Bizi Takip Edin

ASYA

Japonya ve Vietnam ilişkilerini ‘kapsamlı stratejik ortaklık’ düzeyine yükseltti

Yayınlanma

Japonya ve Vietnam pazartesi günü  ilişkilerini “kapsamlı stratejik ortaklık” düzeyine yükseltme kararı aldılar.

Tokyo’da diplomatik ilişkilerin 50. yılını kutlamak üzere düzenlenen zirvede Japonya Başbakanı Fumio Kishida ve Vietnam Devlet Başkanı Vo Van Thuong ilişkilerin “kapsamlı stratejik ortaklık” düzeyine yükseltilmesi konusunda mutabık kaldılar. Bu hamle Japonya’yı ABD, Çin, Rusya, Güney Kore ve Hindistan ile birlikte Vietnam’ın en üst düzey ortaklarından biri haline getiriyor.

Ortak açıklamada iki taraf işbirliğini “yeni boyutlara” taşıma ve ekonomik güvenlik, enerji, dijital dönüşüm, halklar arası değişim ve bölgesel güvenlik alanları da dâhil olmak üzere “yeni cephelere” genişletme sözü verirken Kishida Hanoi’yi Washington deyişiyle “özgür ve açık bir Hint-Pasifik’e ulaşmada kilit bir ortak” olarak nitelendirdi.

İki taraf güvenlik işbirliğini genişletme, savunma ekipmanı ve teknoloji transferleri üzerinde çalışma, savunma istişarelerini artırma ve Vietnam’a OSA (Tokyo’nun resmi güvenlik yardımı) ile ilgili ekipman sağlanmasını görüşmeye başlama konusunda anlaştı.

“Hukukun üstünlüğüne dayalı özgür ve açık bir uluslararası düzeni korumak ve güçlendirmek için Vietnam’la ortaklığımızı eskisinden daha da güçlendireceğiz” diyen Kishida, iki tarafın ayrıca “seyrüsefer özgürlüğü, uçuş özgürlüğü ve Güney Çin Denizi’ndeki anlaşmazlıkların barışçıl yollarla çözümünün önemi konusunda da mutabık kaldıklarını” sözlerine ekledi.

OSA çerçevesi, çoğunlukla Asya-Pasifik bölgesindeki ortak ülkelere kredi yerine hibe şeklinde ekipman, malzeme ve altyapı geliştirme yardımı sağlamayı amaçlamaktadır.

Filipinler ve Bangladeş programın ilk yararlanıcıları olacak.

Mart ayında göreve gelmesinden bu yana Japonya’ya yaptığı ilk ziyaretin ardından perşembe günü ülkeden ayrılacak olan Thuong ise, iki ülke “daha da yakınlaşırken” ve bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunurken, yükseltilen bağların ikili ilişkilerde “yeni bir sayfa” açtığını söyledi.

Bu adım, Washington’un Hanoi ile ilişkilerini geliştirmesinden üç aydan kısa bir süre sonra geldi. Eski düşmanlar yarı iletkenler ve kritik mineraller de dahil olmak üzere ticaret ve yatırım bağlarını güçlendirme kararı almıştı.

Japonya – Vietnam ticari bağları

Tokyo ve Hanoi uzun zamandır güçlü ekonomik bağlara sahip. Japonya, Vietnam’ın üçüncü en büyük yabancı yatırım kaynağı ve dördüncü en büyük ticaret ortağı; ikili ticaret geçen yıl yaklaşık 50 milyar dolara ulaştı. Aynı zamanda Vietnam’ın en büyük resmi kalkınma yardımı (ODA) bağışçısı olan Japonya, ülkenin bölgesel bir üretim merkezi ve Asya’nın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olmasına yardımcı olduğunu söylüyor.

Ayrıca Vietnamlılar 520.000 kişi ile Çinlilerden sonra Japonya’daki en büyük ikinci yabancı topluluğu oluşturuyor ve Japonya’nın teknik stajyer programında önemli bir rol oynuyor. 2022 sonu itibariyle Japonya’da yaklaşık 325.000 yabancı teknik stajyer bulunuyordu ve bunların yarısından fazlası Vietnam’dan geliyordu.

Vietnam, ABD ve Güney Kore ile de ortaklıklarını geliştirecek

Yokosuka Asya Pasifik Çalışmaları Konseyi’nde araştırma görevlisi olan Hanh Nguyen, The Japan Times’a verdiği demeçte, ilişkilerin geliştirilmesinin Hanoi’nin hızla değişen güvenlik ortamına yanıt olarak ortak ülkelerini çeşitlendirme stratejisinin bir parçası olduğunu söyledi.

Nguyen, “Vietnam’ın ABD ve Güney Kore ile ortaklıklarını geliştirme kararının yanı sıra Avustralya ve Singapur ile potansiyel bir güncelleme yapılacağına dair son söylentiler, özellikle ikili işbirliğinin kapsamı göz önüne alındığında, Japonya ile bu ortaklık güncellemesini akıllıca hale getirdi” dedi.

Amerika Birleşik Devletleri Barış Enstitüsü’nde Güneydoğu Asya uzmanı olan Brian Harding ise, Vietnam’ın tıpkı ABD gibi Japonya’yı da daha yüksek değerli mallar üretmesine ve yeşil ekonomiye geçmesine yardımcı olabilecek önemli bir yatırım ortağı olarak gördüğünü söyledi.

Harding, “Vietnam, Çin ile olan anlaşmazlıklarına yaklaşımı da dahil olmak üzere bölgesel güvenlikle ilgili ulusal çıkarlarını ancak ekonomik güvenlikle güvenle takip edebilir” dedi.

Zamanlama tesadüf değil

Uzmanlara göre, son diplomatik atağın zamanlaması tesadüf değil. Tokyo önümüzdeki ay Japonya ile Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği arasındaki ilişkilerin 50. yılı münasebetiyle bir zirveye ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor.

Bu ayın başlarında Kishida, Tokyo’nun resmi güvenlik yardımı (OSA) adı verilen yeni askeri yardım programından faydalanması beklenen Malezya ve Filipinler ile güvenlik ve savunma bağlarını güçlendirmeye çalıştığı üç günlük bir Güneydoğu Asya gezisine çıktı.

Vietnam’ın, Hanoi’nin Pekin ile süregelen toprak anlaşmazlıklarının bulunduğu Güney Çin Denizi’ndeki stratejik konumu göz önüne alındığında, Tokyo bölgedeki ABD ile ortak çıkarları için uzun süredir bu ülkenin desteğini arıyor.

Japonya ayrıca Malezya ve Fiji ile de ileri düzeyde müzakerelerde bulunurken, Vietnam ve Cibuti de önümüzdeki mali yılda alıcı olarak düşünülenler arasında yer alıyor. Tokyo 2020 yılında Vietnam Sahil Güvenliği için altı devriye gemisi inşa etmeyi zaten kabul etmişti, ancak bu OSA ile ilgili bir kredinin parçasıydı.

Japonya güvenlik uzmanı Sebastian Maslow, “Japonya açısından bakıldığında Vietnam’a OSA’nın sunulması ve böylece güvenlik işbirliğinin geliştirilmesi, Tokyo’nun bölgesel güvenlik meselelerinde artan rolünü göstermektedir” dedi.

Tokyo ayrıca Vietnam’ın bölgesel rolünün güvenliğin ötesine geçeceğini umuyor. Çin ile gerilim tırmanırken Vietnam, , Pekin’e aşırı bağımlılık endişesiyle tedarik zincirlerini çeşitlendirmek ve riski azaltmak isteyen G7 ülkeleri için bir yatırım merkezi haline geliyor.

Kishida, ülkeyi “önemli bir tedarik zinciri merkezi ve en umut verici yatırım yerlerinden biri” olarak tanımladı ve iki taraf “destekleyici endüstriler” geliştirme ve bu hedefe ulaşmak için gereken işgücünü eğitme konusunda anlaştı.

Uzmanlar bu adımların sadece ikili ilişkilerle ilgili değil, aynı zamanda Çin’in artan bölgesel etkisini dengelemeye yönelik ABD politikaları doğrultusunda daha büyük bir çabanın parçası olduğu görüşünde.

Ancak Hanoi muhtemelen Çin’i kışkırtmadan dengelemeye çalışacak ve hem ekonomik hem de diplomatik olarak pek çok ülkeyle çok yönlü dış ilişkiler yürütecektir.

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji işbirliğini geliştirme konusunda anlaştı

Yayınlanma

İki Güneydoğu Asya ülkesinin liderleri perşembe günü Malezya’da bir araya gelirken, Malezya ve Vietnam yenilenebilir enerji ve diğer alanlarda ilişkilerini güçlendirme konusunda anlaştı.

Vietnam Komünist Partisi Genel Sekreteri To Lam, Malezya’ya üç günlük resmi bir ziyaret gerçekleştiriyor. Bu, ağustos ayında göreve gelmesinden bu yana Malezya’ya yaptığı ilk ziyaret.

Ortak basın toplantısında konuşan Malezya Başbakanı Anwar İbrahim, To Lam’ın ziyaretinin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin “kapsamlı stratejik ortaklık” düzeyine yükseltilmesi yolunda önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, “Vietnam, ülkelerindeki 700 projeyle 13 milyar doları aşan iş girişimlerimize büyük destek veriyor” dedi.

Daha geniş kapsamlı bir anlaşmanın parçası olarak Malezya’nın devlet petrol grubu Petronas ve Vietnamlı mevkidaşı PetroVietnam, karbonsuzlaştırma ve sürdürülebilir enerji alanında çözümler geliştirme konularında işbirliğine ilişkin bir mutabakat zaptı teati etti.

Anwar, Malezya’nın Vietnam ile savunma, denizcilik ve dijital teknoloji dahil olmak üzere çeşitli diğer alanlarda işbirliğini kolaylaştıracağını da sözlerine ekledi.

To Lam ise Vietnam’ın helal endüstrinin geliştirilmesi, karşılıklı iş yatırımları, yeşil ekonomi inovasyonu, eğitim, spor ve turizm gibi alanlarda işbirliğini genişletme niyetini vurguladı.

“Özellikle ASEAN, BM, Bağlantısızlar Hareketi ve APEC gibi çok taraflı forumlarda barış, güvenlik ve istikrar başta olmak üzere bölgesel ve uluslararası konularda yakın bir şekilde çalışacağız. Mekong alt bölgesi de dâhil olmak üzere bölgesel entegrasyon alanındaki işbirliğini de güçlendireceğiz” dedi.

Genel sekreter ayrıca Vietnam’ın Güney Çin Denizi’nde “barış, güvenlik, istikrar, emniyet ve seyrüsefer ve uçuş özgürlüğünü” koruma taahhüdünü vurgulayarak, “Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi dahil olmak üzere evrensel olarak tanınan uluslararası hukuk doğrultusunda, tehdit veya güç kullanımı olmaksızın anlaşmazlıkların barışçıl çözümünü teşvik ediyoruz” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Trump’ın olası gümrük vergileri Güneydoğu Asya’yı nasıl etkileyecek?

Yayınlanma

Güneydoğu Asya, Donald Trump’ın evrensel gümrük vergileri tehdidine ve Çin ile yeni bir ticaret savaşına karşı endişeli görünüyor. Bölgenin en büyük altı ekonomisinden beşi ABD ile ticaret fazlası veriyor.

Ancak uzmanlara göre, durum o kadar da kötü olmayabilir. Jeopolitik olarak tarafsız durmaya çalışan bölge, Trump’ın ilk başkanlığı döneminde 2017-2020 yılları arasında hem Çin hem de ABD ile brüt ticaretinde artış gördü. Çin, Japonya, Güney Kore, Tayvan ve ABD’den şirketlerin ABD gümrük vergilerinden kaçınmak için Güneydoğu Asya’daki üretim üslerini çoğaltmasıyla Vietnam, Endonezya, Malezya ve Tayland büyük kazanç elde etti.

Uzmanlara göre, ihracat ve ekonomik büyüme kısa vadede darbe alacaktır ancak bölge ticaret sapması ve ikamesinden kazançlı çıkabilir.

Trump’ın gümrük vergisi tehdidi nedir?

Trump’ın ticaret politikasının amacı, imalat işlerini ABD’ye geri döndürmek ve tedarik zincirlerini Çin’den ayırmak. Trump ve danışmanları Çin’in ticari avantajının kur “manipülasyonu, fikri mülkiyet hırsızlığı ve zorla teknoloji transferinden” kaynaklandığını iddia ediyor.

İlk döneminde Trump, Çin’den ithal edilen 250 milyar dolar değerindeki elektronik, makine ve tüketim mallarına %25’e varan gümrük vergileri uygulamak için yürütme yetkilerini kullandı. Pekin de ABD’nin tarım, otomotiv ve teknoloji ihracatına karşı benzer önlemlerle misilleme yaptı.

Şimdi Trump, ABD’ye giren tüm Çin mallarına %60 vergi ve diğer her yerden yapılan ithalata %20’ye varan gümrük vergisi uygulanmasını önerdi.

Güneydoğu Asya için ne kadar kötü olabilir?

Oxford Economics’e göre Kamboçya’nın ihracatının yaklaşık %40’ı Amerika’ya gidiyor ve toplam ihracata oranla ASEAN’daki en büyük ihracatçı konumunda; onu %27,4 ile Vietnam ve %17 ile Tayland takip ediyor. Tayland Ticaret Odası Üniversitesi Başkanı Thanavath Phonvichai, Trump’ın vaatlerini yerine getirmesi halinde Tayland ekonomisinin 160,5 milyar baht (4,6 milyar dolar) darbe alabileceğini söyledi.

Vietnam, ABD ile dünyanın en büyük dördüncü ticaret fazlasına sahip. Çinli, Tayvanlı ve Güney Koreli firmaların Trump dönemi gümrük vergilerini aşmak için Vietnam’ı kullanmasıyla bu dengesizlik hızla büyüdü. Vietnam’ın talihi, özellikle de ABD’nin Vietnam’ı daha yüksek gümrük vergileri gerektiren “piyasa dışı ekonomi” olarak sınıflandırmaya devam etmesi halinde, aynı hızla dönebilir.

Trump’ın gümrük vergileriyle ilgili belirsizlik, firmaların Güneydoğu Asya’daki yatırım planlarını duraklatmalarına ya da durdurmalarına neden olabilir. Şehir devletinin Ekonomik Kalkınma Kurulu’na göre, ABD şirketleri geçen yıl Singapur’daki 9,5 milyar dolarlık sabit varlık yatırımının yaklaşık yarısını oluşturdu. Başbakan Lawrence Wong, Trump’a gönderdiği tebrik mektubunda ABD’nin Singapur ile “istikrarlı bir ticaret fazlası” verdiğini hatırlatmakta gecikmedi.

Çin ekonomisine vurulacak herhangi bir darbe, Çin tüketimine, ihracat talebine ve turizmine bağımlı olan ASEAN ülkelerine de yansıyacaktır. Çin mallarına yönelik iştahın azalması, Çinli üreticilere girdi sağlayan Güneydoğu Asyalı tedarikçileri de etkileyecektir. Güneydoğu Asya’nın en büyük ekonomisi olan Endonezya, Çin’e olan %24,2 oranındaki ihracatı ve ağırlıklı olarak emtia ihracatı nedeniyle bu durumdan en fazla zarar görecek ülke olacaktır.

Mallarını ABD’ye gönderemeyen Çinli ihracatçılar, hükümetlerin metal, tekstil ve tüketim mallarındaki dampingden zarar gören yerel üreticilerin şikayetleriyle karşılaştığı Güneydoğu Asya’ya yönlendirebilir.

Güneydoğu Asya’nın avantajı nedir?

Güneydoğu Asya’nın mevcut üretim patlaması ticaret savaşı nedeniyle başladı. Analistler zaman içinde ticari ikame ve sapmanın büyümeye vurulan darbeden daha ağır basacağını düşünüyor.

Macquarie Capital ASEAN araştırma müdürü Jayden Vantarakis, “Çin’e yönelik daha büyük bir baskının, Çinli işletmelerin Asya’da daha fazla ticaret ve yatırım yapmasıyla tedarik zincirinde daha fazla sapmaya yol açabileceğini düşünüyoruz” dedi.

Bazı Güneydoğu Asya hükümetlerinin agresif bir şekilde başvurduğu elektrikli araç fabrikaları ekonomik bir tampon sağlayabilir. “ABD dışında da elektrikli araç talebi artıyor, bu nedenle Endonezya’ya net bir fayda sağlayabileceğini düşünüyorum. Özellikle benzin fiyatları giderek pahalılaştığı için karbon nötr olmaya çalışan daha küçük ülkeler arzı devralmaya çalışacak ve daha fazla elektrikli otomobil satın alacaklar,” diyor Singapur Ulusal Üniversitesi İşletme Fakültesi profesörü Sumit Agarwal.

Trump’ın vaat ettiği gümrük vergileri, Tayland’ın bu yıl haddelenmiş çelikte yaptığı gibi, ASEAN hükümetlerine Çin mallarına antidamping tarifeleri uygulama konusunda itici güç sağlayabilir. Daha sıkı ABD menşe kuralları da hükümetlere daha fazla yüksek değerli parça üretimi ve montajının yerel olarak yapılmasını sağlama fırsatı verebilir.

Güneydoğu Asya para birimleri ve piyasaları nasıl etkilenecek?

Trump’ın gümrük vergileri Güneydoğu Asya merkez bankaları üzerindeki para politikasını daha da gevşetme baskısını hafifletebilir.

İngiltere merkezli Pantheon Macroeconomics’in gelişmekte olan Asya baş ekonomisti Miguel Chanco, “Esasen Trump’ın zaferi, planladığı gümrük tarifeleri nedeniyle dünya için enflasyonisttir, bu nedenle küresel parasal normalleşme veya gevşeme döngüsü muhtemelen Filipinler de dahil olmak üzere daha önce düşünüldüğü kadar keskin olmayacaktır” dedi.

Nikkei Asia’ya konuşan Chanco, Güneydoğu Asya para birimlerinin daha önce beklendiği gibi güçlenmeyeceğini, bunun kısmen piyasaların ABD Merkez Bankası’nın gevşeme hızını yeniden fiyatlandırmasından ve dolayısıyla doların güçlenmeye devam etmesinden kaynaklandığını söyledi.

Altı büyük Güneydoğu Asya ekonomisi arasında Tayland bahtı ve Malezya ringgiti, Trump’ın zaferinden bu yana en kötü performans gösteren para birimleri oldu ve çarşamba gününe kadar ABD doları karşısında sırasıyla %3,2 ve %2,9 değer kaybetti.

Taylandlı menkul kıymetler şirketi InnovestX, güçlü dolar ve zayıf bahttan faydalanacak hisse senetleri önerdi. Bunlar arasında CP Foods ve Delta Electronics gibi önemli ihracat gelirleri olan ya da Tayland Havalimanları, emlak geliştiricileri ve otelciler gibi turizmle ilgili şirketler yer alıyor.

Hükümetler, diğer ülke ve bölgelerle ilişkilerini derinleştirerek ve tarafsızlıklarını vurgulayarak ABD ya da Çin’e olan aşırı bağımlılıklarını azaltmak için şimdiden adımlar atıyor.

Özellikle Güneydoğu Asya ekonomilerinin de ASEAN içi ticareti güçlendirerek direnç oluşturmaya odaklanması bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English