Bizi Takip Edin

Diplomasi

‘Kara Pazartesi’: Piyasalardaki tarife çöküşü derinleşiyor

Yayınlanma

ABD Başkanı Donald Trump’ın gümrük vergileriyle tetiklenen piyasa çöküşü, Başkan’ın küresel resesyon korkularının artmasına rağmen agresif ticaret politikalarından geri adım atmayacağının sinyalini vermesinin ardından pazartesi günü derinleşti.

Hisse senetleri büyük ölçüde düşerken, para birimleri yükseldi ve tahvil getirileri geriledi. S&P 500’ü takip eden kontratlar yüzde 3,2 düşerken, Nasdaq için olanlar yüzde 4,1 düştü. Hong Kong’un Hang Seng endeksinin yüzde 10’dan fazla düşmesiyle Asya hisseleri sarsıldı.

Avrupa hisse senetleri Pazartesi günkü açılışta Stoxx Europe 600 endeksinin yüzde 6,2, Almanya’nın Dax endeksinin ise yüzde 10 düşmesiyle geriledi. Frankfurt’taki endeks ise yüzde 9 civarında gerilerken, Ukrayna savaşı ile birlikte hisseleri uçan Alman silah şirketi Rheinmetall’in hisse değeri yüzde 27 düşüş ile felakete doğru gidiyor.

Ağır düşüşler, Goldman Sachs’ın Trump’ın geçen hafta ABD’nin ticaret ortaklarına kapsamlı vergiler getirmesinin ardından “finansal koşullarda keskin bir sıkılaşma” sonrasında ABD’nin resesyona girme olasılığını yüzde 35’ten yüzde 45’e yükseltmesiyle gerçekleşti.

Trump pazar gecesi Truth Social’da, “Çin, Avrupa Birliği ve diğer birçok ülkeyle büyük mali açıklarımız var. Bu sorunu çözmenin tek yolu, şu anda ABD’ye On Milyarlarca Dolar kazandıran TARİFELER… Bunlar zaten yürürlükte ve görülmesi gereken güzel bir şey,” dedi.

Trump gazetecilerin piyasadaki düşüşlerle ilgili sorusu üzerine ise, “Bazen bir şeyi düzeltmek için ilaç almanız gerekir,” dedi. 

Perşembe ve cuma günleri S&P 500 endeksinden 5 trilyon dolardan fazla para silindi ve 2020’de koronavirüs pandemisinin başlamasından bu yana endeks için en kötü haftayı geride bıraktı.

Piyasalar düşerken, ABD Başkanının destekçileri bile Beyaz Saray’ın ticaret gündemiyle ilgili endişelerini dile getirdi. Pazar günü milyarder yatırımcı Bill Ackman, X’te “Hem dostlarımıza hem de düşmanlarımıza büyük ve orantısız gümrük vergileri koyarak … bir ticaret ortağı olarak ülkemize olan güveni yok etme sürecindeyiz,” diye yazdı.

Ackman ayrıca Ticaret Bakanı Howard Lutnick’e “borsanın ve ekonominin çöküşüne kayıtsız kaldığı” gerekçesiyle saldırdı ve Lutnick ile şirketi Cantor Fitzgerald’ın sabit gelirli varlıklara sahip olarak para kazandığını iddia etti.

ABD Hazine tahvilleri gibi güvenli liman tahvillerinin fiyatı, son birkaç gündeki hisse senedi düşüşü sırasında yükselmişti. Ackman, Lutnick’in “ekonomimiz çöktüğünde kâr ettiğini” söyledi.

Milyarder hedge fon yatırımcısı Stanley Druckenmiller da Trump’ın gümrük vergisi rejimine karşı olduğunu ifade ederek X’te, “Yüzde 10’u aşan gümrük vergilerini desteklemiyorum,” dedi.

Trump yönetimi yetkilileri tarafından yakından izlenen gösterge 10 yıllık ABD Hazine tahvili getirisi, yatırımcıların küresel çapta tahvillere hücum etmesiyle Pazartesi günü 0,08 puan düşerek yüzde 3,91’e geriledi.

Japonya’nın 10 yıllık JGB getirisi 0,07 yüzde puanı düşüşle yüzde 1,11’e gerilerken, Çin’in 10 yıllık getirisi 0,09 yüzde puanı düşüşle yüzde 1,64’e geriledi.

Londra merkezli iki küresel banka ağır darbe aldı. HSBC ve Standard Chartered hisselerinin her ikisi de Hong Kong işlemlerinde yaklaşık %16 düştü.

Bloomberg Intelligence’a göre, gelişmekte olan piyasalara maruz kalmaları ve yakın zamanda Asya’ya stratejik olarak yönelmeleri, bu bankaları bir ticaret savaşına karşı özellikle savunmasız hale getiriyor.

Emtia da ağır kayıplar yaşamaya devam ederken, ABD petrol fiyatlarının göstergesi olan West Texas Intermediate yüzde 3,4 düşerek varil başına 59,80 dolara geriledi. Uluslararası gösterge Brent ham petrolü yüzde 3,4 düşüşle 63,35 dolara geriledi.

Endüstriyel kullanımı nedeniyle yaygın olarak büyümenin bir göstergesi olarak görülen LME bakır, yüzde 7’den fazla düşerek ton başına 8.690 dolara geriledi. Bitcoin yüzde 0,8 düşerek bir token başına 78.198 dolara geriledi.

ABD doları, en büyük ticaret ortağı para birimlerinden oluşan bir sepet karşısında yüzde 0,3 gerilerken, Japon yeni yüzde 0,8 artışla dolar başına 145,6 yene yükseldi. Çinli yetkililer kara renminbisini dolar başına 7,19 Rmb ile aralık başından bu yana en zayıf seviyesine getirdi.

Diplomasi

İstanbul görüşmelerinde Rusya’dan Ukrayna’ya memorandum ve kısmi ateşkes teklifi

Yayınlanma

Rusya ve Ukrayna heyetleri, İstanbul’da gerçekleştirdikleri ikinci tur doğrudan müzakerelerde, ağır hasta savaş esirleri ile 25 yaş altı askerlerin tamamının takası ve büyük çaplı bir cenaze değişimi konularında mutabakata vardı. Rusya, cephenin belirli bölgelerinde iki ila üç günlük ateşkes önerirken, Ukrayna bir sonraki görüşmenin 20-30 Haziran tarihleri arasında yapılmasını teklif etti.

Rusya ve Ukrayna heyetleri arasında İstanbul’da düzenlenen ikinci tur doğrudan müzakereler, savaş esirleri ve cenaze takası konularında önemli anlaşmalarla sonuçlandı.

Görüşmelerde Rusya, Ukrayna’ya bir çözüm memorandum taslağı sunarken, cephenin belirli bölgelerinde iki ila üç günlük geçici ateşkes önerisinde bulundu. Ukrayna tarafı ise bir sonraki toplantı için Haziran ayının sonunu işaret etti.

İlk görüşmede tarafların ateşkes memorandumları hazırlama ve 1000’e 1000 formülüyle savaş esiri takası yapma konusunda mutabık kalmasının ardından gerçekleşen bu yeni turda, tüm ağır hasta savaş esirlerinin takası ve bugüne kadarki en büyük cenaze değişimi konularında ilerleme sağlandı.

Esir ve cenaze takasında önemli uzlaşı

Müzakerelerin en somut çıktıları arasında esir ve cenaze takasları yer aldı. Rus heyeti başkanı Vladimir Medinskiy, tüm ağır yaralı ve ağır hasta esirlerin “hepsi hepsiyle” formülüne göre takas edileceğini belirtti. Aynı formülün 25 yaş altı genç askerler için de geçerli olacağını ifade eden Medinskiy, bu kapsamda her iki taraftan 1000 ila 1200 kişinin listeye dahil olabileceğini söyledi.

Ayrıca, ağır yaralı askerlerin siyasi kararlar beklenmeksizin, düzenli ve rutin olarak takas edilebilmesi için Moskova ve Kiev arasında bir komisyon kurulacağı açıklandı.

Ukrayna heyeti başkanı Rustem Umerov da ağır hasta savaş esirleri ve 25 yaş altı kişilerin takası konusunda anlaşmaya varıldığını teyit etti.

Cenaze takası konusunda ise Medinskiy, Rusya’nın gelecek hafta tek taraflı olarak 6 bin Ukraynalı asker ve subayın cenazesini teslim edeceğini duyurdu. Umerov ise tarafların “6000’e 6000” şeklinde bir cenaze takası üzerinde anlaştığını belirtti.

Bakan Fidan: Türkiye, Rusya-Ukrayna barışında kolaylaştırıcı olmaya hazır

Rusya’dan ateşkes ve memorandum teklifi

Vladimir Medinskiy, Rusya’nın Ukrayna’ya çözüm için bir memorandum taslağı ilettiğini açıkladı.

Taslağın, ateşkesin sağlanması ve barışa ulaşılması için çeşitli seçenekler içeren iki bölümden oluştuğu kaydedildi.

Rusya ayrıca, komutanların asker cenazelerini toplayabilmesi amacıyla cephenin belirli bölgelerinde iki ila üç günlük ateşkes teklif etti. Rus heyetinin müzakerelerin sonuçlarından memnun olduğu bildirildi.

Ukrayna’nın tutumu ve talepleri

Ukrayna tarafı, Rusya’dan memorandum metnini aldığını doğruladı. Ancak Rustem Umerov, Rusya’nın koşulsuz ateşkes ve devlet başkanları düzeyinde bir görüşme yapılması tekliflerini kabul etmediğini dile getirdi.

Kiev heyeti, 20 ila 30 Haziran tarihleri arasında yeni bir görüşme yapılmasını önerdi.

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, tarafların çözüme ilişkin belgeleri teati ettiğini ve yeni bir esir serbest bırakma sürecine hazırlandıklarını bildirdi.

Çocukların durumu da gündemdeydi

Görüşmelerde çocukların durumu da ele alındı. Medinskiy, Ukrayna’nın kendilerine iadesini talep ettiği 339 çocuğun ismini içeren bir liste verdiğini, bu çocukların Rus askerleri tarafından çatışma bölgelerinden kurtarıldığını belirtti.

Medinskiy, Moskova’nın şu ana kadar 101 çocuğu iade ettiğini, Kiev’in ise 22 çocuğu geri gönderdiğini söyledi.

Ukrayna Devlet Başkanlığı İdaresi Başkanı Andrey Yermak da Kiev heyetinin Rus tarafına iadesi talep edilen Ukraynalı çocukların listesini ilettiğini teyit etti.

Müzakerelerin detayları ve bir sonraki adım

İstanbul Boğazı kıyısındaki Çırağan Sarayı’nda gerçekleşen görüşmenin saat 13.00’te başlaması planlanıyordu ancak bir buçuk saat gecikmeyle başladı.

Gecikmenin, Ukrayna heyeti başkanı Rustem Umerov’un toplantı öncesinde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile yaptığı görüşmeden kaynaklandığı öğrenildi. Bir saatten fazla süren müzakereler Rusça yapıldı.

Türk Dışişleri Bakanlığı yetkilisinin değerlendirmelerine göre görüşmeler “olumsuz” sonuçlanmadı.

TASS ajansının haberine göre ise üçüncü tur müzakerelerin “bir süre içinde” yapılması bekleniyor.

İstanbul görüşmeleri öncesinde Ukrayna’nın ateşkes memorandumu basına sızdı

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Meloni, Orta Asya’da: ‘Köprü’ rolü gelişiyor

Yayınlanma

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, İtalya’nın Orta Asya ile olan derin iktisadi bağlarını kullanarak, Çin ve Rusya arasında yer alan bu bölgede Avrupa’nın çıkarlarını güvence altına almaya çalışıyor.

Meloni, gergin ticaret ilişkileri ortamında AB ile ABD Başkanı Donald Trump arasında arabuluculuk yapmaya çalıştı ve ayrıca İtalya’nın anakarasını Sicilya’ya bağlayan Messina Boğazı üzerindeki köprü projesini şimdi AB-NATO ortak planı olarak lanse ediyor.

Meloni’nin şimdi kurmaya çalıştığı “köprü” ise AB ile Orta Asya arasında.

Özbekistan ve Kazakistan’a yaptığı iki günlük ziyaret sırasında Meloni, 7 milyar avronun üzerinde değeri olduğu tahmin edilen ticaret ve işbirliği anlaşmaları imzaladı.

Bu anlaşmaların 4 milyar avrosu Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev ile yapılan anlaşmalardan geliyor.

Ziyaret, cuma günü Kazakistan’ın başkentinde düzenlenen “İtalya-Orta Asya” zirvesiyle sona erdi. Meloni, zirvede beş Orta Asya cumhuriyetinin liderleriyle bir araya geldi.

Ziyareti, İtalya’yı AB’nin çıkarları için önemli bir köprü olarak konumlandırıyor ve enerji, hammadde, altyapı ve diplomasi alanlarında işbirliğini teşvik ediyor.

Bu ziyaret, Brüksel’in Çin ve Rusya arasında yer alan kara ile çevrili bölgeyle bağlarını güçlendirme ve Orta Asya’da bol miktarda bulunan nadir toprak elementleri ve kritik minerallere erişimi çeşitlendirme geniş hedefleri ile de uyumlu.

Çizme’den Asya’nın derinliklerine enerji bağlantısı

İtalya, Çin ve Rusya’nın ardından Kazakistan’ın üçüncü büyük ticaret ortağı ve enerji, iki ülke arasındaki ilişkilerin bel kemiğini oluşturuyor.

Bu durum ticaret hacmine de yansıyor. İki ülke arasındaki yıllık 20 milyar avroluk ticaretin 18 milyar avrosu sadece 2024 yılında petrol ve ilgili ürünlerden elde edildi.

İtalyan enerji devi Eni, Kazakistan’ın en büyük iki petrol sahası olan Karaçaganak ve Kaşagan’da faaliyet gösteriyor. 2022 yılında ülkenin petrol ithalatının yaklaşık %28’i, çoğunluğu Trieste üzerinden Almanya ve Avusturya’ya taşınarak gerçekleştirildi.

Çeşitlendirme konuşmalarına rağmen, petrol ve doğalgaz hakimiyetini sürdürüyor. Çarşamba günü, Kazakistan’ın devlet fonu Samruk Kazyna ile İtalyan şirketleri Maire ve Ansaldo Energia arasında 180 milyon avroluk petrokimya sözleşmeleri imzalandı.

İtalya-Kazakistan Ticaret Birliği Direktörü Marco Benetta, “Kazakistan’a [ilk] geldiğimizde ana faaliyet petrol ve gazdı. Fakat şimdi tarım, turizm ve kaynak işleme alanlarına ilgi artıyor,” dedi.

Astana’ya gitmeden önce Meloni, Özbekistan’ın Semerkant kentinde hammadde, iletişim, bilim, inovasyon ve güvenlik gibi alanları kapsayan yaklaşık 3 milyar avro değerinde anlaşmalar imzaladı.

Meloni’ye Ansaldo Energia, Simest ve Danieli’nin üst düzey yöneticileri eşlik etti ve bu yöneticiler daha sonra Kazakistan’a da gitti.

Eni, 2008’den bu yana 2 milyar doların üzerinde yatırım yapan, Türkmenistan’da faaliyet gösteren az sayıdaki Batılı şirketten biri.

AB’nin hedefleriyle uyumlu

Meloni’nin gezisi, Avrupa’da da dikkatlerden kaçmadı.

İtalyan hükümetine yakın bir kaynak Euractiv’e verdiği demeçte, “Meloni’nin amacı öncelikle İtalya’nın Orta Asya ülkeleriyle zaten güçlü olan bağlarını güçlendirmek, ama ziyaretinin belirli bir görevi olmamasına rağmen daha geniş Avrupa stratejik çıkarlarını da destekleyecek,” dedi.

İtalya, bölgede erken hareket eden ülkelerden biri. Milano merkezli ISPI düşünce kuruluşunun kıdemli araştırma görevlisi Eleonora Tafuro Ambrosetti, “İtalya, 2019 yılında dönemin Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio’nun Orta Asya’daki beş mevkidaşını Roma’da bir araya getirmesiyle ‘1+5’ formatında diyalog düzenleyen ilk Avrupa ülkesi oldu,” diye hatırlattı.

Meloni’nin ziyareti bu ivmeyi sürdürüyor fakat daha da öteye gidiyor. Cancarini, “Roma, Meloni’yi Orta Asya diplomasisine doğrudan dahil ederek ilişkileri bir sonraki aşamaya taşımak ve AB’nin kısıtlamaları olmadan bölgedeki bağlarını geliştirmek istiyor,” dedi.

Bu ulusal çerçeveye rağmen, stratejik mantık Brüksel ile ortak. Cancarini, “Hedefleri aynı: Orta Asya üzerinden alternatif rotalar bularak Rusya’nın coğrafi ve stratejik etkisini azaltmak,” diye ekledi.

Meloni, Trump ile Avrupa arasında seçim yapmayı ‘çocukça’ buluyor

Brüksel gözünü Orta Koridor’a dikti

Avrupa’nın bölgedeki temel hedeflerinden biri, “Orta Koridor” olarak da adlandırılan Trans-Hazar Uluslararası Ticaret Yolu’nun (TITR) geliştirilmesini hızlandırmak.

Bu yol, Rusya’yı tamamen bypass ederek Çin ve Avrupa’yı Orta Asya ve Hazar Denizi üzerinden birbirine bağlıyor.

Nisan ayında AB, koridorun geliştirilmesi için 3 milyar avro ayırdı. İtalya, projeyi açıkça destekledi ve Meloni, Astana’ya vardığında bunu “muhtemelen en umut verici ve büyüleyici meydan okuma” olarak nitelendirdi.

Tafuro Ambrosetti, “Orta Koridor’u Rusya’ya daha güvenli ve daha hızlı bir alternatif rota olarak gören Roma için bu çok cazip bir proje ve şirketleri için bu fırsatı gerçekten değerlendirmek istiyor,” dedi.

İtalyan silah sanayisi de bölgede

İtalya, 2011 yılında başlatılan Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında Çin ile bir mutabakat zaptı imzalamıştı. Birçok kişi, İtalya’nın Orta Asya politikasının Çin pazarına erişimle bağlantılı olduğunu düşünüyordu. 

Fakat Roma’nın 2023 yılında girişimden resmi olarak çekilmesinden bu yana, Orta Asya’daki varlığı askeri alanı da kapsayacak şekilde derinleşti.

Mart ayında Kazakistan Savunma Bakanı Ruslan Jaqsylyqov, İtalya Savunma Bakanı Guido Crosetto’nun 2022’de Özbekistan’a yaptığı ve Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile görüştüğü ziyaretin ardından İtalya’ya gitmişti.

Öte yandan Türkmenistan, 2008’den beri İtalya’dan silah satın alıyor. Eski Cumhurbaşkanı Kurbankulu Berdimuhammedov da İtalyan savunma şirketi Leonardo ile görüşmelerde bulunmuştu.

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Letonya’dan Rus mülk sahiplerine ‘ulusal güvenlik’ gerekçeli giriş engeli

Yayınlanma

Letonya Devlet Güvenlik Servisi (SGB), ülkede stratejik öneme sahip tesislerin yakınında gayrimenkulü bulunan Rusya vatandaşlarının ülkeye girişini yasakladı. SGB, son yıllarda yapılan denetimlerde bazı Rus mülk sahiplerinin ulusal güvenlik için risk oluşturduğunun tespit edildiğini açıkladı.

Letonya Devlet Güvenlik Servisi (SGB), ülkede stratejik olarak önemli tesislerin yakınında gayrimenkulü bulunan Rusya vatandaşlarının ülkeye girişini yasaklama kararı aldı.

Karar, TV3 kanalında yayınlanan Nekā personīga (‘Hiçbir Şey Şahsi Değil’) programında duyuruldu ve Delfi portalı tarafından haberleştirildi.

SGB, son yıllarda ülkede mülk sahibi olan Ruslara yönelik yapılan denetimlerde, bazı vakalarda ulusal güvenliğe yönelik riskler tespit edildiğini bildirdi.

Bunun sonucunda bazı Rusya vatandaşlarının Letonya’ya girişi yasaklanan yabancılar listesine dahil edildiği belirtilirken, yasağın kaç Rus vatandaşını etkilediği konusunda SGB tarafından net bir sayı verilmedi.

Mülk edinmeye yönelik yeni kısıtlamalar yolda

Bu gelişme, Letonya parlamentosu Seimas’ın şubat ayında “ülke ulusal güvenliğini tehdit eden işlemlerin kısıtlanmasına ilişkin” bir yasa tasarısını ilk okumada onaylamasının ardından geldi.

Tasarı, Rusya ve Belarus vatandaşlarının yanı sıra en az yüzde 25 hissesi bu ülke vatandaşlarına ait olan şirketlerin gayrimenkul satın almasını yasaklamayı öngörüyor.

İkinci okuma için tasarıdan, yasanın yürürlüğe girmesinden önce Letonya’da daimi AB mukimi statüsü veya daimi oturma izni almış olanları yasak kapsamı dışında tutan madde çıkarıldı.

Adalet Bakanlığı Sözcüsü Lauma Paeglkalna, halihazırda mülkü olan Rusua ve Belarus vatandaşlarının konutlarına el konulmayacağını belirtti.

Paeglkalna, üçüncü okuma öncesinde tasarıya AB mukimi statüsü ve daimi oturma izni sahipleriyle ilgili açıklamaların eklenebileceğini ifade etti.

Schengen vizeleri ve sınır kontrolleri sıkılaştırılıyor

Daha önce Letonya İçişleri Bakanı Rihards Kozlovskis, Rusya vatandaşlarının ziyaretlerinin birliğin iç güvenliğini tehdit edebileceği gerekçesiyle AB ülkelerine Schengen vizesi vermeyi durdurma çağrısında bulunmuştu.

Kozlovskis, Letonya’nın Ukrayna’daki savaşın başlamasının ardından Schengen vizesi vermeyi durdurduğunu ve aşırı zorunluluk olmadıkça Rus vatandaşlarının girişini yasakladığını hatırlattı.

Litvanya, Estonya, Polonya, Çekya ve Finlandiya da benzer önlemler almıştı. Ayrıca Letonya makamları, Rusya ve Belarus vatandaşlarını Schengen bölgesi ülkelerinden ülkeye girişleri hakkında bildirimde bulunmaya mecbur kıldı.

Seyahat amacını, tahmini süresini ve kalış yerini içeren bilgilerin girişten 48 saat önce sağlanması gerekiyor.

Bununla birlikte, Letonya’ya girmek isteyenlerin istihdam alanlarını, seçilmiş görevlerde bulunan akrabalarını, askerlik hizmeti veya devlet faaliyetleriyle ilgili verileri de belirtmeleri gerekecek.

Bu gerekliliklerin ihlali durumunda 2 bin avroya kadar para cezası uygulanabilecek.

Polonya ve Baltık ülkeleri Ottawa antlaşmasından ayrılmaya hazırlanıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English