Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin: Bu savaşı biz başlatmadık

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 27. St. Petersburg Uluslararası Ekonomi Forumu (SPIEF) çerçevesinde uluslararası haber ajanslarının yöneticileriyle yaptığı görüşmede, Ukrayna’daki savaşın Rusya yüzünden değil 2014’teki darbeden sonra başladığını söyledi.

RIA Novosti‘nin aktardığına göre Putin, yaptığı açıklamada “Bu savaşı biz başlatmadık, savaş 2014 yılında bir darbe ve darbeyi kabul etmeyenleri silah kullanarak ezme girişimlerinin ardından başladı,” dedi.

Rusya’nın Ukrayna’da barışçıl bir çözüm için bir formül bulmak amacıyla her türlü çabayı gösterdiğini kaydeden Putin, “Rusya barışçıl yollarla bir çözüm formülü bulmak için her türlü çabayı sarf etti; 2015 Minsk’te Minsk anlaşmaları olarak adlandırılan ve tesadüfen BM Güvenlik Konseyi kararıyla yasal olarak oluşturulan anlaşmaları imzaladık,” ifadelerini kullandı.

Rusya lideri, bunun anlaşmanın uygulanmasını gerekli kıldığını ancak Ukrayna’nın askeri yaklaşımı benimsemeye karar verdiğini de sözlerine ekledi.

Washington’un Ukrayna’da anayasaya aykırı bir şekilde yönetime el konulmasını kışkırttığına ve bu nedenle şu anda orada yaşananlardan eşit derecede sorumlu olduğuna dikkat çeken Putin, “Yaşananlardan, [Ukrayna’da] iktidarın anayasaya aykırı bir şekilde ele geçirilmesini provoke eden ekiple birlikte ABD de sorumludur. Sonucun ne olduğu hakkında daha fazla şey söylememe gerek var mı?” diye konuştu.

Ukrayna’da tırmanma: Adım adım nükleer savaşa mı?

Rus gazetecilere yönelik engellemeler

Rusyalı gazetecilerin Batı’nın her yerinde engellendiğini ve gözdağına maruz kaldığını belirten Putin, şöyle devam etti: “Gazetecilerimiz nerede çalışmaya çalışırlarsa çalışsınlar, her yerde engelleniyorlar. Her yerde, yani çalışanlar korkutuluyor, banka hesapları kapatılıyor, ulaşım araçları ellerinden alınıyor.”

Rus medya temsilcilerinin yaptığı tek şeyin küresel olaylara dair Moskova’nın bakış açısını anlatmak olduğunu vurgulayan Putin, “Medya temsilcilerimizin ve Rusyalı meslektaşlarınızın yaptığı tek şey, dünyada, ülkemizde ve Avrupa’da meydana gelen belirli süreçlere ilişkin bizim bakış açımızı anlatmak,” diye ekledi.

Clooney Vakfı, Rus gazeteciler hakkında tutuklama emri istedi

Ukrayna’daki kayıplar

Bunun yanı sıra Putin, Rusya’nın Ukrayna’daki çatışmalarda yaşadığı kayıpların Kiev’in kayıplarından birkaç kat daha az olduğunu, geri dönülemez personel kaybı oranının ise bire beş olduğunun altını çizdi.

Rusya lideri, “Özellikle telafisi mümkün olmayan kayıplar söz konusu olduğunda, kayıplarımızın Ukrayna tarafının kayıplarından kesinlikle birkaç kat daha az olduğunu biliyorum,” değerlendirmesini yaptı.

Putin ayrıca Ukrayna ordusunun ayda yaklaşık 50 bin asker kaybettiğini söyledi. Savaş esirleriyle ilgili olarak Putin, toplam 1348 Rus asker ve subayının Kiev tarafından esir alındığını, Rusya’nın ise şu anda 6 bin 465 Ukraynalı askeri esir tuttuğunu ifade etti.

Bu arada, Rusya’nın istihbarat verilerine göre Kiev’in geçen ay seferberlik sırasında yaklaşık 50 bin asker topladığını söyleyen Putin, Kiev’in kayıplarını telafi etmeyi amaçladığını, zira ‘topyekûn seferberliğin’ bile sorunlarını çözemeyeceğini sözlerine ekledi.

Rusya Devlet Başkanı, “ABD yönetimi [Ukrayna’da] seferberlik eşiğinin kademeli olarak 25’ten 23’e, ardından 20’ye ve nihayet 18 yıla indirilmesinde ya da tek seferde 18 yaşa indirilmesinde ısrar ediyor. Halihazırda 17 yaşındaki erkek çocukların askeri kayıtlara geçirilmesi gerekiyor,” yorumunu yaptı.

Putin, Rusya’ya zarar vermeye çalışanların, kendilerine daha fazla zarar verdiklerini anlamaları gerektiğine işaret etti.

Çatışma bölgelerine silah temini üzerine

Putin, bir çatışma bölgesine silah tedarik etmenin her zaman kötü, tehlikeli ve ciddi bir adım olduğunu belirtti.

Rusya lideri, “Çatışma bölgesine silah tedariki her zaman kötüdür. Üstelik bu silahları tedarik edenlerin sadece silah tedarik etmekle kalmayıp bu silahları kontrol etmelerinden kaynaklanıyorsa. Bu da çok ciddi ve çok tehlikeli bir adımdır,” dedi.

Almanya’nın Ukrayna’ya füze tedariki üzerine

Putin, Berlin’in Kiev’e füze tedarik etmesinin Moskova ile ilişkilerini ‘tamamen’ bozacağını vurguladı.

Rusya lideri, “Alman yapımı ilk tanklar Ukrayna topraklarında göründüğünde, bu Rusya’da ahlaki ve etik bir şok yarattı. Zira Rusya toplumunda Federal Cumhuriyet’e yönelik tutum her zaman son derece iyi olmuştur. Şimdi, yakında Rusya topraklarındaki hedefleri vuracak bir tür füzenin ortaya çıkacağını söylediklerinde, bu elbette Rusya-Almanya ilişkilerini tamamen yok edecektir,” diye konuştu.

Alman yönetiminde hiç kimsenin kendi yurttaşlarının çıkarlarını korumadığını belirten Putin, Almanya’nın enformasyon politikaları ve savunma alanlarında ‘okyanus ötesindeki’ üst akla bağımlı olduğunu savundu.

Alman milletvekili Dağdelen: NATO, Ukrayna’ya asker göndermek için bahane arıyor

Ukrayna’ya uzun menzilli füze tedariki

Diğer yandan Putin, Rusya’nın Ukrayna’ya uzun menzilli silah tedarikine tepkisinin asimetrik olabileceğini kaydetti.

Rusya Devlet Başkanı, “Birileri topraklarımıza saldırmak ve bize sorun yaratmak için savaş bölgesine bu tür silahlar tedarik etmeyi mümkün görüyorsa, o zaman neden dünyanın hassas tesislerine saldırılar düzenlenecek bölgelerine aynı sınıftan silahlarımızı tedarik etme hakkına sahip olmadığımızı düşünüyoruz… Cevap asimetrik olabilir. Bunu düşüneceğiz,” ifadesini kullandı.

Putin, Rusya’nın başka ülkelerin kendisine karşı savaşa sürüklendiğini görürse, benzer şekilde hareket etme hakkını saklı tutacağını da sözlerine ekledi.

ABD başkanlık seçimleri üzerine

Putin, Rusya’nın Amerikan halkı tarafından seçilen herhangi bir ABD başkanıyla çalışacağını söyledi.

Putin, “Bizim için nihai sonucun çok da önemli olmadığına inanıyoruz. Rusya, Amerikan halkı tarafından seçilecek herhangi bir ABD başkanı ile çalışacaktır,” diye konuştu.

Rusya’nın ABD’deki siyasi sürece müdahale etmediğini ve etmeyeceğini söyleyen Putin, ABD’nin iç siyasi mücadelelerle ‘kendi kendini yaktığına’ dikkat çekti.

ABD Başkanı Joe Biden’ın eski usul bir politikacı olduğunu ve öngörülebilir olduğunu kaydeden Putin, “Sayın Biden hakkındaki açıklamamı herkesin şüpheyle karşıladığını daha önce de söylemiştim, ancak bu açıklamada Başkan Biden’a yönelik bir tür gizli saldırı da gördüler, ancak kendisi gerçekten eski usul bir politikacı,” değerlendirmesini yaptı.

ABD seçim anketi: Biden ile Trump kafa kafaya

Avrupa Birliği ile ilişkiler

Rusya lideri, Avrupa Birliği (AB) liderlerinin kendilerine daha fazla güvenmeleri ve ulusal çıkarlarını korumak için daha fazla cesarete sahip olmaları halinde sorunlara çözüm bulmanın mümkün olacağını vurguladı.

Putin, “Kendilerine daha fazla güven duymaları ve ulusal çıkarlarını korumak için daha fazla cesaret göstermeleri halinde [AB liderleriyle sorunlara çözüm bulmak] mümkün,” diye ekledi.

Washington’un ekonomi politikası üzerine

Rusya Devlet Başkanı, ABD yönetiminin ekonomi politikasında birbiri ardına hatalar yaptığını dile getirerek “Uluslararası politika alanında, iç politikada ve aynı zamanda ekonomi politikasında, bugünkü yönetimin birbiri ardına hatalar yaptığını düşünüyorum,” diye konuştu.

Washington’un küresel liberalizmin lideri olma arzusunun devleti içeriden çökerttiğini vurgulayan Putin, şunları söyledi: “ABD’de kimsenin Ukrayna’yı umursamadığı konusunda bana katılacağınızı düşünüyorum, Ukrayna ve Ukrayna halkı ile değil, kendi üstünlüklerini ellerinde tutmakla ilgileniyorlar.”

Donald Trump’ın iktidara gelmesi halinde ABD’nin Kiev politikasında herhangi bir değişiklik olup olmayacağını söylemenin zor olduğunu belirten Putin, ABD’nin şu anda üstünlük pozisyonuna zarar vereceği düşüncesiyle Rusya’nın başarısını engellemeye çalıştığını da sözlerine ekledi.

Rusya-Çin ilişkileri üzerine

Bunun yanı sıra Putin, Rusya ile Çin arasındaki ikili ilişkilerin durumsal olmadığını ve derin, karşılıklı çıkarlara dayandığını vurguladı.

Rusya lideri, “[Çin ve Rusya arasındaki] ikili ilişkilere gelince, bunların durumsal nitelikte olmadığına dikkatinizi çekmek isterim. Bu ilişkiler derin ve karşılıklı çıkarlara dayanıyor,” diye konuştu.

Putin, Çin’in Rusya’nın başlıca ticaret ortağı olduğu 15 yıl boyunca Moskova ile Pekin’in ilişkilerini fırsatçı dünya olaylarına değil, karşılıklı çıkarlara dayalı olarak inşa ettiklerini kaydetti.

Moskova ile Pekin arasında uçak üretimi ve yapay zeka da dahil olmak üzere yüksek teknoloji ilişkilerinin geliştirilmesine yönelik beklentileri de ele alan Putin, “Yüksek teknolojiler alanında da iyi beklentilerimiz var,” dedi.

Putin, Rusya ile Çin’in savunma sanayi işbirliğini sürdürdüğünü ve Moskova’nın Pekin’e sunacak bir şeyleri olduğunu belirtti.

Rusya lideri, “Askeri-teknik iş birliği üzerinde çalışıyoruz. Burada Çinli dostlarımıza sunabileceğimiz bir şeyler var. Çinli dostlarımız da bu alanda birlikte çalışmak istiyorlar,” bilgisini verdi.

Putin ayrıca Rusya ve Çin’in ortak tatbikatlar gerçekleştirdiğini ve gerçekleştirmeye devam edeceğini kaydetti.

Rusya-Çin Ortak Bildirisi

Türkiye ile ilişkiler

Türkiye ile ilişkilere ve ABD’nin ‘ikincil yaptırım’ tehditleri nedeniyle yaşanan sorunlara değinen Putin, şöyle devam etti:

“Türk hükümetinin ekonomik bloku son zamanlarda Batılı finans kuruluşlarından kredi, yatırım ve hibe almaya odaklanıyor. Bu muhtemelen kötü bir şey değil. Ama eğer bu Rusya ile ticari ve ekonomik ilişkilerin kısıtlanmasından kaynaklanıyorsa, o zaman Türk ekonomisinin kazancından çok kaybı olacaktır.”

Azerbaycan ile ilişkiler

Putin, Rusya ile Azerbaycan arasındaki ilişkilerin başarılı, güvenilir ve pragmatik bir şekilde gelişmekte olduğunu, Bakü yönetiminin karşılıklı çıkara dayalı devletlerarası ilişkiler kurmaya kararlı olduğunu ifade etti.

Rusya lideri, “İlişkilerimiz başarılı, güvenilir ve son derece pragmatik bir şekilde gelişiyor. Azerbaycan yönetiminin devletlerarası ilişkileri tam olarak karşılıklı çıkar ve bir dereceye kadar birbirlerine sempati temelinde kurmaya kararlı olduğunu görüyoruz,” diye konuştu.

İkili ilişkilerin daha da geliştirilmesi için Rusya ile Azerbaycan arasındaki ulaşım altyapısının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Putin, şöyle devam etti: “Lojistik gelişimi açısından bu alanda yapılması gereken çok şey var. Kesinlikle haklısınız. Bu sadece Kuzey-Güney [uluslararası ulaşım koridoru] ile ilgili değil, diğer alanlarda da geçerli. Örneğin Rusya-Azerbaycan sınırının Dağıstan kesimindeki lojistik merkezler arasındaki bağlantı.”

Azerbaycan, Ermenistan sınırındaki dört köyde kontrolü ele geçirdi

Rusya’nın ekonomik büyümesi üzerine

Bununla beraber Putin, Rusya ekonomisinin bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 5,4 oranında büyüdüğünü belirtti.

Rusya lideri, ekonomik sıralamadaki yerin kendi başına bir amaç olmadığını, önemli olanın ülkenin ekonomik büyüme hızını korumak olduğunu ve bunu da başardıklarını sözlerine ekledi.

Kuzey-Güney Koridoru

Arap devlet fonları da dahil olmak üzere yabancı yatırımcıların Kuzey-Güney uluslararası ulaşım koridoruna ilgi gösterdiklerini ve projenin oldukça karlı olacağını kaydeden Putin, şöyle devam etti: “Çok karlı olacağından, Arap egemen fonları da dahil olmak üzere bu projeye ilgi duyduklarını beyan eden yabancı yatırımcılar da var. Bu anlaşılabilir bir durum, zira egemen fonlar her zaman güvenilir yatırımlar ararlar. Bu güvenilir yatırımlardan biri, çünkü karlılığı sağlanacak ve garanti altına alınacak.”

Putin, projenin hayata geçirilmesinden ‘hiç şüphesi’ olmadığını vurguladı.

Putin: Kuzey-Güney koridoru geniş uluslararası işbirliğine örnek olmalı

Ukrayna üzerinden Avrupa’ya doğalgaz tedariki

Şu anda iki boru hattından sadece biri çalışır durumda olsa da Rusya, Ukrayna üzerinden Avrupa’ya gaz tedarik etmeye devam ediyor.

Putin, “Ukrayna toprakları üzerinden Avrupa’ya gaz tedarik etmeye devam ediyoruz. Biz tedarik ediyoruz. İki boru hattımız vardı. Ukrayna tarafı bunlardan birini kapattı, vanayı bozdu ve öylece kapattı. Oysa bunu yapmak için hiçbir neden yoktu. Sadece bir boru hattı kalmıştı. Her neyse, gazımız bunun üzerinden Avrupa’ya pompalanmaya devam ediyor,” dedi.

Ayrıca Putin, Avrupalı tüketicilerin TürkAkım boru hattı üzerinden de gaz aldığını anımsattı.

Putin, “Kuzey Akım boru hatlarından biri yok edildi. Tanrı’ya şükür bir diğeri hala sağlam, peki Almanya neden gazımızı bu boru hattı üzerinden almak istemiyor? Biri bana bunu açıklayabilir mi? Burada mantık nerede? Ukrayna’dan geçirebiliyorlar, Türkiye’den geçirebiliyorlar ama Baltık Denizi’nden geçiremiyorlar, öyle mi? Bu nasıl bir hezeyandır?” dedi.

Gazze’deki katliamlar üzerine

Gazze Şeridi’ndeki mevcut durumun bir savaştan ziyade sivil nüfusun tamamen yok edilmesi olduğuna dikkat çeken Putin, “İsrail’in uğradığı terör saldırısına karşılık olarak Gazze’de şu anda yaşananlar savaşa pek benzemiyor. Görünen, sivil nüfusun tamamen yok edilmesidir,” diye vurguladı.

Rusya Devlet Başkanı, bunun Washington’un Filistin krizini çözme konusunu tekeline almasından kaynaklandığına işaret etti.

Putin, “Bunun, ABD’nin İsrail-Filistin çözümünü tekeline alma ve bu karmaşık meseleyi birlikte çözmek için özel olarak oluşturulan tüm uluslararası araçları bir kenara itme politikasının bir sonucu olduğuna inanıyoruz… Belki de ABD yönetiminden birileri, bu konuda ne kadar az görüş olursa sonuç almanın o kadar kolay olacağına inanıyor, ancak açıkça yanılıyorlar,” diye konuştu.

Rus lider, Moskova’nın hem bölgedeki hem de İslam dünyasındaki siyasi ağırlığı nedeniyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu krizin çözümüne katkıda bulunacağına inandığını ve Moskova’nın da Erdoğan’a yardımcı olmak için elinden geleni yapacağını kaydetti.

Terör söz konusu olduğunda Rusya’nın her türlüsüne karşı olduğunu dile getiren Putin, “Elbette, herhangi bir yerde ve herhangi bir ülkede sivillere yönelik saldırılar da dahil olmak üzere terörün her türlüsüne karşıyız,” ifadelerini kullandı.

Bu arada Rusya Devlet Başkanı, Rusya’nın Gazze Şeridi konusundaki tutumunun siyasi koşullara bağlı olmadığını ve Sovyetler Birliği’nin Filistin devletini 1988’de tanıdığı göz önüne alındığında Sovyet döneminden bu yana değişmediğini anımsattı.

Rusya’nın çözümde öncü bir rol oynamaması gerektiğini, ancak katkıda bulunabileceğini de vurgulayan Putin, şöyle devam etti: “Rusya’nın öncü bir rol oynaması önemli mi? Bence değil. Bu çatışmaya dahil olan ve meydana gelen olaylar üzerinde büyük etkisi olan pek çok aktör var, ancak İsrail ile son 10 yılda gelişen ilişkilerimizi, geleneksel ilişkilerimizi ve Müslüman Arap dünyası ile çok güvene dayalı ilişkilerimizi göz önünde bulundurarak elbette çözüm girişimlerine katkıda bulunabiliriz.”

ABD ateşkes önerilerini veto etmeseydi Gazze Şeridi’deki savaşın çoktan sona ermiş olacağını ifade eden Putin, “BM Güvenlik Konseyi’nde ateşkes konusunda birkaç kez girişimde bulunduk. ABD engelliyor, veto ediyor. Dayanışma içinde çalışsaydık bir anlaşmaya varabilirdik, bu doğru senaryo olurdu. Şimdiye kadar bu mümkün olmadı,” diye ekledi.

ABD savaş sonrasında Gazze’ye ‘vali’ atamayı planlıyor

Rusya’nın güvenliği üzerine

Aynı zamanda Putin, ülkenin egemenliği ve toprak bütünlüğünün tehdit edilmesi halinde Rusya’nın elindeki tüm araçları kullanacağını duyurdu.

Rusya lideri, “Bizim bir nükleer doktrinimiz var, bakın orada ne yazıyor. Birilerinin eylemleri egemenliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü tehdit ederse, elimizdeki tüm araçları kullanmanın mümkün olduğunu düşünüyoruz,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya’yı sürekli olarak nükleer silah kullanmakla tehdit etmekle suçlamaya çalıştıklarını, ancak bunun doğru olmadığını anımsatan Putin, şöyle devam etti: “Bu çok zor bir konu. ABD, İkinci Dünya Savaşı’nda Hiroşima, Nagazaki, 20 kiloton nükleer silah kullanan tek ülkedir. Bizim taktik nükleer silahlarımız 70 ila 75 kiloton, taktik nükleer silahlar. Sadece kullanımını değil, kullanma tehdidini bile gündeme getirmeyelim.”

Ukrayna, Rusya’nın nükleer erken uyarı sistemini hedef aldı

RUSYA

Putin’den füzelere yanıt: Çatışma küresel nitelik kazandı

Yayınlanma

Yazar

Rusya televizyonları yayınlarını keserek ve hiçbir duyuruda bulunmadan Putin’in açıklamasını girdiler. Açıklama televizyon yayınından bir süre sonra Kremlin internet sitesinde de yayınlandı.
Açıklamanın tam çevirisi:

* * *

“Daima bir cevap olacak”

Rusya Federasyonu silahlı kuvvetler personelini, ülkemizin yurttaşlarını, bütün dünyadaki dostlarımızı, keza Rusya’yı stratejik  bozguna uğratma fırsatıyla ilgili hayaller besleyenleri, bugün özel askeri harekat bölgesinde meydana gelen, topraklarımızda batı yapımı uzun menzilli silahlar kullanılmasından sonraki olaylar hakkında bilgilendirmek istiyorum.

Ukrayna’da batı tarafından provoke edilen çatışmayı tırmandırma siyasetine devam eden ABD ve onun NATO’daki müttefikleri daha önce, Rusya Federasyonu topraklarına karşı uzun menzilli yüksek hassasiyetli silah sistemlerini kullanma izni vermediklerini açıklamışlardı. Uzmanlar şunu iyi biliyorlar ve Rusya tarafı da devamlı surette vurguladı: bu silahları üreten ülkelerin askeri uzmanlarının doğrudan dahli olmaksızın benzer silahların kullanılması mümkün değildir.

19 Kasım günü ABD yapımı altı taktik ATACMS füzesiyle, ve 21 Kasım günü Büyük Britanya yapımı Storm Shadow ve ABD yapımı HIMARS sistemleriyle Rusya Federasyonu topraklarında, Bryansk ve Kursk oblastlerindeki askeri tesislere kombine bir füze saldırısı gerçekleştirildi. Bu andan itibaren, daha önce devamlı surette vurguladığımız gibi, Ukrayna’da batı tarafından provoke edilen bölgesel çatışma küresel bir niteliğin unsurlarını kazandı. Hava savunma sistemlerimiz bu saldırıları püskürttü. Neticede, düşmanın belli ki önüne koymuş olduğu hedeflere ulaşılamadı.

Bryansk oblastinde ATACMS füzelerinin parçalarının düşmesiyle çıkan yangın söndürüldü, kurban ve ciddi bir hasar yok. Kursk oblastinde saldırı, “Kuzey” ordu grubumuzun komuta noktalarından birine karşı yapıldı. Saldırı ve hava savunma muharebesi sonucunda ne yazık ki tesisin dış güvenlik birimleri personelinden zarar görenler, ölenler ve yaralananlar var. Yönetim noktasının komuta ve operasyon personeli zarar görmedi ve kıtalarımızın Kursk oblastindeki düşman birliklerini yok etme ve söküp atmaya yönelik faaliyetleri normal bir şekilde devam ediyor.

Bir kez daha özellikle vurgulamak istiyorum: düşmanın bu tür silahları kullanması özel askeri harekat bölgesinde askeri eylemlerin gidişatına etkide bulunamaz. Kıtalarımız bütün askeri temas hattı boyunca taarruza başarıyla devam ediyor. Önümüze koyduğumuz bütün görevler yerine getirilecektir.

Rusya silahlı kuvvetleri Amerikan ve Britanya uzun menzilli silahlarının kullanılmasına cevap olarak 21 Kasım’da Ukrayna’nın savunma sanayisi tesislerinden birini kombine bir saldırıyla vurmuştur. Askeri şartlarda, Rusya’nın orta menzilli yeni füze sistemlerinden biri, mevcut durumda nükleer olmayan hipersonik konfigürasyonda bir füze de denenmiştir. Füze uzmanlarımız bunun adını Oreşnik koydular. Deneme başarıyla tamamlandı, fırlatma hedefine ulaşıldı. Ukrayna topraklarında Dinyepropetrovsk şehrindeki büyük ve daha Sovyetler Birliği zamanından beri bilinen sanayi komplekslerinden bugün de füze ve diğer silahların üretimini yapan biri vuruldu.

Kısa ve orta menzilli füzeler tarafımızdan ABD’nin orta ve kısa menzilli füze üretimi ve Avrupa’ya ve Asya-Pasifik bölgesine konuşlandırma planlarına karşı cevabi tedbir olarak geliştirilmektedir. ABD’nin orta ve kısa menzilli füzelerin tasfiyesi anlaşmasını uydurma bir bahaneyle tek taraflı olarak yıkmakla hata ettiği kanısındayız. Bugünse ABD bu araçları sadece üretmekle kalmıyor, görüyoruz ki, kıtalarının eğitim faaliyetleri sırasında gelecek vaat eden füze sistemlerinin dünyanın muhtelif bölgelerine ve bu kapsamda Avrupa’ya da konuşlandırılması meseleleri üzerine çalıştılar. Dahası, tatbikatlar sırasında da bunların kullanılmasına yönelik eğitim veriyorlar.

Rusya’nın orta ve kısa menzilli füzeleri, bu türden Amerikan silahları dünyanın herhangi bir bölgesinde ortaya çıkıncaya kadar konuşlandırmama yükümlülüğünü gönüllü ve tek taraflı olarak üstlendiğini hatırlatırım.

Tekrar ediyorum: Oreşnik füze sisteminin muharebe şartlarında denenmesi, tarafımızdan, NATO ülkelerinin Rusya’ya karşı saldırgan eylemlerine cevap olarak gerçekleştiriliyor. Orta ve kısa menzilli füzelerin konuşlandırılmasına devam edilip edilmeyeceği meselesine tarafımızdan ABD ve uydularının eylemlerine bağlı olarak karar verilecektir. Modern füze komplekslerimizin denenmesine devam edilmesi sırasında yok edilecek hedefler tarafımızdan Rusya Federasyonu’nun güvenliğine yönelik tehditler dikkate alınarak belirlenecektir. Silahlarımızı, kendi  silahlarının bizim tesislerimize karşı kullanılmasına izin veren ükelerin askeri hedeflerine karşı kullanma hakkımız olduğu kanısındayız; saldırgan eylemlerin devam etmesi durumunda da kararlı ve simetrik bir şekilde cevap vereceğiz. Rusya’ya karşı kendi muhariplerini kullanma planları kuran ülkelerin yönetici elitlerine bu hususta ciddiyetle düşünmelerini tavsiye ediyorum.

Elbette, Ukrayna topraklarında zaruret halinde ve cevabi tedbir olarak Oreşnik gibi sistemlerle vurulacak hedefleri seçerken orada bulunan sivillere tehlikeli bölgeleri terk etmelerini önerecek ve dost devletlerin yurttaşlarından da bunu rica edeceğiz. Bunu insani mülahazalarla yapacağız: açıkça, kamuoyu önünde, bu istihbaratı alacak düşman tarafından girişilecek karşı tedbirlerden endişe etmeden.

Neden endişe etmeden? Çünkü bu tür silahlara karşı koyacak vasıtalar günümüzde mevcut bulunmuyor. Füzeler hedeflere 10 Mach, saniyede 2,5-3 kilometre hızla saldırıyor. Dünyada mevcut modern hava savunma sistemleri ve Amerikalıların yaptığı Avrupa’daki füzesavar sistemleri bu tür füzeleri yakalayamaz, bu mümkün değil.

Bir kez daha vurguluyorum: uluslararası güvenlik sistemini yıkan Rusya değil ABD’dir ve mücadeleye devam ederken kendi hegemonyasına sarılıyor, bütün dünyayı küresel bir çatışmaya itiyorlar. Biz, bütün tartışmalı meseleleri barışçıl vasıtalarla çözmeyi her zaman tercih ettik ve bugün de hazırız, ama hadiselerin her türlü gelişmesine de aynı şekilde hazırız.

Eğer bundan şüphesi olanlar varsa beyhude; daima bir cevap olacak.

Okumaya Devam Et

RUSYA

Ukrayna, Rusya’nın ilk kez kıtalararası balistik füzeyle saldırdığını iddia etti

Yayınlanma

Ukrayna Hava Kuvvetleri, Rusya’nın bu sabah (21 Kasım) Ukrayna’ya yönelik saldırısında, Astrahan oblastından bir kıtalararası balistik füze  fırlattığını duyurdu.

Reuters ajansı söz konusu saldırının, Rusya’nın savaşın başlangıcından bu yana ilk kez bu kadar uzun menzilli bir füze kullandığına işaret ettiğini yazdı.

Bu saldırı, Ukrayna’nın bu hafta Rusya topraklarını hedef almak için ABD ve İngiltere’den sağlanan füzeleri kullanmasının hemen ardından gerçekleşti.

Moskova, bu tür eylemlerin çatışmayı daha da tırmandıracağı yönünde uyarılarda bulunmuştu.

Kiev, açıklamasında füze türüne dair ayrıntı vermeyerek, “Rusya’nın Astrahan oblastı topraklarından kıtalararası balistik füze fırlatıldı,” ifadelerini kullandı.

Bu tür balistik füzeler hem nükleer hem de konvansiyonel savaş başlıkları taşıma kapasitesine sahip olmasıyla dikkat çekiyor.

Bir gün önce Ukrayna’daki Telegram kanallarında, kaynak belirtilmeksizin, Rusya’nın nükleer yük taşıma kapasitesine sahip RS-26 Rubej füzeleri ile Ukrayna’yı hedef alabileceği yönünde iddialar ortaya atıldı.

Aynı gün ABD, İtalya, Yunanistan ve İspanya, Ukrayna’daki büyükelçiliklerini geçici olarak kapatma kararı aldı.

Dinyeper Bölgesel Askeri Yönetim Başkanı Sergey Lisak, saldırının bir rehabilitasyon merkezine hasar verdiğini belirtti.

Merkezin kazan dairesi kısmen tahrip olurken, onlarca pencere kırıldı. Olayda can kaybı yaşanmadı.

Fakat dokuz garaj, bir sanayi tesisi ve iki özel ev zarar gördü. Evlerden birinde çıkan yangın kontrol altına alındı.

Rusya’nın saldırıları yalnızca Dinyeper ile sınırlı kalmadı. Kiev, Odessa ve Suma oblastları da hedef alındı. Bu bölgelerde elektrik arzında ciddi aksaklıklar meydana geldi.

İsviçreli askeri uzman Bosshard ile mülakat: Rusya’dan hangi karşılık beklenebilir?

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Yayınlanma

Rusya, nükleer caydırıcılık politikasını güncelleyerek, Belarus’un güvenliğine yönelik tehditleri de nükleer silah kullanımına gerekçe olarak tanımladı. Uzmanlar, bu değişikliklerin açıklayıcı bir nitelik taşıdığını belirtirken, doktrinin zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik füze yardımıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekiyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, “Rusya Federasyonu’nun Nükleer Caydırıcılık Alanındaki Devlet Politikasının Temelleri” başlıklı doktrin belgesinde yapılan değişiklikleri onayladı.

Putin, 25 Eylül 2024 tarihinde yaptığı bir toplantıda doktrinin değiştirileceğini duyurmuştu.

Daha önce, Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov da haziran ayında yaptığı açıklamada, askeri operasyon deneyimlerinin ışığında doktrinin güncellenebileceğini söylemişti.

Yeni metin, Putin tarafından duyurulan hükümler doğrultusunda, nükleer silah kullanımına ilişkin koşullarda önemli değişiklikler içeriyor.

Artık nükleer silahların kullanımı sadece Rusya’nın değil, Belarus’un güvenliğine yönelik kritik tehdit durumlarında da gündeme gelebilecek.

Rusya, güncellenmiş nükleer doktrinini yayımladı

Özellikle seyir füzeleri, insansız hava araçları, hipersonik silahlar ve diğer uzay-havacılık saldırı araçları gibi unsurlar, geniş çaplı bir saldırının güvenilir şekilde tespit edilmesi hâlinde nükleer yanıt için gerekçe olarak değerlendirilebilecek. Önceki belgelerde bu kapsam sadece balistik füzelerle sınırlıydı.

Ayrıca, nükleer doktrinin, değişen koşullara uyum sağlamak için sürekli güncellenmesi gereken bir belge olduğu vurgulandı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, basın mensuplarının doktrinin yayımlanmasının ABD’nin Ukrayna’ya ATACMS füzeleri gönderme kararıyla aynı zamana denk gelip gelmediği sorusuna, belgenin “zamanında” yayımlandığını söyleyerek yanıt verdi.

Peskov, güncellenen önemli maddelerden birinin, nükleer silaha sahip olmayan bir devletin nükleer bir devletin desteğiyle Rusya’ya saldırması hâlinde bunun ortak bir saldırı olarak değerlendirileceği olduğunu kaydetti.

Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise Batı’nın bu yeni doktrini dikkatlice inceleyeceğini umduğunu ifade etti.

Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi (RIAC) düşünce kuruluşundan uzman Aleksandr Yermakov, Vedomosti gazetesine verdiği demeçte yapılan değişikliklerin çoğunlukla açıklayıcı nitelikte olduğunu söyledi.

Yermakov, “Örneğin, daha önceki belgelerde misilleme amaçlı bir nükleer saldırının balistik füzelerle tetiklenebileceği belirtiliyordu. Şimdi buna insansız hava araçları ve seyir füzeleri de eklendi,” dedi.

Yermakov, doktrinin yayımlanma zamanlamasının ABD’nin Ukrayna’ya yönelik askeri yardımlarıyla bağlantılı olabileceğine dikkat çekerek, “Bu değişiklikler daha önce duyurulmuştu. Ancak son gelişmeler ışığında, olası tırmanma risklerini hatırlatmak amacıyla yayımlandı,” ifadelerini kullandı.

Dünya Ekonomisi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü’nde Uluslararası Güvenlik Merkezi uzmanı Dmitriy Stefanoviç ise, güncellenen doktrinin, küresel nükleer arenadaki yeni eğilimlere ve olaylara yanıt verdiğini ifade etti.

Stefanoviç, bazı ülkelerin cephaneliklerini artırdığına, yeni nükleer silah sahibi devletlerin ortaya çıktığına ve nükleer faktörün öneminin son yıllarda arttığına dikkat çekti.

Uzman, doktrinin Belarus ile nükleer işbirliğini güçlendiren unsurlar içerdiğini de ekledi.

Stefanoviç, “Güncellenen belge, nükleer silah kullanımı için gerekli koşullar olan ‘nükleer eşik’ konusunu biraz daha netleştiriyor. Bu ne Rusya için ne de rakipleri için rahatlama nedeni değil. ABD ve NATO ile doğrudan çatışma riski devam ettiği sürece, hızlı bir nükleer tırmanma senaryosu her zaman mümkün,” değerlendirmesini yaptı.

Rusya, Biden’ın ATACMS kararına nasıl tepki verecek?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English