Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Soçi’de enerji gündemi öne çıktı

Yayınlanma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Soçi’de görüştü. İki lider tahıl koridoru, enerji yatırımları, turizm ve ticaret gündemini ele aldı. Suriye ve Libya krizinin de görüşüldüğü zirve sonrasında iki lider kameraların karşısında ortak açıklama yaptı. Rusya lideri Türkiye ile ticarette dolar ve avronun payının azaldığını milli paraların kullanımının arttığını kaydetti.

Tahıl koridoru mesajları

Rusya’nın askıya aldığı Tahıl Koridoru’nu yeniden hayata geçirmek için bu görüşmede somut bir adım atılmadı. Rusya lideri Vladimir Putin, anlaşmadan çekilmelerinin küresel gıda pazarını etkilemediğini, üretimde sıkıntı olmadığını ancak dağıtımda aksaklık olduğunu kaydetti. Putin, Rus tahıl ve gübresine yönelik “Yaptırımlar kaldırılınca Rusya anlaşmaya geri dönecek” dedi.

“Batı, Rus tahıl ve gübre ürünlerinin ihraç edilmesini engelliyor. İnsani koridorları Ukrayna terörist saldırılar yapmak için kullandı” ifadelerini kullanan Putin, “Yeni tahıl anlaşması için Rusya’ya yönelik yaptırımlar kalkmalı” ifadesini kullandı.

Putin tahıl koridoru konusunda Batı’nın Rusya’yı aldattığını söyledi. Rusya lideri insani koridorların askeri amaçlarla kullanıldığını öne sürdü. Türk Akım ve Mavi Akım’a saldırı girişimleri olduğunu söyledi.

Rusya’dan 1 milyon ton tahılın Katar’ın finansmanıyla Türkiye’de una çevrilip ihtiyaç sahibi ülkelere uygun fiyattan satılabileceğini kaydeden Putin, bu konudaki tekliflerini Türkiye’ye ilettiklerini kaydetti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ise tahıl koridoruna alternatif olarak yapılan önerilerin tarafların katılımına açık kalıcı bir model sunamadığını kaydetti.

İki ülke arasındaki ekonomik ilişkilere de değinen Putin, “2022 yılında ticaret hacmimiz 62 milyar dolara ulaştı. Ticarette daha çok milli para kullanıyoruz. Dolar ve avronun payı düşerken milli paraların oranı artıyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, baş başa görüşme öncesi verdiği mesajda, “İnanıyorum ki yapacağımız görüşmeden sonra da basın toplantısıyla verilecek mesaj dünyaya, özellikle az gelişmiş Afrika ülkelerine yönelik bir adım çok çok önemli olacak” demişti. Putin de görüşme öncesi “Ukrayna krizini görüşeceğiz. Tahıl anlaşmasını gündeme getireceksiniz, biz bu görüşmelere açığız” ifadelerini kullanmıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rus lider Putin arasındaki görüşmenin son derece yapıcı geçtiğini söyledi. Peskov, “Görüşmenin ardından herhangi bir belge imzalanması beklenmiyor” dedi.

Enerji gündemi

Rosatom şirketinin Akkuyu’da nükleer enerji santrali inşaatına devam ettiğini anımsatan Putin, 25 bin Türk ve Rus mühendisin çalışmaları sürdürdüğünü kaydetti. Türkiye’nin barışçıl nükleer güç kullanan seçkin ülkeler kulübüne dahil olduğunu kaydeden Putin, “Türkiye’de doğalgaz hubı kurulmasını teklif ettik. Gündemimizde bunun için çalışma grubu kurulması var” ifadelerini kullandı.

“Gazprom, BOTAŞ’a yol haritasını sundu, sırada ortak çalışma grubunun kurulması var” diyen Putin, “Rusya doğalgaz konusunda her zaman Türkiye’nin sorumlu ve en büyük partneri olacaktır. Üçüncü ülkelere de doğalgazı sevk edeceğimizi söyleyebiliriz” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan da Sinop’ta yeni bir nükleer enerji santrali kurulması konusunu Putin ile ele aldıklarını açıkladı.

İkili basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Rusya’nın KKTC’de ofis açma kararından memnuniyet duyduk” ifadelerini kullandı.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English