Bizi Takip Edin

AMERİKA

Nvidia, yapay zeka pazarındaki hakimiyetini genişletmek için yeni çipini tanıttı

Yayınlanma

Nvidia, gelişmekte olan sektördeki hakimiyetini genişletmeyi hedeflerken en yeni ve daha güçlü yapay zeka çiplerini tanıttı.

Financial Times’ın (FT) aktardığına göre İcra Kurulu Başkanı Jensen Huang pazartesi günü yaptığı açıklamada, Nvidia’nın Blackwell grafik işlem birimlerinin (GPU) büyük dil modellerini yönlendiren hesaplama gücünü büyük ölçüde artıracağını söyledi.

Blackwell GPU, artan gücünün bir ölçüsü olarak, geçen yılki H100’deki 80 milyar transistöre kıyasla 208 milyar transistöre sahip.

Huang, çipin yapay zeka modellerinin eğitimi söz konusu olduğunda mevcut nesil GPU’lardan iki kat daha güçlü olduğunu ve ChatGPT gibi yapay zeka modellerinin sorgulara yanıt verebilme hızı olan ‘çıkarım’ söz konusu olduğunda onların beş katı kapasiteye sahip olduğunu söyledi.

“Blackwell’in çıkarım kabiliyeti alışılmışın dışında,” diyen Huang, bu konuda ‘inanılmaz bir heyecan’ olduğunu da sözlerine ekledi.

Huang, Nvidia’nın GB200 ‘süper çipinin’ Blackwell GPU’larından ikisini, şirketin üretken yapay zekanın büyümesini sağlayan ‘Grace’ merkezi işlem birimiyle birleştireceğini söyledi.

Huang’ın, Nvidia’nın yıllık geliştirici konferansını düzenlediği San Jose, California’daki SAP Center’da geliştiriciler, yatırımcılar, medya ve diğer kişilerden oluşan kalabalık bir dinleyici kitlesine yaptığı açılış konuşması, yapay zeka konusundaki heyecanın artmasıyla şirketin çektiği ilginin altını çizdi.

Nvidia iki yıl içinde yeni GPU çiplerinin tanıtımını, Huang’ın da sahnede belirttiği gibi, Apple gibi şirketlerin tüketici ürünleri lansmanlarına eşdeğer bir etkinliğe dönüştürmeyi başardı.

Huang, Nvidia’nın yaklaşık iki yıl önce ‘Hopper’ çipleriyle piyasaya ilk çıktığında sadece iki potansiyel müşteriyle başladığını söyledi ve “Artık daha fazla müşterimiz var,” diye espri yaptı.

Nvidia yöneticisinin sunumu sırasında Blackwell çiplerini duyuracak olması FT’ye göre Silikon Vadisinde en kötü saklanan sırlardan biriydi ve sunum yatırımcıları çok az etkiledi.

Nvidia’nın piyasa değeri 2,2 milyar dolara ulaşarak Google ve Amazon’u geride bıraktı ve Microsoft ve Apple’dan sonra dünyanın en değerli üçüncü şirketi haline geldi.

Aralarında Google, Amazon ve Microsoft’un da bulunduğu tüm büyük bulut hizmeti sağlayıcıları da etkinliğe katılanlar arasında.

Microsoft tarafından desteklenen OpenAI gibi şirketler ve diğer kuruluşlar, saniyeler içinde insan benzeri metin, video ve kod üretebilen üretken yapay zeka teknolojisinin arkasındaki bilgi işlem gücünü sunan Nvidia’nın çiplerini satın almak için milyarlarca dolar harcadı.

Aynı zamanda Google, Amazon ve Microsoft, Nvidia’ya olan bağımlılıklarını azaltmak ve müşterileri kendi donanım ve yazılım sistemlerine daha sıkı bağlamak amacıyla kendi üretken yapay zeka çiplerini geliştirmek için yarışıyor.

Nvidia’nın yapay zeka çıkarımına yeni odaklanması, Wall Street’in Intel ve AMD gibi şirketler rekabet etmeye çalıştıkça ve müşteriler büyük dil modellerini eğitmekten bunları uygulamaya geçtikçe çiplerine olan büyük talebin azalmaya başlayabileceği yönündeki endişelerini gideriyor.

Nvidia, birincil yapay zeka çipi tedarikçisi olarak yerini sağlamlaştırmak için, çipler üzerinde çalışan yapay zeka uygulamaları oluşturmaya yardımcı olacak araçlarla yazılım teklifini de geliştiriyor.

Şirket, Cuda yazılımına, işletmelerin Nvidia’nın çiplerinde çalışmak üzere optimize edilmiş bir dizi yapay zeka modelini dağıtmak için kullanabilecekleri ‘NIM microservices’ adlı yeni bir katman ekliyor.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English