Körfez ülkeleri, Suriye savaşını sona erdirmek için ekonomiyi canlandırmak gerektiğini söylüyor.
Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin Suriye hükümetiyle diplomatik ilişkilerin yeniden tesis edilmesi ve yaptırımların hafifletilmesi için Avrupa’daki müttefikleri nezdinde lobi faaliyetleri yürüttüğü ileri sürüldü.
İddia Bloomberg’den geldi. Konuyla ilgili bilgisi olan kişilere dayandırılan habere göre Suudi ve BAE’li yetkililerinin Avrupa Birliği’ndeki muhatapları nezdinde çeşitli düzeylerde yürüttüğü lobi faaliyetleri aylar önce başladı. Yetkililer, Suriye’nin çökmüş ekonomisini canlandırmaya yardımcı olmak için yaptırımlar hafifletilmedikçe 12 yıllık çatışmayı sona erdirmeye yönelik diplomatik hamlelerin boşuna olduğunu savunuyorlar. Ayrıca ekonomik iyileşmenin milyonlarca Suriyeli mülteciyi anavatanlarına döndürebileceğini ve onlara ev sahipliği yapan Lübnan ve Ürdün gibi komşu ülkeler üzerindeki baskıyı hafifletebileceğine dikkat çekiyorlar.
Bloomberg’e göre iki ülkenin bu girişimi, Beşar Esad liderliğindeki Suriye’nin mayıs ayında Arap Birliği’ne geri dönmesinin ardından Suriye’deki “zulümleri” nedeniyle ABD ve Avrupa tarafından ağır cezalara çarptırılan bir lider için ikinci bir bir zafere işaret ediyor.
Ancak ABD’nin yanı sıra Almanya ve Fransa da ilişkilerin yeniden kurulmasını desteklemiyor.
Aralarında Fransa ve Almanya’nın da bulunduğu kilit AB ülkeleri, Suriye ile ilişkileri normalleştirmenin kendi halkını katletmekle suçlanan bir rejimi ödüllendireceğini savunuyor. AB’nin Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilci Josep Borrell Brüksel’de düzenlenen Suriye konferansında, “Açık konuşayım, AB’nin Suriye politikasını değiştirmesi için gerekli koşullar mevcut değil” dedi. Dün de Washington, Hollanda ve Kanada’nın Suriye hükümetine karşı Uluslararası Adalet Divanı’nda yasal işlem başlatma kararını desteklediğini açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı “İhlaller belgelenmiştir ve Esad rejimi bunlardan sorumlu tutulmalıdır” dedi.
Bloomberg, Rus ve Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD ile Gazprom arasında erken aşamada görüşmelerin yapıldığını duyurdu. Görüşmelerin konusunun küresel projelerde işbirliği olduğu, bu işbirliğinin Avrupa ve Asya’yı kapsayabileceği ve Ukrayna’da barış anlaşmasına zemin hazırlayabileceği belirtiliyor.
Bloomberg haber kuruluşu, Rus ve Avrupalı yetkililere dayandırdığı haberinde, ABD ve Rusya’nın enerji devi Gazprom temsilcileri arasında erken aşamada görüşmelerin yapıldığını duyurdu.
Ajansa konuşan ismi belirtilmeyen Avrupalı kaynaklar, ABD ve Rusya temsilcileri arasında bu konuda “ön görüşmelerin yapıldığını, ancak görüşmeleri kimin yürüttüğü ve Trump yönetiminin doğrudan dahil olup olmadığı” konusunda netlik olmadığını belirtti.
Görüşmelerde küresel projelerde işbirliği konusunun ele alındığı belirtiliyor.
Haberde, ABD ve Gazprom’un enerji girişimlerinin Avrupa ve Asya’yı kapsayabileceği ve bu işbirliğinin Ukrayna’da barış anlaşmasına giden yolu açabileceği ifade edildi.
Diğer yandan, bu durumun Trump’ın Ukrayna ihtilafının sona ermesiyle ortaya çıkacak iş fırsatlarını değerlendirme arzusuna da uygun olacağı kaydedildi.
Aynı kaynaklara göre Gazprom, ABD’nin 2022’de yaşanan sabotajın ardından durdurulan Kuzey Akım doğalgaz boru hattının yeniden faaliyete geçirilmesine yardımcı olmasını istiyor.
Bunun yanı sıra ajans, “bazı kaynaklara” atıfta bulunarak, bu girişimlerin “ABD’nin Rusya’nın Çin ve İran ile bağlarını zayıflatma yönündeki daha geniş hedefiyle örtüşebileceğini” yazdı.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 13 Mart’ta yaptığı açıklamada, Washington ile Moskova arasında enerji alanında potansiyel bir işbirliğinin Avrupa’ya tedarikin yeniden sağlanmasına zemin hazırlayabileceğini söylemişti.
ABD Başkanı Donald Trump da işbirliğine duyduğu ilgiyi dile getirmişti.
Türkiye, Rus gazı alımına devam edebilmek için ABD’den yaptırımlarda esneklik talep etti. Türk yetkililer, Gazprombank üzerinden yapılan ödemelere ilişkin muafiyetin uzatılması için ABD ile görüşmeler yürütüyor. Türkiye’nin enerji ihtiyacının ciddi bir bölümünü karşılayan Rus gazı, tüketimin yaklaşık yüzde 45’ini oluşturuyor.
Türkiye, Rusya’dan doğalgaz tedariki ödemelerini Gazprombank üzerinden yapabilmek için ABD’nin uyguladığı yaptırımlardan muafiyet süresinin uzatılması için görüşmeler yürütüyor.
Mevcut muafiyetin süresi 20 Mart’ta doluyor. Bloomberg‘in ismi belirtilmeyen Türk yetkililere dayandırdığı haberine göre Ankara, bu muafiyetin yeniden uzatılmasını hedefliyor.
Bloomberg‘e konuşan kaynaklar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in bu hafta içinde ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile yapacağı telefon görüşmesinde konuyu ele alacağını belirtti.
ABD, geçen yılın kasım ayının sonlarında Rusya’nın finans sektörüne yönelik ek yaptırımlar uygulamış ve bu yaptırımlar kapsamında Gazprombank da dahil olmak üzere 50’den fazla bankayı hedef almıştı.
Fakat Türkiye, aralık ayında geçici bir izin alarak Rus gazı ödemelerini bu banka üzerinden yapmaya devam etme imkanı elde etmişti.
Rusya, Türkiye’nin en önemli doğalgaz tedarikçilerinden biri konumunda bulunuyor.
Bloomberg‘in hesaplamalarına göre Rusya, Türkiye’nin toplam doğalgaz tüketiminin yaklaşık yüzde 45’ini karşılıyor.
Rus gazı, Türkiye’ye Karadeniz’in altından geçen, Mavi Akım ve Türk Akımı olmak üzere iki doğalgaz boru hattı aracılığıyla ulaştırılıyor.
2003 yılında faaliyete geçen Mavi Akım’ın proje kapasitesi yıllık 16 milyar metreküp ve uzunluğu 1213 kilometre.
2020’de hizmete giren Türk Akımı ise yıllık 31,5 milyar metreküp gaz taşıma kapasitesine sahip ve yaklaşık 1100 kilometre uzunluğunda.
Britanya, Fransa ve Türkiye’den üst düzey askeri yetkililer, Ukrayna’ya destek konusuna odaklanarak Avrupa’daki savunma ve güvenlik sorunlarını görüşmek üzere Paris’te bir araya geldi.
Perşembe günü Genelkurmay Başkanı Metin Gürak, mevkidaşları Fransız Thierry Burkhard ve İngiliz Tony Radakin ile bir araya gelerek süregelen güvenlik tehditlerine karşı stratejik yanıtları görüştü.
Orgeneral Burkhard, “Ukrayna’yı desteklemek ve Avrupa’nın istikrarını sağlamak için sağlam bir yanıt verme ihtiyacı konusunda görüşlerin yakınlaştığını” söyledi.
Toplantı, bu hafta başında Paris’te düzenlenen ve 30’dan fazla ülkenin Ukrayna’nın güvenliğini görüştüğü, ABD’nin temsil edilmediği daha büyük bir zirvenin ardından gerçekleşti.
Buna paralel bir diplomatik çaba olarak Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey’i Ankara’da ağırladı. İki savunma bakanı savunma ve güvenlik işbirliğinin güçlendirilmesi konusunda görüş alışverişinde bulundular ve daha sonra heyetler arası görüşmelere başkanlık ettiler.
Toplantıda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve Birleşik Krallık Genelkurmay Başkanı Oramiral Sir Anthony David Radakin de yer aldı.
Bu görüşmeler, ABD’nin Avrupa’daki askeri varlığını azaltarak Avrupa ülkelerini kendi savunmaları için daha fazla sorumluluk almaya zorlayabileceği endişelerinin arttığı bir dönemde gerçekleşti.