Diplomasi
Lukoil Bulgaristan rafinerisini Katar-İngiliz konsorsiyumuna satmayı planlıyor

Rusya’nın devlet enerji grubu Lukoil, Balkanlardaki en büyük varlığı olan Bulgaristan’daki rafinerisini yıl sonuna kadar bir Katar-İngiliz konsorsiyumuna satmayı planlıyor.
Financial Times’ın (FT) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ofisine gönderdiği mektupta Lukoil, Karadeniz kıyısındaki önemli bir rafineri olan Lukoil Neftohim Burgaz’daki çoğunluk hissesini sattığını söyledi. Putin’in satışı onaylaması gerekiyor.
Lukoil, Katarlı işadamı Ghanim Bin Saad Al Saad tarafından kontrol edilen Oryx Global ve Londra merkezli emtia ticaret şirketi DL Hudson’dan oluşan bir konsorsiyumu tercih ettiği alıcı olarak seçti ve anlaşmayı yıl sonundan önce tamamlamak istediğini söyledi.
Putin’in ofisine gönderilen mektuba göre, şirket için teklif verenler arasında Azerbaycan devlet enerji şirketi Socar, Kazakistan devlet enerji grubu KazMunayGas ve Türk petrol grubu Opet de bulunuyor.
Konu hakkında bilgi sahibi iki kişiye göre, toplamda en az yarım düzine grup şirketi satın almakla ilgilendiğini ifade etti.
Ukrayna savaşının başlamasının ardından Rus petrol ithalatına AB çapında getirilen yasak, Lukoil’in Bulgaristan’da faaliyet göstermesini giderek zorlaştırdı.
AB ve NATO üyesi olan Bulgaristan da Lukoil’e ülkeden çıkması için baskı yapıyor. Geçen yıl, sahiplerini şirketten çıkmaya zorlamak amacıyla şirkete kâr üzerinden yüzde 60 vergi uyguladı. Ayrıca Lukoil Neftohim Burgaz’dan Rus ham petrolüne dayalı ürünlerin ihracatını da yasakladı.
Savaştan önce Rusya’ya dostça yaklaşan Bulgaristan, savaşın ilk bölümünde Kiev’e çok önemli mühimmat ve silah, hatta Lukoil rafinerisinden dizel sevkiyatı yapmıştı. İki ülke arasındaki ilişkiler, Rusların Bulgar silah üretim tesislerine sabotaj girişiminde bulunduğu suçlamalarının ardından daha da gerildi.
Şirketi Emco ile Bulgaristan’ın ürettiği Sovyet standardı mermi ve tank mermilerinin büyük bir kısmını Kiev’e gönderen Emilian Gebrev, geçen yıl FT’ye verdiği demeçte Rus sabotajcıların fabrikalarını ve depolarını aktif olarak hedef aldığını ileri sürmüştü.
Diplomasi
Rusya ile Almanya arasındaki ticari ilişkilerde tarihi kopuş

Rusya ile Almanya arasındaki ticaret hacmi, Ukrayna savaşının ardından tarihi bir düşüş yaşayarak Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana en düşük seviyesine geriledi. Almanya’nın Rusya’dan mal alımı savaş öncesi döneme kıyasla yüzde 95 oranında azalırken, Alman ürünlerinin Rusya’ya satışı da benzer şekilde büyük bir darbe aldı.
Rusya ile Almanya arasındaki ticari ilişkiler, Ukrayna’da başlayan savaşın ardından fiilen kopma noktasına gelerek Sovyetler Birliği’nin dağılmasından bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, Almanya’nın Rusya’dan yaptığı mal alımları savaş öncesi döneme kıyasla yüzde 95 oranında çakıldı.
Ukrayna savaşı öncesinde, 2021 yılında 59,7 milyar avroluk toplam ticaret hacmiyle Almanya, Çin’in ardından Rusya’nın en büyük ikinci ticaret ortağı konumundaydı.
Fakat savaş sonrası uygulanan yaptırımlar ve değişen politikalarla birlikte Almanya’nın Rusya’dan ithalatı yüzde 94,6’lık rekor bir düşüşle sadece 1,8 milyar avroya indi.
Aynı dönemde Alman ürünlerinin Rusya’ya ihracatı ise yüzde 71,6 azalarak 7,6 milyar avro olarak gerçekleşti.
Sovyetler sonrası en düşük seviye
Almanya’nın birleşmesi ve Sovyetler Birliği’nin dağılmasının ardından Rusya ile ticarete ilişkin ilk veriler 1993 yılında tutulmaya başlanmıştı. O yıl Rusya’dan yapılan ithalat 5,48 milyar avro, Rusya’ya yapılan ihracat ise 5,82 milyar avro seviyesindeydi.
Bu rakamlarla karşılaştırıldığında, Almanya’nın geçen yıl Rusya’dan yaptığı ithalatın 1993 yılındaki seviyenin yaklaşık üçte birine düştüğü görülüyor.
Düşüş eğilimi devam ederken, Nisan 2025’te Rusya’dan yapılan alımlar bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 22,6 daha azalarak sadece 100 milyon avroya geriledi.
Alman ürünlerinin Rusya’ya ihracatı ise nisan ayında yüzde 9,3 düşüşle 600 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Alman Sosyal Demokrat Partisinden Rusya ile müzakere çağrısı
Enerji bağımlılığı ve yaptırımların etkisi
Savaş öncesi dönemde Almanya’nın Rusya’dan ithal ettiği başlıca ürünler petrol ve doğalgazdı. Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 gibi yeni boru hatlarının inşasıyla bu bağımlılık giderek artmıştı.
2021 yılında ham petrol ve doğalgaz, 19,5 milyar avroluk değerle Rusya’dan yapılan toplam ithalatın yüzde 58,8’ini oluşturuyordu.
Ancak 17 yaptırım paketiyle Almanya, Rusya’dan hidrokarbon alımını tamamen durdurdu. Diğer ithalat kalemlerinde de büyük kesintilere gidilirken, geriye sadece bir miktar metal, kimyasal ürünler, gıda ve yem ürünleri kaldı.
‘Ticaret yoluyla değişim’ politikası terk edildi
Savaşın bir sonucu olarak Rusya, Almanya’nın tedarikçileri listesinde 12. sıradan 59. sıraya, alıcıları listesinde ise 15. sıradan 36. sıraya geriledi.
Rusya’nın Alman ithalatındaki payı yüzde 2,8’den yüzde 0,1’e, ihracatındaki payı ise yüzde 1,9’dan yüzde 0,5’e düştü.
Bu durum, Almanya’nın 1970’lerin başında başlattığı ve “Wandel durch Handel” (Ticaret Yoluyla Değişim) yaklaşımına dayanan “Ostpolitik” (Doğu Politikası) stratejisinin de sonu anlamına geliyor.
Bu politika, Rusya ile ticaretin ülkede olumlu siyasi değişimlere yol açacağı varsayımına dayanıyordu.
Alman Savunma Bakanı Breuer: Rusya dört yıl içinde saldırabilir
Diplomasi
ABD Hazine Bakanı Bessent: Ukrayna ekonomisi 20 yılda Rusya’yı geçebilir

ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Kongre’deki konuşmasında Ukrayna ekonomisinin 20 yıl içinde Rusya’yı geride bırakabileceğini belirtti. Bessent, etkin yönetim, stratejik ortaklık ve küresel yatırımlarla bunun mümkün olacağını vurgularken, ekonomik güvenliğin ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade etti.
ABD Hazine Bakanı Scott Bessent, Ukrayna ekonomisinin önümüzdeki yirmi yıl içinde Rusya ekonomisini geride bırakma potansiyeline sahip olduğunu açıkladı.
Bloomberg tarafından yayınlanan Kongre oturumlarında konuşan Bessent, bu iddiasını etkin yönetim, ABD ile stratejik ortaklık ve küresel yatırımların Ukrayna’ya akması koşuluna bağladı.
Bakan, bu durumun gelecekte Rusya’yı yönetecekler için ciddi bir caydırıcı faktör olacağını ifade etti.
Bessent, modern dünyada ekonomik güvenliğin her ülkenin ulusal güvenliğinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı.
Hem kendisinin hem de ABD Başkanı Donald Trump’ın, uzun vadede istikrarlı bir Ukrayna ekonomisinin dış tehditlere karşı en iyi savunma olacağına inandığını belirtti.
Konuşmasında, Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ardından Polonya ve Ukrayna ekonomilerinin yaklaşık olarak aynı seviyede olduğunu hatırlatan Bessent, bugün Polonya’nın gayri safi yurt içi hasılasının (GSYİH) Ukrayna’nınkinin üç katı olduğunu dile getirdi.
Bakan ayrıca, Ukrayna’nın yeniden inşasına odaklanacak büyük bir uluslararası konferansın yakın zamanda Roma’da düzenleneceğini bildirdi.
ABD’nin, Dünya Bankası’nı bu sürece odaklanmaya çağırdığını da sözlerine ekledi.
Scott Bessent, Rusya’nın askeri makinesini doğrudan veya dolaylı olarak silah, para veya askeri kaynaklarla destekleyen ülkelerin Ukrayna ekonomisinin yeniden inşasına katılamayacağının altını çizdi.
Bessent, “Bir ülkeyi yıkıp, vatandaşlarını öldürüp, hayatları mahvedip sonra da onun yeniden inşasından kâr etmeyi bekleyemezsiniz,” ifadelerini de ekledi.
Diplomasi
AB’den Rusya ile iş yapan Çin bankalarına yaptırım hazırlığı

Avrupa Birliği, Rusya ile iş yapan iki Çin bankasını 18. yaptırım paketine dahil etmeye hazırlanıyor. Bloomberg’in Avrupa Komisyonu belgelerine dayandırdığı habere göre, bu bankalar AB finans sisteminden çıkarılacak ve paket SWIFT kısıtlamaları, tanker yasakları, Kuzey Akım yasağı ve Rus petrolü tavan fiyatı düşüşünü de içeriyor.
Avrupa Birliği, Rusya ile ticari ilişkileri nedeniyle iki Çin bankasını yaptırım listelerine almayı planlıyor.
Bloomberg‘in Avrupa Komisyonu belgelerine dayandırdığı bilgiye göre, bu adım AB’nin Rusya’ya yönelik 18. yaptırım paketinin bir parçası olarak değerlendiriliyor. Avrupa Komisyonu, 18. yaptırım paketini Salı günü sunmuştu.
Rusya ile iş yapan bankalar hedefte
Kaynaklara göre, Rusya ile sınırı olan Çin eyaletlerinde faaliyet gösteren iki bölgesel bankanın “kara listeye” alınması öngörülüyor.
Geçen yılın sonunda ABD’nin finansal yaptırımları sıkılaştırması ve Rusya ile işlem yapan tüm kredi kuruluşlarına ikincil tedbir tehdidinde bulunmasının ardından, bu bölgesel bankalar Rusya ile Çin arasındaki ödemelerde kilit kanal haline gelmişti.
Rusya Devle tBaşkanı Vladimir Putin’in geçen yıl mayıs ayında Pekin’e yaptığı ziyaret sonrası oluşturulan ödeme ağına toplamda en az altı bölgesel Çin bankası dahil olmuştu.
Avrupa Komisyonu belgesine göre, bu bankaların ödemeleri ve ihracat finansmanını sağlamanın yanı sıra, Rusya’nın yaptırımları aşmasına yardımcı olan kripto hizmetleri de sunduğu belirtiliyor.
Yaptırım rejimi kapsamında, söz konusu bankaların Avrupa Birliği finans sisteminden tamamen koparılacağı ifade edildi.
AB’nin 18. yaptırım paketi kapsamında ayrıca 30’dan fazla gerçek ve tüzel kişinin de listeye dahil edilmesi planlanıyor.
Bunun yanı sıra, 22 Rus bankasının daha SWIFT sisteminden çıkarılması ve “gölge filo”ya ait 77 tankerin “kara listeye” alınması gündemde. Bu önlemlerle Rusya’nın finansal ve lojistik kabiliyetlerinin daha da kısıtlanması hedefleniyor.
Avrupa Komisyonu, Nord Stream doğalgaz boru hattının yeniden çalıştırılmasının yasaklanmasını ve Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatın varil başına 60 dolardan 45 dolara düşürülmesini teklif ediyor.
Açıklanan plana göre, bu fiyatın üzerinde yapılan sevkiyatlar Avrupa sigortası kapsamı dışında kalacak ve Avrupalı tanker şirketlerinin bu tür petrolü taşıması yasaklanacak.
Bu adımların, Rusya’nın enerji gelirlerini daha da azaltması bekleniyor.
Almanya Şansölyesinden açıklama
Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, dün yaptığı açıklamada, yeni yaptırım paketinin büyük olasılıkla önümüzdeki hafta kabul edileceğini belirtti.
Merz, “Rusya, Atlantik’in her iki yakasında da bir güvenlik tehdidi oluşturuyor,” ifadelerini kullandı ve ABD Kongresi’nin de yeni önlemler üzerinde çalıştığını sözlerine ekledi.
AB, Rus petrolüne tavan fiyatı düşürüyor ve Kuzey Akım’ı yasaklıyor
-
Görüş1 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Avrupa1 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Asya2 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Rusya1 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Dünya Basını4 gün önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Dünya Basını2 hafta önce
FP: ABD anlaşma değil teslimiyet istiyor
-
Dünya Basını1 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2