Bizi Takip Edin

AMERİKA

Robert F. Kennedy Jr.’dan Trump’a destek

Yayınlanma

Robert F. Kennedy Jr., adaylık yarışından çekilerek Donald Trump’ı destekleyeceğini açıkladı.

Bağımsız aday RFK Jr., yarıştan çekildikten sonra Arizona’da düzenlenen bir mitingde Cumhuriyetçi aday Trump’a katılarak eski ABD başkanına destek verdi.

Hayatının büyük bölümünde Demokrat olan ve Kennedy hanedanının üyesi 70 yaşındaki Kennedy Jr., partiden ayrılmasına neden olan ilkelerin şimdi desteğini Trump’a vermeye zorladığını savundu.

Cuma günü Phoenix, Arizona’da düzenlediği basın toplantısında JFK Jr., 10 kritik eyalette adının oy pusulasından çıkarılmasını isteyeceğini söyledi.

Cuma günü RFK Jr.’ı sahnede karşılamadan önce Trump, seçilmesi halinde Başkan John F. Kennedy’nin 1963’te öldürülmesiyle ilgili kalan tüm gizli belgeleri yayınlama sözü verdi.

Trump daha sonra Glendale’de düzenlenen mitingde Kennedy’yi “olağanüstü” ve “parlak” olarak övdü.

Demokrat rakibi Kamala Harris ise Kennedy’nin seçmenlerinin desteğini “kazanmaya” çalışacağını söyledi.

Anketler, Cumhuriyetçi seçmenin JFK Jr.’a sempati duyduğunu gösteriyor

Kasım ayındaki seçimler yaklaşırken, anketler, fonların ve ulusal haberlerin azalması nedeniyle Kennedy’nin çift haneli rakamlardan geriye düştüğünü gösteriyor.

En son yapılan ankette her 10 ABD’li seçmenden 2’sinin Kennedy hakkında fikir beyan edecek kadar bilgi sahibi olmadığı ortaya çıkmıştı.

Cumhuriyetçilerin Kennedy hakkında olumlu bir görüşe sahip olma olasılığı Demokratlar ve bağımsızlara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek.

Kennedy hakkında olumlu bir izlenime sahip olanların aynı zamanda Trump (%52) hakkında da Harris’e (%37) kıyasla daha olumlu bir görüşe sahip olma olasılığı daha yüksek.

JFK Jr., en popüler olduğu dönemlerde anketlerde %14 ila %16 arasında değişen oranlarda oy alıyor görünüyordu.

Kennedy ailesinden tepki

ABD Senatörü Robert F. Kennedy’nin oğlu ve Başkan John F. Kennedy’nin yeğeni olan JFK Jr., Demokrat siyasetin en ünlü ailesine mensup.

Kennedy’nin Beyaz Saray için bir Cumhuriyetçiyi destekleme kararı, daha önce şubat ayında bir Super Bowl reklamında aile adını kullanmasını kınayan akrabalarını öfkelendirdi.

Kız kardeşi Kerry Kennedy, Trump’a verdiği desteğin “babamızın ve ailemizin en çok değer verdiği değerlere ihanet” olduğunu söyledi ve “Bu üzücü bir hikayenin üzücü bir sonudur,” dedi.

JFK Jr. Cuma günü yaptığı açıklamada, “Bu karar, eşime, çocuklarıma ve arkadaşlarıma yaşattığı zorluklar nedeniyle benim için acı verici. Ama yapmam gerekenin bu olduğuna dair bir kesinliğe sahibim. Ve bu kesinlik bana fırtınalarda bile iç huzuru veriyor,” demişti.

Adaylıktan çekilen Kennedy, HBO komedisi Curb Your Enthusiasm’ın yıldızı Cheryl Hines ile evli. Hines X’te kocasının kampanyasını askıya alma kararına derin saygı duyduğunu paylaştı fakat Trump’ı desteklemesi konusunda yorum yapmadı.

“İntikam için Trump’ı desteklemedim”

JFK Jr, pazar günü yaptığı açıklamada Donald Trump’ı desteklemesinin Demokratlardan intikam almak için olmadığını ve eski başkan için kampanya yürütmeye devam etmeyi planladığını söyledi. 

Kennedy, “Fox News Sunday” programında Shannon Bream ile yaptığı söyleşide “Aktif bir şekilde kampanya yürüteceğim. Başkan Trump’ın kampanyasına katılan diğer Demokratlarla birlikte bir dizi duyuru yapacağını düşünüyorum ve ben Amerika’yı yeniden sağlıklı hale getirmek istiyorum, Başkan Trump da öyle,” dedi.

Demokratların bu yıl adaylık başvurusunda bulunmasını engellediğini savunan Kennedy, sadece 10 kararsız eyaletteki oy pusulasından ismini çekmeyi planladığını ve adaylığının sonucu etkilemeyeceği yaklaşık 30 eyaletteki oy pusulalarında kalacağını söyledi.

JFK Jr. Arizona ve Pennsylvania gibi savaş alanı eyaletlerden zaten çekilmişti. Fakat Associated Press’e konuşan seçim yetkilileri, Michigan, Nevada ve Wisconsin gibi kararsız eyaletlerden çekilmesi için artık çok geç olduğunu söyledi.

Trump, “birlik hükümeti” önermiş

Kennedy, Trump’la bazı konularda hâlâ aynı fikirde olmadığını söylese de, suikast girişiminden sonra Trump’la konuşmuş ve daha sonra onunla iki kapsamlı toplantı yapmıştı.

“[Trump] beni bir birlik hükümeti kurmaya davet etti ve hemfikir olmadığımız konularda birbirimizi eleştirmeye devam edebilme konusunda anlaştık,” diyen Kennedy, Trump’ın Ukrayna’daki savaşı sona erdirmek ve sansürü kaldırmak gibi konularda kendisine yardımcı olmayı taahhüt ettiğini de sözlerine ekledi.

JFK Jr., “Fakat bu konular ülkemizi birleştirmek için o kadar önemli ki, bu ülkede çocuklarımızı birbirimizden nefret ettiğimizden daha çok sevdiğimiz bir noktaya ulaşmamız gerekiyor,” dedi.

Kennedy ayrıca Trump kampanyasını desteklemesi karşılığında kabine pozisyonları için başka bir görüşme yapılmadığını da söyledi.

Kennedy kampanyasını Nisan 2023’te “Demokrat olarak, babamın, amcamın… Anayasanın şampiyonlarının partisi olarak” başlattığını söyledi.

Fakat JFK Jr., “savaşın, sansürün, yolsuzluğun, büyük ilaçların, büyük teknolojinin, büyük paranın partisi haline geldiği” için Demokratlardan ayrıldığını vurguladı.

Kennedy, kampanyasını askıya alma kararından “medya kontrolünü” ve eski partisinin adaylığını engelleme çabalarını sorumlu tutmuş ve “Kalbimde, acımasız ve sistematik sansür karşısında zafere giden gerçekçi bir yolum olduğuna artık inanmıyorum,” demişti.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English