Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İran’a “Netanyahu’nun tuzağına düşme” çağrısı

Yayınlanma

İran, Hamas lideri İsmail Heniyye’nin Tahran’da İsrail suikastıyla hayatını kaybetmesi nedeniyle İsrail’e misillemeye yapmaya hazırlanıyor. Ancak Tahran, İsrail’in kendisini çekmeye çalıştığı bölgesel savaş tuzağına düşmeme ile itibarını kurtarma ve caydırıcılığını tesis etme arasında ince bir çizgide karar vermeye çalışıyor.

Batı basınında son günlerde ABD’nin arabulucular aracılığıyla İran’a yaptığını iddia ettiği uyarılardan sonra Tahran’ın İsrail’e beklenen saldırısının dozajını yeniden ayarlama çalıştığı iddia ediliyor. Son olarak Guardian’ın benzer bir habere imza attı. Habere göre İran, İsrail’e topyekûn saldırı düzenlemek yerine Heniyye’ye düzenlenen suikasttan sorumlu olduğuna inandığı kişileri hedef almayı seçebilir.

Tahran’ın bölgedeki gerilimi topyekûn bir savaşla sonuçlanabilecek herhangi bir şekilde artırmaması yönünde “yoğun diplomatik baskı”yla karşı karşıya olduğu iddia ediliyor.

Guardian çarşamba günü yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı toplantısında Pakistan Dışişleri Bakanı Ishaq Dar’ın İran’dan soğukkanlı olmasını istediğini yazdı. Dar’ın konuşmasında Heniyye suikastının hesabının sorulması gerektiğini ancak İran’ın “Netanyahu’nun daha geniş bir savaş planını içine çekilmemesi” gerektiğini söylediği belirtildi.

Benzer bir haber Iranwire’da yer aldı. İranlı diplomatlara dayandırılan habere göre Türkiye, Suudi Arabistan, Katar ve Rusya İran’ı itidalli olmaya çağırdı ve “İsrail’e yönelik herhangi bir saldırının Netanyahu’nun tuzağına düşmek anlamına geldiğini” söylediler.

İsrail’de hazırlıklar sürüyor

İran ve Hizbullah’ın İsrail’e nasıl misilleme yapacağına ilişkin tartışmalar sürerken İsrail olası saldırılara yönelik hazırlıklarını sürdürüyor. Bu kapsamda İsrail Güvenlik Kabinesi, Genelkurmay Başkanlığının “çukur” olarak da adlandırılan yer altı komuta odasında toplandı.

Toplantının olası bir acil durum tatbikatı yapmak amacıyla Genelkurmay Başkanlığındaki yer altı komuta odasında yapıldığı ifade edildi.

Kanal 12 televizyonu, İsrail ordusunun Güvenlik Kabinesinden Hizbullah’a karşı önleyici bir saldırı düzenleme emri alma olasılığına hazırlandığını ileri sürdü.

Kanal 13 televizyonu ise Tel Aviv’in elindeki son değerlendirmelerin Hizbullah’ın Fuad Şükür’ün öldürüldüğü saldırıya karşılık üst düzey bir İsrailli yetkiliyi hedef almaya çalışacağı yönünde olduğunu iddia etti.

CENTCOM Komutanı yine İsrail’de

Bu arada ABD Merkez Kuvvetler (CENTCOM) Komutanı General Michael Erik Kurilla, bu hafta ikinci kez İsrail’e geldi.  İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi ile görüşen Kurilla, bölgedeki güvenlik ve stratejik konular ile ortak hazırlıklar hakkında bir durum değerlendirmesi yaptı.

İsrail ordusundan yapılan yazılı açıklamada, “Halevi ve Kurilla, Orta Doğu’daki ‘tehditlere’ yanıtın bir parçası olarak bölgedeki güvenlik ve stratejik konular ile ortak hazırlıklar hakkında bir durum değerlendirmesi yaptı” ifadesine yer verildi.

İsrail Hava Kuvvetlerine ait yer altı harekât merkezini de ziyaret eden Kurilla’nın Hava Kuvvetleri Komutanı Tomer Bar ile de durum değerlendirmesi yaptığı kaydedildi.

CENTCOM’dan dün yapılan açıklamada da İran ile İsrail arasında yaşanan gerilim nedeniyle ABD Hava Kuvvetleri’ne ait F-22 savaş uçaklarının Orta Doğu’ya gönderildiği duyurulmuştu.

Orduya gemisavar füzesi takviyesi

İsrail olası misillemelere hazırlanırken İran Devrim Muhafızları Ordusu donanması, yüksek patlayıcı başlıklı çok sayıda gemisavar seyir füzesini teslim aldığını duyurdu.

İran devlet televizyonunun haberine göre, Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Tümgeneral Hüseyin Selami’nin talimatıyla donanma güçlerine çok sayıda gemisavar seyir füzesi teslim edildi.

Düşman muhriplerine karşı geliştirilen seyir füzelerinin yüksek patlayıcı ve önlenemeyen savaş başlıklarına sahip olduğu aktarıldı.

Hamas lideri İsmail Heniyye’nin 31 Temmuz’da Tahran’da suikasta uğramasının ardından İran’ın İsrail’e saldırısı beklenirken ABD, Basra Körfezi’ne uçak gemisi ve savaş gemileri konuşlandırmıştı.

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Ukrayna, Putin ile gizli görüşmelere başladı

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı yetkililerin Vladimir Putin ile gizlice görüştüğünü iddia etti. Lukaşenko, bu görüşmelerin detaylarını vermekten kaçınırken, ABD’nin Ukrayna konusunda net bir stratejisinin olmadığını ve Moskova’ya yönelik yaptırım seçeneklerinin tükenmesi nedeniyle Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırdığını öne sürdü.

Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Rus gazeteci Olga Skabeyeva’ya verdiği röportajda, Ukraynalı temsilcilerin Vladimir Putin ile gizli görüşmeler yaptığını iddia etti.

Avrupa Birliği’nde yapıcı müzakereler yapabilecek politikacıların olup olmadığı sorusuna yanıt veren Lukaşenko, Ukrayna’da böyle kişilerin olmadığını, ancak yine de bir diyalog yürütüldüğünü belirtti.

Lukaşenko, “Biz yine de onlarla (Ukraynalı temsilcilerle) görüşüyoruz. İsteyenlerle konuşmak gerekiyor. Fakat, kendi tarafımızda, Rusya’da ve benzeri yerlerde görüşmek için böyle tutkulu bir istek görmüyoruz. Gerçi, ben konuşmayacağım, bırakın Vladimir Vladimiroviç (Putin) söylesin. O görüşmüştü. Onu aradılar, anlattılar. Ancak, görüşmeleri dair kamuya açık bir dile getirilmedi,” dedi.

Detayları açıklama yetkisi olmadığını belirten Lukaşenko, ayrıntı vermekten kaçındı.

Belarus Devlet Başkanı, “Ancak Putin bana anlattı. Şu sonucu çıkardı: Görüşmek istiyorlarsa, gelsinler, şimdilik gizlice, gazeteciler öğrenmesin diye. Belki Vladimir Vladimiroviç risk alır ve kimin aradığını söyler,” diye ekledi.

13 Mart’ta Lukaşenko, Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti. Görüşmelerin başlamasından önce, Amerikan yönetiminin Ukrayna’daki çatışmayı çözmek için net bir stratejisinin olmadığını söyledi.

Lukaşenko, “ABD’nin Ukrayna konusunda hiçbir planı yok. Kesinlikle. Bir taraf ne istiyor, diğeri ne istiyor, sadece nabız yokluyorlar,” dedi.

Ayrıca Lukaşenko, Washington’ın Kiev üzerindeki baskıyı artırmaya karar verdiğini, çünkü Moskova’ya karşı yaptırım uygulama imkanlarının neredeyse tükendiğini dile getirdi.

Lukaşenko, “O kadar çok yaptırım uyguladılar ki, daha ötesi yok. Bu nedenle Ukrayna’ya baskı yaptılar ve onun gidecek hiçbir yeri yok. 30 gün için anlaştılar, yani 30 gün,” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

G7 bildirisinin hedefinde İran var

Yayınlanma

Reuters tarafından görülen nihai taslak bildiriye göre, önde gelen Batılı devletlerin dışişleri bakanları perşembe günü İran’ın “keyfi gözaltı ve yabancı suikast girişimlerini giderek artan bir şekilde baskı aracı olarak kullanmasının yarattığı tehdit” konusunda uyarıda bulundu.

ABD, Almanya, Birleşik Krallık, Fransa, İtalya, Japonya ve Kanada’dan oluşan G7 ülkeleri yaptıkları açıklamada Tahran’ın “Orta Doğu’daki istikrarsızlığın başlıca kaynağı” olduğunu iddia ederek ülkenin nükleer programı konusunda diplomasiyi yeniden başlatmaya çağırdı.

Taslak bildiride, Filistin sorununa iki devletli çözümün de bahsi geçmedi ve metnin daha önceki taslaklarında bunun önemini vurgulayan dil terk edildi.

Üyeler bunun yerine “Filistin halkı için siyasi bir ufkun” gerekliliğini vurguladı ve Gazze’ye “engelsiz insani yardımın” yeniden başlaması ve kalıcı bir ateşkes için desteklerini yeniden teyit etti.

Diplomatlar tarafından onaylanan nihai taslağın cuma günü ilerleyen saatlerde bakanlar tarafından da kabul edilmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

NATO Genel Sekreteri Rutte: Savaş sonrası Rusya ile ilişkiler yeniden kurulmalı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki savaş sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi gerektiğini belirtti. Rutte, ABD Başkanı Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltmasına rağmen transatlantik ittifakı bir arada tutmaya çalışırken, Avrupa ülkelerinin savunma harcamalarını artırması ve askeri konumlarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini vurguladı.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Ukrayna’daki çatışmalar sona erdikten sonra Rusya ile ilişkilerin zamanla normalleştirilmesi gerektiğini söyledi.

Rutte, Bloomberg TV‘de Annmarie Hordern’e verdiği mülakatta, “Savaş Avrupa için bir şekilde durmuş olursa, adım adım, ABD için de adım adım Rusya ile normal ilişkileri yeniden kurmak normal olur,” dedi.

Ancak Rutte, henüz o noktada olmadıklarını ve Rusya’nın müzakereleri ciddiye almasını sağlamak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeleri gerektiğini ifade etti.

Son haftalarda yoğun bir diplomasi yürüten Rutte, Başkan Donald Trump’ın Ukrayna’ya verdiği desteği azaltması ve ABD’nin Avrupa’daki geleneksel güvenlik rolünden çekileceğine işaret etmesiyle ittifakı bir arada tutmaya çalışıyor.

Bu sürpriz hamle, Avrupa ülkelerini savunma harcamalarını artırmaya ve askeri konumlarını yeniden düşünmeye sevk etti.

Rutte, perşembe günü Beyaz Saray’da Trump ile bir araya geldi ve ikili, Ukrayna’da ABD’nin arabuluculuğunda potansiyel bir ateşkesi görüştü. Avrupa’nın müzakerelerde büyük ölçüde dışlanması, kıtadaki pek çok lideri rahatsız etti.

Devam eden görüşmeler hakkında konuşan Rutte, “Amerikan yönetimi ve elbette Ukraynalılarla ciddi görüşmelere girmeye hazır olduklarından emin olmak için üzerlerindeki baskıyı sürdürmeliyiz,” ifadesini kullandı.

Rutte’nin en büyük görevi, Trump’ın üyelerin savunmaya yeterince harcama yapmayarak Washington’ı istismar ettiği yönündeki yaygın eleştirileri arasında ABD’nin Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) bağlılığını sürdürmesini sağlamak.

Trump daha önce ABD’yi askeri ittifaktan çekmekle tehdit etmişti.

Trump ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin Oval Ofis’teki televizyonda yayınlanan tartışmasının ardından Rutte, ABD’nin Ukrayna için yaptığı her şeyi överken, Ukraynalı lidere ilişkileri düzeltme çağrısında bulundu.

NATO, haziran ayındaki bir sonraki zirvede üyelerinin savunma harcamaları hedefini en az yüzde 3’e çıkarmaya çalışacak.

Trump, müttefiklerin yüzde 5 harcama yapmasını talep etti; bu, yaygın olarak gerçekçi olmayan ve ABD’nin bile karşılamadığı bir hedef.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English