Bizi Takip Edin

AMERİKA

Panama lideri Mulino’dan Trump’a: Kanal üzerine pazarlık yapamam

Yayınlanma

Panama Devlet Başkanı José Raúl Mulino, yaklaşan diplomatik ziyareti öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya, Panama Kanalının tartışmaya açık olmadığı mesajını verdi.

Munilo perşembe günü Panama City’de düzenlediği basın toplantısında, “Bu imkansız. Kanal konusunda müzakere edemem, hele hele bir müzakere süreci başlatamam. Bu mühürlü bir konu. Kanal Panama’ya aittir,” dedi.

Munilo bunun yerine Panama’nın, Trump yönetiminin Batı Yarımküre’de göçten uyuşturucu kaçakçılığına ve organize suçlarla mücadeleye kadar en büyük önceliklerinden bazılarında oynadığı kritik rolü vurguladı.

Munilo gazetecilere yaptığı açıklamada Trump’ın ortaya attığı “Davut ile Calut kavgasının” bir işe yaramayacağını söyledi ve Panama’nın kanala erişim için yıllarca mücadele ettiğini vurguladı.

Başkan, bölgenin tarafsız olduğunu ve Trump’ın başkanlığından önce de uluslararası çatışmalarda tarafsız kaldığını sözlerine ekledi.

Panama, Venezuelalı ve Kolombiyalı göçmenlerin ABD’ye sığınmak için geçtiği tehlikeli orman olan Darien Boşluğuna ev sahipliği yapıyor.

Panama ziyareti Rubio’nun Başkan Donald Trump’ın Dışişleri Bakanı olarak yapacağı ilk uluslararası gezi olacak.

Rubio’nun Panama’nın yanı sıra Guatemala, El Salvador, Kosta Rika ve Dominik Cumhuriyetini de ziyaret etmesi planlanıyor. Munilo, Rubio ile gündeminin henüz belirlenmediğini ama Pazar günü Bakan ile bir araya gelmeyi beklediğini söyledi.

Trump’ın Panama’ya tehdidi sürüyor

Munilo, “Tek dileğim aradaki çöplerin birçoğunu ortadan kaldırmak, masayı temizlemek ve Amerika Birleşik Devletleri ile konuşabilmek ve dürüstçe konuşabilmek. Başka bir şey arzulamıyorum,” dedi.

Seçim zaferinden bu yana Trump, Panama’nın küresel ticaret yolları için kritik önem taşıyan su yolu yönetimini defalarca eleştirdi ve bunu yaparken askeri güç kullanmayı göz ardı etmeyi reddederek su yolunu geri alma planlarını ortaya attı.

Aralık ayında Trump’ın Çin’i kanalın yönetimindeki etkisini artırmakla suçlaması ve yetkilileri “fahiş fiyatlar ve geçiş ücretleri” talep etmekle suçlamasıyla gerilim yoğunlaştı.

Kanal 1900’lerin başında ABD tarafından inşa edilmiş, Atlantik ve Pasifik Okyanuslarını birbirine bağlamış ve 1977’de iki anlaşmanın imzalanmasının ardından eski Başkan Jimmy Carter tarafından Panama’ya devredilmişti.

Kanal şu anda bağımsız devlet kurumu Panama Kanal İdaresi tarafından yönetiliyor.

Rubio: Trump, Grönland konusunda şaka yapmıyor

Öte yandan ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Başkan Donald Trump’ın Grönland’ı satın alma arzusunu tekrar ederek, bunun ABD çıkarları için hayati önem taşıdığını savundu.

Rubio perşembe günü SiriusXM’de yayınlanan “The Megyn Kelly Show” programında, “Bu bir şaka değil. Bu, toprak elde etmek amacıyla toprak elde etmekle ilgili değil. Bu bizim ulusal çıkarımızla ilgili ve çözülmesi gerekiyor,” dedi.

Röportaj sırasında Rubio, Trump’ın Grönland’ı almak için NATO müttefiki Danimarka’ya karşı askeri güç kullanma olasılığını da doğrudan reddetmedi.

Rubio, “[Trump] Bir müzakere ya da konuşma olarak gördüğü şeye … masadan kaldıraç alarak başlamayacak ve bu iş dünyasında her zaman kullanılan bir taktik. Dış politikaya da uygulanıyor ve bence ilk dönemde çok etkili oldu,” diye konuştu.

AMERİKA

Beyaz Saray, Ukrayna’ya askeri yardımı durdurduğunu doğruladı

Yayınlanma

Beyaz Saray, ABD’nin Ukrayna’ya askeri desteğini durdurduğunu ve ihtilafa diplomatik bir çözüm bulmaya odaklandığını açıkladı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Trump yönetiminin barış görüşmelerine öncelik verdiğini ve Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin davranışlarını değiştirmesi gerektiğini belirtti.

ABD yönetimi, Ukrayna’ya verdiği askeri desteği sonlandırarak ihtilafa diplomatik bir çözüm bulmaya odaklanıyor.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, Fox News’e verdiği demeçte, “Trump yönetimi, Ukrayna’daki ihtilafa yönelik finansmanı durduruyor, çünkü önceliğimiz barış görüşmeleri. Uzak bir ülkedeki savaşa, gerçek ve kalıcı bir barış olmadan çek yazmaya devam etmeyeceğiz,” dedi.

Beyaz Saray sözcüsüne göre, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy’nin davranışlarını ve söylemlerini değiştirmesi gerekiyor, aksi takdirde “hiçbir anlaşma yapamayacak”.

Leavitt ayrıca, 28 Şubat’ta Washington’daki görüşmeleri sırasında ABD Başkanı Donald Trump ile Zelenskiy arasında yaşanan tartışmanın sorumluluğunu da Zelenskiy’e yükledi.

The Washington Post, ABD yönetiminden üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Beyaz Saray, Kiev’e yapılan askeri yardımın tamamen durdurulmasını değerlendiriyor.

Kaynağa göre, bu durum, Ukrayna’ya gönderilmeyi bekleyen milyarlarca dolarlık silah, radar, zırhlı araç, mühimmat ve füzeleri kapsıyor.

Zelenskiy, 28 Şubat’ta Washington’ı ziyaret etti. O gün Trump ile Ukrayna’nın doğal kaynaklarının geliştirilmesi konusunda bir anlaşma imzalaması bekleniyordu, ancak görüşme bir skandalla sonuçlandı. Anlaşmazlığın nedeni, ABD Başkan Yardımcısı J.D. Vance’in Ukrayna ihtilafına diplomatik bir çözüm bulunması gerektiği yönündeki ısrarıydı.

Tartışma kısa sürede şiddetli bir kavgaya dönüştü ve Trump da olaya dahil oldu.

Yüksek sesli bir konuşmanın ardından Zelenskiy, Beyaz Saray’dan erken ayrıldı ve doğal kaynaklar anlaşması imzalanmadı.

Olayın ardından Donald Trump, Zelenskiy’i barış yapmak istememekle ve ABD’ye saygısızlık etmekle suçladı.

Ukrayna Devlet Başkanı ise özür dilemeyi reddetti ve Kiev’in NATO’dan net güvenlik garantileri almadan Moskova ile ateşkes yapmayacağını söyledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD Savunma Bakanı’ndan Rusya’ya yönelik siber operasyonları durdurma emri

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Silahlı Kuvvetleri Siber Komutanlığı’na Rusya’ya yönelik tüm askeri siber operasyonları durdurma emri verdi. Karar, Ukrayna’ya verilen siber destek de dahil olmak üzere pek çok operasyonu etkileyebilir. Siber Komutanlık şu anda bu durdurmanın potansiyel risklerini değerlendiriyor ve Hegseth için bir rapor hazırlıyor.

Record portalının konuya vakıf üç kaynağa dayandırdığı haberine göre, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth, ABD Silahlı Kuvvetleri Siber Komutanlığı’na Rusya’ya yönelik planlanan tüm askeri siber operasyonları durdurma emri verdi.

Kaynaklar, Hegseth’in emrinin ne kadar süreceğinin belirsiz olduğunu, ancak komutanlığa “öngörülebilir bir gelecekte” geçerli olacağının bildirildiğini aktardı. Şu anda ABD Siber Komutanlığı, Hegseth için “askıya alınan” tüm görevlerin ve Rusya’dan gelebilecek potansiyel tehditlerin bir listesini içeren bir “risk değerlendirmesi” yürütüyor.

Hegseth’in emri, Siber Komutanlık Başkanı Orgeneral Timothy Ho’ya şahsen iletildi.

Ho da bu emri, ABD siber güçlerinin operasyonel faaliyetlerini yöneten Tümgeneral Ryan Heritage de dahil olmak üzere astlarına iletti.

Record‘un haberine göre, bu emir Ukrayna’ya yardım ile ilgili operasyonları da kapsayabilir.

Daha önce Siber Komutanlık, Ukrayna’nın “dijital” savunmasını güçlendirmek ve Moskova’nın yeteneklerini, istihbarat amaçlı da dahil olmak üzere araştırmak için Kiev’e uzmanlar göndermişti.

Yaklaşık 6 bin kişiden oluşan siber ordu uzmanlarının geleceği belirsizliğini koruyor.

Bu uzmanların dörtte biri, küresel siber suçun kalesi olarak kabul edilen ve Amerikan özel şirketlerine ve devlet kurumlarına karşı çok sayıda siber saldırıya karışan Rusya ile ilgileniyor.

Kaynaklar, Hegseth’in emrinin yaklaşık bir hafta önce verildiğini belirtiyor. Bu nedenle, emir Donald Trump ile Vladimir Zelenskiy arasındaki, canlı yayında 10 dakikalık bir tartışmaya dönüşen ve Ukrayna heyetinin Beyaz Saray’dan kovulmasıyla sonuçlanan tartışmalı görüşmelerle ilgili değil.

Ayrıca, emir Ulusal Güvenlik Ajansı’nı ve Rusya’ya karşı yürüttüğü radyo teknik istihbarat çalışmalarını kapsamıyor.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

Eski savunma bakanlarından Trump’a tepki: Orduyu siyasete alet etmeyin

Yayınlanma

ABD’nin beş eski savunma bakanı, Başkan Donald Trump’ı ABD ordusunu parti politikalarının bir aracı haline getirmeye çalışmakla suçlayarak, Trump’ın üst düzey askeri yetkilileri görevden alma ve orduyu siyasallaştırma çabalarına karşı çıktı. Eski bakanlar, yayımladıkları açık mektupta, Trump’ın eylemlerinin gönüllü orduyu zayıflattığını ve ulusal güvenliği tehlikeye attığını belirtti. Kongreye çağrıda bulunan eski bakanlar, Trump’ın bu eylemlerinden dolayı sorumlu tutulmasını istedi.

Beş eski ABD savunma bakanı, Başkan Donald Trump’ın ABD ordusunu parti politikalarının aracı haline getirmeye çalıştığını ve üst düzey subayların görevden alınmasının başkanlık yetkisinin yasal sınırlarını ortadan kaldırmayı amaçladığını savundu.

Reuters’ın aktardığına göre eski bakanlar kongreye yazdıkları ortak mektupta, “Başkan Trump’ın eylemleri gönüllü ordumuzu baltalamakta ve ulusal güvenliğimizi zayıflatmaktadır,” ifadeleri yer aldı.

Eski bakanlar, başkanlık yönetiminin “orduyu siyasete alet etme” çabalarından duydukları endişeyi dile getirdi.

Askeri personelin görevden alınması kararlarının partizan tercihlere göre alınması hâlinde, orduda kariyer yapmak isteyenlerin sayısının azalacağını ve astların kendi görüşlerini ifade etmekten çekineceğini belirten mektubun imzacıları, “ABD Kongresi’ne, Sayın Trump’ı bu pervasız eylemlerinden dolayı sorumlu tutma ve denetim konusundaki anayasal görevlerini tam olarak yerine getirme çağrısında bulunuyoruz,” dedi.

Mektupta, 1994-1997 yılları arasında Savunma Bakanlığı görevini yürüten William Perry, 2011-2013 yılları arasında görev yapan Leon Panetta, 2013-2015 yılları arasında görevde bulunan Chuck Hagel, 2017-2019 yılları arasında Savunma Bakanı olan James Mattis ve 2021-2025 yılları arasında bu görevi sürdüren Lloyd Austin’in imzaları bulunuyor.

Mattis, Trump’ın ilk başkanlık döneminde Pentagon’da görev yaparken, diğerleri Demokrat başkanlar döneminde görev almıştı.

Eski bakanlar, kongre üyelerine, Charles Brown ve diğer üst düzey subayları görevden alması üzerine çağrıda bulundu ve yerlerine atanacak kişilerin onaylanmamasını istedi.

Savunma Bakanı Pete Hegseth, bu göreve aday olmadan önce Brown’ın pozisyonunu yalnızca siyah olduğu için mi aldığını sorgulamıştı.

Hegseth, şubat ayının sonunda Brown’ın görevden alınmasını açıklarken, Brown’ı dürüst biri olarak nitelendirdi ancak “şu an için uygun kişi olmadığını” belirtti ve Trump’ın kendi astlarını seçme hakkına sahip olduğunu vurguladı.

Kongrenin her iki kanadını da kontrol eden Cumhuriyetçi Parti’den kongre üyeleri genel olarak başkanın kararını destekledi.

Analistler, başkanlık seçimlerinden önce bile Trump’ın ABD’de “iç düşmanlar” olduğu yönündeki iddialarına dikkat çekmişti.

Trump, geçtiğimiz yılın ekim ayında yaptığı açıklamada, “Gerekirse Ulusal Muhafızlar veya gerçekten gerekirse ordu bunu çok kolay bir şekilde halledebilir, çünkü buna izin veremezler,” diye konuşmuştu.

Trump, ilk başkanlık döneminde güney sınırında ulusal güvenlik alanında olağanüstü hâl ilan etmiş ve binlerce Amerikan askerinin oraya konuşlandırılması emrini vermişti.

The New York Times’ın haberine göre, Pentagon o dönemde bu emri, muharebe operasyonlarına hazırlanması gereken ordunun kötüye kullanılması olarak değerlendirmişti.

Ayrıca, Posse Comitatus Yasası, kongrenin onayı veya Anayasa’nın öngördüğü bir izin olmaksızın silahlı kuvvetlerin ABD topraklarında asayişi sağlamak için kullanılmasını yasaklıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English