Bizi Takip Edin

Diplomasi

Lavrov, Latin Amerika turuna Küba’dan başladı

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Latin Amerika ülkelerini kapsayan ziyaretine Küba’da başladı ve burada Kübalı mevkidaşı Bruno Rodriguez ve Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel ile görüşmelerde bulundu.

Lavrov’un ziyadet programı, Havana ziyaretlerinde her zaman olduğu gibi, Küba’nın İspanya’dan kurtuluş hareketinin lideri José Martí’nin Devrim Meydanı’ndaki anıtına çiçek bırakılmasıyla başladı. Bakan, Bağımsızlık Savaşı’nın ulusal kahramanına saygılarını sunduktan sonra Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez ile görüşmek üzere yola çıktı.

Lavrov, Kübalı mevkidaşıyla yaptığı görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında “Küba bizim geleneksel ortağımız ve en önemli müttefikimizdir. Rusya-Küba siyasi diyaloğunun her düzeyde son derece yapıcı ve yoğun bir şekilde sürdürülmesinden memnunuz,” dedi.

Küba Dışişleri Bakanlığı da görüşmelerin sonuçlarını aynı tonda değerlendirerek “Görüşme, Küba ile Rusya arasındaki mükemmel ilişkilerin bir yansıması olan bu değişimler için geleneksel olan dostluk ve samimiyet atmosferinde gerçekleştirildi,” açıklamasını yaptı.

“Yeni toplantıdan ve Havana’yı bir kez daha ziyaret etme fırsatından dolayı son derece mutluyum,” diyen Lavrov, her iki tarafın da düzenli temaslardan ‘katma değer’ elde ettiğini belirtti ve bir sonraki toplantının bu yıl Rusya topraklarında yapılmasını umduğunu ifade etti.

“ABD’nin Küba’ya yönelik yasadışı ticari, iktisadi ve mali ablukasını güçlü bir şekilde kınayarak tutumumuzu teyit ettik,” değerlendirmesini yapan Lavrov, Moskova’nın ‘bu utanç verici uygulamaya derhal son verilmesinden ve Küba’nın ABD’nin sözde terörün devlet sponsorları listesinden çıkarılmasından’ yana olduğunu vurguladı.

Küba Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre Bruno Rodriguez Rus mevkidaşına Küba tarafıyla dayanışma içinde olduğu için teşekkür etti.

Küba’ya 2024 yılında petrol tedariki için iki kredi

Öte yandan Lavrov, ülkesinin Küba’ya 2024 yılında petrol ve petrol ürünü alımı için iki kredi verdiğini duyurdu.

Bakan, “Son dönemde, ticari ve iktisadi işbirliğimizin yasal çerçevesi, Rus yatırımcıların Küba ekonomisine daha aktif bir şekilde yatırım yapmaları için ek teşviklerin oluşturulması da dâhil olmak üzere, önemli ölçüde güçlendirildi, tamamlandı ve geliştirildi. Yakıtla ilgili olarak, bu yıl iki özel kredi verildi,” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı, kredilerden birinin halihazırda verildiğini ve petrol ve petrol ürünü teslimatlarının gerçekleştiğini de ve ikinci kredi kapsamında teslimatlar devam ettiğini de sözlerine ekledi.

Lavrov’un bir sonraki durağı Venezuela oldu

Bununla beraber Lavrov, Küba ziyaretini takiben Venezuela’ya geldi. TASS‘ın haberine göre Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Lavrov’un Venezuelalı mevkidaşı Ivan Gil Pinto ile görüşeceğini, ayrıca ülkenin Devlet Başkanı Nicolas Maduro ve yardımcısı Delcy Rodriguez ile de bir araya gelmesinin beklendiğini bildirdi.

Zakharova’ya göre taraflar ikili stratejik ortaklığın mevcut durumunu ve gelişme perspektiflerini ele almayı planlıyor.

Bakan, Venezuela’daki temaslarında uluslararası ve bölgesel gündemdeki kilit konuların yanı sıra Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer çok taraflı platformlarda iki ülke arasındaki koordinasyon konularını da ele alacak.

Maduro, ülkesinin BRICS’e katılacağını açıkladı

Lavrov’un ziyareti öncesinde Venezolana de Televisión kanalına konuşan Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ülkesinin yakın gelecekte BRICS’e katılacağını duyurdu.

Maduro, ‘savaşlar, müdahaleler, soykırım ve üstünlük kompleksi ile eski sömürgeci dünyanın yerini BRICS ile yeni bir dünyanın aldığına, bu dünyanın halihazırda var olduğuna ve geri döndürülemez olduğuna’ dikkat çekti.

Devlet Başkanı, “Yeni bir dünyanın ortaya çıkışı ve BRICS’in konsolidasyonu eğilimi geri döndürülemez ve Venezuela yakında BRICS’in bir parçası olacak,” diye ekledi.

Bunun yanı sıra Lavrov’a ziyaretinde önemli bir mesaj ileteceği vurgusunu yapan Maduro, Ukrayna’da ABD ve NATO tarafından başlatılan savaşı Rusya’nın kazandığını ve ülkenin ekonomik anlamda daha da güçlendiğini ifade etti.

“Bugün Rusya savaş alanında kazanıyor ve tüm Batılı ülkeleri yeniyor,” diyen Devlet Başkanı, ‘Batı ve NATO’nun Ukrayna’da başlattığı savaşın ahlak dışı olduğunu’ vurguladı.

Ayrıca Maduro, Rusya Devlet Başkanı Putin’in ‘mevcut durumu tam olarak kontrol ettiğine ve Ukrayna’nın barış görüşmelerine başlamasına izin verilmeyeceğini söylediğine’ inandığını ifade etti.

Maduro, “ABD ve NATO’nun Ukrayna’da Rusya’ya karşı yürüttüğü savaş ABD açısından katlanılamaz hale geldi,” yorumunu yaparak ‘ekonomik açıdan Rusya’nın daha da güçlendiğine’ dikkat çekti.

Diplomasi

Rutte’den Trump’a ‘Ukrayna’yı Rusya lehine anlaşmaya zorlamama’ çağrısı

Yayınlanma

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Washington’da ABD Başkanı Donald Trump’ın yakın çevresiyle görüşerek, Ukrayna’yı Rusya lehine barış anlaşmasına zorlamama çağrısı yapacak. Rutte, böyle bir anlaşmanın Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atacağını savunuyor.

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, ABD’yi Ukrayna’yı iradesi dışında bir barış anlaşmasına zorlamaması konusunda “uyaracak”.

Financial Times gazetesine hazırlıklar hakkında bilgi veren üç yetkiliye göre Rutte, Trump’ın yakın yardımcılarıyla yapacağı görüşmelerde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i “yatıştıracak adaletsiz bir barış anlaşmasının Moskova’nın Avrupa’ya yönelik tehdidini artıracağını” savunacak.

Rutte’nin uzun süredir planlanan Washington ziyareti, öncelikli olarak haziran ayındaki NATO liderler zirvesi hazırlıklarına odaklanıyor.

Kaynaklar, Rutte’nin Trump’ın savunma bakanı Pete Hegseth, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve ulusal güvenlik danışmanı Mike Waltz ile yapacağı görüşmelerde, mevcut çözüm önerilerinin Kiev’e dayatılması halinde Avrupa’nın güvenliğinin de risk altında olacağını vurgulayacağını belirtti.

Bir NATO diplomatı, “Temel mesaj, Amerikalıların tehlikede olanı anlamasını sağlamak,” dedi.

Kaynaklar, Rutte’nin ayrıca NATO’nun Avrupa savunma yükünün ABD’den Avrupalı ordulara daha fazla kaydırılmasının en iyi nasıl koordine edileceğini de görüşeceğini aktardı.

Ukrayna’nın Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımayı reddetmesi Washington’ı kızdırdı

Diğer Batılı liderler de Trump’ın sert tutumunu değiştirme yönündeki çabalarını artırıyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in sözcüsü, bugün yaptığı açıklamada, von der Leyen’in cumartesi günü Papa Francis’in cenaze töreninde Trump ile konuşma fırsatını “değerlendireceğini” söyledi.

Avrupa ülkeleri, Trump’ın Rusya’nın Kırım üzerindeki kontrolünü tanıma konusundaki ısrarının, Beyaz Saray Moskova’ya yaklaşırken kendilerini Beyaz Saray ile karşı karşıya getireceğinden endişe ediyor.

Öte yandan Kremlin Dmitriy Peskov, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Trump’ın tavrının “tamamen Rusya’nın pozisyonuyla örtüştüğünü” söyledi.

TASS ajansının aktardığına göre Peskov, “Devlet Başkanı Putin, ülkemizin çıkarlarını güvence altına alırken barışın sağlanmasını destekliyor. Bu zorunlu bir koşul,” ifadesini kullandı.

Peskov ayrıca, ABD’nin geçen hafta Paris’te Ukrayna ve müttefiklerine sunduğu planın bir parçası olan Ukrayna’daki bir Avrupa barış gücü varlığını kabul etmeyi reddetti.

Trump’ın özel elçisi Steve Witkoff’un bu hafta Moskova’da Putin ile bu yıl dördüncü kez görüşmesi bekleniyor.

Rusya’dan Kiev’e aylar sonra en büyük saldırı

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Rusya’dan Kiev’e aylar sonra en büyük saldırı

Yayınlanma

Rusya, Ukrayna’nın başkenti Kiev’e aylar sonraki en büyük füze ve İHA saldırısını gerçekleştirdi. Konutları hedef alan saldırıda en az 9 kişi hayatını kaybederken, 70’ten fazla kişi yaralandı.

Ukraynalı yetkililer, Rusya’nın dün gece başkent Kiev’e düzenlediği ve aylardır yaşanan en ölümcül ve en büyük bombardıman olarak nitelendirilen hava saldırılarında en az 9 kişinin hayatını kaybettiğini, 70’ten fazla kişinin ise yaralandığını açıkladı.

Ukrayna Devlet Acil Durum Servisi, balistik füzeler ve i̇haların yaklaşık 4 milyon nüfuslu Kiev’deki apartman binalarını hedef alması sonucu altısı çocuk olmak üzere 42 kişinin hastaneye kaldırıldığını bildirdi.

Financial Times gazetesinin aktardığına göre saldırılar, ülkenin yedi farklı bölgesindeki diğer şehirlere de ulaştı.

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andrey Sibiga, yaptığı açıklamada, saldırının ve Moskova’nın Ukrayna’dan kendi bölgelerinden güçlerini çekmesini talep eden “maksimalist taleplerinin”, “barışın önündeki engelin Ukrayna değil, Rusya olduğunu gösterdiğini” iddia etti.

Sibiga, X platformundan yaptığı paylaşımda, “Baskı Kiev’e değil, Moskova’ya uygulanmalı,” ifadelerini kullandı.

Kiev Şehri Askeri İdaresi Başkanı Timur Tkaçenko ise, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, Rus füzeleri ve i̇halarının büyük yıkıma yol açtığını ve birçok konut binasında yangın çıkardığını bildirdi.

ABD Başkanı Donald Trump, dün Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’i barışı sağlamak için taviz vermeyi reddettiği ve Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanıması önerisine uymadığı gerekçesiyle tepki göstermişti.

Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda Zelenskiy hakkında, “Barış yapabilir ya da ülkenin tamamını kaybetmeden önce üç yıl daha savaşabilir,” ifadelerini kullandı.

Trump, “Bir anlaşmaya çok yakınız, ancak ‘oynayacak kartı olmayan’ adam artık nihayet bunu yapmalı,” diye ekledi ve Ukrayna için durumu “vahim” olarak nitelendirdi.

Çarşamba günü ilerleyen saatlerde Trump, Washington’daki Oval Ofis’te basın mensuplarına yaptığı açıklamada Zelenskiy ile “Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den daha kolay başa çıkabileceğini düşündüğünü” ancak “şimdiye kadar daha zor olduğunu” belirtti. Rusya’nın saldırısı, Trump konuşurken Kiev’de gece yarısından sonra başladı.

Ukrayna’nın Kırım’ı Rusya toprağı olarak tanımayı reddetmesi Washington’ı kızdırdı

Okumaya Devam Et

Diplomasi

Pekin, Washington ile müzakere iddialarını yalanladı, ‘önce tarifeleri kaldırın’ dedi

Yayınlanma

Pekin, dünyanın iki ekonomik süper gücü arasındaki ticaret savaşına ilişkin Çin’in şimdiye kadarki en güçlü yorumlarından birini yaparak, ABD’yi ticaret görüşmeleri istiyorsa “tüm tek taraflı tarife önlemlerini tamamen iptal etmeye” çağırdı.

Pekin yönetimi perşembe günü yaptığı açıklamada ayrıca, Washington’dan gelen son yumuşama işaretlerine rağmen, “şu anda Çin ile ABD arasında herhangi bir ekonomik ve ticari müzakere olmadığını” söyledi. ABD Hazine Bakanı Scott Bessent geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada ticaret savaşının “sürdürülebilir olmadığını” ve “her iki tarafın da gerilimi düşürmesi gerektiğini” söylemişti.

Çin Ticaret Bakanlığı sözcüsü He Yadong, “Tek taraflı gümrük vergisi önlemleri ABD tarafından başlatıldı,” dedi. “ABD sorunu gerçekten çözmek istiyorsa, Çin’e karşı tek taraflı gümrük vergisi önlemlerini tamamen iptal etmeli ve farklılıkları eşit diyalog yoluyla çözmenin bir yolunu bulmalıdır” diye ekledi.

Pekin, iki ülke ekonomileri arasında sert bir ayrışmaya yol açma tehdidi taşıyan krizi yatıştırmak için ilk hamleyi ABD’nin yapması gerektiğini savunuyor.

ABD Başkanı Donald Trump bu ay Çin’e yüzde 145 oranında ek gümrük vergisi getirmiş, Pekin de buna yüzde 125 oranında gümrük vergisiyle karşılık vermişti.

Trump o zamandan beri akıllı telefonlar, yarı iletkenler ve elektronik ürünler için muafiyetler tanıyarak ve ABD ile Çin’in “her gün” doğrudan temas halinde olduğunu iddia ederek bazı önlemleri yumuşatmaya başladı.

Salı günü Başkan, gümrük vergilerinin “önemli ölçüde” düşeceğini ve bir anlaşmanın “oldukça hızlı” bir şekilde yapılacağını söyledi.

Beyaz Saray, Çin’e uygulanan gümrük vergilerini düşürmeyi değerlendiriyor

Ancak Çin Dışişleri Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada Çin ve ABD’nin bir anlaşmaya yaklaştığına dair haberlerin “yalan haber” olduğunu söyledi.

Bakanlık sözcüsü Guo Jiakun, “Çin ve ABD arasında, bırakın bir anlaşmaya varmayı, gümrük tarifelerine ilişkin herhangi bir istişare ya da müzakere dahi yapılmamıştır” dedi.

Ticaret bakanlığı sözcüsü He, bir sorunu yaratan kişinin onu çözmesi gerektiği anlamına gelen bir Çin atasözüne atıfta bulunarak, “[kaplana] zili bağlayan kişi onu çözen kişi olmalıdır” dedi.

Pekin’in “istişarelere ve diyaloğa açık bir tutum” sergilediğini ancak “baskı, tehdit ve şantajın Çin ile ilişki kurmanın doğru yolları olmadığını” söyledi.

“Ticaret savaşı ABD’nin tek taraflı olarak başlattığı bir savaş… Müzakere etmek istiyorlarsa, samimiyet göstermeli ve eşit diyalog ve istişarelerin doğru yoluna geri dönmeliler” dedi.

Bessent salı günü yaptığı açıklamada, ticaret savaşındaki herhangi bir gerilemenin karşılıklı olması gerektiğini belirterek, Trump’ın Çin mallarına uygulanan vergileri tek taraflı olarak düşürebileceği yönündeki haberleri yalanladı.

Çinli analistler, ABD’nin yüksek gümrük vergileri uygulamasının Pekin’in krizi yatıştırmak için bir yol bulmasını zorlaştırdığını savunuyor.

Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in, öncesinde bir anlaşmaya varmak için kapsamlı müzakereler yapılmadığı sürece, ticaret savaşı konusunda Trump’la kişisel olarak temas kurmakta zorlanacağını söylüyorlar.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English