Bizi Takip Edin

Rusya

Rusya’dan dost ülkelere kredi atağı: 1,6 trilyon rublelik plan

Yayınlanma

Rusya, önümüzdeki üç yıl içinde dost ülkelere devlet kredisi olarak yaklaşık 1,6 trilyon ruble vermeyi planlıyor. İzvestiya gazetesinin haberine göre, 2025-2027 bütçe taslağı kapsamında özellikle 2025 yılında 501 milyar ruble, 2026 yılında 520 milyar ruble ve 2027 yılında 536,6 milyar ruble değerinde kredi verilmesi öngörülüyor.

Bir önceki 2024-2026 bütçesinde öngörülen 1,4 trilyon rublelik planla karşılaştırıldığında, toplam kredi miktarının yaklaşık yüzde 10 veya 135 milyar ruble artacağı tahmin ediliyor.

Aynı zamanda 2025 yılında hazinenin toplam harcamalarının 41,5 trilyon ruble olması bekleniyor. Bu durumda Rusya, diğer devletlere verdiği krediler için bütçesinin yüzde 1,2’sini (501 milyar ruble) ayıracak. Bununla birlikte, bütçe açığının da 1,2 trilyon ruble olacağı öngörülüyor.

Bütçe taslağının açıklayıcı notunda, diğer devletlere verilen kredilerin mevcut projeleri tamamlamak ve hükümetler arası anlaşmalar kapsamındaki yükümlülükleri yerine getirmek için gerekli olduğu vurgulanıyor.

Bir diğer amaç ise Rus mallarının rekabetçi olduğu sektörlerde sanayi ihracatına mali destek sağlamak.

Rusya Devlet Başkanlığı Akademisi IPEI Bölgesel Politika Merkezi Direktörü Vladimir Klimanov, Moskova’nın, ülkenin dünya sahnesindeki konumunu güçlendirmek için diğer ülkelere borç verdiğini belirtiyor.

Klimanov’a göre, borç alanlar çoğunlukla Rusya’nın yoğun dış ekonomik iş birliği içinde olduğu devletler.

Klimanov şöyle açıklıyor: “Rus mallarının diğer ülkelere ihracatını sağlamak için kredi programlarına başvurmak gerekiyor. Benzer şekilde, Türkiye ya da Bangladeş’te inşa edilen nükleer enerji santralleri gibi çeşitli altyapı tesislerinin hayata geçirilmesinde de kredi programlarından yararlanılıyor.”

Rusya, Türkiye ve Bangladeş’in yanı sıra İran, Mısır, Çin ve Macaristan ile hükümetler arası kredi kullanarak nükleer güç santrali inşasına ilişkin anlaşmalar imzaladı. Bunların dışında başka projeler de mevcut.

Özellikle İran’da bir demiryolu inşaatı planlanıyor ve bu proje için gerekli 1,6 milyar avronun 1,3 milyar avroluk kısmı Rusya tarafından sağlanacak.

Yetkililer borçlular ve borçları hakkında detaylı bilgi vermekten kaçınıyor. Dünya Bankası’nın (DB) son verilerine göre, 2022 yılı sonunda yabancı ülkelerin Rusya’ya olan toplam borcu 28,9 milyar dolardı (1 Ekim’deki Merkez Bankası döviz kuru üzerinden yaklaşık 2,7 trilyon ruble). Yıl içinde bu rakam neredeyse yüzde 9 ya da 2,3 milyar dolar arttı.

Bankaya göre, 2022 sonunda Rusya’nın en büyük borçluları Belarus (8,2 milyar dolar), Bangladeş (5,9 milyar dolar), Hindistan (3,8 milyar dolar), Mısır (1,8 milyar dolar) ve Vietnam (1,4 milyar dolar) oldu. Kurum, kredilerin çoğunun (28 milyar dolar) uzun vadeli, yani bir yıl veya daha uzun sürede ödenecek borçlar için olduğunu ifade etti.

Rusya, savunma harcamalarını yeni bir rekor seviyeye çıkaracak

Rusya

Medvedev: Ukrayna’ya barış gücü gönderilirse savaş çıkar

Yayınlanma

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, Ukrayna’ya barış gücü gönderilmesinin daha büyük çatışmaya yol açacağını belirtti. Medvedev ayrıca, Kiev’de barış anlaşması imzalayabilecek yetkili kişilerin bulunmadığını ve Ukrayna’nın devletliliğini korumak için son fırsatı olduğunu söyledi.

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, St. Peterburg Uluslararası Hukuk Forumu‘nda yaptığı konuşmada, Ukrayna’ya barış gücü gönderilmesi durumunda çatışma çıkacağı öngörüsünde bulundu.

Medvedev ayrıca, Kiev’de barış anlaşması imzalayabilecek yetkili kişilerin bulunmadığını ifade etti. Forumun bu yılki genel kurulu “Hukuk: Geleceğin dünyası için geçmişin dersleri” başlığını taşıyordu.

Medvedev, Ukrayna’nın devletliliğini korumak ve barışçıl kalkınma şansı elde etmek için son fırsata sahip olduğunu düşündüğünü belirtti. Uluslararası hukuk dilinde yalnızca eşit ve anlaşmaya varılabilir ortaklarla müzakere edilebileceğini kaydeden Medvedev, “Kukla devletlerle yapılacak her türlü anlaşma başarısızlığa mahkumdur,” dedi.

Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, Ukrayna ihtilafının nihai hukuki çözümüne hukuki açıdan yaklaşmanın önemli olduğunu vurguladı. Medvedev, Kiev’deki başlıca aktörler arasında barış anlaşması yapmaya yetkili kişilerin bulunmadığının defalarca söylendiğini hatırlattı.

Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 8. maddesinin, yetkisiz kişi tarafından yapılan ve anlaşmanın imzalanmasıyla ilgili olan eylemin, daha sonra devlet tarafından teyit edilmediği takdirde hukuki geçerliliğinin olmayacağını belirttiğini aktaran Medvedev, sözleşmenin 46. maddesinin ise özellikle önemli iç usullerin açıkça ihlal edilerek yapılan anlaşmaların geçersizliğini ortaya koyduğunu ifade etti.

Medvedev, “Devleti temsil etme yetkisine ilişkin, uluslararası anlaşmanın diğer tarafların bildiği özel kısıtlamalar, esasen aynı sözleşmenin 47. maddesi uyarınca bu anlaşmayı yok eder,” diye ekledi.

Uluslararası Adalet Divanı’nın içtihadının, diğer tarafların bu durumdan haberdar edilmesi halinde, ulusal prosedürlerin yerine getirilmemesi nedeniyle devletin uluslararası anlaşmanın bağlayıcılığına ilişkin rızasının geçersiz sayılabileceğini teyit ettiğini söyledi.

Medvedev, bunların görünüşte biçimsel şeyler olduğunu ancak uluslararası ilişkilerin derin krizde olduğu şu dönemde bunların unutulmaması gerektiğini kaydetti.

Aksi takdirde, yıllar ve on yıllar sonra, anlık çıkarlarını istikrarın önüne koymak veya üstlenilen yükümlülükleri yerine getirmeyi reddetmek isteyenlerin bunları hatırlatacağını söyledi.

Forumun genel kuruluna katılanlar arasında Avusturya eski Dışişleri Bakanı Karin Kneissl, Interpol Başkanı Ahmed Nasır er-Raisi, Bahreyn Krallığı Uluslararası Uyuşmazlık Çözüm Konseyi Genel Sekreteri Marik Patraney Paulson, Mozambik Cumhuriyeti Adalet, Anayasa ve Din İşleri Bakanı Mateus da Cecilia Finiasse Saize ve El Salvador Cumhuriyeti Başkan Yardımcısı Felix Ulloa yer aldı.

Rossiya 24 Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Aleksandra Suvorova’nın moderatörlüğünü yaptığı oturumda Suvorova, Medvedev’e Ukrayna’nın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile müzakere yasağı getiren yasasının müzakere sürecini etkileyip etkilemediğini sordu.

Medvedev, şu anda Ukrayna’daki yürütme erki ve devlet başkanının Rusya tarafından uluslararası anlaşmaları imzalama yetkisine sahip kişiler olarak görülmediğini yanıtladı.

Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, “Demek ki, Ukrayna’nın mevcut Anayasası’na başvurmak ve bu tür kişileri bulmak gerekiyor. Bu seçeneklerden biri, ancak aynı zamanda her şey imzalanan belgeye de bağlıdır,” diye belirtti.

Medvedev ayrıca, bazı ülkeler tarafından öne sürülen Ukrayna’ya barış gücü gönderme fikirlerinin tüm tarafları ölümcül sonuçları olabilecek çok daha büyük çatışmaya sürükleyebileceğinden endişe duyduğunu ifade etti.

“Güzel sözlerin” ardında sadece yayılmacılık değil, aynı zamanda Ukrayna’nın kalan topraklarında işgal rejimi kurma arzusu da olabileceğini belirtti.

Medvedev, barış gücü birlikleri kavramının BM Güvenlik Konseyi faaliyetleriyle bağlantılı olduğunu ve misyonun tarafsızlığı ve meşru müdafaa durumları dışında silahlı güç kullanılmaması gibi belirli ilkelere dayandığını kaydetti.

Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı, bu koşulların, Rusya’ya karşı “açık hibrit savaşta” taraf tutan devletlerin silahlı kuvvetlerinin Ukrayna’da herhangi varlığını dışladığını açıkladı.

Ukrayna krizine değinen Medvedev, sürdürülebilir barışın inşasının, yani çatışmaların barışçıl çözümüne yönelik prosedürlerin geliştirilmesinin önemine de dikkat çekti.

Bu prosedürlerin sadece belirli çatışmada ateşkes sağlanmasına değil, uzun süreli barışa ulaşılmasına yardımcı olacağını ifade etti. Bu nedenle Medvedev’e göre, çatışmanın temel nedenini ortadan kaldıracak uzun vadeli uluslararası hukuki garantiler gerekiyor.

Ukrayna’ya barış gücü planı çıkmaza girdi: Avrupa ülkeleri asker bulamıyor

Okumaya Devam Et

Rusya

Putin’den Kursk oblastına ziyaret

Yayınlanma

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kursk oblastının tamamen geri alınmasından bu yana bölgeye ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Putin, gönüllü kuruluş temsilcileri ve vali vekili Aleksandr Hinşteyn ile görüşerek bölge halkının ihtiyaçlarını dinledi. Ziyaret sırasında Kursk Nükleer Santrali-2 inşaat alanını da inceledi.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kursk oblastının tamamen kontrol altına alınmasının ardından bölgeye ilk ziyaretini gerçekleştirdi.

Kremlin’den yapılan açıklamaya göre, Putin, ziyareti kapsamında gönüllü kuruluş temsilcileri ve Kursk oblastı Vali Vekili Aleksandr Hinşteyn ile bir araya geldi.

Görüşmelerde gönüllülerden ve yerel halktan gelen talepler dinlendi. Özellikle sınır bölgelerinde yaşayan vatandaşların acil ihtiyaçları ve bölgede yürütülen yardım çalışmaları hakkında bilgi alındı.

Kızl Ordu askerlerine ait yıkılan anıtların restore edilmesi konusu da gündeme geldi.

Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna’da savaşçı anıtlarının kendi elleriyle yıkıldığını ve bunun dedelerin, ataların hatırasına ihanet olduğunu belirtti.

Kremlin’den yapılan açıklamaya göre, Vladimir Putin, Kurçatov şehrinde Kursk oblastı belediye başkanlarıyla bir toplantı gerçekleştirdi.

Ayrıca, yapımı devam eden Kursk Nükleer Santrali-2 inşaat alanını da ziyaret etti.

Geçen yılın ağustos ayı başlarında Ukrayna güçleri, stratejik hedeflerle Kursk oblastına girmişti. Bu hedeflerden biri, Kurçatov’da bulunan Kursk Nükleer Santrali’ni ele geçirmekti.

Kiev yönetiminin nükleer santrali pazarlık unsuru olarak kullanmayı planladığı ancak Rusya askerlerinin bu planı engellediği belirtildi.

Kursk oblastı topraklarındaki çatışmalarda Ukrayna güçlerinin 70 binden fazla askerini kaybettiği, bu kayıpların ölü ve yaralıları kapsadığı aktarıldı.

Ayrıca, NATO menşeli 400’den fazla tank da dahil olmak üzere binlerce askerî teçhizatın imha edildiği bilgisi verildi.

Bölge, nisan ayında tamamen geri alındı. Bununla birlikte Rusya ordusu, Sumi oblastının kuzeyinde Basovka, Juravka, Novenkoye ve Maryino dahil olmak üzere 200 kilometrekareden fazla alanı kontrol altına aldı.

Hâlâ Ukrayna ordusuna bağlı bazı grupların Gluşkovski bölgesinden Rusya sınırını geçmeye çalıştığı ve Rusya ordusunun bu girişimleri püskürttüğü bildirildi.

Sınır hattına yakın Tetıkino yerleşimi civarı ise sıcak çatışma bölgelerinden biri olmaya devam ediyor.

Putin’in tarihi 9 Mayıs konuşması: “Muzaffer halka şan olsun!”

Okumaya Devam Et

Rusya

Bastrıkin: Rusya’da göçmenlerin işlediği suçlar yüzde 15 arttı

Yayınlanma

Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin, göçmenler tarafından işlenen suçlarda önemli bir artış olduğunu açıkladı. Bastrıkin, bu durumla mücadele etmek için yeni yasal düzenlemeler ve tedbirler önerdiklerini belirtti.

Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı Aleksandr Bastrıkin, St. Petersburg Uluslararası Hukuk Forumu‘nda yaptığı konuşmada, ülkede yabancı uyruklular tarafından işlenen suçlarda dikkat çekici bir artış yaşandığını bildirdi.

Bastrıkin, bu durumun önüne geçmek için bir dizi yasal düzenleme önerdiklerini ve bazı önlemlerin hayata geçirildiğini ifade etti.

TASS ajansının aktardığına göre Bastrıkin, “Göç düzenlemesinin yasal zorlukları” başlıklı oturumda yaptığı sunumda, Soruşturma Komitesi merkez teşkilatında göçmenler tarafından işlenen suçların soruşturulması için özel bir birim oluşturulduğunu belirtti.

Komite başkanı, 2025 yılının ocak-mart dönemine ilişkin verileri paylaşarak, “Yabancı vatandaşlar tarafından işlenen suçların sayısında yüzde 15’lik bir artış kaydedildi; bu sayı 10 bin 791’den 12 bin 440’a yükseldi,” diye konuştu.

Bastrıkin ayrıca, göçmenler tarafından işlenen ve aydınlatılan ağır suçların sayısının yüzde 65 arttığını vurguladı.

Bastrıkin, göçmenlerin reşit olmayan kişilere karşı işlediği suçlarda da artış olduğunu belirterek, “Göçmenler tarafından küçüklere yönelik 403 suç işlendi, bu da yüzde 20’lik bir artış anlamına geliyor. Bu suçların 196’sı ise küçük çocuklara karşı işlenmiş olup, burada yüzde 38’lik bir artış söz konusu,” dedi.

Yetkili, ocak-mart ayları itibarıyla organize suçlarda da bir yükseliş kaydedildiğini de sözlerine ekledi.

Rusya Soruşturma Komitesi Başkanı, “Bu yılın ilk çeyreğinde göçmenler tarafından işlenen terör bağlantılı suçların sayısı 2,7 kat arttı,” diyerek durumun ciddiyetine dikkat çekti.

Bastrıkin, göçmenler tarafından işlenen ağır ve çok ağır suçların yarısından fazlasının yasa dışı uyuşturucu ticaretiyle ilgili olduğunu da sözlerine ekledi.

Göç alanındaki görevlilerin işlediği suçlara da değinen Bastrıkin, 2024 yılında bu konuda yapılan incelemeler sonucunda 918 ceza davası açıldığını ve bu sayının bir önceki yıla göre 2,4 kat daha fazla olduğunu belirtti.

Ayrıca Bastrıkin, Soruşturma Komitesi personelinin Rusya vatandaşlığına kabul edilen ancak askerlik kaydı yaptırmayan kişilerin tespiti için yapılan önleyici baskınlara katıldığını da ifade etti.

Bastrıkin, göçmenlik mevzuatının iyileştirilmesi amacıyla Soruşturma Komitesi tarafından 18 öneri geliştirildiğini ve bunların önemli bir kısmının hayata geçirildiğini söyledi.

Komite başkanı, “Soruşturma Komitesinin desteği ve girişimiyle, yasa dışı göç organizasyonu, sahte kayıt ve vatansız kişilerin sahte kaydı ile sahte belge düzenleme suçlarına yönelik cezai sorumluluklar ağırlaştırıldı,” diye konuştu.

Soruşturma Komitesinin, ikamet kaydına izin verilmesi için kişi başına düşen asgari konut alanı normu getirilmesini önerdiğini belirten Bastrıkin, “Soruşturma Komitesinin girişimiyle Kasım 2024’te Ceza Kanunu’nun 63. maddesine (cezayı ağırlaştıran haller) Rusya Federasyonu topraklarında yasa dışı olarak bulunan bir kişi tarafından suç işlenmesinin ağırlaştırıcı bir sebep olarak kabul edildiği bir hüküm eklendi,” açıklamasında bulundu.

Bunun yanı sıra Bastrıkin, yasa dışı göç organizasyonundan elde edilen tüm para ve değerli eşyalara el konulmasını öngören federal yasanın kabul edildiğini duyurdu.

Bastrıkin, İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan Vatandaşlık ve Yabancıların Kaydı Hizmeti’nin göç süreçleriyle ilgili sorunların daha etkin çözülmesini ve kurumlar arası koordinasyonun iyileştirilmesini sağlayacağını belirtti.

Aleksandr Bastrıkin, “Göçmenlerin Rusya’da bulunması yalnızca işverenle yapılmış bir sözleşmeye bağlı olmalıdır. İşçinin konut, tıbbi bakım ve sigorta masrafları işveren tarafından karşılanmalıdır,” diyerek sözlerini tamamladı.

Rusya göçmenlere yaklaşımını değiştiriyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English