Amerika
Pentagon’un yeni Orta Doğu sorumlusu DiMino, bölgeden çekilme taraftarı

Eski CIA analisti Michael DiMino, pazartesi günü ABD’nin Orta Doğu’dan sorumlu Savunma Bakan Yardımcısı olarak yemin etti.
DiMino, kendisini “gerçekçilik ve itidal merkezi” olarak tanımlayan ve liberter Koch kardeşlerin parasıyla kurulan Washington’daki düşünce kuruluşu Defense Priorities’de görev yaptığı dönemde, ABD’nin İsrail gibi ortaklarıyla ilişkileri de dahil olmak üzere Orta Doğu’daki taahhütleri konusunda kuşkularını dile getiriyordu.
Yeni bakan yardımcısı, Biden yönetimini Gazze’ye daha fazla yardım ulaştırması için İsrail’e “baskı yapmaya” çağırmıştı.
Michael DiMino ayrıca ABD’nin Orta doğu’da “hayati ya da varoluşsal” çıkarları olmadığına inanıyor ve ABD askerlerinin Irak ve Suriye’den çekilmesi için “offshore dengeleme” politikasını destekliyor.
Yeni yetkilinin şubat ayında verdiği bir webinarda söylediğine göre, Washington’un bölgedeki iki çıkarı doğal kaynaklar ve “abartıldığını” söylediği “terör” tehdidiyle mücadele.
ABD’nin Irak ve Suriye’deki askeri varlığına ilişkin olarak ise, “Biz gerçekten İran’a karşı koymak için oradayız ve bu da İsrailliler ve Suudilerin buyruğuyla gerçekleşiyor,” demişti.
‘Offshore dengeleme’: ABD’nin ‘çok kutupluluğa’ uyum stratejisi
“Offshore dengeleme”, uluslararası ilişkilerin birçok süper güç tarafından domine edildiği “çok kutupluluğu” bir tehditten ziyade bir fırsat olarak gören uluslararası ilişkiler terimi.
Offshore dengelemesini savunanlar, 21. yüzyılın başlarında ABD örneğinde, dünyanın tek süper gücü olarak ABD hegemonyasını sürdürme girişimlerinin diğer devletlerin ABD’ye karşı birleşmesine ve nihayetinde göreli gücünü azaltmasına yol açacağına inanıyorlar.
Bu görüşe göre, ABD yeni büyük güçlerin yükselişini durduramayacağı için, bölgesel güç dengelerini koruma ve sorunları bastırma sorumluluğunu başkalarının üstleneceği bir “yük kaydırma stratejisine” yönelmeli.
Çok kutuplu bir dünyada işbirliğini teşvik etmek için büyük güçler “etki alanlarını “belirleyecek , yani dünyayı paylaşacak ve bu bölgelere müdahale etmeyeceklerini taahhüt edeceklerdi.
John J. Mearsheimer ve Stephen M. Walt, 2016 yılında Foreign Affairs için kaleme aldıkları bir makalede, bu anlayışı şöyle özetliyorlardı:
“Washington, ‘offshore dengeleme’ stratejisi izleyerek diğer toplumları yeniden şekillendirmeye yönelik hırslı çabalardan vazgeçecek ve gerçekten önemli olan şeylere odaklanacaktır: ABD’nin Batı Yarımküre’deki hakimiyetini korumak ve Avrupa, Kuzeydoğu Asya ve Basra Körfezindeki potansiyel hegemonlara karşı koymak. ABD dünyaya polislik yapmak yerine, diğer ülkeleri yükselen güçleri kontrol etmede liderlik yapmaya teşvik edecek ve sadece gerektiğinde müdahale edecektir. Bu, ABD’nin dünyanın tek süper gücü olma konumunu terk etmesi ya da ‘Amerika Kalesi’ne çekilmesi anlamına gelmemektedir. Aksine, ABD’nin gücünü koruyarak, offshore dengeleme ABD’nin üstünlüğünü gelecekte de koruyacak ve yurtiçinde özgürlüğü güvence altına alacaktır.”
DiMino, “Ben kesinlikle offshore dengeleme noktasına yaklaşmaktan, ABD’nin bölgedeki güvenlik taahhütlerini azaltmaktan yanayım. Askerleri çekmek bunu yapmanın bir yoludur,” demişti.
DiMino, ‘agresif taraf’ın İran değil İsrail olduğunu savunmuştu
DiMino, çoğu ilk olarak Jewish Insider tarafından haberleştirilen yorumlarında zaman zaman İsrail’in bölgede daha agresif taraf olduğunu, İran’ın ise “oldukça ılımlı” davrandığını öne sürmüştü.
Ekim ayında İran’ın İsrail’e yönelik balistik füze misillemesinin ardından, Tel Aviv’in “sahadaki gerçekleri ellerinden geldiğince değiştirmeye çalıştığını”, İranlıların ise “kendilerini tutmaya çalışacaklarını” söyledi.
Ocak 2024’te Koch destekli bir başka düşünce kuruluşu olan Quincy Institute for Responsible Statecraft’ın kendi adını taşıyan yayını için yazan DeMino, ABD’nin Gazze’ye daha fazla yardım sağlayarak Yemen’deki Husilerle diplomatik yollardan ilişki kurması gerektiğini söylemişti.
DeMino, “Bu aynı zamanda Gazze’ye daha fazla yardım girmesine izin vermesi için İsrail hükümeti üzerinde diplomatik baskının artırılmasını da gerektirecektir ki Biden yönetimi bu adımı atmaya yanaşmıyor,” diye yazmıştı.
Kasım 2023’te DiMino, Hamas’ın herhangi bir çatışma sonrası senaryoda Gazze Şeridinde yönetime devam etmesini beklediğini yazıyordu.
DiMino, “Gazze’nin statükosu altında Hamas’a uygulanabilir bir alternatif hayal etmek zor ve yıkıntılarından benzer şekilde radikal bir şeyin büyümesi muhtemel,” demişti.
DeMino Pentagon’da, Trump’ın politikadan sorumlu savunma bakanı olarak atadığı Elbridge Colby’ye bağlı olarak çalışacak. Trump’ın ilk döneminde Savunma Bakanlığında görev yapan Colby, ABD’nin İsrail’i güçlendirmesini fakat önceliklerini Hint-Pasifik bölgesine kaydırması gerektiğini savunuyor.
Witkoff’tan Katar’a övgü
Öte yandan ABD’nin Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff’a çarşamba günü Fox News’e verdiği mülakatta, Hamas sözcüsünün İsrail ve Hamas arasındaki rehineler karşılığında ateşkes anlaşmasının ardından Filistinli örgütün “Amerika ile diyaloga ve her konuda anlaşmaya hazır olduğu” yönündeki iddiası soruldu.
Witkoff, “Eğer doğruysa bence bu iyi bir şey,” cevabını verdi.
Trump’ın kişisel dostu da olan milyarder emlak yatırımcısı Witkoff, iş anlaşmaları yaptığı Katar’ı ve Katar Başbakanı Şeyh Muhammed bin Abdulrahman es-Sani’yi de müzakerelerdeki rollerinden dolayı övdü.
“Katar bu konuda son derece yardımcı oldu,” diyen Witkoff, Şeyh Muhammed’in ‘Hamas ile iletişim becerilerinin burada vazgeçilmez olduğunu’ sözlerine ekledi.
Amerika
ABD’nin mal ithalatı nisan ayında %20 düştü

ABD’nin mal ithalatı, Başkan Donald Trump’ın gümrük vergileriyle dünyanın en büyük ekonomisine yönelik ticaret akışının kesintiye uğraması sonucu nisan ayında neredeyse beşte bir oranında düştü.
Sayım Bürosunun ön iktisadi göstergeler raporuna göre, nisan ayında mal ithalatı bir önceki aya göre %19,8 düşüşle 276,1 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Bu düşüş, Trump’ın 2 Nisan’da “kurtuluş günü” gümrük vergilerini açıklamadan önce şirketlerin yabancı malları satın almak için acele ettiği mart ayındaki artışın tersine bir eğilim olduğunu gösteriyor.
ABD’li şirketler artık Çin’e uygulanan yüksek gümrük vergileri ve %10’luk genel vergi dahil olmak üzere çok sayıda ithalat vergisiyle mücadele etmek zorunda.
Trump, 9 Nisan’da çoğu ülkeye uyguladığı daha yüksek karşılıklı gümrük vergilerini askıya aldı fakat mevcut vergi yükü, genel gümrük vergisi seviyesini on yılların en yüksek seviyesine çıkarmak için yeterliydi.
Bir ABD ticaret mahkemesi çarşamba günü, Trump’ın “kurtuluş günü” gümrük vergisi planının yasadışı olduğuna karar verdi, fakat ertesi gün bir temyiz mahkemesi, hükümetin itirazı incelenene kadar vergilerin yürürlükte kalmasına izin verdi.
Amerika
Çinli teknoloji şirketleri Nvidia’sız yerli yapay zeka geleceğine hazırlanıyor

Dev Çinli teknoloji şirketleri, Nvidia işlemcilerin stoklarının azalması ve ABD’nin ihracat kontrollerinin sıkılaştırılmasıyla mücadele ederken, yapay zeka (AI) geliştirme çalışmalarını yerli çiplere geçirme konusunda uzun ve zorlu bir sürece başladı.
Sektör yöneticilerine göre, Alibaba, Tencent ve Baidu, yapay zeka ile ilgili artan iç talebi ve müşteri ihtiyaçlarını karşılamak için alternatif yarı iletkenleri test etmeye başlayan şirketler arasında yer alıyor.
ABD ile Çin arasındaki ticaret geriliminin artması, Donald Trump yönetiminin geçen ay tercih ettikleri çip olan Nvidia’nın H20’nin satışını kısıtlamasına yol açtığı için, acil durum planlamalarını hızlandırmak zorunda kaldılar. H20, Joe Biden dönemindeki kısıtlamalara uymak için tasarlanmış, özellikleri azaltılmış bir üründür.
Konuya yakın kaynakların Financial Times’a aktardığına göre, kontrollerin sıkılaştırılması, Çinli teknoloji gruplarının hamlelerine aciliyet kattı, zira mevcut Nvidia stokları AI geliştirmeyi ancak gelecek yılın başlarına kadar sürdürebilecek.
Yeni çip siparişlerinin teslimatı genellikle üç ila altı ay sürüyor ve Nvidia’nın Trump’ın daha sıkı ihracat kurallarına uygun ve yerel rakiplerine karşı yeterince rekabetçi yeni bir işlemciyi Çin’e ne zaman sunabileceği veya sunup sunamayacağı belirsizliğini koruyor.
Baidu’nun yapay zeka bulut grubu başkanı Shen Dou, geçen hafta analistlere, şirketin Nvidia’nın yerine özellikle problem çözme çıkarım işlemleri için çeşitli çip seçenekleri arasından seçim yapabileceğini söyledi.
Shen, “Zamanla, yerli olarak geliştirilen kendi kendine yeten çipler ve giderek daha verimli hale gelen yerli yazılım yığınlarının birlikte Çin’in yapay zeka ekosisteminde uzun vadeli inovasyon için güçlü bir temel oluşturacağına inanıyoruz” dedi.
Alibaba CEO’su Eddie Wu, bu ayın başlarında yaptığı kazanç açıklamasında, “Artan müşteri talebini karşılamak için çeşitli çözümleri aktif olarak araştırıyoruz” dedi.
Başka bir kazanç açıklamasında, Tencent Başkanı Martin Lau, şirketinin çipleri daha verimli kullanmaya çalışırken alternatif ürünleri de değerlendirdiğini söyledi.
“Önümüzdeki birkaç nesil için eğitim modellerimizi sürdürmek için yeterli sayıda yüksek kaliteli çipe sahip olmalıyız” diyen Lau, Tencent’in artan çıkarım ihtiyaçlarını karşılamak için “potansiyel olarak diğer çipleri kullanabileceğini” de sözlerine ekledi.
Çin devlet güvenlik bakanlığına bağlı bir düşünce kuruluşu bu ay, Washington’un ihracat kontrollerinin acı verici olmakla birlikte, “Huawei’nin Ascend çip serisi en iyi örnek olmak üzere, yerli yüksek kaliteli AI çiplerinde bağımsız inovasyonda bir patlama başlattığını” söyledi.
Çin Çağdaş Uluslararası İlişkiler Enstitüsü, sosyal medya paylaşımında “Çin’deki yerli kuruluşlar Ascend çiplerinin büyük ölçekli tedarikine ve kullanımına çoktan başladı” dedi.
Şu ana kadar Huawei’nin çiplerinin en büyük alıcıları, China Mobile gibi devlet şirketleri ve savunma, sağlık veya finans gibi hassas sektörlerdeki şirketlerdi. Şimdi, çok daha geniş bir yelpazedeki yerli teknoloji şirketlerinin Çin’in ulusal şampiyonu olan şirketin çipleri için rekabet etmesi bekleniyor.
Huawei’yi olası bir alternatif olarak görenler, Washington’un bu ay ihracat kontrolleriyle ilgili bir kılavuz yayınlayarak, bu çiplerin “dünyanın herhangi bir yerinde” kullanılmasının şirketlerin cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabileceği uyarısında bulunmasının ardından, Ascend çiplerinin test edilmesi konusunda büyük ölçüde sessiz kaldılar.
GF Securities’in analistleri, Nvidia’nın ABD ihracat kurallarına uygun, Çin’e ihraç edilecek yeni çiplerin üretimine temmuz ayı başında başlayabileceğini tahmin ediyor.
Rapora göre, yeni işlemci Nvidia’nın gelişmiş Blackwell ürününü temel alsa da, büyük miktarda verinin hızlı işlenmesi için önemli bir bileşen olan yüksek bant genişliğine sahip bellek (HBM) içermeyecek.
Yeni işlemcilerin Nvidia’nın yüksek hızlı bağlantı teknolojisi NVLink’e sahip olup olmayacağı gibi bazı önemli detaylar ise hala belirsizliğini koruyor.
Çarşamba günü yapılan bir analist kazanç raporu toplantısında, Nvidia CEO’su Jensen Huang, Çin için yeni bir ürün düşünürken seçeneklerinin sınırlı olduğunu söyledi. “Şu anda elimizde hiçbir şey yok” dedi.
Teknoloji grupları, sistemlerini Nvidia çiplerinden yerli alternatiflere geçirme kararı alırsa, önemli maliyetlerle karşı karşıya kalacak. Başlangıçta Nvidia’nın CUDA yazılım çerçevesini kullanarak geliştirilen eğitim kodunu Huawei’nin CANN’ına taşımak son derece zaman alıcı ve diğer sorunların yanı sıra hata ayıklama ve optimizasyon için Huawei mühendislerinin önemli desteğini gerektiriyor.
Önde gelen bir Çinli teknoloji şirketi yöneticisi, Huawei’ye geçişin AI ile ilgili geliştirmelerde yaklaşık üç aylık bir kesintiye neden olacağını tahmin etti.
Çoğu şirket, AI eğitiminin mevcut Nvidia çiplerinde devam ederken, Çin’de AI’nın yaygınlaşmasıyla talebin arttığı çıkarım için yerel işlemcilerin kullanıldığı hibrit bir yaklaşım düşünüyor.
Huawei, ortaklarının üretim kapasitesini artırmaya çalışırken ve kendi üretim tesisini kurarken, arz mevcut talebi karşılayamıyor.
Cambricon ve Hygon gibi diğer Çinli üreticilerin çipleri de teknoloji devleri tarafından test edilirken, Baidu ve Alibaba artan talebi karşılamak için kendi işlemcilerini geliştiriyor.
Nvidia CEO’su ABD’nin Çin’e yönelik çip kısıtlamalarının ‘başarısız’ olduğunu söyledi
Amerika
Kellogg: ABD, NATO’nun Rusya sınırlarına doğru genişlemesini durdurmaya hazır

ABD Başkanı’nın özel temsilcisi Keith Kellogg, Rusya’nın NATO’nun doğuya doğru genişlemesi konusundaki endişelerinin haklı olduğunu belirtti. Kellogg, ABC’ye yaptığı açıklamada, ABD’nin Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’yı içerecek şekilde NATO’nun Rusya sınırlarına doğru daha fazla genişlemesini durdurmaya hazır olduğunu ifade etti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın özel temsilcisi Keith Kellogg, Washington’un, Rusya’nın NATO’nun doğuya doğru genişlemesine ilişkin güvenlik endişelerini gidermek amacıyla ittifakın Ukrayna, Gürcistan ve Moldova’yı da kapsayacak şekilde Rusya sınırlarına doğru ilerlemesini durdurmaya hazır olduğunu belirtti.
Kellogg, ABC‘ye yaptığı açıklamada, Rusya’nın bu konudaki endişelerinin “meşru” olduğunu vurguladı.
Özel temsilci Kellogg, “Bu meşru bir endişe. Ukrayna’nın NATO’ya katılması meselesinin tartışılmadığını defalarca söyledik,” ifadelerini kullandı.
Bu duruşun sadece ABD’ye ait olmadığını, ittifakın en az dört üyesinin daha benzer görüşte olduğunu kaydeden Kellogg, yeni bir üyenin kabulü için 32 ülkenin tamamının onayının gerektiğini hatırlattı.
Özel temsilci, “Diğer ülkelerin de, ‘Eh, bu konuda pek emin değiliz’ dediğini gördük,” diye ekledi.
Kellogg, genişlemenin durdurulmasının “Rusya’nın gündeme getirdiği konulardan biri” olduğunu teyit ederek, “Sadece Ukrayna’dan değil, Gürcistan ve Moldova’dan da bahsediyorlar. Biz de diyoruz ki: ‘Tamam, kapsamlı olarak, NATO’nun sizin sınırlarınıza doğru genişlemesini durdurabiliriz’. Bu onların güvenliğiyle ilgili bir mesele,” diye konuştu.
Moskova yazılı taahhüt istiyor
Rusya, Kiev’in NATO üyeliğine karşı çıkıyor ve Ukrayna’nın 2024 yazında ittifaka katılmaktan resmi olarak vazgeçmesi, barış görüşmelerinin başlaması için şartlardan biri olarak sunulmuştu.
Reuters ajansının önceki gün kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “barış yapmaya hazır ancak ne pahasına olursa olsun değil” ve Batılı ülkelerden Ukrayna, Gürcistan ve Moldova üzerinden NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceğine dair yazılı bir taahhüt almak istiyor.
Trump, Biden’ı suçlamıştı
ABD Başkanı Donald Trump daha önce yaptığı açıklamalarda, Moskova’nın komşu bir ülkenin NATO’ya katılmasına rıza göstermesi için “hiçbir ihtimal” görmediğini söylemişti.
Trump ayrıca, askeri çatışmaların tam da selefi Joe Biden’ın Ukrayna’ya ittifak üyeliği sözü vermesi nedeniyle başladığı görüşünü dile getirmişti.
Trump’a göre, bu sözün hemen ardından kendisinin, “Şimdi bir savaşınız olacak,” dediğini anlamıştı. The New York Times‘ın yazdığına göre, ABD’nin Ukrayna’nın NATO üyeliği konusundaki tutumu bir sonraki yönetimle değişebilir.
Rutte: Ukrayna’nın üyeliği gündemde değil
Mart ortasında NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Trump ile yaptığı görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın ittifaka katılımı konusunun gündemde olmadığını belirtmişti.
Genel Sekreter’e göre, Kiev’in ittifaka giden yolu geri döndürülemez nitelikte ancak Ukrayna tarafına NATO’ya katılımın bir barış anlaşmasıyla sağlanacağı sözü verilmedi.
Zelenskiy: NATO üyeliği en faydalı çözüm
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ise ülkesinin NATO’ya entegrasyonunu ABD ve Avrupa Birliği için en faydalı çözüm olarak nitelendirmişti.
Zelenskiy, ittifakın koruması olmadan Ukrayna ordusunun daha fazla asker toplamak zorunda kalacağını ve Batı’nın da bu birliklerin bakımını üstlenmesi gerekeceğini kaydetmişti.
-
Dünya Basını1 hafta önce
Çin’de üretilen güneş panelleri ve bataryalar neden bu kadar ucuz?
-
Amerika1 hafta önce
İki İsrail elçiliği çalışanını öldüren Elias Rodriguez manifesto yazmış
-
Görüş1 hafta önce
Çin-Afrika enerji işbirliği: Kurak bölgelerin temiz enerji vahalarına dönüşümü
-
Dünya Basını2 hafta önce
Fas, Batı Afrika’da imparatorluk inşa ediyor
-
Ortadoğu2 hafta önce
Robert Ford: Ahmed Şara ile 2023’te İdlib’de görüştüm
-
Görüş2 hafta önce
Trump’ın Orta Doğu’daki ‘hasat turu’ dolu dolu sona erdi
-
Görüş2 hafta önce
İspanya’dan Türkiye’ye bakmak
-
Dünya Basını2 hafta önce
Dani Rodrik: Merkantilizm o kadar da kötü değil ama Trump’ınki en kötüsü