Bizi Takip Edin

ORTADOĞU

İsrail Yönetimi yanlışlıkla öldürdüğü rehinelerin cenazesine katılmamış

Yayınlanma

İsrail ordusunun Hamas ile girdiği çatışmada üç İsrailli rehineyi öldürmesi üzerine başlayan tartışmalar devam ediyor.

Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Şuaiye’de rehineler 28 yaşındaki Yotam Haïm, 22 yaşındaki Samer Talalka ve 26 yaşındaki Alon Shamriz İsrail ordusu tarafından öldürülmüştü. İsrailli askeri yetkililer yaptıkları açıklamada rehinelerin üstleri çıplak şekilde bulundukları binadan dışarı çıktıklarını, bir rehinenin elinde üzerinde beyaz bir bez olan sopa olduğunu, bir askerin kendisini tehdit altında hissederek “terörist” olduklarını düşündüğü rehinelere ateş açtığını söylemişti. Yetkili rehinelerden ikisinin hemen, diğerinin ise geri döndüğü binada hayatını kaybettiğini belirtilmişti.

İsrailli bir askeri yetkili, ateş açılmasının ordunun angajman kurallarına aykırı olduğunu ve en üst düzeyde soruşturulduğunu duyurdu. Bu, İsrail’in büyük ölçüde onları kurtarmayı amaçladığını söylediği bir savaşta rehinelere zarar verdiğini kabul ettiği ilk olay oldu. İsrail ordusunun açıklamasından sonra ülkede İsrail ordusunun Gazze’deki eylemleri ve İsrailli rehinelere yönelik tutumu bir kez daha tartışılmaya başlandı. Çok sayıda rehine yakını Tel Aviv’de ve Kudüs’te gösteri düzenlemişti.

İsrail medyası, Gazze’de öldürülen rehinelerden Alon Shamriz’in “şehit” olarak kaydedilmesi talebinin reddedildiğini yazdı. Jerusalem Post’un haberine göre, 26 yaşındaki Shamriz’in ailesi, konuya ilişkin talepte bulundu. Oğullarının ölümünün koşullarını “trajik” olarak niteleyen aile, Shamriz’in diğer rehinelerle birlikte “özgürlüğe giden yolda savaştığını”, elbisesiz olmaları ve beyaz bayrak taşımalarına rağmen İsrail ordusunun onlara ateş açtığını ifade etti. Aile, bu koşullar altında bu 3 rehinenin de “savaşırken ölen İsrail ordusunun şehitleri” şeklinde tanınmasının uygun olacağını belirtti. Habere göre bu talep ordu tarafından reddedildi.

Times of Israel gazetesinin haberine göre ise İsrail ordusunun, “yanlışlıkla” öldürdüğü rehinelerden 22 yaşındaki Samar Talalka’nın bin 500 kişinin yer aldığı cenaze törenine İsrail hükümeti veya ordudan herhangi bir resmi temsilci katılmadı. İsrailli gencin babası Lutfi Talalka, Haaretz gazetesine yaptığı açıklamada, “oğlunun ölümünde hem İsrail’i hem de Hamas’ı” suçladı. İsrail ordusunun, “rehineleri” derhal serbest bırakması ve yaşananlardan ders alması gerektiğini kaydeden Talalka, “Samar’ın bizimle olması gerekiyordu.” ifadesini kullandı.

Yaptığı basın açıklamasında konuya değinen Hamas yöneticilerinden Usame Hamdan da rehine ailelerine seslendi, “Başbakan Binyamin Netanyahu ve hükümetinin maceracılığı yüzünden rehineleri asla canlı olarak kurtaramayabilirsiniz” dedi.

Hamdan, “İsrailli rehinelerin öldürülmesiyle ilgili basında yer alan bilgiler, ordunun yenilgiden yenilgiye, stratejik yenilgiden taktiksel yenilgiye geçtiğini ve Gazze’de kendi oluşturdukları bataklığa gittikçe daha çok saplandığını gösteriyor” diye konuştu. Hamdan, İsrailli rehinelerin ancak savaş sona erdikten sonra ve Filistinlilerin belirleyeceği şartlarla yapılacak bir takas anlaşmasıyla canlı kurtarılabileceğini yineledi.

ORTADOĞU

İran yeni cumhurbaşkanını seçiyor

Yayınlanma

İran’da 14’üncü dönem cumhurbaşkanı seçimlerinin ikinci turu için oy verme işlemi başladı. Oyunu kullanan İran lideri Hamaney, halkı sandığa çağırdı.

İran İçişleri Bakanı Ahmed Vahidi, başkent Tahran’da düzenlediği basın toplantısında, oy verme sürecinin başladığını duyurdu.

Seçimde reformist aday Tebriz Milletvekili ve eski Sağlık Bakanı Mesud Pezeşkiyan ile muhafazakâr aday eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Sekreteri Said Celili yarışıyor.

İran lideri Ayetullah Ali Hamaney, oyunu Tahran’da kabullerini gerçekleştirdiği İmam Humeyni Hüseyniyesi’ndeki salonda kurulan sandıkta kullandı. Oyunu kullandıktan sonra basın mensuplarına açıklama yapan Hamaney, “Halkın seçimlere ilgisinin öncekinden (ilk tur) daha fazla olduğunu duydum. Eğer öyleyse sevindirici” dedi.

Hamaney, “Yarın yeni cumhurbaşkanımızı göreceğiz. İnşallah halkımız oy verir ve en iyisini seçer” ifadelerini kullandı.

Pezeşkiyan’ın hedefi sandığa gitmeyenler, silahı ise “korku”

İçişleri Bakanlığı Seçim Merkezinin verilerine göre, 88 milyon nüfusa sahip ülkede, yaklaşık 62 milyon seçmen, 59 binden fazla merkezde kurulan sandıklarda oy kullanabilecek. Ayrıca 95 ülkede kurulan seçim merkezlerinde ülke dışındaki İran vatandaşları da sandığa gidebilecek.

Yerel saatle 08.00’de başlayan oy verme süreci saat 18.00’de sona erecek ancak bu süre ihtiyaç halinde İçişleri Bakanlığına bağlı Seçim Merkezinin kararıyla uzatılabilecek. Seçim sonuçlarına dair ilk verilerin gece yarısı yayımlanması, kesin sonuçların ise yarın sabah saatlerinde açıklanması bekleniyor.

İran’da cumhurbaşkanı 4 yıl görev yapıyor ve üst üste en fazla iki defa seçilebiliyor.

Anketlerde Pezeşkiyan önde

Öte yandan ülkede yapılan anketlerde, Pezeşkiyan öne çıkıyor.

Son olarak İranlı Öğrenciler Anket Ajansı (ISPA) tarafından 3 Temmuz’da ülke genelinde 3 bin 660 kişiyle yüz yüze yapılan kamuoyu yoklamasında, katılımcıların yüzde 49,5’i reformistlerin adayı Pezeşkiyan’a, yüzde 43,9’u ise eski Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri muhafazakâr aday Celili’ye oy vereceğini belirtti.

Katılımcıların yüzde 4,8’i oy kullanacağını ancak henüz karar veremediğini belirtirken, yüzde 1,8’i ise “boş oy” kullanacağını söyledi.

ISPA’nın ilk tur seçimleri için 26 Haziran’da yaptığı anketin sonuçları, adayların aldığı oy oranları açısından ülkedeki diğer anketler arasında en yakın sonucu vermişti.

İlk turda katılım yüzde 40’ta kaldı

İran’da 28 Haziran’da yapılan 14’üncü dönem cumhurbaşkanı seçiminde adaylardan hiçbiri yüzde 50’yi geçemeyince seçimi önde tamamlayan reformist aday Mesud Pezeşkiyan ile muhafazakâr aday Said Celili, 5 Temmuz’daki ikinci tura kalmıştı.

Yüzde 40 ile ülke tarihindeki en düşük katılımlı cumhurbaşkanı seçimi olan birinci turda Pezeşkiyan oyların yüzde 42,5’ini alırken, Celili’nin oyu yüzde 38,6 olmuştu.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Hizbullah, İsrail’e 20 İHA ve 200 roketle saldırı düzenledi

Yayınlanma

ABD ve Fransa’nın arabuluculuk çabalarına rağmen İsrail ile Hizbullah arasında gerginlik tırmanmaya devam ediyor. Hizbullah’ın İsrail topraklarına 20 insansız hava aracı (İHA) gönderdiği ve 200’den fazla roket attığı belirtildi.

The Times of Israel’in haberine göre Hizbullah, kuzey sınırında İsrail askeri üslerine saldırılar düzenledi.

Hizbullah, İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki Sur kentine düzenlediği ve Hizbullah’ın üst düzey saha komutanı Muhammed Nime Nasır ve bir mensubunun öldürüldüğü saldırıdan bir gün sonra İsrail topraklarına 20 İHA gönderdi ve yaklaşık 200 roket fırlattı. İlk belirlemelere göre Akka’da bir alışveriş merkezinde hasar oluştu ancak can kaybı veya yaralanma yaşanmadı. Öte yandan, bölgede saldırı nedeniyle büyük çaplı yangın başladığı aktarıldı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamaya göre, Lübnan sınırında da karşı saldırılar başlatıldı.

ABD ve Fransa’dan “Mavi Hat” diplomasisi

Gazze’de 7 Ekim’den bu yana saldırılarını sürdüren İsrail, kuzey sınırında da Lübnan Hizbullah ile çatışıyor.

İsrail ile Lübnan arasında “Mavi Hat” olarak tabir edilen sınır hattında son haftalarda gerginlik tırmanıyor.

İsrail ordusu, 18 Haziran’da Lübnan’a yönelik olası bir saldırıya ilişkin “operasyonel planı” onayladığını duyurmuştu.

İsrail Dışişleri Bakanı Yisrael Katz da 21 Haziran’da yaptığı açıklamada, Hizbullah’ın İsrail topraklarına ve vatandaşlarına yönelik saldırılarına izin verilemeyeceğini ve gerekli kararları yakında alacaklarını ifade etmişti.

Lübnan Hizbullahı da İsrail Gazze’de bir ateşkes anlaşması imzalayana kadar saldırılarına devam edeceği pozisyonunu yinelemişti.

Okumaya Devam Et

ORTADOĞU

Roger Waters: Mesele 7 Ekim’de değil, 1948’de başladı

Yayınlanma

Ünlü müzik grubu Pink Floyd’un gitaristi ve bestecisi Roger Waters, İngiliz yayıncı Piers Morgan’ın programına katılarak Filistin meselesi hakkında dikkat çekici yorumlarda bulundu.

Röportajda Hamas’ın kadınlara yönelik cinsel şiddet uyguladığına dair herhangi bir kanıt bulunmadığı iddiasını yineleyen Waters, 7 Ekim Aksa Tufanı operasyonu ve ölen İsraillilerle ile ilgili olarak da, “Bu tamamen yanlış bir eşitleme. Ezen, İsrail Devleti, bütün bir haka soykırım yapıyor. Soykırımın yapıldığı hapisteki bazı insanlar da 7 Ekim’de soykırıma direndi,” dedi.

İsrail’deki ölen insanlara ve ailelerine üzüldüğünü kaydeden Waters, “Ama bunun ne zaman başladığını unutmayalım: Bu mayıs ayında başladı, 15 Mayıs 1948 olduğunu zannediyorum, Nakba’da başladı. Bir grup insan, başka bir grup insandan toprağın tamamını çalmaya çalışıyor,” dedi.

Waters sivillerin öldürülmesini “savaş suçu” olarak nitelendirdi fakat Hamas”ı “terör örgütü” olarak nitelendirmeyi reddederek Filistin’in “zalime” karşı mücadele etme hakkını savundu.

Waters, Gilmour’un ‘retweetine’ cevap vermedi

Waters, “Filistin’in kurtuluşu için mücadele eden insanların zalime karşı yasal ve ahlaki olarak mücadele etme hakları vardır. Eğer birisi ülkenizi işgal eder, tüm insanları evlerinden kovar, her şeyinizi çalar ve tüm topraklarınızı 75 yıl boyunca işgal ederse, silahlı direniş için mutlak bir hakkınız vardır,” dedi.

Morgan, Pink Floyd’un gitaristi David Gilmour’un eşi ve yazar Polly Samson’dan gelen bir tweet’i okuduğunda Waters, kendisini “çürümüş çekirdeğinize kadar antisemitik” ve bir dizi başka kışkırtıcı sıfatla tanımladığı için güldü. Waters, 1980’lerin ortalarında Pink Floyd’dan şiddetli bir şekilde ayrılmasından bu yana Gilmour ile kavgalı.

Morgan, Gilmour’un da bunu retweetlediğini belirtince Waters karşılık olarak, “Yorum yok. Oh, kapa çeneni… Onlar halka açık, ben ise özelim,” cevabını verdi.

İsrail radyo kanalı artık Waters şarkıları çalmayacak

Haaretz’in haberine göre röportajın ardından çarşamba günü İsrailli ve uluslararası kadın örgütü Naamat bir İsrail radyo kanalından Waters’ın şarkılarını yayınlamamasını istedi.

Naamat başkanı Hagit Peer, “Dün geceki yorumları, temelde antisemitik ve tamamen zalimce olan önceki sayısız yorumlarına katılıyor. Yapılması gereken ahlaki ve doğru şey, şarkılarının dinlenmesinden elde ettiği telif haklarına ortak olmamaktır,” diye yazdı.

Talebe yanıt veren echo99fm CEO’su Noam Cohen Geffen, savaşın başlamasından bu yana Waters’ın ve Pink Floyd grubunun şarkılarını yayınlamayı neredeyse tamamen durdurduklarını, yalnızca istek üzerine çaldıklarını ve “öngörülebilir gelecekte” Waters’ın şarkılarını yayınlamayacaklarını söyledi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English