Bizi Takip Edin

Rusya

Moskova’da zaferin 80. yılı görkemli geçit töreniyle kutlandı

Yayınlanma

Rusya’nın başkenti Moskova’daki Kızıl Meydan, Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda kazanılan zaferin 80. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen görkemli askeri geçit törenine ev sahipliği yaptı. Törene Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping’in de aralarında bulunduğu çok sayıda yabancı lider katılırken, yeni Savunma Bakanı Andrey Belousov ilk kez Zafer Günü geçit törenini kabul etti.

Moskova’daki Kızıl Meydan, Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı kazanılan zaferin 80. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenen görkemli askeri geçit törenine sahne oldu.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ev sahipliği yaptığı törene, Rusya’ya resmi ziyarette bulunan Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) Devlet Başkanı Xi Jinping başta olmak üzere 20’den fazla ülkeden lider katıldı. Xi, töreni Putin’in yanında izledi.

Rusya Savunma Bakanı Andrey Belousov, sivil kıyafetle katıldığı ve yakasına Aziz George kurdelesi taktığı bu törenle ilk Zafer Günü geçit törenini kabul etmiş oldu.

Nazilerin kayıtsız şartsız teslimiyetinin 80. yıl dönümü

Törende konuşma yapan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Büyük Vatanseverlik Savaşı’nda Nazizm’i yenen neslin torunlarına “anavatanı korumayı, birlik olmayı, ulusal çıkarları, bin yıllık tarihi, kültürü ve geleneksel değerleri kararlılıkla savunmayı” miras bıraktığını söyledi.

Putin, Moskova’nın İkinci Dünya Savaşı’nın derslerini unutmadığını ve “olayların çarpıtılmasına, cellatları aklama ve gerçek galipleri karalama girişimlerine,” asla rıza göstermeyeceğini vurguladı. Rusya lideri, ülkesinin “Nazizm, Rus düşmanlığı ve Yahudi düşmanlığı için yıkılmaz engel” olarak kalacağını ve Rusya halkının Ukrayna’daki askeri müdahaleye katılanları desteklediğini belirtti. Putin ayrıca, dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 80’inin İkinci Dünya Savaşı’nın “ateşli yörüngesine” dahil olduğunu ve “Nazi Almanyası, militarist Japonya ve uydularının” tamamen yenilgiye uğratılmasının ortak çabalarla başarıldığını ifade etti.

Rusya’nın, Sovyetler Birliği topraklarındaki belirleyici savaşlardan sonra Avrupa’da İkinci Cephe’nin açılmasının zaferi yakınlaştırdığını unutmayacağını dile getiren Putin, “Müttefik ordularının askerlerinin, direniş katılımcılarının, cesur Çin halkının ve barışçıl bir gelecek adına savaşan herkesin ortak mücadelemize yaptığı katkıyı çok takdir ediyoruz,” dedi.

Putin, Zafer Günü geçit töreninde konuştu

Geçit törenine Rusya Savunma Bakanlığı, Federal Güvenlik Teşkilatı (FSB), Acil Durumlar Bakanlığı (MÇS), Rus Muhafızları (Rosgvardiya) ve dost yabancı ülkelerin ordularından 11 bin 500’den fazla askeri personel katıldı.

Bu personelin 1500’den fazlasını, aralarında 20 Rusya Kahramanı, 44 Aziz George Nişanı sahibi ve 54 Cesaret Nişanı sahibinin de bulunduğu savaş gazileri oluşturdu.

Meydandan ayrıca Azerbaycan, Belarus, Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan, Türkmenistan, Özbekistan, Vietnam, Mısır ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin de aralarında bulunduğu 13 yabancı devletin askeri birlikleri de geçiş yaptı. Laos halk ordusu, Moğolistan ve Myanmar silahlı kuvvetlerinin tören birlikleri de geçitte yer aldı.

Askeri personelin geçişinin ardından Kızıl Meydan’a mekanize birlikler çıktı. Bu birlikler, Büyük Vatanseverlik Savaşı dönemine ait ve Rusya ordusunun envanterinde bulunan modern olmak üzere toplam 183 adet askeri teçhizattan oluştu.

Geçit töreninin tarihi bölümünü, 1. Muhafız Kızıl Sancaklı Tank Ordusu sancağı altında T-34 tankları ve Su-100 kundağı motorlu topçu sistemleri açtı. Meydanda ayrıca çok amaçlı Tigr-M zırhlı araçları ve ek korumalı çok maksatlı zırhlı araçlar da sergilendi.

Törende ilk kez tekerlekli şasi üzerine kurulu yeni 152 mm Giatsint-K ve Malva topçu sistemleri, modern Tornado-S çok namlulu roketatar sistemleri ve TOS-2 Tosoçka ağır alev makinesi sistemleri de yer aldı.

Kızıl Meydan’dan ayrıca yeni uzaktan kumandalı savaş modülü ve dinamik korumaya sahip BRM-1K muharebe keşif araçları ile İskender-M yüksek hassasiyetli füze sistemleri de geçti.

Kızıl Meydan’da Orlan-10, Orlan-30, Zala, Lantset-51, Lantset-52, Harpiya ve Geran gibi insansız hava araçları (İHA) da sergilendi. Tüm bu İHA’ların savaş bölgesinde yaygın ve etkili bir şekilde kullanıldığı belirtildi.

Tribünlerin önünden stratejik füze kuvvetlerine ait konvoy da geçti; bu konvoyda Yars kıtalararası balistik füze kompleksinin otonom fırlatma rampaları yer aldı. Törende ayrıca T-90M Prorıv, T-72B3M ve T-80BVM tankları da boy gösterdi.

Uralvagonzavod Genel Müdürü Aleksandr Potapov’un belirttiğine göre, bu askeri araçlar ek koruma kitleriyle donatılıp savaş bölgesine gönderilecek.

Törenin hava bölümünde ise Russkiye Vityazi (Rus Şövalyeleri) ve Strizhi (Kırlangıçlar) akrobasi timleri Su-30 ve MiG-29 savaş uçaklarıyla “Kubinka Elması” olarak bilinen gösteriyi sundu.

Geçit töreni, birleşik orkestranın seslendirdiği “Den Pobedi (Zafer Günü)” şarkısıyla sona erdi. Törenin sonunda Rusya Devlet Başkanı Putin, geçit töreni birliklerinin komutanlarının ellerini sıktı. Putin ayrıca, Kursk oblastının geri alınmasına yardımcı oldukları için Kuzey Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti (Kuzey Kore) askerlerine teşekkür etti. Törenin ardından Putin ve yabancı devlet başkanları, Aleksandrovskiy Bahçesi’ndeki Meçhul Asker Anıtı’na çelenk bıraktı.

Rusya

Lavrov, Ermenistan ile silah tedarik sorununu çözdüklerini açıkladı

Yayınlanma

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ermenistan’a teslim edilmeyen silahlar için yapılan ödemelerin başka amaçlarla mahsup edildiğini belirtti. Lavrov, Moskova’nın Erivan’ın Fransa ve Hindistan gibi ülkelerden silah almasında sakınca görmediğini de sözlerine ekledi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Ermenistan’a teslim edilmeyen Rus silahları için yapılan ödemelerin başka amaçlar doğrultusunda mahsup edildiğini ve bu konunun çözüme kavuşturulduğunu açıkladı.

Lavrov ayrıca, Moskova’nın Ermenistan’ın başka ülkelerden silah tedarik etmesinde bir sorun görmediğini belirtti.

Dün Erivan’da gerçekleştirilen görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında Lavrov, “Ödeme yapılan ancak teslimatı gerçekleşmeyen sevkiyatlarla ilgili konuları bugün ele aldık ve çözüme kavuşturduk. Bu ödemeler başka amaçlar için mahsup edildi. Bu konuda herhangi bir çelişki bulunmuyor,” dedi.

Lavrov, Ermeni bir gazetecinin Azerbaycan’ın 2022’de Cermuk şehrine “Rus silahlarıyla” saldırdığını, buna karşılık parasını ödeyen Ermenistan’ın ise tüm teslimatları alamadığını belirtmesi üzerine bu açıklamayı yaptı.

Dışişleri Bakanı, cevabında Rus silah ve askeri teçhizatının Ermeni tarafınca Dağlık Karabağ’da, 1992-1994 yıllarında işgal edilen yedi Azerbaycan rayonu da dahil olmak üzere, mevkilerini güçlendirmek ve Bakü’nün aidiyetinin “hiçbir zaman tartışılmadığı” toprakları “çok uzun süre” elinde tutmak amacıyla kullanıldığını hatırlattı.

Ermenistan’a yönelik mevcut silah sevkiyatı durumuna değinen Lavrov, Rusya’nın Ukrayna’daki çatışma nedeniyle “tüm Avrupa’ya karşı savaştığı bir durumda” kendi silahlarını kullanmak zorunda olduğunu ifade etti.

Avrupa’nın Kiev’e çok miktarda silah gönderdiğini ve bunun da “Rusya’nın karşılık vermesini gerektirdiğini” vurgulayan Lavrov, “Bu durumda tüm yükümlülüklerimizi zamanında yerine getiremiyoruz. Ancak bu koşullarda bile Ermeni dostlarımızla sözleşmesi yapılmış bir dizi sistemi teslim ediyoruz. Ve bu uygulamayı sürdüreceğiz,” diye konuştu.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan yakın tarihli bir raporda, Ermenistan ve Rusya’nın 2021 yılında 400 milyon dolar değerinde son silah tedarik sözleşmeleri paketini imzaladığı belirtilmişti. Bu sözleşmeler hâlâ tam olarak yerine getirilmedi.

Öte yandan Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) verilerine göre, Rusya’nın Ermenistan’ın silah ithalatındaki payı 2011–2020 yılları arasında yüzde 94’e ulaşırken, 2024 yılına gelindiğinde bu oran yüzde 10’a düştü.

Ermenistan, Fransa ve Hindistan’dan silah tedariki için anlaşmalar imzaladı.

RIAC verilerine göre, Ermenistan 2022-2023 döneminde Hindistan ile 1,5 milyar doların üzerinde silah alım sözleşmesi yaptı. Fransa ile ise 2023-2024 yıllarında yaklaşık 250 milyon dolar tutarında silah alım sözleşmeleri imzaladı.

Lavrov, Erivan’ın başka ülkelerden silah almasında “hiçbir sorun olmadığını” söyledi.

Rusya Dışişleri Bakanı, “Bu, Ermeni dostlarımızın seçimi. Eğer ek tedarikler için bir Fransız alternatifine sahip olmak istiyorlarsa, buyursunlar; başka bir ülkeyse, buyursunlar. Biz hiçbir şeyi dayatmayacağız,” ifadelerini kullandı.

Lavrov sözlerini şöyle tamamladı: “Elbette, silahlar Fransa gibi düşman kampının başında yer alan bir ülkeden tedarik ediliyor. Bizzat Devlet Başkanı Emmanuel Macron ve tüm bakanları Rusya’ya karşı nefret kusuyor. Ancak müttefiklerimizin silahları nereden alacaklarına kendilerinin karar vermesi daha iyi olur.”

Ermenistan: Rus üssünün çekilmesi gündemde değil

Okumaya Devam Et

Rusya

Yaptırımlara rağmen İtalyan firmalarının çoğu Rusya’da kaldı

Yayınlanma

İtalya-Rusya Ticaret Odası Başkanı Vincenzo Trani, 2022’deki Ukrayna’ya askeri müdahale ve sonrasındaki yaptırımlara rağmen İtalyan şirketlerinin yüzde 70’inin Rusya’da faaliyetlerini sürdürdüğünü açıkladı. Trani, ayrılan şirketlerin aksine kalanların, Alman firmaları gibi devlet güvencesi olmaması nedeniyle büyük ölçüde tazminatsız kalarak adaptasyon yoluna gittiğini belirtti.

İtalya-Rusya Ticaret Odası (İRTP) Başkanı ve Delimobil’in kurucusu Vincenzo Trani, RBK gazetesine verdiği mülakatta, 2022 yılında Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalenin başlaması ve Rusya’ya karşı kapsamlı yaptırımların uygulanmasının ardından İtalyan şirketlerinin yüzde 70’inin ülkedeki faaliyetlerini sürdürdüğünü bildirdi.

Trani, hızla karar almanın çok zor olduğunu ve birçok İtalyan şirketinin karar vermek yerine bu süreci ertelemeye çalıştığını ifade etti.

Trani, “Kalanlar yeni gerçekliğe adapte oldu, daha fazla gelir elde ederek riskleri kapatmaya çalışıyorlar,” diye konuştu.

Trani’nin açıklamalarına göre, 2022 yılında ülkede faaliyet gösteren her üç İtalyan şirketinden biri Rusya’daki birimlerini kapattı. İtalyan işletmeleri Rusya’da ağırlıklı olarak tarım sektörü, ekipman, gıda endüstrisi ve otomotiv sektörlerinde faaliyet gösteriyordu.

Trani, ayrılma kararını genellikle Rusya’da küçük bir ciro payına sahip olan firmaların veya devlete ait şirketlerin yanı sıra ürünleri yaptırım kısıtlamalarına giren işletmelerin aldığını açıkladı.

Trani ayrıca Rusya’dan ayrılan şirketlerin “çok ağır darbe aldığını,” ancak “daha iyisini bekleyerek” kalanların da şu anda Rusya’da bulunmaya devam etmenin gerekip gerekmediğini sorguladığını belirtti.

İtalyan şirketlerinin, Alman ve Fransız şirketlerinden farklı koşullarda Rusya’dan çekildiğini vurgulayan Trani, çoğu büyük Alman şirketinin Rusya’daki yatırımlarının, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerindeki işletmeler için riskleri karşılayan Hermes devlet sigortası ile güvence altına alındığını kaydetti.

Bu sayede Alman şirketlerinin devletten tazminat alabildiğini ifade eden İRTP Başkanı, “Ancak İtalyan şirketleri tazminatsız ayrıldı. Pazardan çekilme kararı, yatırımcılar ve ortaklar nezdinde korkunç bir etki yaratabilirdi; bu yüzden çoğu İtalyan şirketi kalmaya karar verdi,” diye durumu özetledi.

Bu gelişmelerin ortasında, 27 Mart’ta İtalyan ev aletleri üreticisi Ariston, Batılı şirketler arasında Rusya’ya geri dönüşünü açıklayan ilk firmalardan biri oldu.

Şirket, Rusya’daki iştiraki Ariston Thermo Rus üzerindeki kontrolünü yeniden sağladığını duyurdu.

Ariston yetkilileri, mevcut yaptırımlara uyarak Rusya Federasyonu’ndaki çalışmalarına devam edeceklerini vurguladı.

Öte yandan, mart ayı başlarında Rusya’daki Amerikan Ticaret Odası Başkanı Robert Agee, kuruluşlarının Amerikan hükümetinden Rusya karşıtı yaptırımları hafifletmesini talep edeceğini açıkladı.

Agee, odanın planına göre ABD’nin özellikle havacılık ve bankacılık sektörleri, yatırımlar ve lüks eşya tedarikine yönelik kısıtlamaların kaldırılmasını hedeflediğini belirtti.

Rusya’dan Batılı şirketlere şartlı geri dönüş kapısı

Okumaya Devam Et

Rusya

Rosatom, Brezilya ve Sırbistan ile nükleer işbirliğini genişletiyor

Yayınlanma

Rosatom Devlet Atom Enerjisi Kurumu, yurt dışında yeni nükleer tesisler inşa etmek için çok sayıda ülke ile ileri düzeyde görüşmeler yürütüyor. Genel Müdür Aleksey Lihaçev, Mısır, Brezilya, Moğolistan ve Sırbistan gibi ülkelerle nükleer alandaki işbirliğinin genişletildiğini belirtti.

Rosatom Devlet Atom Enerjisi Kurumu Genel Müdürü Aleksey Lihaçev, bugün Rusya parlamentosunun üst kanadı Federasyon Konseyi’nde yaptığı konuşmada, Rosatom’un yakın gelecekte hem komşu ülkelerde hem de daha uzak coğrafyalarda yeni nükleer tesisler inşa edeceğini ve bazı önemli müzakerelerin nihai aşamaya geldiğini duyurdu.

Lihaçev, daha önce Rossiya 24 televizyon kanalına verdiği demeçte, Rusya’nın Mısır, Brezilya, Moğolistan ve bazı Avrupa ülkelerinin liderleriyle gerçekleştirdiği “diplomatik maraton” çerçevesindeki görüşmelerde nükleer alandaki işbirliğinin ana gündem maddelerinden biri olduğunu belirtmişti.

Lihaçev, “Vladimir Vladimiroviç Putin’in Mısır, Brezilya, Moğolistan ve Avrupalı ülkelerle yaptığı görüşmelerin bu kez büyük ölçüde nükleer konulara odaklandığını söyleyebilirim,” şeklinde konuşmuştu.

Lihaçev, Brezilya’nın Rusya Federasyonu’ndan “uranyum tedariki alanında verimli bir işbirliği kaydettiğini” ve ülkenin yeni “yüksek kapasiteli” üniteler inşa etme planları olduğunu ifade etti.

Yetkili, “Dolayısıyla, bu alanda da müzakereler başladı,” diyerek Brezilya’nın hem kara tabanlı hem de yüzer küçük modüler reaktörlerle ilgilendiğini ve reaktör gövdelerinin Brezilyalı işletmeler tarafından üretilebileceğini de sözlerine ekledi.

Mısır’da Rosatom, her biri dört enerji ünitesinden oluşan ed-Dabaa Nükleer Santrali’ni inşa ediyor. Mevcut sahanın, ihtiyaç duyulması hâlinde kapasitesinin iki katına çıkarılma potansiyeli bulunuyor.

Lihaçev, Rosatom’un daha önce Moğolistan’a 220-330 MW kapasiteli küçük bir modüler nükleer santral teklif etmeye hazır olduğunu da dile getirdi.

Ayrıca, Lihaçev’in Rusya ve Sırbistan arasındaki görüşmelerin ardından bildirdiğine göre, nükleer enerji “Rusya-Sırbistan ilişkilerinin resmi gündemine” girdi.

Lihaçev, “Devlet Başkanı Vuçiç’in mevcut ziyareti, Sırbistan’da nükleer santrallerin olası konuşlandırılması konusunda Sırbistan ile çalışmanın yeni bir aşamasının başlangıcını işaret ediyor,” diye kaydetti.

Rusya ve Çin, ayda nükleer santral kuracak

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English