Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Nijer istedi: ABD, askerlerini çekiyor

Yayınlanma

Nijer’deki askeri darbenin ardından iktidara gelen yönetimin talebi üzerine askerlerini bu ülkeden çekiyor.

Yerel basındaki haberlere göre, asker çekme kararı, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Kurt Campbell ile Nijer Başbakanı Ali Mahaman Lamine Zeine arasında Washington’da yapılan görüşmelerin ardından alındı. Haberlerde, ABD’nin insansız hava aracı üssünü kapatmayı kabul ettiği belirtildi.

Nijer’de yaklaşık bin 100 askeri bulunan ABD, iki üsten faaliyetlerini sürdürüyor. Bunlardan en önemlisi ise 100 milyon dolara mal olan Sahra Çölü’nün güney ucundaki Agadez kenti yakınlarında yer alan “Niger Air Base 201” üssü.

ABD’den bir heyetin, askerlerin düzenli şekilde çekilmesini sağlamak üzere birkaç gün içinde Nijer’in başkenti Niamey’e gitmesi bekleniyor.

ABD’li üst düzey yetkililer geçen ay Nijer’e giderek Nijer’in darbeyle gelen hükümetine askeri ve kalkınma yardımını askıya almasına rağmen bu ülkedeki üssünde kalmayı garantiye almak için girişimde bulunmuştu. Ancak üç günlük bekleyişin ardından ABD heyeti, ülkenin askeri komutanı General Abdurrahmane Tchiani ile görüşemeden ülkeden ayrılmış ve bir gün sonra Nijer, Washington’un güvence altına almak için geldiği askeri ortaklığın sona erdiğini açıklamıştı.

Nijer’de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz 2023’te Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker yönetime el koyduğunu duyurmuştu. Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, Vatanı Koruma Ulusal Konseyi (CNSP) isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti. CNSP, Lamine Zeine’yi başbakan olarak atamış, asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabine oluşturmuştu.

Niamey, Washington ile güvenlik ilişkilerinin sona erdiğinin açıklanmasından sonra, ülkedeki madencilik faaliyetlerini genişletmek isteyen Çinli petrol yöneticilerinden oluşan bir heyeti ağırladı; Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile güvenlik ilişkilerinin güçlendirilmesi konusunda doğrudan görüştü; ülkeye onlarca Rus askeri eğitmen ve gelişmiş bir hava savunma sistemi getirildi. Nijer ülkenin uranyum sektörüne yatırım yapmak istediği bildirilen Tahran ile resmi diplomatik ilişkilerin kurulmasını tamamlamak üzere İran büyükelçisini kabul etti.

DİPLOMASİ

Rusya’dan Suriye’ye yakıt ve nakit akışı devam ediyor

Yayınlanma

Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesinin ardından Rusya, ülkede iktidarı ele geçiren Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) ile işbirliğini artırıyor. Rusya, Suriye’ye yakıt ve nakit tedarik ederek, ülkedeki stratejik askeri üslerini korumayı amaçlıyor.

Suriye’de eski Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın devrilmesi, ülkenin Rusya ile olan işbirliğini durdurmadı.

Reuters‘ın LSEG verilerine dayandırdığı haberine göre, Suriye’ye Rus yakıtı gönderilmeye devam ediyor

Barbados bayraklı Proxima adlı tanker, 30 bin ton dizel yüküyle Suriye’nin Banyas limanı civarında bulunuyor.

Gemi, Baltık’taki Primorsk’tan geldi. Geçtiğimiz hafta da Prosperity adlı bir tanker, Primorsk’tan yaklaşık 37 bin ton dizel getirerek Banyas’a ulaştı.

Her iki tanker de ABD yaptırımları altında bulunuyor. Prosperity, Dubai merkezli ve yaptırıma tabi Fornax Ship Management şirketine ait.

Gemiler, Suriye karasularına vardıktan sonra takip cihazlarını kapattı ve yük boşaltımını gizledi.

Suriye’deki yeni yönetimle işbirliği, kendini cumhurbaşkanı olarak atayan Ahmed eş-Şaraa (Ebu Muhammede el-Colani) ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında 12 Şubat’ta gerçekleşen telefon görüşmesinin ardından arttı.

Colani, iki gün sonra Suriye’nin Rusya’da basılan ilk banknot partisinin teslim aldığını, mart ayı başlarında ikinci partinin geldiğini ve gelecekte yeni sevkiyatların beklendiğini bildirdi.

Kaynağa göre, nakit para bir uçakla Şam havaalanına getirildi ve bir kamyon konvoyuyla merkez bankasına taşındı.

Şam ile Moskova arasında para basımı konusunda bir sözleşme imzalandı. Eski bir Suriyeli üst düzey yetkili, ajansa, Rusya’nın yüz milyarlarca Suriye lirası (on milyonlarca dolar) tedarik ettiğini söyledi.

Şam’ın Avusturya merkez bankasının bir yan kuruluşuyla olan önceki sözleşmesi, Avrupa yaptırımları nedeniyle feshedilmişti.

Uzmanlar, para ve yakıt tedarikinin, Rusya’nın Suriye’deki stratejik askeri üslerini (Hmeymim hava üssü ve Tartus deniz üssü) koruma arzusundan kaynaklandığını düşünüyor. Bu üsler, Moskova’nın Orta Doğu’daki askeri etkisi için kilit rol oynuyor.

Johns Hopkins Üniversitesi Dış Politika Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Afshin Molavi, Newsweek‘e yaptığı açıklamada, “Rusya, Suriye’deki hava ve deniz üslerine açıkça değer veriyor ve bunları kaybetmek istemiyor. Yeni Suriye hükümetine dizel yakıt tedariki, çıkarlarını korumaya yönelik bir politikanın sadece bir kısmı,” değerlendirmesini yaptı.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

ABD, Ukrayna’ya uzun menzilli planör bombaları tedarikini yeniden başlatıyor

Yayınlanma

ABD, Ukrayna’nın ATACMS füzelerinin tükenmesinin ardından, Rus elektronik harp sistemlerine karşı daha etkili hale getirilen geliştirilmiş GLSDB (Ground-Launched Small Diameter Bomb) uzun menzilli planör bombalarının tedarikini yeniden başlatma kararı aldı. İlk parti bombalar Avrupa’da bulunuyor ve yakın zamanda Ukrayna’ya teslim edilebilir.

Reuters ajansının konuya vakıf kaynaklara dayandırdığı haberine göre ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Ukrayna’nın ATACMS füzelerinin tükendiği yönündeki haberlerin ardından, uzun menzilli GLSDB (Ground-Launched Small Diameter Bomb) reaktif mühimmatının Ukrayna’ya tedarikini yeniden başlatmaya hazırlanıyor.

Kaynaklar, bombaların Rus GPS sinyallerini bastırma sistemlerine karşı daha etkili olacak şekilde geliştirildiğini belirtiyor.

Daha önce bu mühimmat, elektronik harbe karşı savunmasız olması nedeniyle düşük etkinlik gösteriyordu. Ancak modernize edilen 19 örneğin testleri, bu sorunun çözüldüğünü ortaya koydu.

İlk GLSDB partisi, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi tarafından Ukrayna için satın alınmıştı.

Reuters‘a konuşan kaynaklar, geliştirilmiş mühimmatın hâlihazırda Avrupa’da bulunduğunu ve önümüzdeki günlerde Kiev’e teslim edilebileceğini ifade etti.

Kaynaklardan biri, Ukrayna ordusunun bu tür bir bombayı en son birkaç ay önce kullandığını aktardı.

GLSDB, 150 kilometreye kadar menzile sahip özel bir mühimmat türü ve Amerikan Boeing ve İsveçli Saab şirketlerinin ortak geliştirdiği bir ürün.

Mühimmat, roket motorlarına sahip 113 kilogramlık yüksek hassasiyetli bombalardan oluşuyor.

Mühimmat, HIMARS ve M270 kara konuşlu fırlatma rampaları ile kullanılıyor.

GLSDB’ler hedefe ulaşmak için GPS ve ataletsel navigasyonu kullandığından, Rusya ordusu bunları elektronik harp yoluyla engelleyebiliyordu.

Rusya Savunma Bakanlığı, bu tür bir mühimmatın ilk kez 28 Mart 2023 tarihinde engellendiğini duyurmuştu.

ABD o dönemde bu bilgiye ilişkin herhangi bir yorum yapmamıştı. Daha sonra, ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) eski tedarikten sorumlu yetkililerinden William LaPlante, GLSDB’lerin etkisiz olduğunu söylemişti.

Bunun yanı sıra Associated Press‘in haberine göre, Ukrayna ordusunun Rusya topraklarına saldırılar düzenlemek için kullandığı uzun menzilli Amerikan ATACMS füzelerinin stokları tükendi.

Ajansın kaynaklarından biri, bu stokların ocak ayı sonunda tükendiğini ve Kiev’e toplamda yaklaşık 40 füze teslim edildiğini belirtmişti.

Mart ayı başlarında ABD, Kiev’i barış görüşmelerine zorlamak amacıyla Ukrayna’ya askeri yardımı askıya almıştı.

11 Mart’ta Suudi Arabistan’da ABD ve Ukrayna temsilcileri arasında bir görüşme gerçekleşti. Bu görüşmede Kiev, Moskova’nın da aynı adımı atması hâlinde 30 gün süreyle ateşkes ilan etmeye hazır olduğunu belirtti.

CNN‘in haberine göre, bu görüşmenin ardından Amerikan silah sevkiyatı tam kapasiteyle yeniden başladı.

Ancak Ukrayna’ya gönderilen askeri yardım paketleri, hâlâ Başkan Joe Biden yönetimi tarafından önceden onaylanmış olanlardan oluşuyor.

Bu paketler, topçu mermileri, tanksavar silahları ve HIMARS roket sistemi için mühimmat içeriyor. Uzun menzilli füzeler ise henüz Ukrayna’ya tedarik edilmiyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Lukaşenko: Ukrayna müzakerelerinde vaatlere değil, gerçeklere inanın

Yayınlanma

Belarus Devlet Başkanı Lukaşenko, Rusya Devlet Başkanı Putin ile Moskova’da yaptığı görüşmenin ardından, Rusya-Ukrayna savaşının çözümüne ilişkin müzakerelerde vaatlere değil, gerçeklere inanmak gerektiğini söyledi. Lukaşenko, jeopolitik gelişmelerde olumlu eğilimler olduğunu ancak bunların henüz bir trend hâline gelmediğini belirtti.

Belarus Devlet Başjanı Aleksandr Lukaşenko, Rusya-Ukrayna ihtilafının çözümü konusunda yapılan açıklama ve vaatlere değil, gerçeklere inanılması çağrısında bulundu.

Dün Kremlin’de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında Lukaşenko, Ukrayna’daki müzakerelerle ilgili olarak, “Bu durumda [Ukrayna müzakerelerinde] büyük bir beklenti içinde olmamalıyız. Açıklamalara ve vaatlere değil, gerçeklere inanmalıyız,” dedi.

Jeopolitik gelişmelerle ilgili değerlendirmesinde Lukaşenko, “Olumlu eğilimler görülüyor ancak bunlar henüz bir trend hâline gelmedi,” ifadelerini kullandı.

Lukaşenko,dün Putin ile görüşmek üzere Moskova’ya gitti.

Bu ziyaret, önceden planlanmış olup Belarus liderinin şubat ayındaki yeniden seçilmesinin ardından gerçekleştirdiği ilk yurt dışı seyahati oldu.

Görüşmelerin ardından iki lider ortak bir bildiri imzaladı. Taraflar, üçüncü ülkeler ve uluslararası adalet organları tarafından vatandaşlarına yönelik haksız hukuki takibata karşı karşılıklı koruma konusunda anlaştı.

Moskova ve Minsk, ayrıca vatandaşların eşit haklarına ilişkin protokolde değişiklikler yaptı.

Birlik Devleti çerçevesinde güvenlik garantileri anlaşmasının onaylanmasına ilişkin belgelerin değişimine dair bir protokol de imzalandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English