Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Kısmi ambargo sonrası üst düzey ABD’li yetkili, İsrail’e gidiyor

Yayınlanma

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Refah konusundaki gerilimin ortasında Suudi Arabistan ve İsrail’i ziyaret edecek.

Axios’un üç ABD’li ve İsrailli yetkiliye dayandırdığı habere göre Sullivan, İsrail’in Refah saldırısıyla nedeniyle yükselen tansiyonun ortasında bu hafta sonu Suudi Arabistan ve İsrail’e seyahat etmeyi planlıyor.

Habere göre Beyaz Saray İsrail’i, Biden’ın İsrail’e silah sevkiyatını askıya alma konusundaki “kırmızı çizgisini” aşacak geniş çaplı bir askeri operasyon başlatmaktan vazgeçirmeye çalışıyor.

Üst düzey ABD’li bir yetkili, Biden yönetiminin İsrail hükümetiyle Refah’taki herhangi bir operasyonun Sullivan’ın ziyaretinden önce önemli ölçüde genişletilmemesi konusunda anlaşmaya vardığını söyledi. Beyaz Saray bu taahhüdü, Sullivan’ın ziyaretinden sonraki günlerde Washington’da ABD ve İsrail ekipleri arasında yapılacak üst düzey, yüz yüze bir toplantıya kadar uzatmayı umuyor.

Sullivan’ın ziyaretinin aynı zamanda Suudi Arabistan ve İsrail arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini de içerebilecek olası ABD-Suudi anlaşmasında ilerleme kaydetmek için uzun soluklu bir girişim olduğuna dikkat çekildi. Habere göre Sullivan’ın Suudi Arabistan ziyareti Nisan ayı başında gerçekleşmesi gerekiyordu ancak Sullivan’ın kaburgasını kırması üzerine son anda ertelendi.

Sullivan, ABD Başkanı Joe Biden’ın geçen hafta, ABD’nin yüksek sivil kayıp olasılığından endişe ettiği Refah’ta kullanılacağı korkusuyla protesto amacıyla İsrail’e binlerce yüksek kapasiteli bomba sevkiyatını durdurduğunu doğrulamasından bu yana İsrail’i ziyaret eden en üst düzey ABD yetkilisi olacak.

Sullivan dün Savaş Kabinesi Bakanı Benny Gantz ile telefonda hem Refah hem de Suudi normalleşmesini görüştü. Netanyahu hükümeti içindeki aşırı sağcıları dengeleyen görece ılımlı bir isim olan Gantz, Biden yönetiminin İsrail’de tercih ettiği kanal olarak görülüyor.

Gantz görüşmenin ardından attığı tweette rehine anlaşmasının sağlanması için Hamas üzerinde diplomatik ve askeri baskı kurulması gerektiğini vurguladı.

Öte yandan Times of Israel’e konuyla ilgili bilgi veren ABD’li bir yetkili, Sullivan’ın İsrail’de savaş sonrası planlamayı da gündeme getireceğini kaydetti.

Savaşın büyük bölümünde ABD, İsrail’i Gazze’de Hamas’ın yerine hangi yapının geçmesini istediğini önceden planlamaya çağırdı. Pazar günü ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Gazze’den bir iktidar yapısı olmadan çekilmenin Gazze’yi “kaos, anarşi ve nihayetinde Hamas tarafından doldurulması muhtemel bir boşlukta” bırakacağı uyarısında bulundu.

Netanyahu da Savaş Kabinesi’nin 7 Ekim’den bu yana savaş sonrası planlamayla ilgili ilk tartışmalarından birini yapmasına izin verdi. ABD gibi Savaş Kabinesi’nin büyük bir kısmı da Filistin Yönetimi’nin Hamas’ın yerini alması gerektiğini belirtirken Filistin Yönetimi’nin önemli reformlar yapması gerektiğinin altını çiziyorlar. Ancak bu plan, Filistin Yönetimi’ni Hamas’a benzeten Netanyahu’nun hoşuna gitmiyor.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English