Bizi Takip Edin

Asya

LDP başkanlık yarışında Ishiba ve Koizumi hızla ilerliyor

Yayınlanma

Japonya’da Liberal Demokrat Parti’nin (LDP) liderlik yarışı için mitingler resmen başladı. Her biri ülkenin ekonomisi, güvenliği ve demografik zorlukları için kendi vizyonuna sahip dokuz aday başbakan olmak için rekabet veriyor.

The Japan Times’a göre hem genç milletvekillerinin hem de deneyimli isimlerin yer aldığı başbakan adayları arasında iki aday öne çıkıyor: Eski Savunma Bakanı Shigeru Ishiba ve eski Çevre Bakanı Shinjiro Koizumi.

LDP’nin desteğinde büyük çaplı bir düşüş yaşanmasına rağmen, Ishiba ve Koizumi halk arasında şaşırtıcı derecede popülerliğini korudu.

Perşembe günü yayınlanan bir Jiji anketi, seçmenlerin %25,5’in parti liderliği için Koizumi’yi ilk tercihleri ​​olarak seçtiğini, ardından %24,2 ile Ishiba’nın geldiğini gösterdi. Ekonomik Güvenlik Bakanı Sanae Takaichi %8,5 ile üçüncü sırada yer aldı ve Dijital Bakanı Taro Kono %4,9 ile dördüncü sırada.

Geçen ay adaylığını ilk duyurduğundan beri, 67 yaşındaki Ishiba, bunun başkanlık için son teklifi olacağını defalarca söyledi. Tüm parti gruplarından deneyimli isimlerden oluşan bir ekip kurdu ve politika platformuyla kamuoyuna hitap etmek için sahip olduğu her fırsatı kullandı.

Ishiba, bir tanıtım etkinliğinde politika önceliklerini sıraladıktan sonra, “Bunun benim son savaşım olacağını söylememin nedeni, parti lideri ve başbakan olmadığınız sürece bu politikaların hiçbirini uygulayamayacağımızdır.” dedi.

30 yılı aşkın siyasi deneyime sahip olan Ishiba, istikrarlı medya varlığı ve sağlam politika uzmanlığı nedeniyle Japonya’da uzun zamandır bilinen bir isim.

Ancak Ishiba’nın popülerliği son dört seçimde (2008, 2012, 2018 ve 2020) ona yardımcı olmadı. Geçmiş seçimler, tabandaki LDP üyelerinden çok sayıda oy almasına rağmen, Ishiba’nın sürekli olarak diğer milletvekillerini ikna etmekte zorlandığını gösterdi.

Bu kez adaylar toplam 734 oy için yarışacak; bunların 367’si LDP milletvekillerinden, 367’si ise yerel yönetimlere bağlı parti üyelerine orantılı olarak dağıtılacak.

Dokuz adayın da adaylıklarını duyurmak için 20 vekilden imza toplaması gerektiği göz önüne alındığında, LDP milletvekillerinden 189’unun oyları şimdiden belli oldu.

Oy havuzunun daralmasıyla birlikte, il merkez teşkilatlarının bireysel tercihleri ​​önemli hale geldi ve bu durum Ishiba ve Koizumi gibi popüler adayların lehine oldu.

Olağandışı sayıda teklif olması nedeniyle, tek bir adayın ilk turda yarışı kazanması pek olası gözükmüyor. Böyle bir durumda, ilk turda en fazla oyu alan ilk iki aday ikinci turda karşı karşıya gelecek.

Asya

ABD’li yetkililer: Çin, Tayvan’a ani saldırı yeteneğini geliştirdi

Yayınlanma

Tayvan’dan ve ABD’den yetkililer ve uzmanlara göre, Çin, yeni topçu sistemleri ve daha uyanık amfibi ve hava saldırı birimleri ile Tayvan’a ani saldırı düzenleme kabiliyetini artırdı.

Financial Times’ın haberine göre, üst düzey bir Tayvanlı askeri yetkili, Çin hava kuvvetleri ve füze birimlerinin “barış zamanından savaş operasyonlarına her an geçebilecek” bir düzeye geldiğini söyledi.

Diğer Tayvanlı savunma yetkilileri, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA) operasyonlarının artık “Tayvan işgali için kalkış limanları yakınında amfibi kuvvetlerin sürekli eğitimi, Tayvan’a hava indirme yapabilecek ordu hava birimlerinin sürekli hazırda beklemesi ve adanın herhangi bir yerini vurabilecek yeni bir roket sistemini içerdiğini” söyledi. Çin Tayvan’a ani saldırı düzenleme yeteneğini geliştirdi dedi.

ABD Hint-Pasifik Komutanlığı başkanı Amiral Samuel Paparo şubat ayında, PLA tatbikatlarının “saldırı hazırlıklarını gizleyebilecek noktaya yakın” olduklarını söylemişti.

Tayvan Savunma Bakanlığı’na göre, PLA savaş uçakları, beş yıl önce ayda 10’dan az olan sayının aksine, ayda 245’ten fazla kez Tayvan’ın hava savunma tanımlama bölgesine giriyor. Ayrıca, Tayvan Boğazı’ndaki orta çizgiyi ayda 120 kez geçerek, gayri resmi sınırı da ortadan kaldırıyor.

Güçlü hava gücünü vurgulayan Çin, geçen ekim ayında bir günde Tayvan yakınlarında 153 savaş uçağı sorti gerçekleştirdi.

Bir Tayvanlı savunma yetkilisi, hava gücünün artırılmasının, PLA hava kuvvetlerinin yeni savaş uçakları (J-10, J-11, J-16 ve J-20) ile “savaş menzilini genişletmesi” ve Y-20 ikmal uçağı sayesinde kıyı üslerinde yakıt ikmali yapmadan iç üslerden Tayvan’a ulaşabilmesi sayesinde gerçekleştiğini söyledi.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu Donanması da hızlı bir gelişme kaydetti. 2022’den bu yana, Çin gemilerinin Pasifik Okyanusu’na açılan tek güzergâh olan Miyako Boğazı ve Bashi Kanalı’nda, çoğunlukla Type 052D destroyerlerinden oluşan savaş gemileri dönüşümlü olarak görev yapıyor.

Tayvan Kara Komutanlığı eski baş eğitmen Yang Tai-yuan, Çin savaş gemilerinin, savaş başladığında Çin’e yakın bir yerde mahsur kalmamak için “çok erken saatlerde Pasifik’e açılmak zorunda kalacaklarını” söyledi. Bu senaryoya hazırlık olarak geçen yıl Batı Pasifik’te PLA Donanması gemilerinin yoğunluğu gözlemlendi.

ABD savunma yetkilisi, PLA Donanması ve Çin Sahil Güvenlik Teşkilatı’nın Tayvan çevresinde yaklaşık bir düzine gemiyle sürekli varlık gösterdiğini söyledi. Bu, yakındaki limanlarla birleştiğinde, PLA Donanması ve bağlı gemilerin “birkaç saat içinde abluka pozisyonuna geçebileceği” anlamına geliyor.

Taipei, PLA’nın destroyerlerde veya Tip 075 amfibi saldırı gemilerinde kullandığı helikopterlerin türlerini yakından izliyor, çünkü bu helikopterler Tayvan’a özel kuvvetleri hava indirme operasyonu gerçekleştirebilir. Yetkili, “Bu deniz kuvvetlerinin ileri konuşlandırılmasıyla, Tayvan’a olan mesafeyi ve süreyi kısalttılar” diye ekledi.

Ancak askeri yetkililer ve uzmanlar, PLA’nın diğer alanlarda da önemli ilerlemeler kaydettiğini söyledi.

ABD istihbaratı, Başkan Xi Jinping’in 2019’da PLA’ya 2027’ye kadar Tayvan’la birleşne kabiliyetini geliştirmesini söylediğini belirtiyor. Sedona Forumu’nda konuşan Paparo, roket kuvvetleri ve uzaya yerleştirdiği uydu takımyıldızını örnek göstererek, bu hedeflerin bir kısmının şimdiden gerçekleştirilmiş gibi göründüğünü söyledi.

Xi, 2015 yılında PLA’nın komuta yapısını ve birimlerini yeniden yapılandırmaya başladı. Uzmanlar, PLA’nın 2022’de ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi’nin ziyaretinden bu yana Tayvan çevresinde gerçekleştirdiği büyük çaplı tatbikatların, bu reformun ana hedefi olan tüm hizmetler arasında ortak operasyonları ustaca yürütme becerisini gösterdiğini söyledi.

Okumaya Devam Et

Asya

ASEAN, Myanmar için daimi temsilci atamaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Güneydoğu Asya liderlerinin, pazartesi günü yapılacak zirvede Myanmar için kalıcı bir özel elçi atanmasını onaylamaları bekleniyor. Bu karar, bloğun şu anda her yıl temsilcileri dönüşümlü olarak atama uygulamasından önemli bir sapma ve iç savaşın yıkıma uğrattığı ülkede derinleşen krizi kabul etmek anlamına geliyor.

ASEAN dışişleri bakanları pazar günü yapılan toplantıda bu öneriyi kabul etti. Myanmar’ın askeri rejimi ve ona karşı çıkan sayısız milis güçle ilişkilerin geliştirilmesi yönünde çabalar mevcut, ancak karar bu aciliyetin arttığına işaret ediyor.

Malezya Dışişleri Bakanı Mohamad Hasan pazar günü yaptığı açıklamada, “Şu anda her yıl yeni bir özel temsilci atıyoruz, bu da her seferinde baştan başlamak zorunda olduğumuz anlamına geliyor” dedi. “Herkes bu öneriyi değerlendirme konusunda hemfikir, karşı çıkan yok. Sadece üç yıllık bir görev süresi ile kalıcı özel temsilcinin kim olacağına karar verilmesi gerekiyor” diye ekledi.

Kalıcı temsilcinin amacı, iç savaşın sona ermesini sağlamak için hazırlanan “beş maddelik mutabakat” kapsamında dört yıldır ilerleme kaydedilememesi üzerine, savaşan taraflarla diyalogda tutarlılığı sağlamak olacak. Ocak ayında ASEAN, Malezya Dışişleri Bakanlığı eski genel sekreteri ve Malezya İnsan Hakları Komisyonu eski başkanı Othman Hashim’i ASEAN başkanının Myanmar özel temsilcisi olarak atadığını duyurdu.

Myanmar’ın askeri lideri, Kıdemli General Min Aung Hlaing, 2021’de hükümeti devirerek iktidarı ele geçirdiğinden beri ASEAN zirvelerinden dışlanıyor.

Bu yıl ASEAN başkanlığını yürüten Malezya, krizi sona erdirme çabalarında aktif bir rol oynadı. 28 Mart’ta meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından Malezya Başbakanı Enver İbrahim, iktidardaki Devlet İdare Konseyi (SAC), muhalefetteki Ulusal Birlik Hükümeti (NUG) ve etnik silahlı örgütler gibi birçok farklı paydaşla iletişim kurdu.

Malezya askeri sahra hastanesinin ve insani yardım misyonunun afet bölgelerine girmesine izin vermek için ateşkes sözü aldı, ancak hem silahlı gruplar hem askeri yönetim ateşkesi karşılıklı ihlal etti.

Konsensüs, şiddetin durdurulması, insani yardımın ulaştırılmasına izin verilmesi, bloğun Myanmar özel elçisiyle temas kurulması ve çatışmanın tüm taraflarıyla kapsayıcı bir diyalogun başlatılmasını içeriyor.

Kalıcı bir elçi atama kararı, bölgenin dış politika duayenlerinin desteğini aldı. Askeri rejimle görüşmelerde bulunmuş eski Tayland Dışişleri Bakan Yardımcısı Sihasak Phuangketkeow, “Bu, ASEAN’ın daha proaktif olmasını ve retorik ötesinde bir angajman düzeyine ulaşmasını sağlayacak” dedi.

Mohamad Hasan, ASEAN başkanlığı sıfatıyla görüşmeleri sürdürmek üzere haziran ayında Myanmar’ın başkenti Naypyitaw’a gideceğini söyledi ve depremin Myanmar’daki bakış açılarını değiştirmiş olabileceğine dikkat çekti.

“Myanmar’da çatışan gruplar on yıllardır çatışma halindedir. Bu, bir gecede çözülebilecek bir sorun değil, ancak son deprem bakış açılarını değiştirmiş olabilir. Bazen kriz anlarında insanlar aklını başına toplar. Tsunami sonrası Aceh’te de benzer bir durum gördük, çatışan taraflar nihayet bir araya gelip görüşmeye başladılar” dedi.

Enver İbrahim, pazartesi günü zirvenin açılışında yaptığı konuşmada, “sessiz angajman” olarak adlandırdığı şeyin önemini yineledi. “Adımlar küçük ve köprü kırılgan olabilir, ancak dedikleri gibi, barış konusunda kırılgan bir köprü bile genişleyen bir uçurumdan iyidir” dedi.

Okumaya Devam Et

Asya

Güney Kore cumhurbaşkanı adayı Lee, seçilirse Kuzey Kore ile acil iletişim hattını yeniden kuracağını söyledi

Yayınlanma

Güney Kore cumhurbaşkanlığı seçimlerinde liberal aday Lee Jae-myung pazartesi günü, seçilmesi halinde Seul ile Kuzey Kore arasındaki iletişimin yeniden kurulmasını, bunun için askeri bir acil hat da dahil olmak üzere tüm yolları kullanacağını söyledi.

İki Kore geçmişte acil hatlar aracılığıyla iletişim kurmuştu ancak görevden azledilen başkan Yoon Suk Yeol’un düşmanca açıklamaları ve politikaları sonrası Pyongyang, 2023’ten beri bu hatlara yanıt vermemişti.

3 Haziran seçimlerinde kamuoyu yoklamalarında önde giden Lee ayrıca, Facebook’ta yaptığı bir paylaşımda, önceki yönetim altında “en kötü duruma” geldiğini söyledi Çin ile ilişkileri “istikrarlı bir şekilde yöneteceğini” de belirtti.

Lee, ABD-Güney Kore ilişkilerini kapsamlı bir stratejik ittifaka dönüştürmeyi ve Güney Kore, ABD ve Japonya arasındaki işbirliğini güçlendirirken, Japonya ile ilgili geçmişteki tarihi ve toprak sorunlarına ilke olarak yanıt vermeyi taahhüt etti.

Lee’nin başlıca muhafazakar rakibi Kim Moon-soo’nun danışmanları, Lee’nin önerilerinin, Washington ile ittifakı güçlendirme ve Pyongyang ile diyalog kapılarını açık tutma yönündeki taahhüdüyle büyük ölçüde örtüştüğünü söyledi.

Ancak eski nükleer elçi ve Kim’in dış politika danışmanlarından Kim Gunn, Lee’yi daha ılımlı seçmenlere hitap etmek için politika yönünü değiştirdiği gerekçesiyle eleştirdi.

Eski birleşmeden sorumlu bakan yardımcısı olan bir başka danışman Kim Hyungsuk da Lee’nin vaatlerinin Kuzey Kore’nin ciddi nükleer tehdidini ele almadığını, yalnızca izole edilmiş ülkeyle yeniden ilişki kurmaya çalıştığını söyledi.

3 Haziran’da yapılacak seçimler öncesi adaylar söylemlerini yükseltti. Geçen hafta yapılan bir ankete göre, sol eğilimli muhalefet adayı Demokratik Parti’den (DP) Lee Jae-myung %52,1 oy oranıyla, %31,1 oy alan iktidardaki Halkın Gücü Partisi’nden (PPP) Kim Moon-soo’nun önünde yer aldı.

Yonhap haber ajansına göre Lee, yaklaşan seçimi “sadece DP ile PPP arasındaki bir savaş değil, ayaklanma yoluyla anayasal düzeni ve halkın hayatını mahveden köklü elitlere karşı bir savaş” olarak nitelendirdi. Kendisini “hazırlıklı bir başkan” olarak tanımlayan Lee, önceki başkanlık seçimlerindeki yenilgisinden ders aldığını söyledi.

Muhafazakar kamp ise, Yoon’un sıkıyönetim ilanının ve ardından gelen azil sürecinin yol açtığı kaosun sarsıntısını yaşıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English