The Telegraph’ın haberine göre Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer ve İtalyan mevkidaşı Giorgia Meloni, AB polis teşkilatı Europol’ü “yasadışı göçle mücadeleye” odaklamayı planlıyor.
Europol memurları şu anda “terörizm”den uyuşturucu kaçakçılığına kadar her konuda çalışıyor, fakat iki lider teşkilatın insan kaçakçılarını hedef almaya öncelik vermesini istiyor.
İtalya Başbakanı Meloni, Europol’ün yasadışı göçe odaklanacak şekilde toptan yeniden düzenlenmesini ya da bu konuda özel bir görev verilmesini öneriyor.
İkili geçen ay bir araya geldiğinde Starmer’ın bu öneriye destek verdiği ve Birleşik Krallık ve Europol’den memurların ortak operasyonlar yürütmesi fikrini ortaya attığı anlaşılıyor.
The Telegraph’a göre plan, göçmen karşıtı isyanların ardından Londra’nın göç konusunda ne yapmayı planladığına dair de bir gösterge sunuyor.
Birleşik Krallık’a pazar günü Manş Denizi’ni aşarak 703 göçmenin geldiği belirtiliyor. Bu rakam, Starmer’ın göreve gelmesinden bu yana en büyük göçmen akını demek.
Başbakanlık sözcüsü, rakamlarla hükümetin Ruanda sınır dışı etme planını iptal etmesi arasında bir bağlantı olmadığı konusunda ısrar etti. Bununla birlikte halkın bu yaz küçük teknelerle gelen insan sayısında bir artışa hazırlıklı olması gerektiğini kabul etti.
Downing Street, Starmer’ın göç konusunu ele alan bir konuşma yapmayı planlamadığını söyledi ve göç konusundaki meşru kaygılar ile ayaklanma eyleminin birbirine karıştırılmaması konusunda uyarıda bulundu.
Sözcü devamında, “Başbakan geçen hafta yaptığı konuşmada göçle ilgili meşru kaygılar olduğu konusunda hemfikirdi ve biz de bu nedenle bunlardan sorumlu çetelerle mücadele etmek üzere harekete geçtik. Fakat yine de bu konuları birbirine karıştırmamak ve meşru protesto olarak tanımlanabilecek hiçbir mazeret ya da dünya yokken insanlara [bu isyanlara] meşruiyet sağlamamak gerçekten önemlidir,” dedi.
Muhafazakâr Parti liderliği için yarışan eski güvenlik bakanı Tom Tugendhat, salı günü yapacağı konuşmada ayaklanmaların nedenleri hakkında ulusal bir konuşma yapılması çağrısında bulunacak.
Tugendhat, siyasetçilerin ve yetkililerin artık aşırı şiddet olaylarının “faillerinin kimlikleri ve gerekçeleri konusunda gizleme yapmamaları” gerektiğini söyleyecek.
Meloni, Starmer’ın selefi Rishi Sunak ile yakın bir çalışma ilişkisi kurmuştu. Başbakan olarak Sunak ve Meloni, Avrupalı liderler arasında göç konusunda daha sert ve ortak bir duruş sergilenmesi gerektiğini vurgulamaya çalıştılar.
Starmer ve İçişleri Bakanı Yvette Cooper, geçtiğimiz eylül ayında Lahey’de bulunan Europol’ü ziyaret ederek insan kaçakçılığının arkasındaki çetelerle mücadele konusunda görüşmelerde bulunmuştu. Britanya AB’den ayrıldığı için artık bu teşkilatın bir üyesi değil ancak teşkilatla ortak çalışmalar yürütüyor.
Cooper, Birleşik Krallık Ulusal Suç Ajansı’ndan Europol’e gönderilecek memur sayısının %50 artırılacağını açıklamıştı. Ayrıca İçişleri Bakanlığı’na geldikten kısa bir süre sonra Europol’ün icra direktörü Catherine De Bolle ile görüşerek Europol ile çalışmaya verilen önemin bir işaretini verdi.
Starmer, Birleşik Krallık’ın AB ile daha geniş çaplı ilişkilerini “sıfırlamaya” çalışıyor ve Europol için yeni bir yetki konusunda varılacak herhangi bir anlaşmanın AB üye ülkelerinin çoğunluğunun desteğine ihtiyaç duyması muhtemel.
1.400’den fazla personeli olan Europol soruşturma başlatamıyor, bunun yerine AB üye devletleri tarafından başlatılan soruşturmalara destek veriyor. Ayrıca AB vatandaşlarını da tutuklayamıyor.
Britanya’nın AB’den ayrılmasından bu yana Europol’ün verilerine ne kadar erişebileceği tartışılıyor.