Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

İsrail, Fransa’da seçimlerde galip gelen Halk Cephesi’nden rahatsız

Yayınlanma

Fransa’da Ulusal meclis seçimlerinin ikinci turundan galibiyetle ayrılan Yeni Halk Cephesi’nin (NFP) muhtemel iktidarı, İsrail’i rahatsız etti.

Sol ittifak, hükümet programında “Netanyahu’nun aşırı sağcı hükümetine Gazze’de derhal ateşkes dayatması için verdiği desteğin” kesileceğini yazıyor.

NFP ayrıca Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD) Gazze’deki “soykırım riski” nedeniyle İsrail’e karşı bir karar almasını talep ediyor. 

Zaferinin ardından Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) lideri Jean-Luc Mélenchon başbakan olarak “Filistin Devletini derhal tanıyacağını” söyledi.

Yeni Halk Cephesi, “Hamas liderlerine ve Netanyahu’nun üstünlükçü hükümetine karşı kovuşturmalarında UCM’yi” destekleme sözü de verdi. İttifak ayrıca İsrail’e silah satışını da yasaklamak istiyor.

Seçimlerin ardından İsrail siyasetinden ve kimi Fransız Yahudi cemaati liderlerinden endişe mesajları gelmeye başladı.

Önce İsrail Diaspora Bakanı Amichai Chikli, Fransız seçim sonuçlarının Fransız Yahudileri ve İsrail için kötü olduğu yorumunu yaptı.

Chikli bir tweetinde, “Burada bazı palyaçoların, 7 Ekim’deki katliamı kınamayı ve Hamas’ı terör örgütü olarak tanımlamayı reddeden, kalbi ve ruhu İsrail düşmanı olan Jeremy Corbyn’in Fransızca versiyonu Melanchon’un başarısını kutladığını görüyorum. Kırmızı-yeşil ittifakı Avrupa’yı çok ama çok derin bir uçuruma sürükleyecektir. Hayal kırıklığı, gecikseniz bile gelecektir,” dedi.

Dün de Evimiz İsrail (Yisrael Beytenu) partisi lideri, eski bakan Avigdor Liberman parti toplantısında yaptığı açıklamada Fransız Yahudilerine çok geç olmadan “aliyah yapmaları” (İsrail’e göçmeleri) çağrısında bulundu.

Liberman, “Fransız Yahudilerini Fransa’yı terk etmeye ve İsrail Devletine göç etmeye çağırıyorum. Zaman yok,” dedi.

Mélenchon’un partisinin “saf antisemitizmi” temsil ettiğini savunan Liberman, Fransız liderin “Yahudilere ve İsrail Devletine karşı yaptığı açıklamalarla ünlendiğini” öne sürdü.

Liberman’ın kitlesel bir Fransız Yahudi göçü çağrısı ilk değil. Paris Büyük Sinagogu Hahamı Moshe Sebbag da seçimlerden hemen önce “Fransa’da Yahudiler için bir gelecek yok,” demişti.

Sebbag, genç olan herkese “İsrail’e ya da daha güvenli bir ülkeye gitmelerini” söylediğini aktarmıştı.

Göç ve Uyum Bakanı Ofir Sofer, hükümetin Batılı ülkelerden gelen Yahudilerin aliyah yapmalarına yardımcı olmak için yeterince çaba göstermediği yönündeki eleştirilere yanıt vererek, “İsrail Devleti Yahudi halkının evidir ve İsrail Devleti sizi evinize dönmeye davet ediyor, Fransa Yahudilerini de memnuniyetle karşılayacağız,” dedi.

Fransız Yahudileri için prosedürleri hızlandırmak için çalıştıklarını da sözlerine ekleyen Göçmenlik Bakanlığı’ndan bir yetkili, Batı ülkelerinden “önemli bir aliyah dalgası” planladıklarını söyledi.

Kötü şöhretli Fransız-Yahudi “filozof” Bernard-Henri Lévy X’te yaptığı açıklamada, “Sol bir kez daha kötü şöhretli Mélenchon tarafından ele geçirildi. Bölücü dil. Dudaklarda cumhuriyet nefreti. Şu anda etrafında yeni antisemitizmin bazı enkarnasyonları var. Tüyler ürpertici bir an. Bir leke: Bu insanlara karşı savaşmaya devam edin,” diye yazdı.

Fransız-Yahudi gazeteci Yohann Taieb de X’te Mélenchon’un zaferinin, “Yahudi karşıtı İslamo-Faşistlere gönderilen korkunç bir cezasızlık sinyali” olduğunu öne sürdü.

DİPLOMASİ

Çin Ticaret Bakanı, elektrikli araçlara yönelik gümrük tarifelerini görüşmek üzere İtalya’da

Yayınlanma

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao ile Roma’da bir araya gelmeden önce pazartesi günü yayınlanan röportajında, İtalya’nın Avrupa Komisyonu tarafından Çin’in elektrikli araç (EV) ihracatına yönelik olarak önerilen gümrük vergilerini desteklediğini söyledi.

Corriere della Sera gazetesine bir mülakat veren Tajani, “Şirketlerimizin rekabet gücünü korumak için AB Komisyonu’nun önerdiği vergileri destekliyoruz” dedi.

Bakan Wang Wentao, Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektrikli araçlara karşı açtığı sübvansiyon karşıtı davayla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa’yı ziyaret ediyor.

Pazartesi günü Roma’da Tajani ile görüştü ancak İtalyan dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada elektrikli araçlara doğrudan atıfta bulunulmadı.

Açıklamada Tajani ve Wang’ın fikri mülkiyetin korunması, tarım-gıda sektöründe ticaret ve yatırım konularını ele aldıkları belirtildi.

İkili ayrıca Ukrayna’daki savaş ile Gazze ve Kızıldeniz’deki krizleri de ele alırken, İtalya Pekin’i Rusya’ya silah sevkiyatı ve Kızıldeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliği konularının çözümüne yardımcı olmaya çağırdı.

Tajani, İtalya ile Çin arasındaki ilişkilerin yeniden canlanma aşamasından geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Çin, Asya’daki ilk, AB üyesi olmayan ülkeler arasında ise ABD’den sonra ikinci ticaret ortağımızdır. Çin pazarına adil erişim ve şirketlerimiz, özellikle de KOBİ’ler ile tarım-gıda sektöründeki şirketler için eşit şartlara sahip olma ihtiyacını yinelemek istedim. Bu noktadan hareketle ekonomik işbirliğini güçlendirmek ve Roma ile Pekin arasındaki ticaret bilançosunu yeniden dengelemek için Çinli ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz.”

Wang Wentao, ayrıca İtalyan Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Roberto Vavassori ile görüşmelerde bulundu.

Görüşmelerde, görüşmelerde Çin elektrikli araçlarına yönelik tarifeler ve EV sektöründe Çin ile İtalya arasında geliştirilebilecek işbirliği potansiyeli üzerinde durulduğu kaydedildi.

Wang 19 Eylül’de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis ile görüşecek.

İtalya, temmuz ayında AB üyeleri arasında yapılan bağlayıcı olmayan bir oylamada gümrük vergilerini desteklemişti ancak Sanayi Bakanı Adolfo Urso geçen hafta Reuters’a yaptığı açıklamada müzakere edilmiş bir çözüm beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın bu yıl içinde Çin’i ziyaret etmesi ve Tajani’nin de heyette yer alması planlanıyor.

Ek tarifeler

Avrupa Komisyonu, AB’nin standart %10’luk otomobil ithalat vergisine ek olarak Çin’de üretilen elektrikli araçlara %35.3’e varan nihai tarifeler önermenin eşiğinde.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise çarşamba günü Çin’e yaptığı bir ziyaret sırasında AB üyeleri ve Avrupa Komisyonu’nun olası bir ticaret savaşını önlemek için pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.

Önerilen nihai vergiler AB’nin 27 üyesi tarafından oylamaya tabi tutulacak. AB nüfusunun %65’ini temsil eden 15 AB üyesinin nitelikli çoğunluğunun karşı oy kullanmaması halinde ekim ayı sonuna kadar uygulamaya konulacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya ile Özbekistan arasında göç anlaşması

Yayınlanma

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, iki ülke arasında yeni bir göç anlaşmasına imza attı.

Özbek Cumhurbaşkanlığının açıklamasına göre, anlaşma dün (15 Eylül) Semerkant’ta gerçekleşen görüşmeler sırasında imzalandı.

Alman DPA ajansının haberine göre, bu anlaşma iki temel amaca hizmet ediyor: Birincisi, özellikle sağlık sektöründe olmak üzere nitelikli Özbek işçilerin Almanya’ya giriş sürecini kolaylaştırmak.

İkincisi ise, Almanya’da yasal kalma hakkı bulunmayan Özbek vatandaşlarının ülkelerine geri dönüşünü düzenlemek. Şu anda Almanya’da yaklaşık 13 bin 700 Özbek vatandaşı yaşıyor.

Scholz’un iki günlük Özbekistan ziyareti kapsamında, iki ülke arasında toplam sekiz farklı alanda iş birliği anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmalar arasında veterinerlik ve hayvancılık, su kaynaklarının ve kritik madenlerin sürdürülebilir kullanımı ile ulaştırma alanlarında iş birliği yer alıyor.

Ayrıca, önde gelen Özbek ve Alman şirketleri arasında da bir dizi anlaşma yapıldı.

Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan, Rusya’ya yabancı işçi gönderen başlıca ülkeler arasında yer alıyor. Rusya’da çalışma amacıyla bulunan yabancıların yüzde 55 ila 60’ı Moskova ve St. Petersburg’da yaşıyor.

Scholz, Ukrayna’ya uzun menzilli silah verilmesine karşı çıktı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Kazakistan, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır

Yayınlanma

Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, ülkesinin Moskova ile Kiev arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk yapmaya veya bir müzakere mekânı sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Alman kamu yayın kurumu Deutsche Welle‘ye konuşan Vasilenko, “Kazakistan, başta olası bir arabulucu veya taraflar arasındaki görüşmeler için bir mekân olarak hizmet etmeye hazır olduğunu belirtmişti. Bu tutumumuz değişmedi,” dedi.

Ayrıca Vasilenko, Astana’nın ‘ölçülü bir tarafsızlık’ pozisyonu aldığını ve hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerini sürdürdüğünü vurguladı.

Ülke makamlarının Birleşmiş Milletler (BM) tüzüğüne ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu da ekleyen diplomat, “Zamanla hizmetlerimize ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz, bu nedenle ölçülü bir pozisyon alıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra yetkili, savaşın Ukrayna, Rusya ve Kazakistan açısından büyük bir trajedi olduğuna işaret etti.

Geçtiğimiz hafta Doğu Ekonomi Forumu’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın 2022 baharında İstanbul’da varılan anlaşma temelinde Kiev ile müzakerelere dönmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

Putin’e göre, o dönemde olası bir barış anlaşmasının neredeyse tüm parametreleri üzerinde uzlaşılmıştı, ancak İngiltere sürece müdahale etti ve Ukraynalı yetkililer ‘farklı bir yol izledi’. Putin, Çin, Hindistan veya Brezilya’nın barış görüşmelerinde arabulucu olabileceğini kabul etti.

Tokayev: Rusya’yı yenmek imkânsız, savaşın sürmesi insanlık için tehdit

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English