Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İran müzakerelere hazır, top Washington’da

Yayınlanma

İran, nükleer anlaşmayı canlandırmayı amaçlayan Viyana görüşmelerini sonuçlandırmaya hazır olduğunu ciddi bir şekilde ifade etti ve diğer ilgili tarafların iyi niyetle müzakerelere geri dönmesi gerektiğini vurguladı.

İran’ın baş nükleer müzakerecisi Ali Bagheri Kani, Tahran’ın 2015 anlaşmasından “tek taraflı ve hukuka aykırı olarak” çekilen ABD’ye Viyana görüşmelerinde makul bir anlaşmaya varması için “iyi niyet gösterme ve sorumlu davranma” fırsatı vereceğini söyledi.

Görünen o ki İran, Tahran ve Washington arasındaki görüş ayrılıkları nedeniyle bu yıl Mart ayından bu yana durdurulan Viyana müzakerelerinin bir an önce sonuçlandırılmasının önünü açacak bir anlaşma için acele ediyor.

Avrupa Birliği (AB) dış politika şefi Josep Borrell’in ABD ve İran’a 2015 nükleer anlaşmasını, diğer adıyla Kapsamlı Ortak Eylem Planı’nı (KOEP) kurtarmak için yeni bir teklif sunmasından birkaç gün sonra Kani, müzakereleri kısa sürede sonuçlandırmaya hazır oldukları güvencesini verdi.

İngiltere, Çin, Fransa, Almanya, Rusya ve ABD arasındaki dönüm noktası niteliğindeki nükleer anlaşma kapsamında İran, nükleer faaliyetlerini sınırlamanın yanı sıra Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (IAEA) tarafından en kapsamlı şekilde uygulanan izleme ve denetime izin vermeyi de kabul etmişti. Buna karşılık Tahran, ağır ekonomik yaptırımlardan kurtulmayı umut ediyordu.

İran’ın müzakereleri yeniden başlatmaya hazır olduğu açıklamasından sonra şimdi, ABD’nin süreç üzerindeki kararlılığını test etme zamanı. Ancak gelişme, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in İran petrol ve petrokimya ticareti yapan kuruluşlara yönelik yeni yaptırımları duyurmasından birkaç gün sonra geldi ve Blinken şunları söyledi: “ABD, İran KOEP’e karşılıklı dönüş kapsamındaki taahhütlerini tam anlamıyla uygulamaya dönmeye hazır olana kadar İran’ın bu ürünlerinin ihracatını hedef almak için yetkilerini kullanmaya devam edecek.”

Tahran güvenmiyor, garanti istiyor

ABD için İran’ın baskılar yoluyla müzakere masasında esnek ve yaratıcı olmaya devam edeceğini düşünmek saflık olur. Bu durum İran’ın anlaşmayı canlandırmaya istekli olmamasıyla ilgili değil, ABD’ye karşı duyduğu güven eksikliği ile ilgili. İran daha önce defalarca ABD’nin anlaşmadan bir kez daha vazgeçmemesi için garanti istedi. Eski ABD Başkanı Donald Trump, 2018’de anlaşmayı geri çekerek İran’a sert yaptırımlar getirmişti. Bu hamle Tahranlı politikacılar arasında öfke doğurdu ve nükleer faaliyetlerini hızlandırmasına yol açtı. İran o zamandan beri ABD’ye doğrudan güvenmek istemiyor ve bir garanti talep ediyor. Joe Biden, halefinin anlaşmadan çekilme kararını geri döndürme yoluna girmiş olsa da, şu ana kadar bunu başaramadı.

ABD de dahil olmak üzere KOEP üyeleri arasında yaklaşık bir yıldır görüşmeler yapılmasına rağmen 2015 nükleer anlaşmasını yeniden canlandıracak bir ilerleme sağlanamadı ve her iki taraf, İran ve ABD, bir anlaşmaya varma konusunda birbirlerini ciddiyetsiz olmakla suçladı.

Aynı zamanda İran Atom Ajansı Başkanı Muhammed İslami, ülkesinin artık atom bombası üretebilecek kapasiteye sahip olduğunu, ancak böyle bir niyetlerinin olmadığını açıkladı. İslami, Temmuz ayında Dini Lider Ayetullah Ali Hamaney’in kıdemli danışmanlarından Kemal Harrazi’nin yaptığı yorumları yineledi. Harrazi, İran’ın bomba yapımına ilgi duymadığını çünkü bunun ülkenin ilkelerine ve ulusal güvenlik ihtiyaçlarına aykırı olduğunu söylemişti.

İran’ın müzakereleri sürdürme niyeti ve nükleer bomba inşa etmeye yönelik neredeyse sıfır niyeti ile Viyana’da 11 ay süren başarısız müzakerelerin ardından, şimdi top Biden yönetiminin masasında. Önlerinde iki seçenek var; mantıklı bir anlaşmaya varmak ya da İran’la düşman kalmak.

ORTADOĞU

Hamas’ın Batı Şeria lideri İsrail hapishanesinde öldürüldü

Yayınlanma

Hamas’ın Batı Şeria’daki lideri Mustafa Muhammed Ebu Ara, tutuklu bulunduğu İsrail hapishanesinde hayatını kaybetti. 7 Ekim’den bu yana İsrail hapishanelerinde işkence veya ihmal nedeniyle öldürülen tutuklu sayısının 19’a yükseldi.

Filistin Esirler Cemiyeti ile Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyetinden yapılan ortak açıklamada, işgal altındaki Batı Şeria’nın Tubas kentine bağlı Akaba beldesi sakinlerinden Ebu Arra’nın sağlık durumunun kötüleşmesi üzerine hastaneye kaldırıldığı belirtildi.

Rimon Hastanesinden Soroka Askeri Hastanesine sevk edilen Ebu Arra’nın yaşamını yitirdiği aktarılan açıklamada, evli ve 7 çocuk babası olan Ebu Arra’nın 1990 yılından bu yana birçok kez İsrail tarafından tutuklandığı kaydedildi.

Ebu Arra’nın İsrail hapishanelerinde toplam 12 yıl yattığı paylaşılan açıklamada, 63 yaşındaki Filistinlinin son olarak 30 Ekim 2023’te idari tutuklamaya tabi tutulduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, “Ebu Ara’nın, tüm mahkumlar gibi, Gazze’ye yönelik imha savaşının başlamasından bu yana, İsrail hapishaneleri ve kamplarındaki mahkûm ölümlerinin başlıca nedenleri olan işkence, açlık ve tıbbi ihmal de dahil benzeri görülmemiş suçlar ve prosedürlerle karşı karşıya kaldığı” vurgulandı.

Ebu Arra’nın tutuklanmadan önce ciddi sağlık problemleri yaşadığı belirtilen açıklamada, “Ebu Arra, ilaçlarından mahrum edilerek ölüme terk edildi. Bu Filistin halkına karşı devam eden soykırım suçları kapsamında yapıldı” denildi.

Filistinlinin ölümünden İsrail hapishane idaresinin sorumlu tutulduğu açıklamada, İsrail hapishanelerinde tutulan 9 bin 700’ü aşkın Filistinlinin akıbetinden de hapishane idaresinin mesul olduğu kaydedildi.

Açıklamada, 7 Ekim 2023’ten bu yana İsrail hapishanelerinde ölen Filistinlilerin sayısının 19’a çıktığı aktarıldı.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Mısır, IMF incelemesi öncesi akaryakıt fiyatlarını %15 artırdı

Yayınlanma

Mısır, Aralık 2025’e kadar sübvansiyonları kademeli olarak kaldırma planının bir parçası olarak akaryakıt fiyatlarını artırdı. Bu hamle, vatandaşların hoşnutsuzluğuna yol açan elektrik kesintilerinin devam ettiği bir dönemde geldi.

Mısır 2022’den bu yana, verdiği kredilere karşılık Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) talep ettiği ekonomik bir “reform” programı uyguluyor. Bu program çerçevesinde para birimi dört kez devalüe edildi, gıda ve enerji sübvansiyonları önemli ölçüde azaltıldı, ancak bazıları hala yürürlükte.

The National’a konuşan mali analistler, akaryakıttaki fiyat artışlarının IMF’nin Mısır’a verdiği 820 milyon dolar tutarındaki kredinin üçüncü diliminin ödenmesi için temel bir şart olduğunu söyledi.

IMF, Mısır’ın gıda ve yakıt sübvansiyonlarının kaldırılması şartını yerine getirmesini beklerken reform programının üçüncü incelemesi 10 Temmuz’dan 29 Temmuz’a ertelendi.

IMF’nin mart ayında kredi programını 5 milyar dolar genişletmesinden bu yana hükümet akaryakıt fiyatlarına ikinci kez zam yaptı. Mısır, anlaşmanın bir parçası olarak yakıt sübvansiyonlarını azaltmayı taahhüt etmişti.

Nisan ayında IMF, Mısır’ın 2024/25 yıllarında yakıt sübvansiyonları için 331 milyar Mısır lirası (6,85 milyar dolar), 2025/26 yıllarında ise 245 milyar Mısır lirası harcayacağını tahmin etmişti.

The National’ın haberine göre hükümetin sübvansiyonları kaldırma çabaları, son yıllarda yaşam maliyetlerinin arttığını söyleyen vatandaşların direnişiyle karşılaştı. Günlük yaşamı sekteye uğratan ve Mısırlılar arasında öfkeye yol açan sürekli elektrik kesintileri durumu daha da kötüleştirdi.

Hükümet elektrik kesintilerini rekor tüketim ve teknik arızalara bağlıyor ancak pek çok vatandaş bu açıklamaları bahane olarak görüyor.

Bazı uzmanlar sübvansiyonların azaltılmasının uzun vadede elektrik sektöründe yeni yatırımlar için alan açacağını ve nihayetinde elektrik kesintilerini ortadan kaldıracağını söylüyor.

Ancak hükümet kısa vadede IMF’nin şartlarını yerine getirmek ve halkın hoşnutsuzluğunu yönetmek arasında tehlikeli bir yolda ilerlemek zorunda.

Akaryakıt fiyatlarına yapılan zamlar, IMF kredilerini güvence altına almak için gerekli olsa da hükümet ile vatandaşlar arasındaki ilişkiyi daha da gerginleştirebilir.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Ateşkes müzakerelerine “Biden” rötarı

Yayınlanma

İsrail müzakere ekibi, Hamas ile ateşkes ve esir takası müzakereleri için bugün Doha’da yapılması planlanan görüşmeleri bir hafta sonraya erteledi.

Üst düzey bir İsrailli yetkili, gecikmenin nedeninin Başbakan Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasındaki görüşmenin ertelenmesi olduğunu belirterek, Başbakan’ın nasıl ilerleneceğini değerlendirmek üzere ortaya çıkan anlaşmayı Biden’la görüşmeyi planladığını söyledi.

Kaynak ayrıca müzakere ekibinin toplantıdan sonra görüşmeler için yola çıkacağını söyledi, ancak tam zamanını belirtmedi. İsrail medyası heyetin ancak önümüzdeki hafta yola Doha’ya gidevileceğini bildirdi. Kaynak, gecikmeye rağmen müzakerecilerin Arap arabulucularla görüşmeleri uzaktan sürdürdüğünü vurguladı.

Hamas’ın elindeki rehinelerin aileleri, heyetin seyahatinin ertelendiği haberine öfke duyduklarını ifade ettiler.

Rehinelerden Matan Zangauker’in annesi Einav Zangauker, “Netanyahu Kongre önünde masadaki anlaşmayı kabul ettiğini açıklamak yerine, kişisel nedenlerle anlaşmanın ilerlemesini engelliyor” dedi.

Ayrıca aileler, İsrailli müzakere heyetiyle “acil toplantı” yapılmasını talep etti.

“Esir Aileleri Forumu” tarafından yapılan açıklamada müzakereler konusunda güven krizinin olduğuna işaret edildi. Açıklamada, “Başbakan (Binyamin Netanyahu) iki haftadır arabulucuların anlaşmanın uygulanmasına ilişkin taleplerine yanıt vermekten kaçınıyor” denildi.

Esir ailelerine müzakere sürecine dair sağlanan bilgilerin gerçekliği yansıtmadığı aktarılarak, “Bu ayak sürüme, sevdiklerimizi geri getirme şansının kasıtlı sabote edilmesidir. Müzakereleri etkili şekilde baltalıyor ve ciddi bir ahlaki başarısızlığa işaret ediyor” denilen açıklamada, esirlerin geri dönüşüne ilişkin “dürüst rapor” sunmanın güvenlik servislerinin sorumluluğunda olduğu vurgulandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English