Bizi Takip Edin

ASYA

Kishida ücret artışı için yeni ekonomik tedbirleri açıkladı

Yayınlanma

Japonya Başbakanı Fumio Kishida pazartesi günü, enflasyonun etkisini hafifletmek ve “sürdürülebilir ücret artışı” için ivmeyi kolaylaştırmak üzere tasarlandığını söylediği yeni ekonomik önlemlerin ana hatlarını açıkladı.

Kishida gazetecilere yaptığı açıklamada, ekonominin salgından kurtulmakta olduğunu ve uzun süreli bir “maliyet düşürme ekonomisini” geride bırakıp bırakamayacağı konusunda bir dönüm noktasında olduğunu söyledi.

Kishida, “Ekonomiyi yeni bir aşamaya taşıma şansımız var ve böyle bir fırsatı kaçırmamalıyız” dedi.

Kishida, fiyat artışları ekonomiye zarar verdiği için, hükümetin insanların üzerindeki yükü hafifletmek ve ücretleri artırmak için bir dizi önlemle bununla başa çıkacağını savundu.

The Japan Times’ın haberine göre, yeni teşvikleri finanse etmek için hükümet, bu sonbaharda yapılacak parlamento oturumunda görüşülmesi beklenen bir ek bütçe taslağı hazırlamayı planlıyor.

Bütçenin büyüklüğü belli değil, ancak bazı iktidar partisi milletvekilleri 15 trilyon Yen (101 milyar $) ila 20 trilyon Yen’e ihtiyaç duyulacağını söyledi.

Çalışanların harcanabilir gelirlerini artırma hedefi

Ekonomik tedbirlerden bazıları, çalışanların yıllık gelir engelleri olarak adlandırılan endişelerini hafifleterek kazançlarını artırmayı amaçlıyor.

Örneğin, 100’den az çalışanı olan şirketlerde çalışan ve her yıl 1,3 milyon Yen’den fazla kazanan eşler genellikle bakmakla yükümlü olunan kişi statüsünü kaybediyor ve sosyal sigorta primi ödemek zorunda kalıyor, bu da harcanabilir gelirlerinde düşüşe neden oluyor. Bu nedenle, birçok çalışan bu tavanı aşmamak için çalışma saatlerini sınırlıyor. Bu kural prensip olarak 100 veya daha fazla çalışanı olan şirketlerde 1.06 milyon Yen’den fazla kazananlar için de geçerli.

Ekim ayından itibaren hükümetin, gelirleri 1.3 milyon Yen’i aşsa bile kişilerin bağımlı statülerini iki yıl üst üste korumalarına izin vermeyi planladığı bildiriliyor. Kishida, 1.06 milyon Yen bariyeri için hükümetin, sosyal sigorta primlerinin maliyetini karşılamaya yardımcı olmak üzere tavandan etkilenen işçilerin ücretlerini artıran şirketlere sübvansiyon sağlamayı düşündüğünü söyledi.

Kishida, “Hükümet, harcanabilir gelirlerini artırabilmeleri için 1.06 milyon Yen bariyerini aşacak olan herkesi destekleyecek” dedi.

Ekonomistler bu engellerin birçok yarı zamanlı çalışanı çalışma saatlerini artırmaktan caydırdığına dikkat çekmişti. Bu nedenle, Japonya’da yarı zamanlı çalışanların ücretlerinde bir miktar artış olmasına rağmen, fiili çalışma saatleri düşmüştü.

İş bulma hizmetleri sunan Tokyo merkezli Dip firmasına göre, Nisan 2013’te yarı zamanlı çalışanlar için ortalama saatlik ücret 925 Yen iken, bu yılın ağustos ayındaki rakam 1.319 Yen ile rekor seviyeye ulaştı. Ancak yarı zamanlı çalışan başına düşen yıllık toplam çalışma saati 2013’teki 1.093 saate kıyasla 2022’de 956’ya düştü.

Petrol toptancılarına yönelik sübvansiyonlar uzatılacak

Hükümet ayrıca, süregelen enflasyonun etkisini hafifletmek amacıyla, benzin, hafif yağ, ağır yağ ve gazyağı fiyatlarını düşürmek için petrol toptancılarına yönelik olarak bu ay sona ermesi planlanan sübvansiyon programını da uzatacak.

Bu ayın başlarında ülke çapında ortalama perakende benzin fiyatı, Yen’in zayıf değeri ve ham petrol fiyatlarındaki artış nedeniyle litre başına 186,5 Yen’e ulaşarak 1990’da karşılaştırılabilir verilerin elde edilmesinden bu yana rekor seviyeye ulaştı.

Kishida, hükümetin sübvansiyon programını genişleterek ve güçlendirerek önümüzdeki ay pompa maliyetlerini 175 Yen civarına düşürmeyi hedeflediğini söyledi.

Enflasyon bir yıldan uzun bir süredir Japonya Merkez Bankası’nın hedefi olan %2’nin üzerinde seyrederek hane halkı üzerinde yük oluşturuyor. Hükümet verilerine göre, Japonya’nın gayrisafi yurtiçi hasılası nisan-haziran çeyreğinde yıllık %4,8 oranında büyürken, hane halkı tüketimi bir önceki çeyreğe göre %0,7 oranında düştü.

ASYA

Hindistan Afganistan ile ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor

Yayınlanma

Hindistan, Afganistan ve Pakistan arasındaki gerginlikten faydalanarak Afgan ticaretini Pakistan güzergahından Hintli bir şirket tarafından işletilen İran limanına yönlendirmeye çalışıyor.

Hindistan Dışişleri Bakanlığı’ndan Genel Sekreter J.P. Singh başkanlığındaki üst düzey bir heyet 4 ve 5 Kasım tarihlerinde Kabil’i ziyaret etti. Heyet Afganistan Savunma Bakanı Molla Muhammed Yakup, eski Afganistan Devlet Başkanı Hamid Karzai, Afganistan Dışişleri Bakanı Emir Han Muttaki ve Kabil’deki BM kuruluşlarının başkanlarıyla bir araya geldi. Görüştükleri konular arasında India Ports Global Limited tarafından işletilen İran’ın Çabahar limanı da vardı.

Bakanlık sözcüsü Randhir Jaiswal geçen hafta düzenlediği basın brifinginde “Hindistan’ın insani yardımları, Çabahar limanının Afganistan’daki iş dünyası tarafından işlemler, ihracat ve ithalat için nasıl kullanılabileceği ve yapmak istedikleri diğer şeyler hakkında görüşmelerde bulundular” dedi.

Taliban’ın savunma bakanlığı da sosyal medya üzerinden yaptığı bir paylaşımla Yaqoob’un Hintli heyetle ilişkilerini geliştirme yollarını görüşmek üzere bir araya geldiğini doğruladı. Muttaki’nin ofisi de Singh ile yaptığı görüşmenin detaylarını açıklayarak Taliban’ın baş diplomatının ikili siyasi ve ekonomik ilişkilerin güçlendirilmesi çağrısında bulunduğunu ve Afgan işadamlarının Hindistan’a seyahat edebilmeleri için daha kolay vize verilmesini talep ettiğini kaydetti.

Yeni Delhi’deki Observer Araştırma Vakfı Stratejik Çalışmalar Programı’nda yardımcı araştırmacı olan Kabir Taneja, Hindistan’ın bir süredir Çabahar limanını Afganistan için alternatif bir ticaret yolu olarak tanıtmaya çalıştığını söyledi.

“[Çabahar] projenin temel tasarımının bir parçası. Ayrıca Kabil’e, Afganistan’ın uzun süredir birincil liman olarak kullandığı Karaçi limanına bir alternatif sunmaktır,” dedi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Çinli BYD, AB’nin vergi artışlarına rağmen en yeni aracı Sealion 07’yi Avrupa pazarına sunmaya hazırlanıyor

Yayınlanma

BYD, Çin yapımı elektrikli araçlara (EV) yönelik son gümrük vergisi artışlarını göz ardı ederek, en yeni spor-arazi araçlarını (SUV) Avrupa pazarına sunup denizaşırı ülkelerde daha fazla satış yapmayı hedefliyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, dünyanın en büyük elektrikli araç üreticisi Sealion 07’yi 2025’ten itibaren müşterilerine teslim etmeye başlayacak ve bu da firmanın Avrupa pazarına girecek yedinci saf elektrikli modeli olacak. BYD ayrıca önümüzdeki yıl ilk kez Güney Kore pazarına girmeyi ve 95 ülkedeki varlığına yenilerini eklemeyi planlıyor.

Avrupa’daki son girişim, Avrupa Birliği’nin geçtiğimiz ay sübvansiyon karşıtı bir soruşturmanın ardından Çin elektrikli araçlarına yüzde 17 ila 35,3 oranında ek gümrük vergisi uygulama kararı almasının ardından geldi ve bu da sektörün görünümüne ve maliyet avantajına duyduğu güvenin altını çiziyor. BYD’nin otomobilleri blokta yüzde 17’lik bir orana tabi.

Çin’de üretilen saf elektrikli otomobillere uygulanan yüzde 10’luk standart gümrük vergisine ek olarak getirilen ek vergiler geçen ay yürürlüğe girdi ve beş yıl sürecek. ABD de aynı gerekçeyle eylül ayından itibaren Çin yapımı elektrikli araçlara uyguladığı gümrük vergisini %25’ten %100’e yükseltti.

Bir endüstri danışmanlık şirketi olan Shanghai Mingliang Auto Service’in CEO’su Chen Jinzhu, “BYD’nin araçları ek gümrük vergilerinden sonra bile cazibesini koruyor, bu yüzden şirket için gerçekten büyük bir sorun değil” dedi. South China Morning Post’a konuşan Chen, “Sealion 07, maliyet avantajının ihracat pazarlarındaki bu tür engellerin etkisini azaltmaya nasıl yardımcı olabileceğinin en son örneğidir” diye ekledi.

Shenzhen merkezli BYD, Sealion 07’nin Avrupa’daki fiyatını henüz açıklamadı. Sürüş menzili 450 km olan SUV, anakarada 189,800 yuan’dan (26,272 ABD$) başlıyor ve müşterilere teslimatlar mayıs ayında başlayacak.

UBS analistleri geçen yıl yayınladıkları bir raporda BYD’nin geleneksel AB markalarına kıyasla yüzde 25’lik sürdürülebilir bir maliyet avantajına sahip olduğunu belirtmişlerdi.

Okumaya Devam Et

ASYA

Zhuhai araba saldırısının ardından, Çinli yetkililer ‘güvenliği güçlendirme’ sözü verdi

Yayınlanma

Çin, güneydeki Zhuhai kentinde 35 kişinin ölümüne yol açan ve ülkeyi şoke eden vur-kaç saldırısının ardından güvenliği güçlendirme sözü verdi.

Kentteki büyük bir havacılık fuarı gösterisinin arifesi olan pazartesi günü 62 yaşındaki bir adam arabasını bir spor merkezinde egzersiz yapan insanların üzerine sürdü. Salı günü yetkililer 35kişinin hayatını kaybettiğini ve 43 kişinin de yaralandığını açıkladı. Çin medyasına göre kurbanların çoğunun orta yaşlı ve yaşlı olduğu düşünülüyor.

Devlet medyası salı günü Başkan Xi Jinping’in yerel yetkilileri Zhuhai saldırısından ders çıkarmaya ve “risklerin kaynağında önlenmesi ve kontrolünü güçlendirmeye” çağırdığını bildirdi.

Saldırının nedeni hala belirsizliğini koruyor.

Zhuhai Halk Hastanesi’nin internette dolaşan elektronik tıbbi kayıtları, Fan soyadlı saldırganın işsiz olduğunu ve boynunda ve göğsünde kendi kendini yaraladığı anlaşılan çok sayıda bıçak yarasıyla hastaneye başvurduğunu gösteriyor. Polis, sürücünün bir boşanma anlaşması yüzünden sinirli olduğunu söyledi.

Xi’nin direktifinin ardından, Zhuhai’yi yöneten Guangdong Eyaleti’nin parti başkanı Huang Kunming, eyaletin önemli güvenlik risklerini ortadan kaldırmak ve aşırı olayları önlemek için kamu güvenliği önlemlerini güçlendireceği sözünü verdi. Yetkililer, özellikle kalabalık bölgelerde güvenliğin artırıldığını söylediler.

Huang, Guangdong’un evlilik ve aile, komşuluk anlaşmazlıkları, hukuk ve dava konuları, tarım ve arazi sorunları, kamu maliyesi, emlak ve mülk yönetimi ile ilgili çatışmaları çözmeye odaklanacağını ve aynı zamanda savunmasız bireylere ve ihtiyaç sahiplerine yardım sunacağını söyledi.

Çin’in, ordunun en yeni savaş uçakları ve insansız hava araçlarının sergilendiği en büyük hava gösterisi Zhuhai’de devam ediyor ve South China Morning Post’a konuşan bir etkinlik organizatörü, saldırının ardından güvenlik endişeleri nedeniyle medya brifinglerinde değişiklikler yapıldığını söyledi.

Guangdong yetkilisi “Diğer şehirlerden çok daha fazla polis memurunu Zhuhai’ye seferber ettik” dedi ve ekledi: “Öncelik çok açık – insanların kendilerini daha güvende hissetmeleri için polis varlığını görmelerini sağlamamız gerekiyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English