Avrupa
İngiliz ordusu Starmer’dan Rusya ve Çin’e karşı “fütüristik silahlar” istedi

The Telegraph’ın haberine göre, İngiliz ordusunun şefleri Başbakan Keir Starmer’a, Silahlı Kuvvetlere “fütüristik” silahlardan oluşan bir “ulusal cephanelik” vermesi ya da Rusya ile savaş riskini göze alması gerektiğini söylediler.
Üst düzey ordu kaynakları, askeri şeflerin cuma günü Başbakan ile yaptıkları yüz yüze görüşmelerde, kuvvetlerinin bir sonraki savaşta nelere ihtiyaç duyduğunu gerekçelendirdiklerini ve yatırımın hükümetin büyüme gündemini destekleyeceğini söylediklerini doğruladı.
Stratejik Savunma İncelemesi öncesinde bir dizi brifingin parçası olarak Starmer ile bir araya gelen komutanlar, savunma harcamalarının yüzde 2,5 ya da daha fazla artırılıp artırılmaması gerektiği konusundaki tartışmaların arka planında bunu yaptılar.
Donald Trump Avrupa ülkelerine savunma harcamalarını önemli ölçüde artırmaları çağrısında bulunuyor, hatta NATO müttefiklerine GSYİH’lerinin yüzde 5’ine ulaşmalarını öneriyor.
ABD yönetiminden üst düzey isimlerin bu hafta sonu Münih Güvenlik Konferansında bu mesajı yinelemesi, Starmer’ın yaklaşımını değiştirebileceği yönündeki spekülasyonları yeniden gündeme getirdi.
Fakat Downing Street’te yüzde 2,5’in üzerine çıkma ya da bu baharda bu orana ulaşma konusunda uzun süredir devam eden planları değiştirme konusunda bir istek olmadığı anlaşılıyor.
Başbakanın bir müttefiki The Telegraph’a yaptığı açıklamada, “Seçimlerde üzerinde durduğumuz politika savunma harcamalarında yüzde 2,5’ti. Politikamız hâlâ yüzde 2,5. Daha fazla değişiklik yapmayacağız,” dedi.
Bununla birlikte The Telegraph, cuma günkü brifingler sırasında Başbakana, Rusya ve Çin’i caydırmak için ordunun silahlarında büyük bir güncellemeye ihtiyaç duyduğunun söylendiğini yazıyor.
Bu revizyon, uçak ve tank gibi geleneksel silahların daha ölümcül, mürettebatsız sistemlerle yenilenmesi için özel sektörle daha yakın çalışmayı içerecek.
Brifinglere yakın üst düzey bir ordu kaynağı, gelecekte geleneksel silahlara hâlâ ihtiyaç duyulacak olsa da, Birleşik Krallık’ın “birinci şahıs görüşlü” insansız hava araçları (uzaktan bir pilotun insansız hava aracından video bakış açısına sahip olduğu), ucuz gezici mühimmatlar (intihar dronları) ve mürettebatsız kara araçları ve yüzey gemileri üreten teknoloji şirketlerine yatırım yapması gerektiğini söyledi.
Kaynak, “Savaş gücünü iki katına çıkarma hedeflerini gerçekleştirmek için mal ve hizmet sözleşmeleri şeklinde ulusal bir cephaneliğe ihtiyaç var. Basit bir ifadeyle, bugün öldürücülüğümüzün büyük bir kısmı tank ya da saldırı helikopteri gibi mürettebatlı ve yüksek karmaşıklığa sahip platformlardan gelirken, gelecekte öldürücülüğümüzün daha büyük bir kısmını düşük karmaşıklığa sahip ve mürettebatsız sistemlere kaydırmak istiyoruz,” dedi.
Kaynak, bu yeni sektörde üretim hatlarını büyütmenin Birleşik Krallık’ı düşmanlarının önüne geçireceğini ve ulusu güvende tutacağını savundu.
Ordu kaynağı, İngilizlerin savaş gücünü artırmanın yanı sıra pazar gücünü de harekete geçirmenin “otoriter devletlerle başa çıkmanın yolu” olduğunu ileri sürdü.
Kaynak, “Piyasalar, bizimle savaş başlatma konusunda iki kez düşünmelerini sağlamak için füzelerin yapabileceğinden daha fazlasını yapacaktır. Eğer yatırım yaparsak ilk hareket eden biz oluruz,” diye konuştu.
Kaynak, silahlardaki değişimin ordunun “daha ölümcül” hale gelmesiyle ilgili olduğu kadar, daha “aktif ve ilgili bir sanayi sektörü” yaratarak hükümetin iktisadi büyüme misyonunu desteklemekle de ilgili olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz ay Genelkurmay Başkanı Orgeneral Sir Roly Walker, toplumun savunmaya yapılan yatırımları “ahlaki açıdan yanlış” bulduğu konusunda uyarıda bulunduğu bir konuşma yapmıştı.
Geçtiğimiz hafta The Telegraph gazetesi üst düzey Savunma Bakanlığı kaynaklarının “kamuoyu psikolojisinden” endişe duyduklarını, zira Ukrayna’daki savaşa ve Trump’ın NATO içinde Avrupa’nın daha fazla maliyet üstlenmesi yönündeki ısrarına rağmen İngiliz vatandaşlarının ülkeyi risk altında görmediklerini aktarmıştı.
Avrupa
Norveç ilk kez milli güvenlik stratejisi yayınladı

Norveç, tarihinde ilk kez milli güvenlik stratejisi yayınladı ve ülke “kriz” ve “savaş” riskine hazırlık amacıyla Avrupalılarla stratejik işbirliğini artırmayı planlıyor.
Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, perşembe sabahı “Norveç toplumunun dayanıklılığını” artırmak için öncelikleri belirleyen stratejiyi açıkladı.
ABD Başkanı Donald Trump’ın ABD-Avrupa ilişkilerini tedirgin etmesi, stratejinin üzerinde bir gölge oluşturuyor.
18 sayfalık belgede yer alan güncellenmiş tehdit değerlendirmesinde, “yeni Amerikan öncelikleri”nin transatlantik ilişkilerin geleceğinde “önemli bir belirsizlik” yarattığı belirtiliyor.
Fakat strateji belgesinde, ülkenin “güvenilir bir savunma” sağlamak için hâlâ ABD’nin “desteğine ve takviyesine bağımlı” olduğu belirtiliyor.
Norveç, NATO ittifakına yoğun yatırım yapmaya devam ederken, “AB ile güvenlik ve savunma işbirliğini” de güçlendirmeyi planlıyor.
Norveç, AB üyesi olmasa da, blokla yakın bağları var ve hem AB’nin ortak pazarına hem de Schengen bölgesine dahil.
Norveç, 2024 yılında Brüksel ile bir güvenlik ortaklığı imzaladı. Bu, Avrupa Komisyonu’nun Avrupa’nın askeri alımlarını güçlendirmek için önerdiği 150 milyar avroluk ortak savunma kredisine erişim hakkı anlamına geliyor.
Strateji, Norveç’in “savunma yeteneklerinin, iktisadi güvenliğinin ve toplumsal dayanıklılığının” hızla güçlendirilmesine öncelik veriyor.
Stratejiye göre Norveç, Birleşik Krallık, Almanya, Fransa ve Polonya ile stratejik işbirliğini de güçlendirmeyi hedefliyor.
Hükümetin strateji sunumu, İkinci Dünya Savaşı’nın bitişinin 80. yıldönümünün hemen ardından geldi.
Plan ayrıca, “Norveç’te yeniden savaş çıkabilir” uyarısında bulunuyor.
Avrupa
Almanya, göç konusunda ‘ulusal acil durum’ haberlerini yalanladı

Almanya, sınır kontrollerini artırmak ve mültecilerin giriş hakkını reddetmek için ‘ulusal acil durum’ ilan ettiği yönündeki basında çıkan haberleri yalanladı.
Hükümet sözcüsü Euractiv’e yaptığı açıklamada, Welt gazetesinde yer alan haberi yalanlayarak, “Şansölye ulusal olağanüstü hal ilan etmeyecek,” dedi.
Friedrich Merz’in Hıristiyan Demokrat Partisi’nin (CDU) Bavyera’daki kardeş partisi CSU’nun üyesi İçişleri Bakanı Alexander Dobrindt’in 2015 öncesi göç politikasına geri dönüleceğini vaat etmesinden bir gün sonra, Almanya, başkentlere AB’nin kurucu antlaşmalarında yer alan 72. maddeyi (Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma – TFEU) özel bir maddeyi uygulayacağını bildirdiği bildirildi. İtalya aynı maddeyi 2023 yılında göçü önlemek için uygulamıştı.
Merz’in yarın Brüksel’de şansölyelik görevinin başlangıcı ve Avrupa Günü kutlamaları için bir toplantıya katılması bekleniyor. Merz, Almanya için daha sıkı göç kuralları vaat ediyordu.
Konstanz Üniversitesi’nden Profesör Daniel Thym, AB’nin kurucu üyesi olan Almanya’nın AB hukukunu askıya almaya ilk kez teşebbüs edeceğini söyledi.
Thym, “Bir hükümetin TFEU’nun 72. maddesini uyguladığı önceki çoğu durumda, bu girişim Lüksemburg’daki Avrupa Adalet Divanı’nda, gerekçesinin yüzeysel kalması nedeniyle başarısız oldu,” diye açıkladı.
Avrupa Komisyonu, geçen aralık ayında göçün karma tehdidi hakkında bir bildiri yayınlayarak böyle bir adımın atılmasını mümkün kılmıştı.
72. madde, üye ülkelere kamu düzenini korumak ve iç güvenliği sağlamak için bazı AB düzenlemelerinden sapma izni veriyor. Bu durumda bunun izin verilip verilmeyeceği, geçen yıl trafik lambası koalisyonu ile CDU/CSU arasında tartışma konusu olmuştu.
Avrupa
Portekiz Merkez Bankası: Elektrik kesintisi yüzünden üretim %15 düştü

Portekiz Merkez Bankası (BdP) tarafından perşembe günü yayınlanan günlük göstergeye göre, 28 Nisan’da Portekiz’i etkileyen elektrik kesintisi, iktisadi faaliyette yaklaşık %15’lik bir düşüşe neden oldu.
Günlük iktisadi faaliyet göstergesine (DEI) eşlik eden notta, 4 Mayıs’ta sona eren haftada, “Önceki haftaya göre faaliyetlerde yıllık bazda daha düşük bir değişim oranı görüldü; bu durum, özellikle elektrik kesintisinin yaşandığı gün yaklaşık %15’lik düşüşü yansıtıyor,” denildi.
Bu gösterge, otoyollardaki ağır ticari araç trafiği, elektrik ve doğalgaz tüketimi, ulusal havalimanlarında boşaltılan kargo ve posta, Portekiz’de ikamet eden ve ikamet etmeyen kişiler tarafından yapılan kartlı alışverişler gibi Portekiz’deki iktisadi faaliyetle ilgili yüksek frekanslı verileri bir araya getiriyor.
BdP’ye göre, bu göstergelerle ölçülen faaliyet, elektrik kesintisinin yaşandığı gün %14,8 oranında düştü.
28 Nisan’da, geniş çaplı bir elektrik kesintisi Portekiz anakarası, İspanya ve Andorra’yı ve Fransa’nın bir kısmını neredeyse tamamen elektriksiz bıraktı.
Havaalanlarının kapanması, büyük şehirlerde ulaşım ve trafik sıkışıklığı ve yakıt kıtlığı kesintinin bazı sonuçları oldu.
Avrupa Elektrik İletim Sistem Operatörleri Ağı, “olağanüstü ve ciddi” olarak nitelendirdiği ve Portekiz ile İspanya’yı karanlığa gömen bu kesintinin nedenlerini araştırmak üzere bir komite kurulduğunu duyurdu.
-
Görüş2 hafta önce
Pahalgam terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan yine kavgalı…
-
Görüş7 gün önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Görüş2 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın
-
Dünya Basını2 hafta önce
Bender Abbas patlaması: Sabotaj mı kaza mı?
-
Avrasya Günlüğü2 hafta önce
Kilnam Chon: Çin’in yaklaşımıyla küresel dijital yönetişim reformunu ilerletmek
-
Rusya2 gün önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Dünya Basını1 hafta önce
The Ekonomist: Afrika’dan Göç Dünyayı Değiştirecek