Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Macron’dan Xi’ye ticaret ve Ukrayna çağrısı

Yayınlanma

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in Paris ziyaretinin başında Çin’i ‘daha dengeli ticaret yapmaya’ ve Ukrayna konusunda adım atmaya çağırdı.

Xi, Avrupa Birliği’nin elektrikli araç ihracatı gibi Çin sektörlerini soruşturduğu, Pekin’in ise çoğunlukla Fransız yapımı konyak ithalatını soruşturarak karşılık verdiği ticari gerilimlerin arttığı bir dönemde, beş yıl sonra ilk kez Avrupa’ya geldi.

Macron, Avrupa ve Çin’in özellikle ticaret konusundaki yapısal zorlukları çözmesi gerektiğini söyledi.

Elysee Sarayındaki üçlü görüşmede yaptığı açıklamada Macron, “Kıtamızın geleceği de çok açık bir şekilde Çin ile ilişkilerimizi dengeli bir şekilde geliştirme kapasitemize bağlı olacaktır,” dedi.

Leyen ise daha açık sözlü davranarak ilişkilerin ‘eşitsiz pazar erişimi’ ve ‘Çin devlet sübvansiyonları’ nedeniyle zarar gördüğünü ileri sürdü.

Toplantının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada Leyen, AB’nin ‘pazarını dolduran Çin sanayi mallarının aşırı üretimini absorbe edemeyeceğini’ söyledi ve “Avrupa, pazarını korumak için gereken sert kararları almaktan çekinmeyecektir,” dedi.

Xİ: Çin ve Avrupa diyalog ve işbirliğine bağlı kalmalıdır

Görüşmeler öncesinde kamuoyuna kısa bir açıklama yapan Xi, Avrupa ile ilişkileri Çin’in dış politikasının bir önceliği olarak gördüğünü ve her iki tarafın da ortaklığa bağlı kalması gerektiğini söyledi.

Xi, “Dünya yeni bir türbülans ve değişim dönemine girerken, bu dünyadaki iki önemli güç olarak Çin ve Avrupa ortak konumlarına, diyalog ve işbirliğine bağlı kalmalıdır,” dedi.

Başta Fransa ve Almanya olmak üzere AB’nin 27 üyesi Çin’e karşı tutumlarında birlik içinde değiller. Örneğin Paris elektrikli araç soruşturmasında daha sert bir tutum izlenmesi gerektiğini savunurken, Berlin daha temkinli davranmak istiyor.

Reuters’a konuşan kaynaklar, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un takvimi nedeniyle Paris’te Macron ve Xi’ye katılmayacağını söyledi.

Bazı Fransız hükümet yetkilileri, Berlin’in Çinli otomobil üreticileri BYD, Geely ve SAIC üzerinde yoğunlaşan elektrikli araç soruşturmasını baltalamaya çalışacağından endişe ettiklerini özel olarak dile getiriyorlar.

Çin, Almanya’nın ihracata dayalı ekonomisi ve BMW ve Mercedez-Benz gibi otomobil üreticileri için önemli bir pazar.

Çin’in misilleme amaçlı anti-damping soruşturmasına maruz kalan Fransız konyak üreticileri arasında Remy Cointreau, Pernod Ricard ve LVMH’ye ait Hennessey yer alıyor.

Çin, ziyaret sırasında 50 Airbus siparişi açıklayabilir

Fransa Maliye Bakanı Bruno Le Maire, bir Fransız-Çin iş forumunda yaptığı konuşmada, Fransa ve Çin’in yerli sanayilerini meşru bir şekilde destekleyebileceğini ama bu tür politikaların adil ve karşılıklı olması gerektiğini söyleyerek, “Şu anda dengeli olmaktan çok uzağız,” diye ekledi.

Yetkililer ayrıca, Fransa’nın tarımsal ihracatı için Çin pazarını açmayı ve Fransız kozmetik endüstrisinin fikri mülkiyet hakları konusundaki endişelerini gidermeyi umduğunu söyledi. Bu arada Çin, Xi’nin ziyareti sırasında yaklaşık 50 Airbus uçağı siparişi açıklayabilir.

Fransa ayrıca, Ukrayna’daki operasyonlarını durdurması için Moskova’ya baskı yapması konusunda Çin’i zorlamaya hazırlanıyor.

Macron’un geçen yıl Pekin’i ziyaretinden kısa bir süre sonra Xi, Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski’yi ilk kez aramıştı ama o günden bu yana çok az ilerleme kaydedildi.

Xi’nin ziyareti Fransa-Çin diplomatik ilişkilerinin 60. yıldönümüne tekabül ediyor ve Macron’un Nisan 2023’te Çin’e yaptığı geziyi takip ediyor.

Macron o gezide, Çin’in Tayvan ile birleşme taleplerine atıfta bulunarak, Fransa’nın ‘kendisini ilgilendirmeyen krizlere müdahil olma’ konusunda ABD’yi körü körüne takip etmeyeceğini söylemiş ve tartışmalara yol açmıştı.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English