Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın mevcut demografik zorlukları aşabilmesi ve dinamik bir kalkınma süreci yürütebilmesi için yurt dışından gelen işgücüne ihtiyacı olduğunu belirtti.
Peskov, RIA Novosti‘ye verdiği açıklamada, şu ifadeleri kullandı: “Son derece gergin bir demografik durumumuz var. Dünyanın en büyük ülkesi olan Rusya’da yaşıyoruz, ancak nüfusumuz yetersiz. Dinamik bir şekilde gelişebilmek ve tüm planlarımızı hayata geçirebilmek için çalışan ellere ihtiyacımız var. Bu nedenle onlara kucak açıyoruz.”
Sözcü, Rusya’daki kaçak göçmenlerin dini aşırıcılık da dahil olmak üzere çeşitli suçların yayılması için zemin hazırladığını vurgulayarak şu açıklamayı yaptı: “Sorun, göçmenler değil, kaçak göçmenlerdir. Yasal olmayan bir ortamda her türlü suç için ön koşullar ortaya çıkar.”
Rusya’nın göç politikaları, 22 Mart’ta Moskova’daki Crocus City Hall’da meydana gelen ve 145 kişinin öldüğü, 550’den fazla kişinin yaralandığı terör saldırısının ardından sıkılaştırıldı.
Saldırının faillerinin Tacikistan vatandaşı olması, kamuoyunda göçmen karşıtı bir dalgaya yol açtı.
Bu kapsamda kolluk kuvvetleri, 2013’ten bu yana kaçak göçmenlere yönelik en geniş kapsamlı operasyonu başlatarak 68 bölgede baskınlar düzenledi.
Haziran ayında Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, yabancı vatandaşların haklarını kısıtlayan bir yasayı kabul etti. Yeni düzenlemeler kapsamında, göçmenlerin özel bir sicile kaydedilmesi ve yaşam alanlarını değiştirme, araç kullanma, evlenme ve banka hesabı açma gibi haklarının sınırlandırılması planlandı.
Eylül ayında İçişleri Bakanlığı, 2 milyondan fazla göçmenin Rusya’yı terk ettiğini açıkladı.
Doğum oranları kritik seviyede
Rusya’da düşük doğum oranları, demografik krizin en büyük göstergelerinden biri olarak göze çarpıyor.
Federal İstatistik Kurumu (Rosstat) verilerine göre toplam doğurganlık oranı, kadın başına sadece 1,4 çocuk seviyesinde.
Bu oranı “son derece düşük” olarak nitelendiren Peskov, nüfusun her yıl azaldığına dikkat çekmişti. 2023 yılı sonunda doğan çocuk sayısının 1,264 milyona düşmesi bekleniyor ki bu, 1999’dan bu yana en düşük rakam olacak. Uzmanlara göre, ülkenin doğum oranı 18. yüzyılın sonlarından bu yana rekor seviyede düşük.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, ülkenin katılmadığı uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapanlara hapis ve mal varlığına el koyma cezası getiren bir yasa tasarısı hazırladı. Tasarı, aynı zamanda yabancı acenta siciline kaydedilen Rusya vatandaşlarına yönelik mevcut yasaları daha da sertleştirmeyi amaçlıyor. Yeni düzenlemelerle, bazı davaların sanıkların katılımı olmadan görülebileceği ve yabancı acenta siciline kaydedilen şahısların haklarının daha da kısıtlanabileceği belirtiliyor.
Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Rusya’nın dahil olmadığı uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapanlara yönelik cezaları ağırlaştırmaya hazırlanıyor.
Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin’in açıklamasına göre, bu tür kuruluşlarla “kiralık veya ücretli olarak işbirliği” yapanlar, 7 yıla kadar hapis cezası ve mal varlıklarına el konulmasıyla cezalandırılabilecek.
Volodin, ayrıca yabancı acenta siciline kayıtlı ve Rus yetkililerini alenen eleştiren, Ukrayna ile savaşı kınayan yurt dışındaki Rusya vatandaşlarına yönelik mevcut yasaların daha da sertleştirileceğini duyurdu.
Söz konusu şahısların bazı davaları “sanığın katılımı olmadan” görülebilecek. Volodin, bu durumun orduyu “itibarını zedelemek”, “yalan haber” yaymak, “Nazizmi aklamak”, “askeri mezarlara ve anıtlara zarar vermek” gibi suçları kapsayacağını belirtti.
Ayrıca “teröre, aşırıcılığa”, “toplumsal ayaklanmalara”, “saldırgan savaş başlatmaya” ve “Rusya’nın toprak bütünlüğünü ihlal etmeye” teşvik edenler de gıyaben yargılanabilecek.
Volodin’in önerileri arasında, ülkenin katılmadığı uluslararası kuruluşların kararlarının uygulanmasına yardımcı olanların da yabancı acenta siciline kaydedilmesi yer alıyor. Örneğin, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Vladimir Putin hakkında çıkardığı yakalama kararını uygulamaya çalışanlar bu kapsama girebilir.
Benzer şekilde, “Rusya’nın güvenliğine karşı faaliyetlerde bulunan yabancı devlet organlarına yardım edenler” ve “vatandaşları askeri-teknik faaliyetler hakkında bilgi toplamaya dahil edenler” de “yabancı acenta” olarak kabul edilebilecek.
Aynı zamanda milletvekilleri, Ceza Kanunu’na ordunun “itibarını zedelemek” ve Rusya’ya karşı “yaptırım çağrısında bulunmak” için yeni bir ağırlaştırıcı gerekçe ekleyecek.
“Bencil güdülerle veya kiralık olarak” hareket edenler, mal varlıklarına el konulmasıyla birlikte 5 yıla kadar hapis cezasıyla karşı karşıya kalabilecek.
Volodin, bu adımın Rusya’yı ve vatandaşlarını “hasım ülkelerin müdahalesinden” “koruyacağını” ve ülkenin “anayasal düzeninin temellerini, savunma kabiliyetini ve güvenliğini baltalamaya yönelik suçları engelleyeceğini” vurguladı.
Volodin, “Ülkemize ihanet edenler, yurt dışında olsalar bile adaletten ve sorumluluktan kaçma fırsatına sahip olmamalı,” diye ekledi.
Moskova, bir hafta içinde ikinci kez Ukrayna’ya ait insansız hava araçlarıyla saldırıya uğradı. Rus yetkililer, hava savunma sistemlerinin İHA’ları düşürdüğünü belirtirken, düşen parçalar nedeniyle bazı binalarda hasar meydana geldi. Saldırılar nedeniyle Moskova’daki Vnukovo Havalimanı’nda geçici uçuş kısıtlamaları uygulanırken, Rusya Savunma Bakanlığı Ukrayna’ya ait çok sayıda İHA’nın imha edildiğini açıkladı.
Rusya Federasyonu’nun başkenti Moskova, 14 Mart sabahı Ukrayna’ya ait insansız hava araçlarıyla (İHA) bir haftada ikinci kez saldırıya uğradı.
Moskova Belediye Başkanı Sergey Sobyanin, “Savunma Bakanlığı hava savunma kuvvetleri dört İHA’yı etkisiz hâle getirdi. Enkazın düştüğü yerde uzman ekipler çalışmalarını sürdürüyor,” açıklamasında bulundu.
Başkentin batısında bulunan Rezervnıy Geçidi’ndeki Avangard konut kompleksi saldırıdan etkilendi.
Telegram kanalı Shot’ın haberine göre, çatının saçak kısmı ve girişin üzerindeki sundurma hasar gördü. Yaralanan olmadı.
Baza’nın aktardığına göre, düşürülen bir İHA’nın parçaları Moskova’daki Lesteva Caddesi’nde bulunan boşaltılmış bir binanın üzerine düştü.
İlk belirlemelere göre, olayda yaralanan olmadı. Mash’ın haberine göre ise İHA’lardan biri Moskova’nın Troytsk bölgesindeki Rosinter-2 adlı site içerisindeki bir eve çarptı.
Enkaz, evin ikinci katındaki bir odaya isabet etti ve evin önünde park hâlinde bulunan araçlarda hasara neden oldu. Olayda herhangi bir yaralanma yaşanmadı.
Öte yandan Moskova Oblastı Valisi Andrey Vorobyov, sabah saatlerinde Balaşiha da dâhil olmak üzere bölge üzerinde dört İHA’nın düşürüldüğünü bildirdi. Bir İHA’nın ise Leninskiy’deki Güney Bitsa konut kompleksine çarptığı belirtildi.
Vorobyov, henüz kimsenin yaşamadığı yeni bir binaya isabet eden saldırıda, “İlk bilgilere göre herhangi bir yaralanma yok,” dedi.
Shot’ın haberine göre, bu saldırıda kullanılan İHA’lar el yapımıydı. Uzmanların enkaz üzerinde yaptığı ilk incelemelerde, İHA’ların farklı parçalarının bir araya getirilerek oluşturulduğu sonucuna varıldı.
Saldırı sırasında, Vnukovo Havalimanı ve Kaluga Havalimanı’nda geçici uçuş kısıtlamaları uygulandı. Her iki havalimanındaki kısıtlamalar Türkiye saatiyle 07.27’de kaldırıldı.
Bu süre zarfında Vnukovo’ya gitmekte olan yedi uçak, yedek havalimanlarına yönlendirildi.
11 Mart gecesi Moskova ve civar bölgeler, Ukrayna savaşının başlamasından bu yana en büyük İHA saldırısına maruz kalmıştı.
Belediye Başkanı Sobyanin, Moskova’ya yaklaşmakta olan toplam 74 İHA’nın düşürüldüğünü açıklamıştı. Saldırı dört saatten fazla sürmüştü.
Olayda üç kişi hayatını kaybederken, 20 kişi de yaralanmıştı. Moskova Demiryolları, Domodedovo istasyonunda meydana gelen hasar nedeniyle başkent yönündeki tren seferlerini durdurmuştu.
Rusya Savunma Bakanlığı, o gün Rusya toprakları üzerinde toplam 337 Ukrayna İHA’sının imha edildiğini açıklamıştı.
Ukrayna Ulusal Güvenlik ve Savunma Konseyi’ne bağlı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Başkanı Andrey Kovalenko, bu yoğun İHA saldırısının, Suudi Arabistan’da ABD ile varılan ateşkes anlaşması konusunda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e bir “sinyal” gönderdiğini iddia etmişti.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile Moskova’da yaptığı görüşmenin ardından, Ukrayna’da ateşkes önerilerine açık olduklarını, ancak bu önerinin uzun vadeli bir barışa hizmet etmesi gerektiğini belirtti. Putin, ABD ve Ukrayna’nın 30 günlük ateşkes teklifine temkinli yaklaşırken, Rusya ordusunun ilerleyişi, Ukrayna’ya silah sevkiyatı ve mobilizasyon gibi konuların çözülmesi gerektiğini vurguladı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’daki görüşmelerin ardından Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko ile düzenlediği ortak basın toplantısında, Moskova’nın ateşkes önerilerine sıcak baktığını, fakat bu önerinin uzun vadeli bir barışı sağlaması gerektiğini söyledi.
Putin, ABD ve Ukrayna’nın bir aylık ateşkes ilan etme önerisine değinerek, “Biz destekliyoruz, ancak bazı nüanslar var,” dedi.
Bu nüanslar arasında, Rus birliklerinin başarılı bir şekilde ilerlediği Kursk oblastındaki durum, ateşkes durumunda Kiev’e silah sevkiyatının devam etmesi ve Ukrayna’nın seferberliği gibi konuları sıraladı.
Çözülmesi gereken bir diğer önemli konu ise ateşkesin sürdürülmesi ve denetlenmesi için mekanizmaların oluşturulması. Putin’e göre, çatışmaları durdurma fikri doğru, ancak tartışılması gereken bazı noktalar bulunuyor.
Lukaşenko, ABD ile Rusya arasında bir anlaşma sağlanması durumunda Ukrayna ve Avrupa’nın rahatlayacağını vurguladı.
Putin ise, “Eğer ABD ve Rusya enerji alanında işbirliği konusunda anlaşırsa, Avrupa için doğalgaz boru hattı güvence altına alınabilir. Bu da Avrupa’nın yararına olur, zira ucuz Rus doğalgazı alabilirler,” şeklinde konuştu.
Rusya Devlet Başkanı ayrıca, ABD Başkanı Donald Trump’a Ukrayna ihtilafının çözümü konusuna gösterdiği büyük ilgi için teşekkür etti.
Lukaşenko ile aynı gün, Trump’ın Orta Doğu özel temsilcisi ve Ukrayna hattında Moskova ile diyalogdan sorumlu olan Stephen Witkoff da Moskova’ya bir ziyaret gerçekleştirdi.
Fakat Rusya Devlet Başkanı Yardımcısı Yuriy Uşakov, Zvezda televizyonuna yaptığı açıklamada, Amerikan tarafının Rusya ve ABD arasındaki müzakerelerde arabulucuyu belirlediğini ve bu kişinin Witkoff olmadığını söyledi.
Buna rağmen, Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin’in Amerikalı temsilciyle görüşme ihtimalini dışlamadı.
Kiev, 11 Mart’ta Cidde’de yapılan görüşmelerin ardından yaptığı açıklamada, Washington’ın “derhal yürürlüğe konulacak” geçici 30 günlük ateşkes rejimini öngören teklifini, Rusya tarafından kabul edilmesi ve eş zamanlı olarak uygulanması koşuluyla kabul etmeye hazır olduğunu belirtti.
Bu taahhüt üzerine ABD, istihbarat paylaşımını ve daha önce askıya alınan silah sevkiyatını derhal yeniden başlattı.
Ayrıca, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, 13 Mart’ta CNBC televizyonuna verdiği röportajda, ihtilafın çözümü için her iki taraf üzerinde de azami baskı uygulamaya hazır olduğunu ifade etti.
Putin ve Lukaşenko’nun basın toplantısından kısa bir süre önce Uşakov, Rossiya-1 kanalına, Amerika ve Ukrayna’nın 30 günlük ateşkes önerilerini “Ukrayna ordusu için geçici bir nefeslenme” olarak gördüğünü söyledi.
Bununla beraber, Rusya’nın uzun vadeli bir barış çözümüne ilgi duyduğunu vurgulayarak, kişisel görüşünü dile getirdiğini belirtti.
Uşakov, Trump’ın ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz ile düzenli temas hâlinde olduğunu ve 12 Mart’ta bir telefon görüşmesi yaptığını hatırlattı.