekillerinin de tepkisine yol açtı.

Hediye çeki alan bir milletvekilinin ofisi, 3 Mart akşamı toplantıdan önce Ishiba’nın ofisinden bir sekreterin çeki takdim ettiğini ve şöyle dediğini söyledi: “Bu bir hediye. Peşin olarak veriyoruz.” Milletvekilinin ofisi o zamandan beri kuponu iade ettiğini de sözlerine ekledi.

LDP temmuz ayında yapılacak üst meclis -ya da Meclis- seçimlerine hazırlanırken, Ishiba hükümetine yönelik eleştiriler LDP içinde bile giderek artıyor.

LDP’nin üst meclis üyelerinden Hiroshi Yamada cuma günü X’te yazdığı yazıda bunun “başbakanın sorumluluk duygusu ve yetkinliği hakkında soru işaretleri uyandıran çok ciddi bir mesele” olduğunu belirtti.

Bir LDP yöneticisi şunları söyledi: “Bu asla gerçekleşmemeliydi. Kamuoyunda herhangi bir şüphe oluşmasını önlemek çok önemlidir.” Bir başka parti yöneticisi ise “Bu savunulamayacak kadar pervasız bir hareketti” diyerek yakındı.

Eylül 2024’te Ishiba, birçok kişi tarafından merhum Shinzo Abe’nin veliahtı olarak görülen muhafazakar Sanae Takaichi’yi ikinci tur oylamada yenerek LDP başkanı seçildi. Ishiba alt meclis olan Temsilciler Meclisini dağıttı ve kasım ayında genel seçim çağrısında bulundu. İktidardaki LDP-Komeito koalisyonu sandalye kaybetti ve o seçimde çoğunluğu kazanamadı.

Kilit soru, kuponların dağıtımının siyasi faaliyetler için bağış niteliği teşkil edip etmediği. Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu, bireylerin siyasi faaliyetlerle ilgili olarak siyasetçilere hediye çekleri de dahil olmak üzere para ve menkul kıymet bağışı yapmasını yasaklıyor.

Ishiba perşembe gecesi resmi konutunda gazetecilere yaptığı açıklamada “Bu siyasi faaliyetlerle ilgili bir bağış değildi” dedi.

Bir siyasi parti başkanı olarak insanları yemeğe davet etmenin siyasi bir faaliyet olmadığı iddiasının kamuoyu tarafından kabul edilip edilmeyeceği sorulduğunda Ishiba, muhabire “Bu neden siyasi bir faaliyet olarak değerlendirilsin ki?” diye sordu. Bir parti lideri olarak “minnettarlığını ifade etmenin” siyasi faaliyetten ayrı olduğunu savundu.

Katılımcıların hiçbirinin Ishiba’nın seçim bölgesinde yaşamadığını ve dolayısıyla Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu veya Kamu Görevlileri Seçim Kanunu’nun ihlal edilmediğini vurguladı. Ayrıca hediye çeklerini ilk kez dağıtmadığını da açıkladı.

Nihon Üniversitesi’nde emeritus profesör ve siyasi finansman uzmanı olan Tomoaki Iwai, Nikkei Asia’ya yaptığı açıklamada, 100,000 yenlik kuponların kişisel bir hediye için çok fazla olduğunu belirtti. “Siyasi Fonların Kontrolü Kanunu’nun 21. Maddesinin ihlali olarak değerlendirilebilir” dedi.

Mali raporlarda siyasi kuruluşlar arasında bağış olarak kaydedilmesi halinde bu tür işlemlere izin verilebilse de, Iwai bu örnekte “Genellikle bireysel politikacılara bağış olarak kabul edilir” diye ekledi.

Muhalefetteki Japonya Anayasal Demokrat Partisi lideri Yoshihiko Noda cuma günü yaptığı açıklamada “Bu miktar sosyal standartlara göre çok yüksek” dedi. Noda, Ishiba’nın istifasını talep etmenin “tartışma konusu olmadığını” belirtti, ancak “parlamento tartışması yoluyla kendisinden tam bir açıklama talep edeceğiz” dedi.

İktidar koalisyonu ile birlikte 2025 bütçe tasarısını revize etmek ve alt meclisten geçirmek için çalışan Japonya Yenilik Partisi’nin eş lideri Seiji Maehara, “Bu konuyu, üst mecliste görüşülmekte olan bütçe tasarısına ilişkin oylamaya bağlayıp bağlamamak da dahil olmak üzere parti içinde tartışmak istiyorum” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English