Bizi Takip Edin

Amerika

IMF, ABD için tahminlerini yükseltti

Yayınlanma

IMF, 2025 yılı için küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,3 olarak revize etti. ABD’nin güçlü ekonomik performansı bu artışta belirleyici olurken, Almanya ve Fransa gibi büyük ekonomilerdeki zayıflık tahminleri aşağı çekti. IMF, korumacı politikaların ticaret akışlarını bozabileceği konusunda uyardı.

Uluslararası Para Fonu (IMF), 17 Ocak’ta yayımladığı raporda, ABD ekonomisinin beklenenden daha hızlı büyümesinin Almanya, Fransa ve diğer büyük ekonomilerdeki GSYİH tahminlerindeki aşağı yönlü revizyonları dengelediğini belirterek, 2025 yılı için küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 3,3 olarak açıkladı.

2026 yılı için de aynı büyüme oranı öngörüldü. Raporda, dünya genelinde enflasyonun 2025’te yüzde 4,2’ye, 2026’da ise yüzde 3,5’e düşmesi bekleniyor. Bu durum, para politikalarının normalleşmesi ve son yıllardaki küresel istikrarsızlıkların sona ermesi için zemin hazırlayabilir.

Bununla birlikte, IMF, küresel ekonomik büyüme oranının 2000-2019 yılları arasındaki yüzde 3,7’lik ortalamanın altında kaldığını ve ülkeleri, ticaret ortaklarına zarar verebilecek ve misilleme riskini artırabilecek tek taraflı önlemlerden (gümrük vergileri, tarife dışı engeller veya sübvansiyonlar) kaçınmaya çağırdı.

IMF’nin Baş Ekonomisti Pierre-Olivier Gourinchas, “Korumacı politikalar, örneğin yeni bir gümrük vergisi dalgası, ticaret çelişkilerini artırabilir, yatırımları azaltabilir, piyasa etkinliğini düşürebilir ve ticaret akışlarını bozarak tedarik zincirlerini yeniden sekteye uğratabilir,” dedi.

Fon, bu tür önlemlerin hem kısa vadede hem de orta vadede büyümeyi olumsuz etkileyebileceğini vurguladı.

Farklılaşan eğilimler

Diğer yandan IMF, ABD’de işgücü piyasasının yüksek aktivitesi ve artan yatırımlar sayesinde 2025 yılı için GSYİH büyüme tahminini yüzde 2,7’ye yükseltti. Bu oran, ekim tahmininden 0,5 puan daha yüksek.

Ancak, 2026 yılında ABD ekonomisinde büyümenin yüzde 2,1’e yavaşlaması bekleniyor. Buna karşılık, avro bölgesi için büyüme tahmini 2025 yılında yüzde 1,0’a (yüzde 0,2 puan düşüş), 2026 yılında ise yüzde 1,4’e (yüzde 0,1 puan düşüş) revize edildi. Bu düşüşün nedeni, üretim sektöründeki zayıflık ve artan siyasi-ekonomik belirsizlik olarak açıklandı.

Gourinchas, ABD ile Avrupa arasındaki büyüme farkının yapısal faktörlerden ve ABD’deki daha dinamik üretkenlik artışından kaynaklandığını ifade etti. Özellikle teknoloji sektöründe gözlenen bu dinamizm, iş ortamının iyileştirilmediği ve sermaye piyasalarının geliştirilmediği sürece devam edecek.

Almanya için 2025 yılı büyüme tahmini, ekim ayında belirtilen yüzde 0,8’den yüzde 0,3’e indirildi. 2026’da ise bu oran yüzde 1,1’e yükselmesi bekleniyor, ancak bu da önceki tahminin 0,3 puan altında. Fransa için 2025 yılı tahmini yüzde 1,1’den yüzde 0,8’e, 2026 yılı için ise yüzde 1,3’ten yüzde 1,1’e düşürüldü.

Bunun yanı sıra IMF, kasım ayında Pekin’in açıkladığı mali destek önlemlerinin ardından Çin’in 2025 yılı büyüme tahminini 0,1 puan artırarak yüzde 4,6’ya, 2026 yılı için ise 0,4 puan artırarak yüzde 4,5’e yükseltti.

Buna karşın, Ortadoğu ve Orta Asya için tahminler 2025 ve 2026 yıllarında sırasıyla yüzde 3,6 ve yüzde 3,9 olarak yüzde 0,3 puan düşürüldü. Bu düşüş, özellikle Suudi Arabistan’ın gönüllü petrol üretim kesintilerinden kaynaklanıyor.

IMF, işgücü piyasalarının soğuması ve enerji fiyatlarının düşmesiyle enflasyonun daha da azalmasını bekliyor. Ancak gümrük vergilerinin getirilmesi halinde enflasyonist baskıların artabileceği ve bunun yüksek faiz oranlarının devamına yol açabileceği konusunda uyardı.

Baş Ekonomist Gourinchas, “Pandemi sonrası yaşanan enflasyon sıçramasının hemen ardından yeniden enflasyonist baskıların oluşması, enflasyon beklentilerinin kontrolünü kaybetme riski yaratabilir. Bu, daha esnek ve proaktif bir para politikası gerektirebilir,” değerlendirmesini yaptı.

Amerika

Musk-Trump kavgası: Tesla 153 milyar dolar değer kaybetti

Yayınlanma

Tesla, Donald Trump ve Elon Musk arasındaki gerginliğin tırmanmasıyla perşembe günü rekor bir satış dalgası yaşadı.

ABD Başkanının Musk’ın şirketleriyle olan ABD hükümeti sözleşmelerini feshedebileceğini işaret etmesinin ardından, elektrikli araç grubunun hisseleri yüzde 14’ün üzerinde değer kaybederek piyasa değerinden 153 milyar dolar sildi.

Trump, Truth Social platformunda, “Bütçemizde milyarlarca dolar tasarruf etmenin en kolay yolu, Elon’un devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini feshetmek,” diye yazdı.

Perşembe günkü düşüşle Tesla’nın hisse fiyatı yılbaşından bu yana yüzde 25 değer kaybetti.

Dünyanın en güçlü iki adamı arasındaki kavga, Musk’ın X’te defalarca yaptığı iğneleyici yorumlar ve Trump’ın, seçimlerden bu yana yakın müttefiki olan milyarderin “zayıfladığını” söylemesiyle devam etti.

Tesla hisselerinin satışı ABD borsalarında yankı buldu ve S&P 500 ile teknoloji ağırlıklı Nasdaq Composite endeksleri günü sırasıyla yüzde 0,5 ve yüzde 0,8 düşüşle kapattı. Her iki endeks de Trump ve Musk’ın hakaretler savurmaya başladığı öğle saatlerinde düşüşe geçti.

İkinci Trump yönetiminde sermaye hizipleri

SpaceX ve Starlink değer kazandı

Tesla yatırımcıları birkaç ay boyunca inişli çıkışlı bir dönem geçirdi. Hisse senetleri, Trump’ın ikinci başkanlık dönemini kazanmasının ardından geçen yılın son çeyreğinde güçlü bir yükseliş yaşadı, fakat Trump’ın ticaret savaşının tetiklediği genel piyasa satışları nedeniyle aralık ortasından mart başına kadar düşüş yaşadı.

Musk’ın uzay keşif grubu SpaceX ve uydu geniş bant ağı iştiraki Starlink’in hisseleri, Tesla’nın düşüşüyle birlikte perşembe günü yükseldi. AST SpaceMobile yüzde 7,5 değer kazanırken, iletişim grubu EchoStar yüzde 17,4 sıçradı.

Musk’ın, Devlet Verimliliği Departmanı’nın (DOGE) başkanı olarak federal hükümet harcamalarında yaptığı kesintiler de tepkiyi beraberinde getirdi. Tesla patronu, işlerine yönelik “geri tepme”yi suçlayarak mayıs sonunda hükümet görevinden istifa etti.

Bazı yatırımcılar, Musk ve Trump’ın önceki dostane ilişkilerine rağmen, piyasanın bu kavgayı öngörmesi gerektiğini söyledi. Ünlü kısa vadeli satıcı Jim Chanos, X’te bunun “Şimdiye kadarki en öngörülebilir ayrılık” olduğunu söyledi.

Bannon’dan SpaceX’i devletleştirme ve Musk’ı sınır dışı etme çağrısı

Daha önce vize tartışması nedeniyle Musk ile ağır bir kavgaya tutuşan MAGA ideoloğu Steve Bannon, Trump’a SpaceX’e el koyma çağrısı yaptı.

Bannon, “War Room Live” programında, Trump’ın SpaceX’i kontrol altına almak için Kore Savaşı döneminden kalma milli güvenlik seferberlik yasası olan Savunma Üretim Yasasını kullanmak üzere bir başkanlık kararnamesi imzalaması gerektiğini söyledi.

Bannon, “ABD hükümeti onu ele geçirmeli,” dedi ve yönetimin ayrıca Musk’ın güvenlik iznini iptal etmesi ve soruşturma sonuçlanana kadar Musk’ın şirketleriyle tüm federal sözleşmeleri askıya alması gerektiğini savundu.

MAGA ideoloğu, Başkana Tesla liderinin sınır dışı edilme işlemlerini başlatması için de çağrıda bulundu. Bannon, “Elon Musk yasadışı. O da gitmeli,” dedi. Güney Afrika doğumlu Musk, yirmi yılı aşkın süredir ABD vatandaşı.

Musk ise Bannon’ın çağrılarına X’te verdiği yanıtta, “Bannon zirve geri zekalıdır,” dedi.

Steve Bannon, Elon Musk’a ‘ırkçı’ dedi, MAGA’dan atma sözü verdi

MAGA’daki bölünme ayyuka çıktı: JD Vance sesleri

Öte yandan Musk-Trump kavgası, Amerika’yı Yeniden Büyük Yap (MAGA) koalisyonundaki çatlakları da tüm çıplaklığıyla gözler önüne serdi.

Musk’ın, daha önce Başkana destek veren seçmen kitlesinde Trump aleyhine derin bir yara açabileceği düşünülüyor.

Örneğin, Musk’ın sosyal platformu X’te 1,2 milyon takipçisi olan sağcı influencer Ian Miles Cheong, Musk ve Trump arasındaki mücadele için “Paramı Elon’a yatırıyorum,” diye bir paylaşım yaptı.

Cheong ayrıca, “Trump görevden alınmalı ve JD Vance onun yerini almalı,” dedi.

30 dakikadan az bir süre sonra Musk, Cheong’un paylaşımını tek kelimeyle “Evet” ekleyerek yeniden paylaştı.

‘Büyük, güzel yasaya’ ne olacak?

Trump ve Musk arasındaki kişisel kavga sürerken, bombanın fitilinin Trump’ın Kongre’ye getirdiği harcama tasarısı üzerinden ateşlendiğini hatırlatmak gerekiyor.

The Hill’deki değerlendirmeye göre kavga, bazı Kongre Cumhuriyetçilerinin Musk’a olan öfkelerini daha açık bir şekilde dile getirmeye istekli hale getirebilir. Bu öfke bir süredir artıyordu.

Fakat Musk, tasarıya yönelik eleştirilerini sürdürüyor ve bu tutumu, Cumhuriyetçi Parti liderlerini rahatsız edecek.

Musk, bir dizi sosyal medya paylaşımında sadece Trump’ı değil, Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson ve Senato Çoğunluk Lideri John Thune’yi de hedef aldı ve hükümet harcamalarının kontrolden çıkmasının tehlikelerini dile getirdikleri geçmiş yorumlarını yeniden gündeme getirdi.

Kongre Bütçe Ofisine göre, bütçe tasarısının mevcut haliyle 10 yıl içinde 2,4 trilyon dolarlık ek bütçe açığı yaratması bekleniyor.

Musk, kendine özgü ateşli üslubuyla perşembe öğleden sonra yaptığı paylaşımlardan birinde, “Kongre Amerika’yı iflasa sürüklüyor!” iddiasında bulundu.

Kongre’deki Cumhuriyetçiler genel olarak Musk’tan çok Trump’a sadık.

Fakat Musk’ın tasarıyı batırmak için yeterli sayıda Cumhuriyetçi üyeyi kendi safına çekmesi son derece olası.

Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Politico: Trump, Musk ile olası bir yumuşamanın sinyali verdi

Öte yandan kavganın bir ateşkes ve “detant”, yani yumuşama ile şimdilik sona ereceğini ileri sürenler de var.

Başkan Trump, Elon Musk ile sosyal medyada bir gün süren atışmaların ardından perşembe günü POLITICO ile yaptığı röportajda kayıtsız bir tavır sergiledi.

Bundan ayrı olarak, Beyaz Saray danışmanları, gerginliğin tırmanmasını önlemek için başkanın Musk’a yönelik kamuoyu eleştirilerini yumuşatması için uğraştıktan sonra, barışı sağlamak için Tesla’nın milyarder CEO’su ile cuma günü bir telefon görüşmesi ayarladı.

Trump, bir zamanlar en büyük destekçisiyle yaşadığı kamuoyuna mal olan ayrılık hakkında POLITICO’ya verdiği kısa demeçte, “Oh, sorun yok. Her şey çok iyi gidiyor, hiç bu kadar iyi olmamıştı,” dedi.

Trump destekçisi hedge fon yöneticisi Bill Ackman da dahil olmak üzere yardımcılar ve müttefikler gerginliği yatıştırmak için aceleyle harekete geçti ve Musk da buna sıcak bakıyor gibi görünüyor.

Ackman, “@realDonaldTrump ve @elonmusk’ı destekliyorum ve onlar da büyük ülkemizin iyiliği için barış yapmalılar,” diye yazdı.

Musk da Ackman’a, “Haksız değilsin,” diye yanıt verdi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Elon Musk’tan Trump’a suçlama: Epstein dosyası neden gizli tutuluyor?

Yayınlanma

Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini iddia ederek çocukların cinsel istismarına karışmakla suçladı ve belgelerin bu yüzden açıklanmadığını öne sürdü. Trump ise Musk’ı devlet desteklerini kesmekle tehdit ederek, milyarderin ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılması sonrası başlayan çatışmada karşılıklı suçlamalar devam etti.

Amerikalı milyarder Elon Musk, ABD Başkanı Donald Trump’ı Jeffrey Epstein davasındaki belgelerde adının geçtiğini öne sürerek çocukların cinsel istismarına karıştığını iddia etti ve bu durumun belgelerin hala kamuoyuna açıklanmamasının nedeni olduğunu belirtti.

Gerilim, Musk’ın ABD Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) başkanlığından ayrılmasının ardından karşılıklı sert açıklamalarla yükselmişti.

SpaceX’in kurucusu Musk, Trump’ın seçim zaferinde kendi desteğinin kilit rol oynadığını savundu.

Musk, X’teki paylaşımında, “Ben olmasaydım Trump kaybederdi, Demokratlar Temsilciler Meclisi’ni kontrol ederdi ve Cumhuriyetçiler Senato’da 49’a karşı sadece 51 sandalyeye sahip olurdu,” ifadelerini kullandı.

Trump’tan Musk’a sert yanıt ve tehdit

Donald Trump, Elon Musk’ın suçlamalarına sosyal medya platformu Truth Social üzerinden yanıt verdi. Trump, bütçeden “milyarlarca dolar” tasarruf etmek amacıyla Musk’ın faaliyetleriyle ilgili tüm devlet sübvansiyonlarını ve sözleşmelerini durdurma tehdidinde bulundu.

Trump, “Biden’ın bunu neden yapmadığına hep şaşırmışımdır,” diye ekledi.

Basın mensuplarına konuşan Trump, Musk’ta hayal kırıklığına uğradığını belirterek seçimleri onun yardımı olmadan da kazanabileceğini vurguladı.

Trump, Musk’ın DOGE başkanlığı görevini özlediğini ve bu yüzden girişimcinin davranışlarının “düşmanca” bir hâl alabileceğini öne sürdü.

Truth Social’daki bir başka paylaşımında başkan, Musk’ın “çıldırdığını” ifade etti. ABD Başkanı, iş insanının “tükenme noktasında” olduğunu ve kendisinin ondan yönetimden ayrılmasını istediğini belirtti.

Trump ayrıca, Musk’ı “birkaç ay içinde” elektrikli araçlara yönelik devlet desteğinin sona erdirileceği konusunda bilgilendirdiğini ve bu önlemin satışların artışını teşvik ettiğini ifade etti.

Trump, “Herkesi bu gereksiz arabaları almaya zorlayan elektrikli araç lisansını elinden aldım ve o da çıldırdı,” diye yazdı.

İkili arasındaki açık çatışma, Musk’ın devlet görevinden ayrılmasının hemen ardından başladı.

Trump, 1 Haziran’da Musk’ın müttefiki ve SpaceX projelerine yatırım yapan Jared Isaacman’ın NASA başkanlığı adaylığını geri çektiğini duyurdu.

Bunun üzerine Musk, 4 Haziran’da federal bütçeyi “iğrenç bir kepazelik” olarak nitelendirerek tamamen gözden geçirilmesi çağrısında bulundu. Trump ise belgeyi imzaladığını ve Musk’ın projenin tüm detaylarından önceden haberdar olduğunu belirtti.

Musk, Trump’ın yasa tasarısına bayrak açtı

Jeffrey Epstein olayının geçmişi

Musk’ın bahsettiği Jeffrey Epstein, 2019 yılında hapishanede ölmüştü. Resmi açıklamaya göre ölüm nedeni intihardı.

Soruşturma, Epstein’ın reşit olmayanları evlerine ve özel adasına çekerek ticaretini yaptığına ve burada Amerikan ve dünya elitlerinin temsilcileri tarafından cinsel istismara uğradıklarına inanıyor.

Donald Trump, ikinci seçim kampanyası sırasında Lex Fridman’a verdiği bir röportajda Epstein’ın adasını ziyaret eden etkili kişilerin listesini yayınlama sözü vermişti.

Daha sonra, Trump’ın Beyaz Saray’a dönmesinin ardından bir dizi Amerikalı senatör, başkanı dava belgelerin gizliliğini kaldırmaya çağırdı. Ancak bu gerçekleşmedi.

Okumaya Devam Et

Amerika

Trump’tan yeni çok ülkeli seyahat yasağı

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump çarşamba günü, ulusal güvenlik risklerini gerekçe göstererek 19 ülkeden gelen kişilere yönelik kapsamlı bir yeni seyahat yasağı getirdi.

Yasak, Afganistan, Burma, Çad, Kongo Cumhuriyeti, Ekvator Ginesi, Eritre, Haiti, İran, Libya, Somali, Sudan ve Yemen’den gelen kişilerin ABD’ye girişini tamamen kısıtlıyor. Başkan ayrıca Burundi, Küba, Laos, Sierra Leone, Togo, Türkmenistan ve Venezuela vatandaşlarının ABD’ye girişini kısmen kısıtlıyor ve sınırlandırıyor.

Yönetimin seyahat yasağı, ziyaretçilerin ve vize başvuru sahiplerinin güvenlik incelemesinin imkansız olduğu ve ulusal güvenliğe tehdit oluşturduğu ülkeleri belirlemeleri talimatını veren ilk günkü başkanlık kararnamesinin ardından aylardır hazırlık aşamasındaydı.

Kapsamlı planlama, Beyaz Saray’ın yasal engelleri aşma çabalarını gösteriyor: Trump’ın 2017’de çoğunluğu Müslüman ülkeleri hedef alan seyahat yasağı, bir dizi mahkeme yenilgisinin ardından nihayetinde hafifletilmiş bir versiyonuyla yürürlüğe girmişti.

Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan bir videoda, “Bize zarar vermek isteyenlerin ülkemize girmesine izin vermeyeceğiz ve Amerika’nın güvenliğini sağlamaktan bizi hiçbir şey alıkoyamaz,” dedi.

Yasak, mevcut vize sahipleri, yasal daimi ikamet edenler, belirli vize kategorileri ve hükümetin ABD’nin ulusal çıkarlarına hizmet ettiğini belirlediği kişileri kapsamıyor.

Trump, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun “yüksek riskli bölgeler” hakkında bir güvenlik incelemesi yaptığını ve hangi ülkelere yeni kısıtlamalar getirilmesi gerektiği konusunda tavsiyelerde bulunduğunu söyledi.

Başkan, yönetimin terörist faaliyetler, vize güvenliği işbirliği, bir ülkenin yolcuların kimliklerini doğrulama yeteneği, vatandaşların sabıka kayıtlarının tutulması ve yasadışı vize süresini aşma oranları gibi faktörleri incelediğini de sözlerine ekledi.

Planlamaya aşina olan ve isminin açıklanmaması koşuluyla konuşan bir ABD’li yetkiliye göre, Beyaz Saray çok daha uzun bir ülke listesi hazırlamayı düşünmüştü.

Trump çarşamba günü yaptığı açıklamada, ülkelerin koşullarını iyileştirip ABD’nin güvenlik standartlarını karşılaması halinde listenin değiştirilebileceğini, risk teşkil eden diğer ülkelerin ise listeye eklenebileceğini söyledi.

Trump’ın bu kararı, Colorado eyaletinin Boulder kentinde bir adamın İsrail yanlısı protestoculara molotof kokteyli atıp “derme çatma bir alev makinesi” kullanarak terör endişelerini artırmasından sadece birkaç gün sonra geldi. 

İç Güvenlik Bakanlığına (DHS) göre, Mısır vatandaşı Mohamed Soliman, 2022 yılında göçmen olmayan vizeyle ABD’ye giriş yaptı ve vizesinin süresi 2023 yılında doldu.

DHS’ye göre, Soliman 2022’de sığınma başvurusunda da bulunmuştu. Beyaz Saray, bu olayı kontrolsüz göçün ulusal güvenliğe nasıl bir tehdit oluşturduğunun bir örneği olarak öne çıkarırken, Soliman federal ve eyalet nefret suçlarıyla suçlandı.

Trump yönetimi, Soliman’ın ailesi olan eşi ve beş çocuğunu sınır dışı etmek için hızlıca harekete geçti, ama Kaliforniya’daki bir federal yargıç bu çabaları geçici olarak engelledi. Aile salı günü Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Birimi tarafından gözaltına alındı.

Trump, göçmenliği uzun süredir ulusal güvenlik meselesi olarak nitelendiriyor ve ikinci döneminde, belgesiz göçmenleri ülkeden hızla çıkarmak ve göçmenliği “istila” olarak ilan etmek için bu argümana daha da fazla ağırlık veriyor.

Beyaz Saray’dan mahkeme salonlarındaki Adalet Bakanlığı avukatlarına kadar, Trump yönetimi, başkanın ulusal güvenlik üzerindeki doğal yetkisi nedeniyle, ABD için önemli bir risk teşkil eden kişileri tek taraflı olarak belirleme yetkisine sahip olduğunu savunuyor.

Trump, Beyaz Saray tarafından yayınlanan ve yasağı duyuran videoda, “Colorado’nun Boulder kentinde meydana gelen son terör saldırısı, uygun şekilde güvenlik kontrolünden geçmemiş yabancı uyrukluların yanı sıra, geçici ziyaretçi olarak gelip vizelerinin süresini aşanların ülkemiz için oluşturduğu aşırı tehlikeyi bir kez daha ortaya koydu. Onları istemiyoruz. 21. yüzyılda, dünyanın dört bir yanından gelen tehlikeli yerlerden gelen yabancı vize süresini aşan kişiler tarafından birbiri ardına terör saldırıları gerçekleştirildi,” diyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English