Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Politico: Trump, Avrupalılarla istihbarat paylaşımını kısıtlamayı planlıyor

Yayınlanma

Planlardan haberdar olan yabancı yetkililere göre Donald Trump, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı koymasına yardımcı olan türden bilgiler için ABD’ye bağımlı olan NATO üyeleriyle istihbarat paylaşımını azaltmayı düşünüyor.

Adlarının açıklanmasını istemeyen üç Avrupalı yetkili ve üst düzey bir NATO yetkilisinin Politico’ya aktardığına göre, Trump’ın danışmanları müttefik ülkelere istihbarat paylaşımının azaltılmasının ABD’nin 32 ülkeden oluşan ittifaka verdiği desteği ve işbirliğini azaltmaya yönelik daha geniş bir planın parçası olacağını söyledi.

Yetkililer, istihbarat paylaşımını kısıtlama önerisini Trump’ın danışmanlarıyla ABD’nin NATO’ya angajmanını azaltmaya yönelik daha geniş planlar hakkında yaptıkları görüşmeler sırasında öğrendiklerini söylediler.

İstihbaratın kısıtlanmasının, özellikle Ukrayna için “korkunç güvenlik sonuçları” doğurabileceği konuşuluyor. Avrupalı bir yetkili, “Amerikan istihbaratı pek çok NATO ülkesini Putin’in Ukrayna’yı işgal etmeye kararlı olduğuna ikna etmeye yardımcı oldu. Bazı ülkeler Rusya’nın başarılı bir askeri harekat yürütebilecek kapasiteye sahip olduğuna inanmıyordu,” dedi.

Yorum yapması istenen Trump kampanyasından bir sözcü doğrudan yanıt vermedi, bunun yerine Truth Social’da eski başkanın “barışı yeniden tesis edeceği ve dünya sahnesinde Amerikan gücünü ve caydırıcılığını yeniden inşa edeceği” yönündeki bir açıklamaya atıfta bulundu.

Joe Biden istihbarat paylaşımını artırmıştı

Yetkililere ve üst düzey bir ABD yetkilisine göre, gelecekteki olası bir Trump yönetimi altında istihbaratın kısıtlanması bu haftaki NATO zirvesinde tartışılan bir konuydu.

Üst düzey ABD’li yetkili, ABD’nin istihbarat paylaşımını azaltmasının, Putin’in kıtadaki askeri operasyonlarını Ukrayna’nın ötesine genişletmeye karar vermesi halinde “Avrupa’nın bir Rus işgaline karşı koyma kabiliyetini azaltabileceğini” ileri sürdü.

ABD Başkanı Joe Biden, ABD’nin yabancı müttefikleriyle özellikle Rusya ile ilgili paylaştığı istihbarat miktarını artırdı. Avrupalı yetkililer, Trump yönetiminin istihbarat paylaşımında önceki seviyeye geri dönmeyi mi yoksa daha da azaltmayı mı düşündüğünün belirsiz olduğunu söyledi.

Üst düzey bir NATO yetkilisi, “Rusya şu anda fiili kundaklama ve sabotaj eylemleri gerçekleştiriyor ve müttefik topraklarında suikastlar planlıyor, tüm bunları da yerel nüfusumuzun Ukrayna’ya olan desteğini zayıflatmak için yapıyor. ABD bu sabotaj kampanyalarına verilecek yanıta yardımcı olmak amacıyla NATO içinde istihbarat paylaşımını arttırdı. Ve bunun gerçek bir etkisi oluyor,” dedi.

Trump ilk döneminde teamüllere uymuştu

Trump’ın ilk döneminde istihbarat yetkilileri, Beş Göz ittifakındakiler (Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda, Birleşik Krallık ve ABD) de dahil olmak üzere en yakın güvenlik ortaklarıyla istihbarat paylaşarak çizgiye uymuş ama gerekli olanın ya da teamüllerin ötesine geçmemişti.

Politico’ya göre Biden yönetimi ise bu sorumluluğu yeni bir düzeye taşıyarak Rusya’ya yönelik istihbarat toplama faaliyetlerini güçlendirmek ve bu istihbaratı dünyanın dört bir yanındaki müttefikleriyle geniş çapta paylaşmak için bir strateji geliştirdi.

Hassas istihbaratı müttefikleriyle kablolar aracılığıyla, Afrika da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki diplomatik görüşmelerde ve üst düzey istihbarat liderleri ile mevkidaşları arasındaki brifinglerde paylaştı.

Biden yönetiminin istihbarat paylaşımını artırması, Afrika’daki ülkeler de dahil olmak üzere ABD’nin geleneksel olarak hakim olduğu bölgelerde Rusya’nın etkisine ve askeri gücüne karşı koymaya yönelik daha geniş bir stratejinin de parçası oldu.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English