Rusya
Putin, Belarus’tan Kiev’e mi yürüyecek?

Rusya – Ukrayna savaşının etkileri bütün dünyayı kalıcı olarak değiştiriyor. Enerji krizi, merkez bankalarının radikal faiz kararları, kitlesel protestolar ve ivmelenen silahlanma yarışıyla 2022’ye veda ediyoruz.
Aralık ayında Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı sonrası benimsediği “pasifist” politikayı terk edip rekor silahlanma bütçesini öngören strateji belgesini yayımlaması, gelecek yılların askeri gerilimlerini şimdiden gösteriyor. Japonya’nın yeni stratejisi belgesinde Rusya-Ukrayna savaşına çok sayıda atıf mevcut.
Japonya'nın yeni ulusal savunma stratejisi hangi esasları içeriyor?
Hangi ülkeler hedefte?
Kimlerle işbirliği öngörülüyor?
60 yıllık strateji neden değiştirildi?
Dünyadan nasıl tepkiler geldi?
https://t.co/WNg0JjtcWJ pic.twitter.com/cH6uoTOkPT
— harici (@haricitr) December 19, 2022
Büyük güç rekabetinde ön cephe haline gelen Ukrayna’daki savaş “Doğu” – “Batı” rekabetinin ön cephesi durumunda. Peki, gidişat nereye? Rusya taze askeri birlikleriyle Belarus üzerinden Kiev’e yeni bir saldırı hazırlığında mı? Rusya lideri Vladimir Putin’in Dışişleri ve Savunma Bakanı ile ekonomi kurmaylarından oluşan ağır heyetin Belarus ziyareti, bu yöndeki şüpheleri körükledi.
Batı medyasında sıkça dile getirilen kaygıyı Harici’ye değerlendiren Emekli Korgeneral, eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin, “Belarus’un bu işe karışacağını sanmıyorum” diyor.
“Savaş uzayacak” mutabakatı
Ukrayna’da 10 ayı bulan savaşla ilgili tek kesin olan şey çatışmanın uzayacak olması. Aralık ayı başında Rusya lideri Vladimir Putin, “Tabi ki, bu uzun soluklu bir süreç” demişti. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in 16 Aralık tarihli açıklamasına göre de “Rusya uzun bir savaş planlıyor.”
BM Genel Sekreteri Antoino Guterres’in, “Yakın gelecekte gerçek barış için müzakerelerin yapılabileceği gibi bir yanılsamaya kapılmıyoruz” sözleri de uzun dönemli mücadelenin teyidi niteliğinde.
Emekli Korgeneral İsmail Hakkı Pekin ise Batı’nın gelecekte bu çatışmayı “Kafkasya içlerine ve Rusya’nın geri bölgelerine taşımak istediği” değerlendirmesini yapıyor:
“İki tarafta da hem Rusya hem de Ukrayna tarafında savaşan Çeçenler var. Çerkezler daha aktif değiller. Batı; Çeçenler, Çerkezler ve Tatarları kullanarak Rusya’ya karşı cephe oluşturmak ve arkadan vurmak istiyor. Rusya’nın geri bölgelerinde eylemler yapmayı düşünüyorlar. Gürcistan da dahil olmak üzere bölgeyi hazırlıyorlar. Azerbaycan – Ermenistan çatışması da yeniden alevlenebilir. Türkiye’nin çok dikkatli olması lazım.”
Belarus ziyaretinin anlamı ne?
Taraflardan yapılan resmi açıklamalara göre ekonomi gündemi ziyarette geniş yer buldu. Bununla beraber 2022’nin son ayında savaşın Belarus üzerinden Ukrayna’nın kuzeyine kayacağı yorumlarına neden olan bir dizi gelişmeye tanıklık ettik. Aralık ayının ortasına gelindiğinde Rusya lideri Putin, Ukrayna’da operasyonu yürüten saha komutanlarını ve kurmay ekibini toplayacak ve “harekâtla ilgili kısa ve orta vadeli önerilerinizi duymak istiyorum” diyecekti.
Savunma Bakanı Sergey Şoygu da Ukrayna’da ön cephede operasyona katılan birlikleri Aralık ayında yerinde denetledi. Şoygu, ayrıca 3 Aralık’ta Belarus’a giderek içeriği kamuoyuna açıklanmayan bölgesel güvenlik protokolü imzaladı. 13 Aralık’ta muharebe hazırlığı denetiminin başlatıldığını duyuran Belarus Savunma Bakanlığı 19 Aralık’ta denetiminin sona erdiğini duyurdu. Aynı gün Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko, Putin’i Minsk havalimanında ekmek ve çiçekle karşıladı. Şoygu da bir ay içinde ikinci kez Belarus’taydı.
Ukrayna’nın Belarus endişesi
24 Şubat’ta Rus askerlerinin hızla Kiev kapılarına dayanmasına olanak sağlayan şey Belarus’un topraklarını Rus askerlerine açmasıydı. Kiev’e yaklaşık 50 mil mesafede bulunan Belarus sınırından birlikler Ukrayna içlerine akmış ancak kısa sürede istenen başarı elde edilemeyince Rusya, Kiev ve Ukrayna’nın doğusundaki geniş düzlüklerden çekilerek Donbass bölgesine yoğunlaşmıştı. Savaşın bu evresi Rusya’nın hızlı girişi ve bunu takip eden birinci dalga çekilmesiydi.
Ekim ayında Putin, Suriye deneyimi ile ünlenen General Sergey Surovikin’i Ukrayna operasyonunun başına getirdi. Kerç Köprüsü’ne yönelik saldırının ardından Rusya, Ukrayna’nın elektrik, su ve doğalgaz başta olmak üzere sivil altyapısına yönelik ağır saldırılar düzenlemeye başladı. Kasım ayına gelindiğinde General Sergey Surovikin, Rus ordusunu Herson’un Batı yakasından geri çekme kararı aldı. Rus askerleri yeniden gruplandırıldı. Füze saldırılarıyla başkent Kiev’in alt yapısı felç edildi ve bu aşamada Belarus senaryoları dillendirilmeye başlandı. Harekatın 10. ayı itibariyle Rusya Donbass’tan Kırım’a kara yolu bağlantısını sağlamış ve Azov’u bir iç denize çevirmişti. Hatta Rusya lideri Putin, “I. Petro bile Azov Denizi’ne erişim için savaştı” diyecekti. Ancak akıllardaki soru Putin’in halen Kiev’i hedefleyip hedeflemediğiydi.
Ukrayna Genel Kurmay Başkanı Valery Zaluzhniy geçen hafta Economist dergisine verdiği bir röportajda Rusya’nın 200 bin taze kuvvetle saldırmaya hazırlandığını ileri sürdü. Zaluzhniy’e göre Rus ordusunun olası taarruz noktalarından birisi de Belarus toprakları. Kremlin Sözcüsü Dimitry Peskov, Belarus’un “özel askeri operasyon”a katılacağı yönündeki yorumları “aptalca” ve “uydurma” diyerek reddetti.
Peki, bütün bunlar savaşın bundan sonraki gidişatı için ne söylüyor?
Eski Genelkurmay İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin’e göre Moskova, Belarus üzerinden düşmanının dikkatini ve kuvvetlerini dağıtmaya çalışıyor. Son dönemde Belarus’taki askeri hareketliliğin “Belarus’a karşı Batılı güçlerin tedbir almasını gerektirdiği” yorumunu yapan Pekin, bu şekilde güney cephedeki Rus güçleri üzerindeki Ukrayna baskısının azaltılabileceğini söylüyor. Nitekim BBC’ye konuşan Ukrayna İçişleri Bakan Yardımcısı Yevhen Yenin, yeni bir saldırı olasılığına karşı Belarus sınırındaki Ukrayna savunma hattını güçlendireceklerini söyledi.
“Kısmi ateşkes olabilir. Savaşın uzun süreceği değerlendiriliyor. Bahara kadar kritik bir harekat beklemiyorum,” diyen Pekin, kış bastırdığı zaman tarafların hareketsiz kalacağı görüşünde. Pekin’e göre “Rusya, kış boyunca bazı yerleri almaya çalışıyor. Oraları aldıktan sonra savunma hattını tahkim edip orada kalmayı düşünüyor.”
Belarus’un bu aşamada savaşa dahlini öngörmeyen Pekin, “Rusya’nın diz çökmesini bekliyorlar. Rusya bu işte zarar görür. Batı, Rusya’dan daha fazla zarar görür” sözleriyle durumun fotoğrafını çekti.
Rusya
Çin, Rusya’nın kredi notunu ‘istikrarlı’ olarak teyit etti

Çinli kredi derecelendirme kuruluşu CSCI Pengyuan, Rusya’ya ulusal ve yabancı para cinsinden ‘A-i’ seviyesinde kredi notu verdi. Bu not, Rusya’nın borçlarını ödeme kabiliyetinin yüksek olduğunu ancak olumsuz ekonomik koşullara karşı hassasiyetinin bulunduğunu ifade ediyor. Kuruluş, jeopolitik gerilimler ve yaptırımların uzun vadeli belirsizlikler yarattığı uyarısında bulundu.
Çinli kredi derecelendirme kuruluşu CSCI Pengyuan, Rusya’ya bir ay içinde ikinci kez egemen kredi notu verdi.
Kuruluşun Vedomosti gazetesine yaptığı açıklamaya göre, Rusya’nın ulusal ve yabancı para cinsinden uzun vadeli uluslararası kredi notları ‘A-i’ olarak belirlendi. Not görünümü ise ‘istikrarlı’ olarak açıklandı.
Bu not, Rusya’nın borçlarını ödeme kabiliyetinin yüksek ve temerrüt riskinin düşük olduğu, ancak olumsuz ekonomik ortama karşı hassasiyetinin de bulunduğu anlamına geliyor.
Gazetenin incelediği açıklamada, Rusya’nın CSCI Pengyuan’dan bir not talep etmediği ancak derecelendirme sürecinde kuruluşla işbirliği yaptığı belirtildi.
Çin’den ikinci ‘istikrarlı’ not
Rusya, mayıs ayında da bir başka Çinli kuruluş olan China Chengxin International Credit Rating’den (CCXI) ‘istikrarlı’ görünümlü ‘BBB+g’ notu almıştı.
Bu not, orta düzeyde ekonomik ve finansal istikrar ile aynı seviyede temerrüt riskine işaret ediyordu.
Rusya’nın CCXI’deki bu yeni notu, 2022 öncesindeki ‘BBB-g’ seviyesindeki notundan daha yüksek bir seviyede bulunuyor.
CCXI, 2022’deki olayların ardından Rusya’nın notunu önce ‘BBg’ye düşürmüş, ardından 2022 yazında tamamen geri çekmişti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Fitch, Moody’s ve S&P, 2022’de başlayan süreç sonrası Rusya’nın ve Rus şirketlerinin notlarını önce düşürmüş, daha sonra ise geri çekmişti.
ABD merkezli bu üç büyük kuruluş, Avrupa Birliği’nin (AB) yaptırımlarını gerekçe göstermişti.
Mart 2022’den itibaren AB merkezli kuruluşların Rusya ve yerel şirketleri derecelendirmesi yasaklanmıştı.
Ekonomik dayanıklılık ve riskler
CSCI Pengyuan, not kararının gerekçesinde Rusya’nın önemli bir uluslararası statüye, büyük bir ekonomiye, bol enerji kaynaklarına ve ileri bir kalkınma aşamasında olduğuna dikkat çekti.
Kuruluş, jeopolitik gerilimler ve Batı yaptırımlarının yarattığı baskıya rağmen Rus ekonomisinin dayanıklılığını koruduğunu belirtti.
Açıklamada, Rusya’nın maliye politikasının ihtiyatlı olduğu, cari işlemler pozisyonunun ve dış borç yapısının sağlam olduğu vurgulandı.
Enflasyonun etkin yönetimi ve rublenin istikrara kavuşmasının, ekonominin gücünü ve olumsuz koşullarda bile istikrarlı kalkınma yeteneğini teyit ettiği ifade edildi.
Ayrıca, de-dolarizasyon stratejisinin sadece rezerv yapısını iyileştirmekle kalmayıp, Rusya’nın uluslararası yatırım pozisyonunun çeşitliliğini de artırdığı kaydedildi.
Ancak kuruluş, jeopolitik durum ve yaptırımların ülkenin uzun vadeli ekonomik beklentileri üzerinde önemli bir belirsizlik yarattığı uyarısında bulundu.
Dış borcun önemli bir kısmının yurt dışı altyapıya bağımlı kalmaya devam ettiği ve Batılı ülkelerin bunu Rusya’ya karşı kullanmak için araçlara ve teşviklere sahip olduğu belirtildi.
Enerjiye bağımlılığın mali gelirleri petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara ve yaptırım rejimlerindeki değişikliklere karşı savunmasız bıraktığı, jeopolitik gerilimlerin ise ekonomik beklentileri gölgelediği ifade edildi.
Not artışı ve düşüşü için senaryolar
CSCI Pengyuan, Rusya’nın Ukrayna ile olan çatışmasının tırmanması, yeni yaptırımlar, rublede keskin bir devalüasyon ve bütçe açığında belirgin bir artış yaşanması durumunda ülkenin kredi notunun düşebileceği uyarısında bulundu.
Kuruluş, not artışı için ise jeopolitik risklerin ve yaptırımların önemli ölçüde hafiflemesi, ekonominin beklentilerin üzerinde büyümesi, çeşitliliğinin artması ve enflasyonun kontrol altında tutulması gibi koşulların sağlanması gerektiğini belirtti.
Rusya
Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ticaret Sovyetler Birliği döneminden bu yana rekor kırdı

Rusya ve Kuzey Kore arasındaki ticaret hacmi, akaryakıt sevkiyatı ve gıda ihracatı sayesinde geçen yıl 34 milyon dolara ulaşarak Sovyetler Birliği döneminden bu yana en yüksek seviyesini gördü. BM yaptırımlarına rağmen gerçekleşen bu artış, Rusya’nın Kuzey Kore’den tütün ve bira gibi ürünleri ithal etmeye başlamasıyla da destekleniyor.
Rusya ile Kuzey Kore arasındaki ticaret hacmi, akaryakıt sevkiyatı ve gıda ihracatı sayesinde geçen yıl 34 milyon dolara ulaşarak Sovyetler Birliği döneminden bu yana en yüksek seviyesini kaydetti.
Rusya İhracatçılar ve İthalatçılar Birliği Uluslararası Lojistik Komitesi Başkanı Yevgeniy Nikiforov, Kuzey Kore: Kapalı Pazar – Açık Fırsatlar başlıklı etkinlikte yaptığı konuşmada, 2022’de 3,78 milyon dolar olan ticaretin yaklaşık on kat arttığını belirtti. Nikiforov, önceki yıllarda sürekli düşüş gösteren ikili ticaretin yeniden canlandığını vurguladı.
Kuzey Kore’ye yapılan ham madde sevkiyatı, gayri meşru Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının ihlali anlamına geliyor.
Yaptırımlar, bu ülkeye yıllık 500 bin varili aşan petrol ürünü ithalatını yasaklıyor. Analistlerin tahminlerine göre, Kuzey Kore uzun yıllardır bu limiti aşıyor ve 2024’te Rusya’nın Vostoçniy limanından bir milyon varilden fazla petrol taşıdı. Pyongyang yönetiminin bu sevkiyatlar için kendi tanker filosunu kullandığı belirtiliyor.
Rusya, Kuzey Kore’ye direkt tren seferlerini yeniden başlatıyor
Silah ticareti rakamlara dahil değil
Kookmin Üniversitesi profesörü ve Korea Risk Group Direktörü Andrey Lankov, Nikiforov’un açıkladığı 34 milyon dolarlık rakamın, Rusya’dan barter usulüyle yapılan silah ve diğer mal sevkiyatını muhtemelen içermediğini ifade etti.
NK News‘e konuşan Lankov, “Bu rakam, sıradan geleneksel ticareti yansıtıyor,” dedi.
Seul yönetimi, Kuzey Kore’nin Ukrayna’daki savaş süresince Rusya ordusuna yaptığı mühimmat ve topçu sevkiyatından yaklaşık 20 milyar dolar kazandığını düşünüyor.
Kuzey Kore’den bira ve tütün ithalatı
Nikiforov’a göre, Rus girişimciler Kuzey Kore’de üretilen ürünleri de ithal etmeye başladı. Bu ürünler arasında tütün ve bira öne çıkıyor.
Rusya’ya Taedonggang ve Tumangang markalı biraların yanı sıra ginseng bazlı ilaçlar, kozmetik ürünleri ve giyim eşyaları da sevk ediliyor. Lankov, bu tür sevkiyatlarla “Rusya’nın, Kuzey Kore’nin ekonomisini canlandırması için basit yollar bulmaya çalıştığını” öne sürdü.
Lankov, “Tütün ve bira, yoksul ülkelerin kalkınması için klasik yöntemlerdir,” diye ekledi.
Dongseo Üniversitesi’nde Rus ekonomisi üzerine araştırmalar yapan Chris Munday ise NK News‘e yaptığı açıklamada, Rusya ile Kuzey Kore arasındaki mevcut alışveriş rejiminin, takasın ana mekanizma olduğu “modern öncesi” bir ticaret sistemini andırdığını belirtti.
İnternet ve mobil iletişimin bulunmadığı Kuzey Kore’de iş dünyasıyla iletişim kurmak, sabit bir telefon numarasından geri arama talebi içeren sıradan mektuplar aracılığıyla sağlanıyor.
Rusya
Rusya’dan İsrail’in İran’a yönelik saldırılarına kınama

Rusya Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in İran topraklarına yönelik gece saatlerinde düzenlediği saldırıları sert bir dille kınayarak, bu eylemlerin BM Şartı’nı ihlal ettiğini belirtti. Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise, Moskova’nın gerilimdeki keskin tırmanıştan endişe duyduğunu açıklarken, Rusya vatandaşlarına bölgeye seyahat etmemeleri yönünde uyarıda bulunuldu.
Rusya, İsrail’in gece saatlerinde İran topraklarına yönelik düzenlediği saldırılar nedeniyle son derece endişeli olduğunu belirterek, Orta Doğu’daki tehlikeli tırmanışı kınadı. Rusya Dışişleri Bakanlığı ve Kremlin’den yapılan açıklamalarda, saldırıların uluslararası hukuku ihlal ettiği vurgulanarak taraflara itidal çağrısında bulunuldu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail’in eylemlerinin Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’nı ve uluslararası hukuk normlarını ihlal ettiği kaydedildi.
Açıklamada, BM üyesi egemen bir devlete yönelik saldırıların, özellikle de sivil hedeflere ve nükleer altyapıya yönelik olanların kabul edilemez olduğu ifade edildi. Bu tür eylemlerin bölgesel ve küresel güvenliği baltaladığının altı çizildi.
Saldırıların zamanlaması endişe yarattı
Bakanlık, saldırıların Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Yönetim Kurulu oturumu sırasında ve İran ile ABD arasında yapılması planlanan müzakerelerin hemen öncesinde gerçekleştirilmesinin özel bir endişe kaynağı olduğunu belirtti.
Moskova’ya göre bu durum, İran’ın nükleer programı etrafındaki gerilimi azaltma çabalarını boşa çıkardı.
Açıklamada, “Uluslararası toplum, barışı yok eden, bölgesel ve uluslararası güvenliğe zarar veren bu tür zulümlere kayıtsız kalamaz,” ifadeleri kullanıldı.
Rusya, uluslararası toplumu saldırıların olası sonuçları da dahil olmak üzere yaşananlara ilişkin objektif bir değerlendirme yapmaya çağırdı.
Kremlin’den kınama
Öte yandan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Rusya’nın İran ile İsrail arasındaki çatışmanın keskin bir şekilde tırmanmasından endişe duyduğunu ve bunu kınadığını söyledi.
TASS haber ajansının aktardığına göre Peskov, “Rusya endişeli ve gerilimdeki keskin tırmanışı kınıyor,” dedi.
Putin anbean bilgilendiriliyor
Kremlin Sözcüsü Peskov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in İsrail ve İran arasındaki durumun gelişimi hakkında anlık olarak bilgilendirildiğini de aktardı.
Peskov, “Devlet Başkanı Putin, bölgede meydana gelen olaylar hakkında Rusya Savunma Bakanlığı, Dış İstihbarat Servisi ve Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla gerçek zamanlı olarak rapor alıyor,” diye konuştu.
Vatandaşlara ‘bölgeye gitmeyin’ uyarısı
Gelişmelerin ardından Rusya’nın diplomatik temsilcilikleri, vatandaşlarına yönelik seyahat uyarıları yayımladı.
Rusya’nın Tel Aviv Büyükelçiliği, ülkedeki durum normale dönene kadar vatandaşlarına İsrail’i ziyaret etmemelerini tavsiye etti.
Halihazırda İsrail’de bulunanların ise sakin kalmaları, dikkatli olmaları ve yerel makamların talimatlarına uymaları istendi.
İran’daki Rusya Büyükelçiliği de vatandaşlarına ülkeyi ziyaret etmemelerini önerdi. Ülkede bulunanlara ise resmi açıklamaları takip etmeleri, teyakkuzda olmaları ve askeri tesislerden kaçınmaları tavsiye edildi.
Ayrıca, Mısır’da bulunan Rus vatandaşları, İsrail sınırına olan 190 kilometrelik mesafe nedeniyle Orta Doğu’daki gerilimin tırmanmasının ardından daha dikkatli olmaları konusunda uyarıldı.
İran’ın misilleme tehdidi İsrail’de hayatı durma noktasına getirdi
-
Görüş2 hafta önce
ABD Dışişleri’nin Avrupa eleştirisi ne anlama geliyor?
-
Asya6 gün önce
Huawei kurucusu: Çiplerimiz ABD’nin bir nesil gerisinde
-
Dünya Basını1 hafta önce
Trumpizmin gerici ideoloğu: Curtis Yarvin
-
Avrupa2 hafta önce
Max Otte: Alman ekonomisinde bir gerileme değil, çöküş yaşanıyor
-
Rusya2 hafta önce
Ukrayna’dan Rus stratejik bombardıman üslerine kamyonlardan kalkan İHA’larla saldırı
-
Görüş2 hafta önce
Silahlar sustu, şimdi artılar eksiler hanesine bakma zamanı – 2
-
Dünya Basını2 hafta önce
Rusya ve Ukrayna heyetleri tekrar İstanbul’da: Masada neler var?
-
Dünya Basını2 hafta önce
Savaş sonrası Suriye’yi dönüştüren ‘Sünni popülizm’