Bizi Takip Edin

Rusya

Rusya Bilimler Akademisi: Karadeniz’deki akaryakıt sızıntısı ekolojik bir yıkım

Yayınlanma

Karadeniz’de binlerce ton akaryakıtın sızması, Rusya Bilimler Akademisi tarafından “21. yüzyılın en büyük çevre felaketi” olarak tanımlandı. Uzmanlar, kirliliğin Türkiye, Romanya ve Bulgaristan kıyılarına ulaşabileceğini ve temizlik çalışmalarının yıllar sürebileceğini belirtiyor.

Rusya Bilimler Akademisi Su Sorunları Enstitüsü’nün araştırma direktörü Viktor Danilov-Danilyan, Karadeniz’de binlerce ton mazotun sızmasını “21. yüzyılın en büyük çevre felaketi” olarak tanımlandı.

Danilov-Danilyan, Kommersant gazetesine verdiği mülakatta, “İlk kez bu kadar büyük miktarda mazot sızıyor. Benim görüşüme göre, bu, 21. yüzyılın başından bu yana Rusya’daki en ciddi çevre felaketi. Yani bu, benzeri görülmemiş bir olay,” dedi.

Danilov-Danilyan, bu durumun 2020 yılında Norilsk’te yaşanan dizel yakıt sızıntısıyla karşılaştırılamayacağını, çünkü o olayın “yerel ve hızla çözüldüğünü” belirtti.

Karadeniz’de yaşananların ekosistem için “korkunç bir darbe” olduğunu vurgulayan akademisyen, “On binlerce kuşun, çok sayıda yunusun ölümü ve kıyıdaki flora ve faunada büyük kayıplar. Böyle bir ortamda, tuzlu suda bile, mazotu sindirebilen mikroorganizmalar dışında hiçbir şey yaşayamaz,” diye ekledi.

Danilov-Danilyan, en az 200 ila 500 bin ton kirli toprağın taşınmasının da iz bırakacağını belirtti.

Ayrıca mazotun bulaştığı toprağın kaldırıldığı yerlerde, denizin karaya 30-50 metre kadar ilerlediği kaydedildi. Kirliliğin sadece Rusya’yı etkilemeyeceğini belirten Danilov-Danilyan, “Ocak sonunda Odessa’ya ulaşabilir, Romanya ve Bulgaristan kıyılarına yaklaşabilir, denizin güneydoğusunda ise Türkiye’ye ulaşabilir,” değerlendirmesini yaptı.

Bunun yanı sıra Danilov-Danilyan, Karadeniz’deki mazotun temizlenmesinin ne kadar süreceğine dair bir tahminde bulunmaktan kaçındı:

”200 metreden daha derine, hidrojen sülfür tabakasına ulaşan mazot, orada uzun süre kalabilir. Fakat yükselen akıntılar tarafından yüzeye çıkarılma ihtimaline hazırlıklı olmalıyız. Tatil beldelerinin sürekli izlenmesi gerekecek ve yeni mazot kümelerinin ortaya çıkmasının nadir hale geldiğinden emin olduğumuzda bu faaliyetler azaltılabilir.”

Bu felaketin önlenebileceğini, ancak Karadeniz’de 20 yıl önce hurdaya ayrılması gereken gemilerin hala kullanıldığını vurgulayan akademisyen, “Bu tür bir yaklaşımla felaket kaçınılmazdı: er ya da geç gerçekleşecekti. Bu tür olaylar için sigorta mekanizması neredeyse hiç çalışmıyor ve ciddi temizlik çalışmaları kazadan ancak dokuz veya on gün sonra başladı,” dedi.

Aralık ayında Kerç Boğazı’nda fırtına nedeniyle Volgoneft-212 ve Volgoneft-239 tankerleri battı.

Toplamda 9,2 bin ton mazot taşıyan tankerlerden yaklaşık 4 bin tonu Karadeniz’e sızdı ve Krasnodar Bölgesi ile Kırım kıyılarına ulaştı. Geri kalanı ise tankerlerin içinde deniz tabanında kaldı. Krasnodar oblastının operasyon merkezi, bu hafta yaptığı açıklamada, Anapa plajlarındaki mazotla kirlenmiş kumun temizlenmesinin iki ay sürebileceğini duyurdu.

Karadeniz’deki mazot sızıntısının etkilerinin artması üzerine Rusya Başbakanı Mihail Mişustin, 13 Ocak’ta kazanın sonuçlarını ortadan kaldırmak için bir hükümet komisyonu kurdu.

Federal afet müdahale ekibi ise 12 Ocak’ta, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in yetkililerin zararı en aza indirmek için yeterli çaba göstermediği yönündeki eleştirilerinin ardından oluşturuldu.

Kırım’da petrol sızıntısı nedeniyle olağanüstü hâl ilan edildi

Rusya

Reuters: Putin, NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceğine dair yazılı garanti istedi

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Putin’in, Ukrayna’daki askeri müdahaleyi sona erdirmek için Batı’dan NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceğine dair yazılı güvence, Ukrayna’nın tarafsız statüsü ve bazı yaptırımların kaldırılması gibi bir dizi şart öne sürdüğü bildirildi. Reuters‘a konuşan üst düzey Rus kaynaklar, Putin’in talepleri karşılanmazsa Moskova’nın savaşı yıllarca sürdürmeye ve Kiev üzerindeki baskıyı artırmaya hazır olduğunu belirtti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, Ukrayna’daki savaşı “ne pahasına olursa olsun” bitirmeye hazır olmadığı ve Batılı ülkelerden NATO’nun doğuya doğru genişlemeyeceğine dair “yazılı” bir taahhüt ile bazı yaptırımların kaldırılmasını talep ettiği bildirildi.

Reuters‘a konuşan ve müzakerelerin gidişatı hakkında bilgi sahibi olan üç üst düzey Rus kaynak, Putin’in ayrıca Ukrayna’nın tarafsız statüsünü ve ülkedeki Rusça konuşan sakinlerin korunmasını şart koştuğunu belirtti.

Rusya liderinin aynı zamanda Batı’nın bazı yaptırımlarını kaldırmasını ve Merkez Bankası’nın dondurulan varlıklarıyla ilgili sorunun çözülmesini istediği ifade edildi.

Reuters‘ın bir kaynağı, “Putin, kendi koşullarında bir barış anlaşmasına varamayacağını anlarsa, Ukrayna için ‘yarının daha da sancılı olacağını’ göstermeye çalışacaktır,” dedi.

Kaynağa göre Moskova, Batı’nın uygulayacağı yaptırımlara ve bunun yol açacağı ekonomik zorluklara bakılmaksızın Rusya’nın yıllarca savaşabileceğine inanıyor.

Ajansa konuşan bir başka kaynak ise Putin’in topraklar konusundaki “tutumunu sertleştirdiğini” ve şimdi Kiev’in dört oblasttan —Lugansk, Donetsk, Zaporojye ve Herson’dan— askerlerini çekmesini talep edeceğini anımsattı.

Putin: Eşit ve bölünmez bir güvenlik mimarisine ihtiyaç var

Rus yetkililer daha önce defalarca Ukrayna’ya yönelik askeri müdahalenin temel nedeninin NATO’nun doğuya doğru genişlemesi ve Kiev’in ittifaka katılma olasılığı olduğunu belirtmişti.

Buna karşılık Kuzey Atlantik İttifakı, “açık kapı” politikasından ve ülkelerin hangi askeri ittifaklara katılacaklarına kendilerinin karar verme hakkından bahsetmişti.

NATO, Moskova’nın talebi nedeniyle bu yaklaşımın değişmeyeceğini vurgulamış ancak Ukrayna’nın yakın zamanda ittifaka davet edilmesinin mümkün olmadığını da kabul etmişti.

İstanbul görüşmeleri ve Trump-Putin diyaloğu

Rusya ile Ukrayna arasında üç yıl aradan sonra 16 Mayıs’ta İstanbul’da yapılan ilk doğrudan görüşmelerde Rus heyeti, Kiev’den dört oblastı teslim etmesini talep etmiş ve reddedilmesi hâlinde Sumi ve Harkov olmak üzere iki oblastı daha ele geçirmekle tehdit etmişti.

Bunun ardından Trump, Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Wall Street Journal‘ın haberine göre Trump, görüşmenin ardından Avrupalı liderlere Rusya Devlet Başkanı’nın kazandığına inandığı için çatışmaları durdurma niyetinde olmadığını bildirdi.

Trump ayrıca Zelenskiy’e Putin ile kendi başına müzakere etmesi gerektiğini söyledi.

ABD’den Rusya’ya: Yaptırım tehditlerini ciddiye alın

Okumaya Devam Et

Rusya

Putin: Eşit ve bölünmez bir güvenlik mimarisine ihtiyaç var

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da düzenlenen güvenlikten sorumlu yüksek temsilcilerin katıldığı 13. uluslararası toplantıda yaptığı konuşmada, eşit ve bölünmez bir güvenlik mimarisinin gerekliliğini vurguladı. Putin, hiçbir ülkenin güvenliğinin diğerlerinin aleyhine olmaması gerektiğini belirterek, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS gibi örgütlerin bu yeni sistemin temeli olabileceğini ifade etti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’da düzenlenen güvenlikten sorumlu yüksek temsilcilerin katıldığı 13. uluslararası toplantıda yaptığı konuşmada, tüm ülkelerin kendi güvenlikleri için sağlam garantilere sahip olması gerektiğini, ancak bunun diğer ülkelerin çıkarları ve güvenliği pahasına olmaması gerektiğini belirtti.

Putin, eşit ve bölünmez bir güvenlik mimarisine acil ihtiyaç duyulduğunu vurgulayarak, bu yeni mimarinin temeli olarak Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BRICS gibi yapıları işaret etti.

Putin, konuşmasında, yaklaşık 15 yıldır düzenlenen forumun “önemli statüsünü ve otoritesini ikna edici bir şekilde teyit ettiğini” belirtti.

Çok sayıda ülkeden delegasyonun katıldığı toplantıda bu yıl, uzun bir aradan sonra Amerika Birleşik Devletleri’nden temsilcilerin de yer alması dikkat çekti.

Amerikan heyetinde Moskova Büyükelçiliği’nden siyasi ve ekonomik işler danışmanı Eric Jordan ile ikinci katip Jeremy Ventuzo’nun bulunduğu bildirildi. Toplantının merkezi tartışmasının ise yeni bir küresel güvenlik mimarisinin oluşturulma perspektiflerine ayrılması bekleniyor.

Yeni güvenlik mimarisi için temel öneriler

Devlet başkanı, kıtanın barış ve istikrar alanına dönüştürülmesi, sürdürülebilir iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınma örneği haline getirilmesi gerektiğini vurguladı.

Putin, “Böyle bir güvenlik sisteminin oluşturulmasının temelini Şanghay İşbirliği Örgütü, Avrasya Ekonomik Birliği, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü, Güneydoğu Asya Uluslar Birliği (ASEAN) ve diğer işbirliği formatları oluşturabilir,” dedi.

Rus lider, toplantıda “küresel çoğunluğu oluşturan, bölgesel ve uluslararası süreçleri daha aktif etkilemeye çalışan, egemen eşitlik ilkesini ve kendi kalkınma modeline sahip olma hakkını savunan” küresel Güney ve Doğu devletlerinin geniş çapta temsil edildiğini kaydetti.

Trump yönetimi, Rusya-NATO Konseyi’ni yeniden canlandırmayı önerdi

‘Tarihten ders alınmalı’

Ortak çalışmalar inşa edilirken geçmişin derslerine dayanılması gerektiğini ifade eden Putin, bu yıl İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinin 80. yıl dönümünün kutlandığını hatırlattı. Putin, Birleşmiş Milletler’in kuruluş temellerinin “kötülüğe, Nazizm’e, militarizme karşı mücadelede” ülkelerin birleşme deneyimi ve “insanlığın barış ve özgürlük için ödediği devasa bedelin” anlaşılması sayesinde atıldığını kaydetti.

Devlet Başkanı, “Günümüzde o yılların olayları hakkındaki gerçeği korumak, tarihi yeniden yazma ve Sovyet halklarının Nazi Almanyası’nın yenilgisindeki belirleyici katkısını sorgulama girişimlerine karşı koymak son derece önemlidir,” diye ekledi.

Ayrıca Nazilerin ve işbirlikçilerinin kahramanlaştırılmasının da engellenmesi gerektiğini vurguladı.

Güvenlik konularından sorumlu yüksek temsilcilerin katıldığı 13. uluslararası toplantı, 27-29 Mayıs tarihleri arasında Rossiya Ulusal Merkezi’nde gerçekleştiriliyor.

Etkinliğe BRICS, ŞİÖ, ASEAN, Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT), Arap Birliği, Afrika Birliği, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) gibi çeşitli uluslararası ve bölgesel örgütlere üye 105 ülkeden heyetler iştirak ediyor.

Okumaya Devam Et

Rusya

Rusya Merkez Bankası: Politika faizinin seyri enflasyonun düşüş hızına bağlı

Yayınlanma

Rusya Merkez Bankası Araştırma ve Tahmin Departmanı, enflasyonun 2026 yılında yüzde 4 seviyesinde istikrar kazanmasının uzun süreli sıkı para politikası gerektirdiğini açıkladı. Politika faizi dinamiklerinin enflasyonun düşüş hızı ve risk dengesine bağlı olacağı belirtilirken, nisan ve mayıs aylarında tüketici fiyatlarındaki artış hızının yavaşladığı kaydedildi.

Rusya Merkez Bankası Araştırma ve Tahmin Departmanı’ndan yapılan açıklamaya göre, enflasyonun 2026 yılında yüzde 4 seviyesinde istikrar kazanması, uzun bir süre sıkı para politikasının sürdürülmesini gerektiriyor.

Departman, aynı zamanda politika faizi dinamiklerinin enflasyonun ve enflasyon beklentilerinin düşüş hızına bağlı olacağını vurguladı.

Analistler ayrıca, bu dinamiklerin 2026 yılına kadar enflasyon hedefine ulaşılması bağlamında risklerin dengelenmesine de bağlı olduğuna dikkat çekti.

Rusya Merkez Bankası verilerine göre, nisan ve mayıs aylarında tüketici fiyatlarındaki artış hızının yavaşlamaya başladığı belirtildi.

Açıklamada, bu durumun, rublenin değer kazanmasının yansıması etkisiyle bağlantılı olduğu ve bunun da uygulanan sıkı para politikasının bir sonucu olduğu ifade edildi.

Raporda, ekonomideki toplam talepteki yavaşlamanın giderek daha belirgin hâle geldiği ve bunun da kalıcı bir dezenflasyonist eğilim için ön koşulları oluşturduğu kaydedildi.

2025 sonu hedefi kritik

Uzmanlar, gelecek yılki yıllık enflasyon hedefine ulaşılabilmesi için mevcut fiyat artış hızlarının 2025 yılı sonuna kadar yıllık bazda yüzde 4’e düşürülmesinin önemine dikkat çekti.

Rusya’da halkın enflasyon beklentileri, bir önceki aydaki yüzde 13,1 seviyesinden mayıs ayında yüzde 13,4’e yükseldi.

Rusya Merkez Bankası’nın 28 Nisan’da belirttiği üzere, halkın medyan yıllık enflasyon beklentisi geçen ay yüzde 13,1’e çıkmıştı. Beş yıllık medyan beklentiler yüzde 11,5’e gerilerken, halk tarafından gözlemlenen yıllık enflasyon ise yüzde 15,9 olarak kaydedildi.

Rusya’da yüksek faizler KOBİ’lerin satışlarını vurdu, kredi iştahı arttı

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English