Bizi Takip Edin

AVRUPA

NATO, Ukrayna’nın Kursk’ta ele geçirdiği toprakları elinde tutabileceğine inanmıyor

Yayınlanma

Kiev’in Rusya’nın Kursk oblastına dönük saldırısıyla alakalı NATO brifinglerine aşina olan üst düzey bir Batılı yetkili, Bloomberg‘e yaptığı açıklamada ittifakın Ukrayna ordusunun bölgede ele geçirdiği topraklarda kontrolü elinde tutmasının pek mümkün olmadığına inandığını söyledi.

Yetkili, NATO’nun Kiev’i desteklemesine rağmen, Ukrayna ordusunun, Moskova’nın onları çıkarması haftalar alsa bile, eninde sonunda Rusya topraklarını terk edeceği görüşünde olduğunda olduğunu belirtti.

Ayrıca yetkili, Kursk oblastındaki işgalin Ukrayna’nın müttefikleri açısından önemli olduğunu ve bunun Kiev’in ‘Kremlin’e meydan okuyabileceğini gösterdiğini’ ifade etti.

Bir başka kaynak ise Ukrayna ordusunun savunmada olduğu ve Rusya ordusundan çok az ilerleme kaydettiği bir dönemde sınır ötesi işgalin saldırıdan bir hafta önce komutanlar arasında tartışıldığını vurguladı.

Ukrayna Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Georgiy Tıhiy, Kiev’in Kursk’taki toprakları elinde tutma planı olmadığını dile getirdi.

Sözcü, “Rusya Federasyonu’nun aksine Ukrayna’nın başkalarının topraklarına ihtiyacı yok. Ukrayna, Kursk oblastında toprak almakla ilgilenmiyor, biz halkımızın hayatını korumak istiyoruz,” dedi.

Diğer yandan CNBC‘ye konuşan üst düzey bir Ukraynalı yetkili, Kursk’taki işgalin moralleri yükselttiğini ve Kiev’in ‘neler başarabileceğine ilişkin algıyı yeniden değiştirdiğini’ öne sürdü.

Yetkili, “Dünyaya bir kez daha sürpriz yapabileceğimizi, ani manevralar, asimetrik, beklenmedik eylemler yapabileceğimizi gösterdik ve bu da bizi stratejik beklentiler açısından daha iyi bir konuma getirdi,” diye konuştu.

AVRUPA

Fransa, Rusya’yı Karadeniz ve Baltık Denizi üzerinde uçaklarını hedef almakla suçladı

Yayınlanma

Fransa, Rusya’yı Karadeniz ve Baltık Denizi üzerindeki uluslararası sularda devriye gezen Fransız askeri uçaklarını hedef almakla suçladı. Fransız yetkililer, Rus hava savunma sistemlerinin kasıtlı olarak Fransız uçaklarını hedef aldığını ve bu durumun ‘Soğuk Savaş dönemindeki Sovyetler Birliği taktiklerini hatırlattığını’ iddia etti.

Fransa, Rusya’yı Karadeniz ve Baltık Denizi üzerindeki devriye görevi yapan Fransız uçaklarını hedef almakla suçladı.

Paris yönetimi, Rusya’nın bu eylemlerinin kasıtlı olduğunu ve hava savunma sistemlerinin Fransız askeri uçaklarını hedef aldığını iddia etti.

Şubat 2022’den bu yana Doğu Avrupa’daki askeri faaliyetlerini artıran NATO ülkeleri, çok taraflı tatbikatlarla Moskova’ya gözdağı vermeyi sürdürüyordu.

Savunma Bakanı Sébastien Lecornu, daha önce yaptığı açıklamada, Rusya ordusunun Karadeniz bölgesinde bir Fransız uçağını hedef aldığını belirtmişti.

Fransız Silahlı Kuvvetlerinden Albay Jean-Pierre Godillier, bu olayın geçen yılın kasım ayı ortasında, uluslararası hava sahasında bulunan bir keşif uçağına yönelik gerçekleştiğini aktarmıştı.

Godillier, “Telsiz görüşmeleri sırasında Ruslar bize yönelik tehditler savurdu. Görüşmeler özellikle agresifti. Daha önce böyle bir şey yaşanmamıştı,” diye öne sürmüştü.

AFP’nin haberine göre, bazı kaynaklar Rus tarafının doğrudan Fransız uçağını “imha edeceğini” söylediğini iddia etti.

Benzer bir olay 19 Mart’ta yaşandı.

Baltık Denizi’nde Baltic Watch operasyonuna katılan Fransız Donanması’na ait Atlantique 2 devriye uçağı, uluslararası hava sahasında uçuş yaparken Rusya’nın hedefi oldu.

Bulgarian Military‘nin haberine göre önlemenin ardından uçak, Baltık Denizi’ndeki su altı altyapısını izleme görevine devam etti, rotasını değiştirmedi ve tehditlere yanıt vermedi.

Fransa Genelkurmay Başkanlığı, Rusya’nın standart gözetleme sistemlerinden farklı olarak atış kontrol radarı kullandığını açıkladı.

Normal radarlar hava sahasını pasif olarak izlerken, atış kontrol radarı potansiyel bir saldırı için kesin verileri silah sistemine ileterek hedefi aktif olarak yakalar. Genelkurmay, “Bu tür hedefli aydınlatma, bir füze fırlatılmadan önceki son adım olduğu için düşmanca niyetleri gösteriyor,” açıklamasında bulundu.

Bu olaylar münferit değil. 4 Mart’ta Fransız Hava ve Uzay Kuvvetleri’ne ait MQ-9A Reaper tipi insansız hava aracı, Akdeniz’in doğusunda bir Rus Su-35 savaş uçağının agresif manevralarına maruz kaldı.

Ocak ayında ise bir Fransız Atlantique 2 uçağı, Kaliningrad’da konuşlu S-400 sistemi tarafından hedef alınmıştı.

Lecornu, “Rusya’nın 2024’teki davranışı, Ukrayna’ya yönelik saldırganlığından önce gözlemlediğimizden önemli ölçüde farklı. Bu, Rusya’nın savaş alanında karşılaştığı zorluklardan kaynaklanıyor,” iddiasında bulundu.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Vulin: Sırbistan’daki protestocular arasında diyalog isteyen yok

Yayınlanma

Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandr Vulin, ülkedeki protestolarla ilgili yaptığı açıklamada, hükümetin diyalog çağrılarına rağmen protestocular arasında müzakereye istekli kimsenin olmadığını belirtti. Vulin, protestocuların rasyonel taleplerden ziyade rekabet ve hükümeti devirme amacı taşıdığını iddia etti. Ayrıca, protestoların Batı destekli medya ve kuruluşlar aracılığıyla koordine edildiğini savundu.

Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandr Vulin, ülkedeki protestolarla ilgili olarak, hükümetin protestocu üniversitelere müzakere çağrısında bulunduğunu ancak karşı tarafta diyaloğa hazır kimsenin olmadığını söyledi.

Vulin, yaptığı açıklamada, hükümetin fakültelere ve üniversitelere durumu görüşmek üzere defalarca teklifte bulunduğunu, ancak örneğin Belgrad Üniversitesi rektörünün müzakere yetkisi olmadığını belirttiğini ifade etti.

Vulin’e göre, protestocular arasında yapıcı bir tartışmaya ilgi duyan kimse bulunmadığı için kiminle görüşüleceği belirsizliğini koruyor.

Başbakan Yardımcısı, protestocuların daha çok protestoyu kimin daha uzun sürdüreceği ve devam ettirmek için kimin daha geçerli nedenler bulacağı konusunda yarıştığını düşünüyor.

Vulin’e göre, eğer protestolar rasyonel ve gerekçeli taleplere dayansaydı, diyalog çoktan kurulmuş ve taraflar çözümler aramaya başlamış, hatta bulmuş olurlardı. Ancak Vulin, mevcut hâlde çözüm arayışının olmadığını savundu.

Sırbistan’da öğrenci ve muhalefet eylemleri, geçtiğimiz kasım ayından beri devam ediyor.

Söz konusu eylemler, 1 Kasım 2024’te Novi-Sad şehrindeki tren istasyonunda meydana gelen ve 16 kişinin ölümüne yol açan beton saçak çökmesi sonucu tetiklenmişti.

Yetkililerin diyalog çağrıları yanıtsız kalmaya devam ediyor. Hükümet, protestocuların amacının Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic de dahil olmak üzere mevcut hükümeti devirmek olduğuna ve eylemlerinin Batı tarafından finanse edilen medya ve kuruluşlar aracılığıyla koordine edildiğine inanıyor.

15 Mart’ta Belgrad’da, Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic’in politikalarına karşı en büyük protesto eylemi düzenlendi.

İçişleri Bakanlığı verilerine göre eyleme yaklaşık 107 bin kişi katılırken, sivil toplum kuruluşları bu sayıyı 325 bine kadar çıkardı.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

İtalya, Alman savunma harcamaları paketinden memnun

Yayınlanma

İtalya Sanayi Bakanı Adolfo Urso’ya göre Almanya’nın mali kuralları gevşetme ve savunma harcamalarını artırma kararı “tarihi bir dönüm noktası” ve İtalya’nın zor durumdaki imalat sektörünü yeniden canlandırması için bir şans. 

Urso Financial Times’a (FT) verdiği demeçte Berlin’in 1 trilyon avroluk yeni harcama programının sadece Almanya’da değil, kuzey sanayi bölgeleri Alman imalatçılarla yakından entegre olan İtalya’da da büyümeyi teşvik edeceğini savundu.

Urso, Almanya’nın savunma harcamalarında önemli bir artışa izin vermek için anayasal “borç frenini” gevşetme kararı için, “Bu tarihi bir dönüm noktası. Bir hamlede iki tabuyu ortadan kaldırıyor: borç tabusu ve savunma tabusu,” diye konuştu.

İtalyan üreticiler şimdi, Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan 150 milyar avroluk bir fonu da içeren yatırım hamlesinden en çok faydalanacak olan Alman ve diğer Avrupalı silah üreticilerine hizmet vermeye yönelebilir.

Urso, “Avrupa’nın özgürlüğünü daha iyi savunma zorunluluğunu kalkınma için bir fırsat haline getirmeliyiz. Almanya, Finlandiya, İsveç, Baltık ülkeleri ve Polonya ile Avrupa’nın doğu sınırında yaşayanların ihtiyaçlarını, güney sınırında yaşayan bizler için bir kalkınma fırsatına dönüştürmeye hazırlanıyoruz,” dedi.

İtalyan ekonomisi, en büyük ihracat pazarı olan Almanya’da uzun süredir devam eden endüstriyel durgunluktan etkilendi. İtalya’nın ulusal istatistik kurumu Istat, bu hafta Almanya’daki durgunluğun zayıf ihracat nedeniyle İtalyan GSYİH’sini 2023 ve 2024 yıllarında yüzde 0,2 oranında azaltacağını tahmin etti.

İtalya Avrupa’nın en büyük ikinci imalat sanayiine sahip olmasına rağmen, birçok firması artan enerji ve işgücü maliyetleri, zayıf talep ve Çin ve diğer Asya ekonomilerinden gelen daha ucuz rakiplerle mücadele ediyor.

Bir zamanlar İtalya’nın savaş sonrası ekonomik “mucizesinin” motoru olan otomotiv endüstrisi özellikle ağır darbe aldı ve Urso, otomobil parçaları üreticilerinin çeşitlendirmeye başlamadıkları sürece toparlanmalarının pek mümkün olmadığını söyledi.

İtalyan bakan, “İtalya ve Avrupa için inşa edilen otomotiv tedarik zinciri sadece araba siparişleriyle yaşayamaz,” dedi.

Avrupalı silah üreticilerine daha fazla yatırım yapılması yönündeki baskı, ABD Başkanı Donald Trump’ın Rusya açılımları ve ABD askerlerini ve güvenlik garantilerini Avrupa’dan çekme tehdidinin ardından kıtanın yeniden pozisyon almasıyla birlikte geliyor.

Urso, “Avrupa’nın savunmaya daha fazla yatırım yapması gerekecek çünkü ABD varlıklarını başka kıtalara taşıyacak. İtalya havacılık, su altı, gemi yapımı ve savunma sanayine doğru çeşitlenmeye hazır bir sanayi ekosistemine sahip. Bunlar önemli ölçüde geliştirilebilecek sektörler,” diye konuştu.

Roma, Trump’ın danışmanı ve ABD’li milyarder Elon Musk’ın sahibi olduğu Starlink ile güvenli hükümet iletişimi için 1,5 milyar avroluk potansiyel bir sözleşme üzerinde görüşmeler yürütüyor. Fakat Urso, İtalyan hükümetinin önce kendi alçak dünya yörüngeli uydu takımyıldızını oluşturup oluşturamayacağını görmek için bir fizibilite çalışması yapacağını ve ancak ondan sonra ABD şirketini tercih edip etmeyeceğine karar vereceğini söyledi.

Urso, uzay sektöründe halihazırda faaliyet gösteren 200’den fazla İtalyan şirketi bulunduğunu ve bunların büyük oyunculara bileşen ve hizmet tedarikçisi olduğunu kaydetti.

Başbakan Giorgia Meloni’nin partisinin bir üyesi olan bakan, hükümetin İtalya’da ya da en azından Avrupa düzeyinde geliştirilebilecek olanlara öncelik vermeye çalıştığını söyledi.

Urso, “Eğer bunu Avrupa ile yapamazsam, Batı ile yaparım. Bir çatışma içinde değiller. Hangisi daha iyi ve uygunsa onu yaparım,” dedi.

Meloni ise Avrupa’nın savunma harcamalarını artırma planları konusunda kararsız olduğunu ifade etti ve Brüksel’i bu girişime ReArm Europe [Avrupa’yı Tekrar Silahlandır] adını verdiği için eleştirdi. Başbakan ayrıca ülkesinin ağır borçlu kamu maliyesi göz önüne alındığında daha fazla borç almaktan da çekiniyor.

Katolik pasifist geleneğe sahip İtalyan kamuoyu da yeniden silahlanmaya büyük ölçüde şüpheyle yaklaşıyor. Papa Francis geçen hafta hasta yatağından küresel silahsızlanma çağrısında bulundu. 

Fakat Urso, Roma’nın Avrupa’nın “stratejik özerkliğini” desteklediğini söyledi ki bu, Trump’ın göreve geldiği ilk dönemden bu yana Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yoğun bir şekilde desteklenen bir terim.

Urso, “Görevimizin başından bu yana Avrupa’nın stratejik özerkliğine odaklandık. [Fakat[ Bizim için yol gösterici ışık ulusal çıkarlardır,” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English