Bizi Takip Edin

RUSYA

Rusya’dan kısmı seferberlik: ‘Batı ile savaşıyoruz’

Yayınlanma

Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetleri, Herson ve Zaporojye bölgeleri Rusya’ya katılmak için referanduma giderken Rusya’da kısmi seferberlik ilan edildi. Putin, “Toprak bütünlüğümüz tehdit edilirse Rusya mevcut tüm yolları kullanacak, bu bir blöf değil” dedi.

Askeri kısmi seferberlik ilan eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Donbass, Zaporijya ve Herson bölgelerinin bağımsızlık kararlarını desteklediklerini açıkladı.

Ulusal sesleniş konuşması yapan Putin, “Ülkemizi, toprak bütünlüğünü ve egemenliğini korumak, vatandaşlarımızı ve özgürleştirilmiş bölgelerdeki insanları korumak için Rusya Savunma Bakanlığı ve Rusya Genelkurmay Başkanlığının kısmi seferberlik ilan edilmesine yönelik tekliflerini desteklemek gerektiğini düşünüyorum. İlgili kararnameyi imzaladım” dedi.

Putin, seferberlik için yalnızca belirli tecrübedeki vatandaşların askeri hizmet için çağrılacağın ve özel askeri operasyon deneyimi doğrultusunda ilave askeri eğitim alacaklarını belirtti.

‘Batı Rusya’yı yok etmeye çalışıyor’

Batı’nın egemen, bağımsız kalkınma merkezlerini bastırmaya, Rusya’yı yok etmeye çalıştığını vurgulayan Putin, “Batı barışçıl bir çözümden yana değil, Ukrayna’ya silah yığıyor. Toprak bütünlüğümüz tehdit edilirse Rusya mevcut tüm yolları kullanacak, bu bir blöf değil” dedi.

Ukrayna’nın bizzat NATO ve Batı’nın desteği ve komutası ile çeteler oluşturduğunu söyleyen Putin, şu ifadeleri kullandı: “Kiev rejimi, yabancı paralı askerler ve aşırı milliyetçilerden oluşan yeni çete gruplarını harekete geçirdi. Askeri birlikler NATO standartlarına göre ve Batılı danışmanların fiili komutası altında eğitiliyor. Aynı zamanda, 2014’teki silahlı darbeden hemen sonra kendi vatandaşlarına karşı uygulamaya koydukları Ukrayna genelindeki baskı rejimi, en sert şekilde güçlendirildi. Korkutma, terör, şiddet politikası tüm kitlesel, korkunç, barbar biçimlerde tezahür ediyor.”

‘Tüm Donbass toprakları özgürleştirilecek’

Kiev’in Donbass’ta barışçıl çözümü reddettiğini vurgulayan Rusya Devlet Başkanı, bu bağlamda harekatın amacının tüm Donbass topraklarının özgürleştirilmesi olduğunu ve değişmediğini vurguladı.

“Bize yakın insanları parçalanmaları için cellatlara teslim etme hakkımız yok” ifadesini kullana Putin, “Altını çiziyorum, referandumların yapılması için güvenlik koşullarının sağlanması, insanların iradelerini ortaya koyabilmesi adına her şeyi yapacağız” diye konuştu.

Rusya lideri, konuşmasının son bölümünde “Rusya vatandaşları, anavatanımızın toprak bütünlüğünün, bağımsızlığımızın ve özgürlüğümüzün elimizde mevcut tüm araçlarla sağlanacağından emin olabilirler. Desteğinize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

Seferberlik kararı NATO’nun askeri potansiyeline karşı alındı

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da konuyla ilgili basına yaptığı açıklamada, kısmi seferberlik kararının Rusya’nın NATO’nun tamamının ve bir dizi farklı hasım ülkenin askeri potansiyeliyle karşı karşıya kalması nedeniyle alındığını ifade etti.

‘Batı fiilen komuta ediyor’

Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ise Rusya’nın sadece Ukrayna’yla değil, kolektif Batı’yla savaştığını vurguladı.

Batı ülkelerinin Ukrayna’ya ‘çok büyük miktarlarda silah gönderdiğini’ ve Ukrayna güçlerinin de Batı yapımı silahları giderek daha sık sivillere karşı kullandığını belirten Rusya Savunma Bakanı, 150 Batılı askeri uzmanın sürekli olarak Kiev’de bulunduğunu ifade etti ve ekledi, “Bu, fiilen komuta etmektir”.

Şoygu ayrıca Rusya’da silah altına alınacak yedek asker kaynağını tamamıyla kullanmayacaklarını, sadece 300 bin yedek askerin görevlendirileceğini kaydederek Rusya’da istenmesi halinde göreve çağrılabilecek 25 milyona yakın yedek asker bulunduğunu da sözlerine ekledi.

Ukrayna: Savaş Moskova’nın planına göre ilerlemiyor

Ukrayna Devlet Başkanlığı Ofisi Danışmanı Mihail Podolyak ise, Rusya’nın kısmi seferberlik ilan etmesinin sürpriz bir gelişme olmadığını ve bu kararın savaşın Moskova’nın planına göre ilerlemediğinin bir göstergesi olduğunu söyledi.

Podolyak, “Ukrayna’yı yok etmek isteyen Rusların seferberlik, sınırların kapatılması ve banka hesaplarının bloke edilmesini elde ettiği” yorumunu yaptı.

Donbass’ta referandum

Ukrayna’nın Donbass bölgesindeki Donetsk ve Lugansk Halk Cumhuriyetlerinin Rusya’ya bağlanmak için 23-27 Eylül tarihlerinde referandum yapılması kararı aldığı bildirilmişti. Ayrıca Rusya’nın kontrolünde bulunan Herson ve Zaporijya bölgelerinde de halk oylaması yapılacağı duyurulmuştu.

RUSYA

Nabiullina’dan yılbaşı sürprizi: Rusya Merkez Bankası faiz artışına gitmedi

Yayınlanma

Rusya Merkez Bankası, piyasa beklentilerini boşa çıkararak baz faiz oranını yüzde 21’de sabit tuttu. Bu karar, yatırımcıları şaşırtırken faiz artırımı döngüsünün sonlanmış olabileceği yorumlarına yol açtı.

Rusya Merkez Bankası, sürpriz bir kararla baz faiz oranını yüzde 21 seviyesinde sabit tuttu. Bu, piyasalar için büyük bir şok oldu; zira birçok analist, faiz oranının yüzde 23’e hatta yüzde 25’e çıkarılmasını bekliyordu.

Merkez Bankası, ekim ayında oranı yüzde 21’e yükseltirken, daha fazla artışın değerlendirilebileceği yönünde sinyaller vermişti. Ancak bu kez, beklentilerin aksine bir adım attı.

Merkez Bankası kararını, mevcut para politikasının etkilerini göstermeye başlamasıyla gerekçelendirdi. Banka, yıl içinde oranı yüzde 16’dan yüzde 21’e çıkarmış ve borç verme faaliyetinin yavaşladığını gözlemlemişti.

Fakat uzmanlara göre, bu kararda ekonomik baskılar da etkili olmuş olabilir. Rostec Başkanı Sergey Çemyozov, Severstal’ın sahibi Aleksey Mordaşov ve diğer sermayedarlar, faiz oranının yüksekliğinden duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirmişlerdi. Bloomberg‘e göre, Başbakan Mihail Mişustin dahil bazı isimler, doğrudan Vladimir Putin’e şikâyette bulunmuştu.

Rusya’da faiz oranı tarihi seviyeye çıkabilir: Yüzde 25 gündemde

Putin, konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, Nabiullina’nın faiz oranı kararıyla ilgili kendisine önceden bilgi vermediğini ve kararın dengeli olacağını düşündüğünü ifade etti. Bu kararın ardından yatırım bankeri Yevgeniy Kogan, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, “Bu beklenmedik bir durumdu… Kimse böyle bir hamle beklemiyordu. Biz oranların artacağını ve yüzde 24’e kadar çıkacağını tahmin ediyorduk,” diyerek durumu değerlendirdi.

Merkez Bankası, enflasyonist baskıların azalmadığını kabul ediyor. Ekim-kasım döneminde yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon ise yüzde 10,9’a yükselerek, iç talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. 16 Aralık itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 9,5 seviyesindeydi. Fakat faiz oranlarının artırılmamasının nedenlerinden biri, borç verme faaliyetlerinin düzenleyicinin beklediğinden daha fazla yavaşlaması oldu.

Merkez Bankası, bu durumu “para politikasının sıkılığı, fiyat artışlarının ve yüksek iç talebin etkilerine rağmen enflasyonu düşürme sürecini destekliyor” şeklinde açıkladı. Fakat banka, enflasyonun “bir süre daha” yüksek kalabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Kredi ve mevduat faiz oranları, Merkez Bankası’nın baz faiz oranından daha hızlı artış gösterdi. Bunun nedenleri arasında riskli borçlulara yönelik kısıtlamalar ve kriz döneminde bankalara tanınan bazı ayrıcalıkların kaldırılması bulunuyor.

Kasım ayında bireysel kredilerde büyüme durdu, kurumsal kredilerde ise önemli bir yavaşlama görüldü. Nabiullina, bu yavaşlamanın enflasyon üzerindeki etkisinin önümüzdeki aylarda daha belirgin hale geleceğini ifade etti.

Rusya Merkez Bankası’ndan rubledeki dalgalanmalara faizle müdahale

Okumaya Devam Et

RUSYA

Kirillov suikastından sonra FSB’de üst düzey istifa

Yayınlanma

FSB Askeri Karşı İstihbarat Başkanı Nikolay Yuriyev, Korgeneral İgor Kirillov’un Moskova’daki patlamada hayatını kaybetmesinin ardından istifa etti.

Rusya Federal Güvenlik Teşkilatı (FSB) Askeri Karşı İstihbarat Dairesi Başkanı Nikolay Yuriyev, görevinden ayrıldı.

RBK gazetesinin haberine göre, Yuriyev’in istifası, kısa süre önce Moskova’da bir patlamada hayatını kaybeden Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma birliklerinin komutanı Korgeneral İgor Kirillov’un ölümüyle bağlantılı görünse de kaynaklar bu iddiayı yalanladı.

Kaynaklardan biri, Yuriyev’in istifasının emeklilik gerekçesiyle planlandığını ve bu karara ilişkin resmi kararnameye 16 Aralık’ta, Kirillov’un ölümünden bir gün önce imza atıldığını belirtti.

Aynı kaynak, Yuriyev’in görevden ayrılmasının yaz aylarında kararlaştırıldığını, yardımcılarının ise görevlerine devam ettiğini ifade etti.

Daire başkanının görevleri, geçici olarak yardımcılarından birine devredilirken, yeni bir başkanın henüz belirlenmediği vurgulandı.

Korgeneral İgor Kirillov ve yardımcısı İlya Polikarpov, 17 Aralık sabahı Moskova’da Ryazanskiy Prospekt’te meydana gelen bir patlamada yaşamlarını yitirdi. BBC ve The Wall Street Journal tarafından aktarılan bilgilere göre, patlama Ukrayna Güvenlik Teşkilatının (SBU) düzenlediği özel bir operasyonun parçasıydı.

Rusya Soruşturma Komitesi, olayı terör saldırısı ve cinayet olarak değerlendirerek soruşturma başlattı.

Olayın şüphelisinin Özbekistan vatandaşı olduğu ve kısa süre içinde gözaltına alındığı açıklandı.

Rus General İgor Kirillov’un ölümü

Okumaya Devam Et

RUSYA

G7, Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatı sıkılaştırmayı planlıyor

Yayınlanma

G7 ülkeleri, Rusya’ya yönelik petrol yaptırımlarını sıkılaştırmayı değerlendiriyor. Bloomberg‘in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rus menşeli petrolün varil başına 60 dolar olan mevcut tavan fiyatının 40 dolara indirilmesi gündemde.

Bu adım, Rusya’nın enerji gelirlerini azaltmayı ve Ukrayna’daki savaşını finanse etme kapasitesini sınırlamayı hedefliyor.

Mevcut tavan fiyat uygulaması, varil başına 60 doların üzerindeki Rus petrolüne Batı sigortası sağlamıyor. Bu sınırı aşarak ticaret yapan şirketler ise ikincil yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski taşıyor.

Tavan fiyatın 40 dolara düşürülmesi, Brent petrolünün mevcut fiyatının yüzde 45 altında ve Rusya’nın Ural petrolünün Karadeniz ve Baltık Denizi limanlarında satıldığı fiyatın üçte bir oranında daha düşük olacak.

G7 ülkeleri, tavan fiyat uygulamasını Aralık 2022’de yürürlüğe koymuştu. Ancak, bu uygulamanın Rusya’nın petrol gelirlerini ne ölçüde etkilediği konusunda farklı görüşler bulunuyor.

Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (CREA) uzmanlarına göre, mevcut tavan fiyat, Rus petrol ihracatının sadece yüzde 20’sini kapsıyor. Petrolün yüzde 80’i ise yaklaşık 800 gemiden oluşan “gölge filo” tarafından taşınıyor. Bu durum, yaptırımların etkinliğini azaltıyor.

Daha sert yaptırımlar arasında denetimlerin artırılması da bulunuyor. Estonya Başbakanı Kristen Michal, sigortasız tankerlerin alıkonulması gibi önlemlerin düşünüldüğünü belirtti.

Brookings Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Robin Brooks ise petrol fiyat tavanındaki radikal bir düşüşün Rusya’yı mali krize sürükleyebileceğini ifade etti. CREA uzmanları, 60 dolarlık tavan fiyatın 2024’ün başından bu yana Rusya ekonomisini 4 milyar avrodan mahrum bıraktığını ve 30 dolara düşürülmesinin aylık 2,4 milyar avro kayba yol açacağını hesaplıyor.

ABD, Rusya’nın petrol endüstrisine ‘İran tarzı’ yaptırımlar planlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English