Bizi Takip Edin

RUSYA

Putin: Bu, ülkemizin ve halkımızın sırtına vurulmuş bir darbedir

Yayınlanma

Putin’in 23 Haziran’da Vagner paralı asker şirketinin kurucusu ve patronu Prigojin tarafından başlatılan darbe girişimine karşı 24 Haziran sabahı yaptığı konuşmanın Hazal Yalın tarafından yapılan tam çevirisini sunuyoruz.

* * *

Rusya’nın yurttaşlarına, silahlı kuvvetlerin, kolluk güçlerinin ve istihbaratın personeline, şu anda mevzilerinde çarpışmakta, düşman hücumlarını geri püskürtmekte olan, bunu kahramanca yapan savaşçılar ve komutanlara sesleniyorum. Biliyorum, bu gece bütün istikametlerdeki komutanlarla tekrar görüştüm. Yalan ve tehditle tehlikeli bir maceraya çekilenlere, ağır bir suçun, silahlı isyanın yoluna itilenlere sesleniyorum.

Rusya bugün geleceği için çok ağır bir mücadele veriyor, neonazilerin ve onların efendilerinin saldırganlığını geri püskürtüyor. Batının bütün askeri, iktisadi, enformasyon makinesi fiilen bize karşı yöneltildi. İnsanlarımızın canı ve güvenliği için, egemenliğimiz ve bağımsızlığımız için mücadele ediyoruz. Rusya olmak ve kalmak hakkı için: bin yıllık tarihi olan bir devlet olmak ve kalmak hakkı.

Halkımızın kaderinin tayin olduğu bu muharebe bütün kuvvetlerin birleşmesini, birlik, konsolidasyon ve sorumluluk gerektiriyor. Bizi zayıflatan her şey, dış düşmanlarımızın bizi içeriden parçalamak için faydalanabileceği ve kullanmakta olduğu her tür nifak bir kenara atılmalıdır.

Bu yüzden birliğimizi parçalayan eylemler özünde kendi halkından, şu anda cephede savaşmakta olan silah arkadaşlarından irtidad etmektir. [Putin gerçekten de bu esasen teolojik kavramı kullanıyor; ama Rusçada dini anlamından başka en yakınlarına ihanet de demektir. — H.Y.] Bu, ülkemizin ve halkımızın sırtına vurulmuş bir darbedir.

1917’de ülke Birinci Dünya Savaşı’nı verirken Rusya’ya indirilen tam da böyle bir darbeydi. Ama ülkenin zaferini çaldılar. Entrikalar, didişmeler, ordunun ve halkın arkasından siyasetçilik büyük sarsıntılarla, ordunun yerle bir olmasıyla, devletin yıkılmasıyla, devasa toprakların kaybıyla sonuçlandı. Sonuçta da iç savaşın trajedisiyle.

Ruslar Rusları öldürdüler, kardeşler kardeşlerini, bencil menfaatleri ise her türden siyasi maceracılarla ülkeyi bölen, paramparça eden yabancı güçler elde ettiler.

Bunun tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz. Hem halkımızı hem devletliliğimizi her tür tehdide karşı savunacağız. İçeriden ihanete karşı da.

Şu anda karşı karşıya olduğumuz şey tam da bu ihanettir. Ölçüsüz ihtiraslar ve kişisel menfaatler vatana ihanete yol açtı. Hem kendi ülkesine, hem kendi halkına, hem de Vagner grubunun savaşçı ve komutanlarının kıtalarımız ve birliklerle uğruna omuz omuza çarpıştığı davaya ihanet. Soledar ve Artyomovsk’u, Donbass şehir ve köylerini kurtaran, Novorossiya, Rus dünyasının birliği uğruna çarpışan ve hayatlarını veren kahramanlar. İsyan örgütlemeye çalışan, ülkeyi anarşiye ve kardeş kanı dökülmesine, nihayetinde yenilgiye ve kapitülasyona itenler onların adına ve şanına da ihanet ettiler.

Tekrar ediyorum, her tür iç kargaşa, devletliliğimiz için, bizim için, millet için ölümcül bir tehdittir. Rusya’ya, halkımıza bir darbedir. Anavatanı bu tehdide karşı savunmak için eylemlerimiz amansız olacak. İhanet yoluna bilinçli olarak giren, silahlı isyan hazırlayan, şantaj ve terörist yöntemler yoluna giren herkes kaçınılmaz cezayı görecek, kanun karşısında da halkımızın karşısında da hesap verecekler.

Silahlı kuvvetler ve diğer devlet organları zaruri emirleri aldılar, antiterörist nitelikteki ek önlemler şu an Moskova’da, Moskova oblastinde ve bir dizi başka bölgede uygulamaya geçiliyor. Rostov-na-Donu’daki durumu stabilize etmek için de kararlı eylemlere girişilecek. Durum zor, fiilen sivil ve askeri idare organlarının çalışmaları bloke edilmiş durumda.

Rusya’nın başkanı ve başkomutan olarak, bir Rusya yurttaşı olarak ülkeyi savunmak, anayasal düzeni, yurttaşların can, güvenlik ve hürriyetini korumak için her şeyi yapacağım.

Askeri isyanı örgütleyen ve hazırlayan, silah arkadaşlarına silah çekenler, Rusya’ya ihanet etmişlerdir. Bunu hesabını verecekler. Bu suça iştirak etmeye itilenleri ölümcül ve trajik, tekrarı olmayan bir hata yapmamaya, biricik doğru tercihi yapmaya: suç eylemlerine katılmayı bırakmaya çağırıyorum.

Bizim için değerli ve kutsal olanı koruyacağımıza ve savunacağımıza inanıyorum; vatanımızla birlikte her tür sınamanın üstesinden geliyoruz, daha da güçlü olacağız.

RUSYA

Rusya’da ‘çocuksuz yaşam tarzını teşvik eden propagandaya’ yasak

Yayınlanma

Rusya, çocuksuz yaşam tarzını teşvik eden içeriklerin medyada yer almasını yasaklayan bir yasa çıkardı. Yasa, nüfus düşüşünü önlemeyi ve geleneksel aile değerlerini korumayı hedefliyor.

Rusya, ülkenin “felaket” boyutundaki demografik gerilemesine karşı tüm medyada çocuksuz yaşam tarzını teşvik eden içeriklere yasak getirdi. Söz konusu yasa, alt parlamento kanadı Duma’da kabul edildi.

Film, televizyon, reklam ve sosyal medyada doğum karşıtı mesajları içeren bu tür içeriklere yönelik yasak kapsamında, kuralları ihlal edenlere 420 bin rubleye kadar para cezası uygulanacak.

Devlet görevlileri ise ihlal durumunda bu cezanın iki katıyla karşılaşacak.

TASS ajansının aktardığına göre yasanın kabul edilmesinin ardından Duma Başkanı Vyaçeslav Volodin, “Yeni nesil Rusların geleneksel aile değerlerine odaklanarak büyümeleri için her türlü önlemi almak zorundayız,” açıklamasında bulundu.

Yasa ayrıca, transseksüel ideolojinin etkin olduğu ülkelerde yaşayan kişilerin, Rusya vatandaşı çocukları evlat edinmesini de kısıtlıyor.

Cinsiyet değişikliğinin yasal olduğu ülkelerde tıbbi müdahale veya resmî belgelerin değiştirilmesi yoluyla cinsiyetini değiştirmiş ebeveynler, artık Rusya vatandaşı çocukları evlat edinemeyecek.

Volodin, “Rus çocukların yurt dışına evlat verilmesi durumunda cinsiyet değişikliğine yönelik her türlü müdahaleyi engellemek büyük önem taşıyor,” ifadelerini kullandı.

Daha önce Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın demografik sorunlarını hükümetin en üst düzeyinde ele alınması gereken “felaket” bir durum olarak nitelendirmişti.

Rusya’nın doğum oranı şu anda yalnızca 1,49 düzeyinde ve bu oran, kadın başına 2,1 olması gereken nüfus yenileme seviyesinin oldukça altında. Birleşmiş Milletler (BM), önümüzdeki 50 yıl içinde nüfusun yüzde 17 oranında düşeceğini tahmin ediyor.

Rusya’da doğum oranı son 25 yılın en düşük seviyesine gerilemiş durumda.

BM’den Rusya’nın demografi sorununa dair karamsar tahmin

Okumaya Devam Et

RUSYA

Milyarderlerden Rusya Merkez Bankası’na ‘özel döviz kuru’ çağrısı

Yayınlanma

Rusya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği, rubledeki dalgalanmaların ekonomik istikrarı tehdit ettiğini belirterek Merkez Bankası’ndan büyük şirketlere “özel döviz kurları” belirlemesini talep etti. Bu girişim, SSCB dönemindeki çoklu döviz kuru sistemine benzer bir uygulamayı yeniden gündeme taşıyor.

Rusya Sanayiciler ve Girişimciler Birliği (RSPP), dalgalı kur politikasının sona erdirilerek büyük dış ticaret şirketlerine özel döviz kurları sağlanması gerektiğini savundu.

Forbes listesinde yer alan milyarderlerin de yönetim kurulunda bulunduğu, ülkenin en büyük iş dünyası örgütü olan RSPP, bu öneriyi resmi olarak Merkez Bankası’na iletti.

RSPP’ye göre, Rus bankaları ve Moskova Borsası’na uygulanan yaptırımlar nedeniyle dalgalı kur politikası “geçerliliğini yitirdi” ve döviz kurlarındaki sert dalgalanmalar ekonomiyi zor duruma sokuyor: Savaşın ilk günlerinde dolar 120 rubleye kadar yükselirken, kısa süre sonra 50 rubleye geriledi, 2023 yazında tekrar 100 rubleye çıktı, ardından 85’e düştü ve şimdi yeniden 100 ruble sınırına yaklaşıyor.

Vedomosti gazetesinin aktardığına göre RSPP, bu ani değişimlerin rublenin “cazibesini azalttığını” belirterek, Merkez Bankası’nın “dış ticari faaliyet katılımcıları için döviz kuru hedeflemesi” gerektiğini ifade etti.

Merkez Bankası yaptırımlar nedeniyle dolar ve avro üzerinden işlem yapamıyor. Bu nedenle RSPP, döviz kurlarını düzenlemek için uluslararası döviz erişimi olan bankaların sürece dahil edilmesi gerektiğini kaydetti.

Bu adımın piyasadaki arz-talep dalgalanmalarını yumuşatacağı düşünülüyor.

Ekonomist Sergey Hestanov, gazeteye verdiği demeçte söz konusu uygulamanın Sovyetler Birliği’nde kullanılan bir yöntem olduğunu ve günümüzde İran gibi bazı ülkelerde örneklerinin bulunduğunu anımsattı.

Örneğin Venezuela’da devletle yakın ilişkileri olan şirketler, karaborsa fiyatının 5 ila 50 kat altında dolar temin edebiliyor.

Hestanov’a göre, “bu tür bir sistemde bazı şirketlerin daha avantajlı döviz kurlarına ayrıcalıklı erişimi” kaçınılmaz olarak iktisadi çelişkileri derinleştirebilir. Bu nedenle uzman, “kritik ithalatla ilgili acil sorunlar” olmadığı sürece RSPP’nin önerisinin başarı şansı görmediğini ifade etti.

BKS World of Investments baş ekonomisti İlya Fedorov ise, Merkez Bankası’nın döviz rezervleriyle ruble kurunu kontrol etme imkânının sınırlı olduğuna dikkat çekti.

Her ne kadar Merkez Bankası 631 milyar dolarlık altın ve döviz rezervine sahip olduğunu açıklasa da bu miktarın neredeyse yarısı -yaklaşık 300 milyar dolar- Batı ülkelerinde bloke edilmiş durumda.

Kalan rezervlerin üçte ikisi de (208 milyar dolar) likit olmayan altın olarak bulunuyor ve Merkez Bankası’nın Çin yuanı cinsinden elinde yalnızca 100 milyar dolar değerinde gerçek döviz rezervi mevcut.

Rusya Merkez Bankası, faiz oranını yüzde 21’e yükseltti

Okumaya Devam Et

RUSYA

Rus milyarderler Trump dönemine hazırlanıyor

Yayınlanma

Rus iş dünyasının önde gelen isimleri, hükümetin Rusya ekonomisi için öngördüğü iyimser büyüme tahminlerini gerçekçi bulmadıklarını ve Donald Trump’ın ABD Başkanı olarak Rusya’ya uygulanan yaptırımları kaldırmasını beklemediklerini öne sürdü.

Bloomberg, büyük ölçekli Rus şirketlerini yöneten milyarderler ve iş insanları ile yapılan görüşmeler sonucunda bu yönde bir habere yer verdi.

Hükümetin planına göre, Rusya ekonomisi bu yıl yüzde 3,9 oranında büyüyecek (2023’teki yüzde 3,6 büyüme sonrasında). Büyüme oranı 2025’te hafif bir düşüşle yüzde 2,5’e gerileyecek, ardından tekrar artacak: 2026’da yüzde 2,6, 2027’de yüzde 2,8, 2028-2030 yılları arasında ise yıllık ortalama yüzde 3 seviyesinde olacak.

Ancak Bloomberg‘in haberine göre, Rusya’nın en zengin sermayedarları bu büyüme rakamlarının ulaşılabilir olduğuna inanmıyor.

Milyarderler, ülke ekonomisinin zor bir dönemden geçtiğini ve Batılı şirketlerin ülkeden ayrılmasının özellikle makine ve teknoloji sektörlerinde üretim tabanını zayıflattığını düşünüyor.

İthal ikame süreçleri yavaş ilerlerken, yüz binlerce kişinin askere alınması iş gücü açığını artırarak durumu daha da kötüleştirdi.

Habere göre, Trump’ın 24 saat içinde bir “anlaşma” sözü vermesine rağmen milyarderlerin çoğu savaşın yakın zamanda sona ereceğinden şüpheli.

Ayrıca, Rusya’nın yaptırımların kalkacağına dair beklenti taşımadığı ve dünya çapında en fazla yaptırım uygulanan ülke olarak İran ve Kuzey Kore’yi geçtiği belirtildi.

Stockholm School of Economics uzmanları, kısa vadede Rusya ekonomisinin “mutlak bir çöküş” riski altında olmadığını, ancak “orta ve uzun vadede görünümün karamsar” olduğunu iddia etti.

Uluslararası Para Fonu ise önümüzdeki yılın başında Rusya’nın GSYİH büyüme oranının üç kat yavaşlayarak yüzde 1,3’e düşeceğini ve on yılın sonunda yıllık yüzde 1 seviyesine kadar gerileyeceğini öngörüyor.

Rusya Merkez Bankası’nın tahminlerine göre ise ekonomi 2025’te sadece yüzde 0,5 ila 1 oranında büyüme gösterecek ve özel tüketim ile yatırım artışı sıfırlanabilir.

Yaptırımlar nedeniyle petrol dışındaki diğer önemli kaynak bazlı sektörler zorlanmaya başladı. Gazprom çeyrek yüzyıldan bu yana ilk kez zarar ederken, kömür şirketleri ihracatta ciddi bir düşüş yaşadı.

İş dünyasının yeni karşılaştığı bir başka sorun ise Merkez Bankası’nın faiz oranlarını ekonominin 20 yıldan uzun süredir görmediği bir seviyeye çıkarması oldu.

Milyarderler Oleg Deripaska ve Aleksey Mordaşov, Merkez Bankası’nı bu konuda kamuya açık bir şekilde eleştirirken, diğer sermayedarlar Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina’nın, büyük savunma harcamaları karşısında enflasyonu dizginlemek için yeterli araçlara sahip olmadığını ifade etti.

Bloomberg’e konuşan milyarderlerden biri, hükümetin savaşı “özel bir askeri harekât” olarak değil, savaş olarak kabul etmesi durumunda, yüksek enflasyonu halka anlatmanın daha kolay olabileceğini savundu.

Rusya’nın neoliberal elitleri savaştan etkilendi mi?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English