Rusya
Putin, Zafer Günü geçit töreninde konuştu

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 9 Mayıs Zafer Günü dolayısıyla Moskova’daki Kızıl Meydan’da düzenlenen askeri geçit töreninde konuşma yaptı. Putin, İkinci Dünya Savaşı’ndaki zaferin önemini vurgulayarak, Rusya’nın ulusal çıkarlarını savunma ve Ukrayna’daki mevcut askeri müdahaleye destek verme çağrısında bulundu. Törene 20’den fazla ülkenin lideri katıldı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 9 Mayıs Zafer Günü dolayısıyla Moskova’daki Kızıl Meydan’da düzenlenen askeri geçit töreninde konuşma yaptı.
TASS ajansının aktardığına göre Putin, Rusya’nın Büyük Vatanseverlik Savaşı olarak adlandırdığı İkinci Dünya Savaşı’ndaki zaferin anısını yaşattığını belirterek, ülkenin ulusal çıkarlarını savunma ve Ukrayna’daki mevcut askeri müdahaleye destek verme çağrısında bulundu.
Nazizmi ezen neslin milyonlarca hayat pahasına tüm insanlık için özgürlük ve barış kazandığını vurgulayan Putin, “Babalarımız, dedelerimiz ve büyük dedelerimiz vatanı kurtardı ve bize anavatanı savunmayı, birlik olmayı, ulusal çıkarlarımızı, bin yıllık tarihimizi, kültürümüzü, geleneksel değerlerimizi kararlılıkla savunmayı miras bıraktı. Bizim için değerli olan, kutsal olan her şeyi,” diye konuştu.
Rusya’nın İkinci Dünya Savaşı’nın derslerini hatırladığını ve olayların çarpıtılmasına, “cellatları haklı çıkarma ve gerçek galipleri karalama girişimlerine” asla rıza göstermeyeceğini belirten Devlet Başkanı, Rusların görevinin Kızıl Ordu askerlerinin ve komutanlarının onurunu savunmak olduğunu söyledi.
Putin, farklı milletlerden temsilcilerin “dünya tarihinde sonsuza dek Rus askeri olarak kalacak” büyük bir kahramanlık sergilediğini ifade etti.
Ülkesinin Nazizm, Rus düşmanlığı ve antisemitizm için yıkılmaz bir engel olduğunu ve bu saldırgan, yıkıcı fikirlerin savunucularının işlediği zulümlerle mücadele edeceğini dile getiren Putin, “Hakikat ve adalet bizim tarafımızda. Tüm ülke, toplum, halk özel askeri operasyon katılımcılarını destekliyor,” ifadesini kullandı.
İkinci Dünya Savaşı’nın “ateş yörüngesine” dünya nüfusunun neredeyse yüzde 80’inin dahil olduğunu kaydeden Putin, Nazi Almanyasının, militarist Japonya’nın ve onların uydularının tamamen yenilgiye uğratılmasının birleşmiş milletlerin ortak çabalarıyla gerçekleştiğini vurguladı.
Putin, “Sovyetler Birliği topraklarındaki belirleyici savaşlardan sonra Avrupa’da İkinci Cephe’nin açılmasının zaferi yakınlaştırdığını her zaman hatırlayacağız. Ortak mücadelemize müttefik orduların askerlerinin, direniş katılımcılarının, cesur Çin halkının ve barışçıl bir gelecek uğruna savaşan herkesin katkısını yüksek derecede takdir ediyoruz,” diye ekledi.
Rusya’nın bundan sonra da gazileri, onların “anavatanlarına olan samimi sevgilerini, baba ocağını, insancıllık ve adalet değerlerini savunma kararlılıklarını” örnek alacağını belirten Putin, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Askeri ve barışçıl işlerde, stratejik hedeflere ulaşmada, Rusya adına, onun yüceliği ve refahı için görevleri çözmede her zaman birliğimize dayanacağız. Muzaffer halka şan olsun! Bayramınız kutlu olsun! Büyük Zafer Günü kutlu olsun!”
Moskova’daki Kızıl Meydan’da düzenlenen Zafer Geçit Töreni’ne 20’den fazla ülkenin lideri katıldı.
Katılanlar arasında Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Başkanı Xi xinping ve Vietnam Komünist Partisi Merkez Komitesi Genel Sekreteri To Lam gibi isimler yer aldı.
Rusya
Rusya, Polonya’nın Kaliningrad’daki başkonsolosluğunu kapatıyor

Rusya Dışişleri Bakanlığı, Polonya’nın Kaliningrad’daki başkonsolosluğunun 29 Ağustos’tan itibaren kapatılacağını duyurdu. Kararın, Varşova’nın Rusya’nın Krakow’daki başkonsolosluğuna yönelik benzer bir adımına misilleme olarak alındığı belirtildi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Polonya’nın Kaliningrad’daki başkonsolosluğunun 29 Ağustos itibarıyla kapatılacağını açıkladı.
Moskova’nın bu adımı, Varşova yönetiminin 30 Haziran’da Rusya’nın Krakow’daki başkonsolosluğunun faaliyet gösterme iznini geri çekmesine bir yanıt olarak attığı bildirildi.
Bakanlıktan ‘hasmane adım’ suçlaması
Bakanlıktan yapılan açıklamada, Polonya makamlarının attığı adım “mesnetsiz ve hasmane” olarak nitelendirildi.
Bu kararın, Varşova’nın “uydurma bahanelerle” Rusya’nın Polonya’daki diplomatik varlığını azaltmaya yönelik hedefli politikasının bir parçası olduğu vurgulandı.
Açıklamada, “Rus diplomasisi, ülkemize karşı yapılan hiçbir hasmane adımın uygun bir tepki ve sonuç olmadan kalmayacağı ilkesinden hareket etmektedir,” ifadelerine yer verildi.
Kiev’deki büyükelçilik binası gündeme gelmişti
4 Temmuz’da Polonya Dışişleri Bakanlığının, Kiev’de bulunan büyükelçilik binasının hasar görmesi nedeniyle Rusya’ya bir nota gönderdiği bildirilmişti.
Varşova, diplomatik misyon binasına zarar veren hava saldırısına Rusya’nın karıştığını iddia etmişti.
Olay sırasında büyükelçilik personelinden kimsenin yaralanmadığı belirtilmişti.
Rusya
Tsargrad kanalı: Moskova, Ankara’ya karşı sürpriz bir hamle hazırlıyor

Rusya’nın sağcı Tsargrad kanalında yer bulan analize göre, Devlet Başkan Putin’in Dışişleri Bakan Yardımcısı Bogdanov’u görevden alması, Türkiye ve Azerbaycan’a yönelik stratejik bir hamle. Analizde, Bogdanov’un yerine ‘Ankara’yı yakından tanıyan’ ve Türkiye’de 14 yıl görev yapmış Büyükelçi Aleksey Yerhov’un getirileceği iddia edilerek, bu atamanın ‘Erdoğan’ın hamlelerini hesaplama’ ve Ankara’nın artan etkisini zayıflatma amacı taşıdığı öne sürüldü.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Devlet Başkanı’nın Orta Doğu ve Afrika Özel Temsilcisi Mihail Bogdanov’u görevden alması, diplomatik kulislerde geniş yankı buldu.
Rusya’nın sağcı Tsargrad kanalında yayımlanan analizde, bu kararın sıradan bir görev değişikliği olmadığı, Moskova’nın Ankara ve Bakü’ye yönelik “nahoş bir sürpriz” hazırladığı iddia edildi.
Analizde, 14 yıldır dışişleri bakan yardımcılığı görevini yürüten 73 yaşındaki Bogdanov’un, İzvestiya gazetesine “Artık zamanı gelmişti, yaş ve emeklilik” şeklinde esprili bir yanıt verse de bu ani değişikliğin tesadüf olmadığı vurgulandı.
‘Bakü’ye haddini bildirin’ çağrıları
Tsargrad‘daki analize göre, Bogdanov’un halefinin, “Ankara’nın teşvikiyle Rusya etrafında oluşan entrika düğümünü çözmesi gerekecek.”
Analizde, “Önde gelen Türkologlar ve şarkiyatçılar, Azerbaycan’ın aniden isyan etmesinin tesadüf olmadığını en başından beri vurguluyorlardı. Yekaterinburg’da Azerbaycanlı bir organize suç örgütünün birkaç üyesinin tutuklanması, Bakü’nün Moskova’ya karşı isyanı için sadece bir bahaneydi. Tüm bu olayların arkasında çok net bir şekilde ‘Türk parmağı’ görünüyor,” ifadeleri kullanıldı.
Haberde ayrıca, Rus kamuoyunda “Bakü’ye haddini bildirin”, “yaptırım uygulayın”, “tüm Azerbaycanlıları anavatanlarına geri gönderin” gibi taleplerin yükseldiği, ancak Moskova’nın daha “akıllıca” ve “incelikli” bir oyun kurduğu belirtildi.
Putin’in ‘koz’u: Aleksey Yerhov
Analizde, boşalan koltuğa oturması en muhtemel ismin, Rusya’nın mevcut Ankara Büyükelçisi Aleksey Yerhov olduğu öne sürüldü. Yerhov’un, 2016’da suikast sonucu hayatını kaybeden Büyükelçi Andrey Karlov’un ardından bu göreve atanmış olması dikkat çekici olarak nitelendirildi.
Yerhov’un kariyerinde Rusya Dışişleri Bakanlığı Kriz Merkezi Daire Başkanlığı, İstanbul Başkonsolosluğu, Şam Büyükelçiliği’nde müsteşarlık ve İsrail’deki Rusya Büyükelçiliği’nde danışmanlık gibi kritik görevler bulunduğu hatırlatıldı.
Ayrıca, bir dönem Rusya Devlet Başkanlığı İdaresinde de görev aldığı, dolayısıyla “gerekli bilgi, deneyim ve diplomatik zekaya sahip, başkanın ekibinden bir kişi” olduğu vurgulandı.
Tsargrad, içeriden bilgi veren bir kaynağın da Yerhov’un atanma ihtimalinin “çok yüksek” olduğunu doğruladığını yazdı.
Ankara’daki veda konuşması iddiaları güçlendirdi
Bu iddiayı destekleyen bir diğer gelişme olarak, Yerhov’un 11 Haziran’da Ankara’da Rusya Günü vesilesiyle düzenlenen resepsiyondaki konuşmasına işaret edildi.
Yerhov, konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Sevgili dostlar! Birçoğunuz bilir ki devlet resepsiyonlarında konuşma yapmaktan kaçınır, misafirlere zaman ayırmaya çalışırım. Bugün bu kaidenin bir istisnasını yapmak istiyorum. Zira bu resepsiyon, benim ve eşim için bir veda niteliği taşıyor. Ayrılış tarihimiz henüz belli değil…”
Analizde, “Ayrılış tarihinin belirsizliği, büyük ihtimalle Vladimir Putin’in başlattığı diplomatik görev değişikliğiyle ilgiliydi,” yorumu yapıldı.
‘Erdoğan’ın hamlelerini hesaplayabilecek bir isim’
Tsargrad‘a göre, Yerhov’un adaylığı, “Türkiye’nin hem Beşar Esad’ın Suriye’den ayrılmasından sonra Orta Doğu’da hem de Rusya’nın güney sınırındaki Azerbaycan’da pozisyonunu ciddi şekilde güçlendirdiği bir dönemde” en bariz seçenek.
Analizde, “14 yıldır Türkiye’de büyükelçilik yapan Yerhov, mevcut durumu mükemmel bir şekilde anlıyor ve Erdoğan’ın hamlelerini hesaplayabilecek kabiliyete sahip,” denildi.
Yerhov’un daha önceki bir demecinde, “Türk bankacılık sisteminin Batı yaptırımlarına uyması, Moskova ve Ankara arasındaki işbirliğine zarar veriyor,” sözleri de hatırlatıldı.
Bu atamanın, “Moskova’nın Orta Doğu’daki pozisyonunu güçlendireceği ve dolayısıyla Ankara’yı zayıflatmak için ciddi bir şans yaratacağı” öne sürüldü.
‘Erdoğan ikili oynamakta usta’
Analizde son olarak, görüşlerine yer verilen Türkolog Vladimir Avatkov’un şu sözleri aktarıldı:
“Erdoğan’ın iki sandalyede oturma politikası şaşırtıcı. Bir yandan Türkiye Cumhurbaşkanı herkesin kendisine muhtaç olduğunu ve Batı’nın dikkatini çekmek için çabalaması gerektiğini söylüyor, diğer yandan ABD ve ortaklarının en akıl dışı taleplerini bile sorgusuz sualsiz yerine getiriyor. Özellikle doğalgaz konusunda durum harika. Üzerinde oturduğun dalı bu kadar ustaca kesmek için yetenek gerekir.”
Avatkov’un, “Erdoğan’ın ‘ikili oynamakta’ usta olduğunu Rusya’ya defalarca kanıtladığını” ve “yaklaşımları değiştirme zamanının geldiğini” söylediği belirtilerek, “Yerhov’un atanması tam da bu kırılma noktası olacak,” denildi.
Rusya
Rusya’dan Trump’ın desteklediği yaptırım tasarısına soğukkanlı karşılama

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Ryabkov, ABD’nin Rusya’nın ticari ortaklarına yüzde 500’lük gümrük vergisi getirmesini öngören yasa tasarısını değerlendirdi. Ryabkov, halihazırda 30 binden fazla yaptırım altında olduklarını belirterek, ‘hipotetik yeni bir unsurun tabloyu temelden değiştirmeyeceğini’ söyledi.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, ABD’nin Rusya’nın ticari ortaklarına karşı yüzde 500 oranında yeni ithalat vergileri getirme olasılığının analiz edileceğini ancak durum üzerinde köklü bir etki yaratmayacağını belirtti.
Basın mensuplarına konuşan Ryabkov, Rusya’ya karşı halihazırda 30 binden fazla kısıtlayıcı tedbir uygulandığını hatırlatarak, hipotetik yeni bir unsurun tabloyu temelden değiştirmeyeceğini vurguladı.
Trump’ın desteklediği yaptırım tasarısı
Nisan ayında bir grup Amerikalı senatör, Rusya’ya yönelik yaptırım rejiminin ciddi ölçüde sıkılaştırılmasını öngören bir yasa tasarısı sunmuştu.
Rusya’nın teröristler ve aşırılıkçılar listesine dahil ettiği Lindsey Graham ve Demokrat Richard Blumenthal tarafından hazırlanan tasarı, Rusya’dan petrol, doğalgaz, uranyum ve diğer kaynakları satın alan ülkelere karşı yüzde 500’lük ikincil yaptırımlar uygulanmasını teklif ediyor.
Senatör Graham, 9 Temmuz’da yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’ın Washington’ın Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar üzerinde çalışmasını desteklediğini duyurmuştu.
Graham, yasa tasarısının görüşülme takviminin hafta sonuna kadar açıklanacağını da sözlerine eklemişti.
‘Bağımsız yolumuzda ilerleyeceğiz’
Ryabkov, Rusya’nın bu tür baskılara karşı duruşunu, TASS ajansının aktardığı, “Bu koşullarda çalışmayı biliyoruz, bağımsız, egemen ve ilerici yolumuzda ilerlemeye devam edeceğiz,” sözleriyle özetledi.
Dışişleri Bakan Yardımcısı ayrıca, ABD Kongresi’ndeki bazı senatörlerin faaliyetlerinden duyduğu endişeyi dile getirerek, bu adımların normal bir etkileşim zemininin altını oymaya yönelik olduğunu kaydetti.
-
Görüş1 hafta önce
Altı Gün Savaşı’ndan ‘On İki Gün Savaşı’na
-
Ortadoğu2 hafta önce
Reuters: Suriye’de Şara’ya bağlı güçler 1.500 Alevi’yi katletti
-
Avrupa2 hafta önce
Yeni MI6 şefinin dedesi, “Kasap” olarak bilinen Nazi casusu çıktı
-
Dünya Basını2 hafta önce
Kimler faşist olabilir? Önce Mussolini’nin İtalya’sına, sonra İsrail’e bakalım
-
Amerika2 hafta önce
Zohran Mamdani: Canavarın ininde bir ‘nepo bebek’
-
Görüş2 hafta önce
Modi dönemi, Hindistan’ın ‘karanlık döneminin’ ileri bir uyarlaması mı?
-
Amerika1 hafta önce
Trump’ın gümrük vergilerini erteleme süresi 9 Temmuz’da doluyor, şimdi ne olacak?
-
Görüş1 hafta önce
Kazananı Olmayan Kontrol Edilebilir Bir Çatışma