Bizi Takip Edin

AMERİKA

Javier Milei, Küba yanlısı oy nedeniyle Dışişleri Bakanını görevden aldı

Yayınlanma

Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei, ülkenin BM’de ABD’nin Küba’ya yönelik ablukasını kınayan bir karar için oy kullanmasının ardından dışişleri bakanını kovdu.

Başkanlık ofisinden çarşamba günü yapılan açıklamaya göre Bakan Diana Mondino’nun yerine Arjantin’in ABD Büyükelçisi Gerardo Werthein getirilecek. Werthein, Milei hükümeti içinde etkili bir figür olan bir işadamı.

Dün Arjantin, ABD’nin Küba’ya yönelik iktisadi ambargosunu (Kübalıların deyişiyle abluka) kınayan BM kararını desteklemek üzere 186 ülke ile birlikte oy kullanmıştı. Sadece ABD ve İsrail karşı oy kullandı.

Milei’nin ofisinden yapılan açıklamada, “Arjantin köklü bir değişim sürecinden geçiyor ve bu da diplomatik kurumlarımızın her kararında Batı demokrasilerini karakterize eden özgürlük, egemenlik ve bireysel haklar değerlerini yansıtmasını gerektiriyor,” denildi ve ülkenin “Küba diktatörlüğüne kategorik olarak karşı olduğu” belirtildi.

Geçen yılki başkanlık kampanyası sırasında “komünistlerle iş yapmayacağı” sözünü veren Milei, ABD ve Avrupa’daki sağcı konferanslarda serbest piyasa kapitalizmini savunan ve BM gibi uluslararası kurumları “sosyalist bir gündemi” benimsemekle suçlayan ateşli konuşmalar yapıyordu.

Yeni Dışişleri Bakanı olan ekonomi profesörü Mondino, Başkan ile Arjantin’in Brezilya ve İspanya gibi geleneksel müttefikleri ve Mondino’nun nisan ayında ziyaret ettiği ikinci büyük ticaret ortağı Çin arasındaki diplomatik anlaşmazlıkların giderilmesinde önemli bir rol oynamıştı.

Bununla birlikte Financial Times’ın bildirdiğine göre analistler, Milei’nin kız kardeşi ve özel kalem müdürü Karina Milei’nin dışişleri bakanlığındaki atamalarda devreye girmesiyle Mondino’nun hükümet içindeki etkisinin son aylarda azaldığını belirtiyor.

Latin Amerika’nın sol hükümetlerine karşı sert bir tutum sergileyen Milei, Venezuela’da Nicolás Maduro’ya karşı bölgenin en sert muhaliflerinden biri haline geldi.

AMERİKA

Microsoft, Google’ı kendisine karşı “gölge kampanyalar” yürütmekle suçladı

Yayınlanma

Microsoft, teknoloji devleri arasında bulut bilişim ve veri merkezlerinde artan rekabetin son örneği olarak, Google’ı regülatörler ve politikacılar nezdindeki konumunu zayıflatmaya yönelik “gölge kampanyalar” yürütmekle suçladı.

Microsoft’un genel danışman yardımcısı Rima Alaily pazartesi günü bir blog yazısında Google’ın “Microsoft’u rekabet otoriteleri ve politika yapıcılar nezdinde itibarsızlaştırmak ve kamuoyunu yanlış yönlendirmek üzere tasarlanmış” bir lobi grubunu gizlice desteklediğini iddia etti.

Alaily, “Google, [gruba] katılımını, finansmanını ve kontrolünü gizlemek için büyük çaba sarf etti. Grup faaliyete geçtiğinde, Google muhtemelen kendisini grubun lideri olarak değil, arka koltukta oturan bir üyesi olarak sunacaktır. Google’ın daha küçük şirketlere katılmaları için nakit para ya da indirim olarak ne teklif ettiği henüz bilinmiyor,” diye ekledi.

Alaily, “Görünüşe göre Google’ın astroturfing çabalarında iki nihai hedefi var: Microsoft’u itibarsızlaştırarak Google’ın dünya çapında karşı karşıya olduğu yoğun yasal incelemeden dikkatini dağıtmak ve yasal düzenlemeleri esasa göre rekabet etmek yerine bulut hizmetleri lehine eğmek,” diye yazdı.

Microsoft, söz konusu kuruluşu, yani Open Cloud Coalition’ı (Açık Bulut Koalisyonu) bir “AstroTurf grubu” olarak nitelendirdi. “Astroturfing” bir kişi, ürün veya politika için aslen tabanda geniş çaplı bir destek bulunmamasına rağmen, böyle bir desteğin var olduğu izlenimi yaratmayı amaçlayan eylemler bütününe verilen isim.

Alaily, Google’ın Birleşik Krallık ve AB odaklı grubu kurması için danışmanlık firması DGA Group’u tuttuğunu ve Microsoft’a da gruba katılması için başvurulan bir şirket tarafından bilgi verildiğini söyledi.

İddialara cevap veren bir Google sözcüsü, “Biz ve diğer pek çok kişi Microsoft’un rekabete aykırı uygulamalarının müşterileri kilitlediğine ve siber güvenlik, yenilikçilik ve tercihleri etkileyen olumsuz yan etkiler yarattığına inanıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Açık Bulut Koalisyonunun üst düzey danışmanı Nicky Stewart ise herhangi bir şirkete karşı olmadıklarını, Avrupa’da bulut hizmetleri pazarını güçlendirecek ilkeleri, özellikle de “açıklık ve birlikte çalışabilirliği” savunmaya odaklanmış, “piyasa yanlısı” bir koalisyon olduklarını savundu.

Financial Times’a göre Microsoft’un alışılmadık derecede açık sözlü yorumları, şirketlerin verilerini çevrimiçi ortama taşıması ve yapay zeka şirketlerinin büyük dil modellerini eğitmek için daha büyük işlem gücü talep etmesiyle talebin arttığı bulut bilişimde Büyük Teknoloji firmaları arasındaki şiddetli rekabeti yansıtıyor.

Google, bulut pazar payında Microsoft’un Azure’u ve lider Amazon Web Services karşısında uzak ara üçüncü sırada yer alıyor. Geçtiğimiz ay Google, Avrupalı müşterilerinin verilerini ve iş yüklerini Azure’dan rakiplerinin bulutlarına taşımalarını engellemek için katı yazılım lisanslama koşulları kullandığı iddiasıyla Microsoft’a karşı AB’de bir antitröst şikayetinde bulundu.

Microsoft pazartesi günü yaptığı açıklamada, Google’ın şikâyette bulunduğunu ve başka bir lobi grubu olan Bulut Altyapı Hizmetleri Sağlayıcılarının (Cispe) üyelerini 500 milyon dolar nakit para ve kredi teklif etmesine rağmen ayrı bir antitröst davasında uzlaşmayı reddetmeye ikna edemedikten sonra Açık Bulut Koalisyonu’nun kurulmasına yardımcı olduğunu söyledi.

Cispe nihayetinde anlaşmaya vardı. Ayrıca Google’ın, fikir yazıları yayınlamak, gazetecilere olumsuz hikayeler sunmak ve ABD Kongre ofislerine Çin’deki işleriyle ilgili sorular yöneltmek de dahil olmak üzere daha geniş bir “gölge kampanyalar modelinden” suçlu olduğu iddia edildi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Donald Trump: Ben nazi değilim

Yayınlanma

Demokratların kendisini “nazi olmakla suçlamasının ardından Atlanta’da düzenlenen bir mitingde konuşan Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, “Ben nazi değilim. Ben nazinin tam zıddıyım,” dedi.

Harris’in kampanyasının kendisini nazi olarak resmettiğini iddia eden Trump, “Kamala ve kampanyasının en yeni söylemi, ona oy vermeyen herkesin nazi olduğu; biz naziyiz,” ifadelerini kullandı.

Trump, kendisine “Hitler” ve “nazi” dediklerini belirtirken, “Babam bana her zaman ‘nazi’ kelimesini kullanma derdi, ama bugün insanların konuşma şekli iğrenç,” dedi ve kendisinin nazinin “tam zıddı” olduğunu savundu.

Trump’ın yorumları, New York’taki ünlü Madison Square Garden’da düzenlediği kalabalık bir mitingden bir gün sonra geldi. Trump ve kampanyası, etkinlikteki konuşmacıların ırkçı söylemleri ve hakaretleri nedeniyle eleştirilere maruz kaldı ve kimileri tarafından 85 yıl önce yine aynı salonda düzenlenen bir nazi toplantısı ile karşılaştırıldı.

Demokratların başkan yardımcısı adayı Tim Walz, pazartesi günü Nevada’da düzenlenen bir etkinlikte yaptığı konuşmada, “1930’ların ortalarında arenada düzenlenen büyük bir miting ile doğrudan bir paralellik olduğunu” söyledi.

Demokratların eski başkan adayı Hillary Clinton da CNN’e yaptığı açıklamada Trump’ın “aslında 1939’daki Madison Square Garden mitingini yeniden canlandırdığını” söyledi.

Trump’ın eski özel kalem müdürü John Kelly de New York Times’a verdiği röportajda Trump’ın “Hitler iyi şeyler de yaptı” dediğini öne sürdü. Trump’ın ayrıca Kelly’ye “Hitler’in sahip olduğu türden generaller” istediğini söylediği de iddia edildi. Trump kampanyası bu sözleri yalanladı.

Kızı Yahudiliği seçen Trump, Yahudilerin ve İsrail’in “en iyi dostu” olduğunu söylemiş ve kampanya boyunca “antisemitizmi” kınayan etkinlikler düzenlemişti.

Trump geçen ay İsrailli Amerikalılara odaklanan bir etkinlikte, “Eğer bu seçimi kazanamazsam Yahudi halkının kaybedecek çok şeyi olur,” demişti.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Bezos, Washington Post’un Harris’i desteklememe kararını savundu

Yayınlanma

Amazon’un kurucusu Jeff Bezos, Washington Post’un (WP) on yıllardır sürdürdüğü başkan adaylarını destekleme geleneğini bozma kararının arkasında durdu ama bu kararın on binlerce aboneye mal olduğunu ve daha iyi bir zamanlama yapılabileceğini söyledi.

Post’un sahibi pazartesi günü gazetede yayınlanan bir makalede kararı savundu ve başkanlık desteklerinin haber medyasının zaten azalan güvenilirliğine zarar verdiğini söyledi. Bezos ayrıca bunların ters etki yaratabileceğini de ileri sürdü.

Bezos, “Başkanlık destekleri seçimlerin dengesini değiştirecek hiçbir şey yapmaz. Pennsylvania’daki hiçbir kararsız seçmen ‘Gazete A’nın desteğini alacağım’ demeyecek. Hiçbiri. Başkanlık desteklerinin gerçekte yaptığı şey bir önyargı algısı yaratmaktır. Bağımsız olmadıkları algısı. Bunları sona erdirmek ilkeli bir karardır ve doğrusu da budur,” dedi.

Jeff Bezos ile Donald Trump anlaştı mı?

Bezos kararın “içeriden” alındığını söyledi fakat kararı kimin verdiğini belirtmedi.

Milyarder girişimci ayrıca gazetenin kararını seçimlere bu kadar yakın bir zamanda açıklamaması gerektiğini söyledi ve bunun Donald Trump’a fayda sağlamak için yapıldığını reddetti fakat kendisine ait havacılık ve uzay şirketi Blue Origin’in CEO’su Dave Limp’in eski başkanla görüştüğünü kabul etti.

Bezos, “Başkanlık destekleri ile ilgili kararımız arasında hiçbir bağlantı yoktur ve aksi yöndeki her türlü iddia yanlıştır,” dedi.

NPR’ye göre, gazetenin adayları destekleme geleneğini sona erdirme kararı, birkaç köşe yazarının istifa ettiği ve 200.000’den fazla okuyucunun protesto amacıyla aboneliklerini iptal ettiği bir tepkiye yol açtı. 

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English