Nisan ayında Sırbistan’ın Çin’den FK-3 hava savunma sistemleri satın aldığı haberi Batı dünyasında tartışmalara yol açmıştı. Geçen hafta ise Kuşak Yol Forumu’na katılmak üzere Pekin’e giden Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ile görüştü. Xi görüşmede, Sırbistan ile Çin’in birbirinin can dostu olduğunu söyledi. İki ülke altyapı tesis inşası kapsamındaki önemli projeleri hızlandırırken savunma alanında da işbirliğini geliştiriyor.
Sırbistan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Milos Vucevic, Çin’in Global Times (GT) gazetesine verdiği röportajda iki ülke arasındaki işbirliğine ve savunma ilişkilerine dair konuştu.
Savunma Bakanı, Sırbistan’ın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne verdiği “gönülden destek için Çin’e derin şükranlarını ifade etti” ve tek Çin ilkesine bağlılığını teyit etti. Çin silahlarının Sırp silahlı kuvvetlerinin modernizasyonuna yardımcı olacağını ve özellikle askeri alanda ikili işbirliğinin daha da gelişmesini dört gözle beklediğini kaydetti.
Üst düzey yetkili, diğer büyük güçlerin aksine Çin’in Sırbistan ile işbirliğine herhangi bir koşul getirmediğini söyledi. İki ülke arasındaki dostluğun sürekliliği konusunda iyimser olduğunu ifade eden yetkili, Çin’i Sırbistan’ın “en güvenilir dostlarından biri” olarak değerlendirdi.
GT: Çin ve Sırp halkları uzun yıllara dayanan dostane ilişkiler geleneğine sahiptir. NATO’nun 1999 yılında eski Yugoslavya’ya yönelik saldırısı sırasında Çin halkı, Sırbistan’ın egemenliğini ve ulusal birliğini koruma hakkını savunmak için Sırp halkının yanında kararlılıkla durdu. Çin halkının Sırbistan’ın ulusal istikrarını ve egemenliğini desteklemek için gösterdiği çabaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Vucevic: Genel olarak, Sırbistan-Çin ilişkileri son yıllarda son derece yakın olmuştur ve esas olarak iki cumhurbaşkanı – Aleksandar Vucic ve Xi Jinping – arasındaki mükemmel ilişkiler sayesinde gelişmektedir. İki yıl sonra iki ülke arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasının 70. yıldönümünün kutlanacak olması da geleneksel “sağlam dostluğun” bir göstergesidir.
Çin’in, Sırbistan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği yürekten desteğin yanı sıra Kosova-Metohiya meselesine ilişkin her zamanki tutarlı ve ilkeli tutumu için derin minnettarlık duyuyoruz. Egemenlik ve toprak bütünlüğü konusunda Sırbistan ve Çin arasındaki karşılıklı anlayış, mükemmel bir ilişkiye sahip olduğumuzu göstermektedir ve umarım bu ilişki hiçbir zaman değişmeyecektir.
Sırbistan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin onayı olmadan başlatılan, uluslararası hukukun temel ilkelerini ayaklar altına alan, ahlaksız ve adaletsiz 1999 NATO saldırısına karşı savunma sırasında bizimle birlikte dimdik duran Çin halkının desteğini asla unutmayacaktır. Ne yazık ki, Belgrad’daki Çin Büyükelçilik binasının bombalandığı ve işlerini yapan sivillerin hayatını kaybettiği korkunç bir olaya da tanık olduk. Bizimle birlikte bombardıman çilesini yaşayan merhum Çinli dostlarımızın anısına o noktaya bir hatıra plaketi yerleştirildi.
O trajik 1999 yılında bizim için yaptıkları ve yapmaya devam ettikleri her şey için Çin halkına sonsuza dek minnettarız; halkımızın ve ülkemizin zor zamanlarda ayakta kalabilmesi için bizi her konuda destekliyorlar.
GT: Sırp ordusu Çin tarafından geliştirilen uçaksavar füzeleri ve insansız hava araçları gibi silah ve ekipmanları satın aldı. Bu, çoğunlukla Amerikan veya Rus yapımı ekipmanları tercih eden diğer Avrupa ülkelerinin yaptığı seçimlerden farklı. Sırp ordusu neden Çin yapımı silah ve teçhizatı seçti ve bu kararda hangi faktörler göz önünde bulunduruldu?
Vucevic: Tarafsız bir ülke olan Sırbistan hem Doğulu hem de Batılı ortaklarıyla işbirliği yapıyor ve bunu yıllardır yapmaya kararlı. Geçmişte Sırbistan’a pek çok varlık teslim edildi, bunlardan en önemlileri şüphesiz Çin FK-3 orta menzilli uçaksavar füze sistemi ve Çin CH-95 ve CH-92A İHA’larıdır.
Çin’den gelen silah ve teçhizat dünya kamuoyunun dikkatini çekmiştir ancak asıl önemli olan ve vurgulanması gereken husus, Sırp Silahlı Kuvvetlerinin modern silah ve teçhizat sayesinde önemli ölçüde güçlenmesi ve böylece daha önce sahip olmadığı kabiliyetlere kavuşmasıdır.
Nerede yaşarlarsa yaşasınlar halkımızı koruyabilmek ve Sırbistan’ın bağımsızlığının garantörü olabilmek için hem insan kaynakları hem de silah ve askeri teçhizat bakımından kabiliyetlerimizi geliştirmeye devam edeceğiz.
GT: Çin silah ve ekipmanları Sırp savunma kuvvetlerine ne gibi değişiklikler getirdi?
Vucevic: Silahlı kuvvetlerimizi modern silahlar ve askeri teçhizatla donatmak, askeri personelimiz için olduğu kadar vatandaşlarımız için de mükemmel bir haber. Birliklerimiz için ekipman tedariki ve birliklerimizin modernizasyonuna ilişkin tüm kararlar, Savunma Bakanlığı ve Sırbistan Silahlı Kuvvetleri’nin yetkili makamları tarafından yürütülen kapsamlı analizlere ve uzman değerlendirmelerine dayanmaktadır. Savunma kabiliyetlerimizi güçlendirmek ve savaşa hazırlık durumumuzu önemli ölçüde iyileştirmek için çabaladığımız modern silahlardan bahsediyoruz. Modern FK-3 uçaksavar sisteminin edinilmesinin hava sahamıza ve bir bütün olarak ülkemize ilave güvenlik sağladığı kesindir.
Ayrıca, Çinli ortaklarımızdan CH-95 uzaktan kumandalı uçakları alarak, bölgedeki ve dünyadaki birçok ülkenin sahip olmadığı havadan keşif ve hedef angajman kabiliyetlerimizi önemli ölçüde geliştirdik.
GT: Çin tarafından Sırbistan’a sağlanan silah ve teçhizatın çoğunlukla savunma amaçlı olduğunu ve öncelikle anavatanı korumak için kullanıldığını fark ettik. Ancak bazı Batılı medya kaynakları, Çin’in Sırbistan’a silah ve teçhizat sağlamasının bölgedeki askeri dengeleri değiştirdiği iddiasını abartma fırsatı buldu. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Vucevic: Savunma Bakanlığı ve Sırbistan Silahlı Kuvvetleri, ülkemizin ve hava sahamızın savunmasına yönelik yeni ve modernize edilmiş silah ve askeri teçhizat sağlamak için büyük çaba sarf etmektedir.
Çin’den gelen silahların bölgedeki askeri dengeleri değiştirdiğini iddia edenler, konu komşularımızın uçak, topçu-füze sistemleri, zırhlı araçlar, zırh önleyici sistemler ya da amacı savunmanın tam tersi olan insansız hava araçlarıyla silahlanmasına gelince normal olarak hiçbir yorumda bulunmuyorlar.
Sırbistan, tüm güvenlik zorlukları, riskleri ve tehditleriyle yeterli bir şekilde mücadele edebilmek ve halkımızı ve ülkemizi koruyabilmek için ordusunu donatmaya ve savunma yeteneklerini geliştirmeye devam edecektir.
GT: Bazı Batılı ülkeler, Sırp hükümetine baskı yapmak için Kosova ve Metohiya meselesini kullandıkları gibi, şimdi de Tayvan sorununu kullanarak Çin’i çevrelemeye çalışıyorlar. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?
Vucevic: Çin’in Sırbistan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün korunmasına verdiği gönülden destek için gerçekten minnettarız. Çin’in Kosova-Metohiya meselesine ilişkin tutumu her zaman ilkeli ve tutarlı olmuştur; bu da iki ülke arasındaki gerçek dostluğun bir kanıtıdır.
Aynı şekilde, Cumhurbaşkanı ve Sırbistan Silahlı Kuvvetleri Başkomutanı Aleksandar Vucic’in de defalarca ifade ettiği üzere, Sırbistan tek Çin politikasını desteklemekte ve birliğini tehdit eden tüm girişimleri kınamaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünün ve egemenliğinin korunmasını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bizim için merkezi Pekin’de olan tek bir hükümet vardır ve Tayvan adasını Çin’in ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz.
GT: Bazı Batılı ülkeler Çin’i sık sık “savaşçı” bir ulus olarak karaladı. Ancak gerçekte Çin, kendi yeniden birleşme davası da dahil olmak üzere uluslararası anlaşmazlıkların çözümü için her zaman barışçıl diyaloğu savunmuştur. Çin’in duruşunu nasıl görüyorsunuz ve sizce Çin dünya barışının korunmasında önemli bir güç olacak mı?
Vucevic: Çin nispeten kısa bir süre içinde büyük değişimler yaşadı. Elde ettiği başarılar tüm dünyanın dikkatini çekti.
Diğer büyük güçlerin aksine Çin, Sırbistan ile işbirliğini herhangi bir koşula bağlamamış ve çeşitli alanlardaki başarılarını özverili bir şekilde küresel hedeflere ulaşmaya adamıştır.
Çin’i bu zorlu zamanlarda geleneksel ve uzun vadeli dostumuz olarak görüyoruz, aynı zamanda Çin’in barış zamanı politikası ve akıllıca siyasi hamleleriyle sayısız kez kanıtladığı gibi küresel barış ve istikrara katkıda bulunan önemli faktörlerden biri olarak görüyoruz.
GT: Gelecekte Sırp ordusu Çin ordusu ile hangi alanlarda işbirliğini derinleştirecek?
Vucevic: Son on yılda Sırbistan ve Çin arasındaki askeri işbirliğinin yükseliş eğiliminde olduğunu görmekten memnuniyet duyuyorum. İki Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Xi Jinping arasındaki dostane ilişkiler ve karşılıklı saygı, başta savunma alanı olmak üzere tüm alanlarda işbirliğini büyük ölçüde kolaylaştırdı ve hızlandırdı.
Karşılıklı ilgi alanlarının neredeyse tamamında işbirliğimiz büyük sonuçlar vermiştir. Sırbistan-Çin ikili ilişkileriyle ilgili olarak, ülkemiz için çok önemli olan ekonomik işbirliği ve çok sayıda yatırımın yanı sıra ordular arası işbirliğini özellikle belirtmek isterim.
Gelecekteki ilişkilerimiz ve işbirliğimiz konusunda ise son derece iyimserim ve dostluğumuzun sürekliliğine güveniyorum. Çin bizim stratejik ortağımız ve Sırbistan’ın en güvenilir dostlarından biridir; dolayısıyla özellikle askeri-ekonomik, askeri-tıbbi ve askeri-eğitim işbirliği alanlarında olmak üzere genel ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğimize inanıyorum.