Bizi Takip Edin

AMERİKA

Trump: Rusya, az ödeme yapan NATO üyelerine istediğini yapabilir

Yayınlanma

Eski ABD Başkanı Donald Trump, NATO müttefiklerini, ittifak üyelerinin savunma harcama hedeflerini karşılayamaması durumunda Rusya’yı ‘ne isterse’ yapmaya teşvik edeceği konusunda uyardığını söyledi.

Trump bu açıklamaları Güney Carolina’daki bir mitingde yaptı. Uzun süredir NATO’yu ve yeterli savunma harcaması yapmayan NATO üyelerini eleştiren eski ABD başkanı, destekçilerine, “Ben gelene kadar NATO çökmüştü,” dedi ve görev süresi boyunca Avrupalı müttefiklerine ‘herkesin ödeme yapacağı’ konusunda ısrar ettiğini söyledi.

Trump, NATO üyesi bir ülkenin başkanının kendisine bir Rus saldırısı durumunda ABD’nin kendisini savunup savunmayacağını sorduğunu hatırlattı. Trump buna yanıt olarak, “Seni korumam. Aslında, onları [Rusları] ne isterlerse yapmaya teşvik ederdim. Ödemek zorundasın. Faturalarını ödemek zorundasın,” dediğini aktardı.

Stoltenberg’den tepki

Trump’ın açıklamaları üzerine yorum yapan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ittifakın askeri tehditler karşısında ‘tüm müttefikleri savunmaya hazır ve muktedir’ olduğunu söyledi.

NATO şefi, “Müttefiklerin birbirlerini savunmayacaklarına dair herhangi bir öneri, ABD de dahil olmak üzere tüm güvenliğimizi baltalıyor ve Amerikan ve Avrupalı askerleri daha fazla risk altına sokuyor. Başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın, ABD’nin güçlü ve kararlı bir NATO müttefiki olarak kalacağını umuyorum,” dedi.

Stoltenberg ayrıca, üyelerinin ‘en az yarısının’ gayri safi yurtiçi hasılalarının yüzde 2’sini savunmaya harcama hedefine ulaşmasını beklediğini söyledi.

Stoltenberg, geçen ay Washington’a yaptığı bir gezi sırasında, ABD’yi ittifaka olan bağlılığını yeniden ifade etmeye çağırmış ve bölünmüş bir NATO’nun ‘ABD’nin gücünün azaldığı’ anlamına geleceğini söylemişti.

Avrupa tedirgin

Polonya Savunma Bakanı Władysław Kosiniak-Kamysz, pazar günü Trump’ın yorumlarını eleştirdi ve “Hiçbir seçim kampanyası, ittifakın güvenliğiyle oynamak için bir bahane değildir,” dedi.

Avrupa Konseyi Başkanı Charles Michel, X’te yaptığı açıklamada, “NATO’nun güvenliği ve [karşılıklı savunma] dayanışması konusundaki pervasız açıklamalar yalnızca Putin’in çıkarına hizmet ediyor. Dünyaya daha fazla güvenlik veya barış getirmiyor,” dedi.

Savunma ile de ilgilenen Avrupa İç Pazardan Sorumlu Komisyon Üyesi Thierry Breton, Fransa’nın LCI televizyonuna verdiği röportajda, Trump’ın yorumlarıyla ilgili olarak, “Bunu daha önce duyduk (…) Güneşin altında yeni bir şey yok,” ifadelerini kullandı.

Almanya Dışişleri Bakanlığı, Trump’ın yorumlarının ardından X hesabından #StrongerTogether (Birlikte Daha Güçlü) etiketiyle ‘Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ mesajını yayınladı.

ABD’de Demokratlar kızgın, Cumhuriyetçiler bölündü

ABD’de ise Demokratlar ve bazı Cumhuriyetçiler, Donald Trump’ı kınadı.

Demokrat Hawaii Senatörü Brian Schatz, “Trump, Rusya’nın belirli koşullar altında bir Avrupa ülkesini almasına izin vereceğini söyledi ve sanırım Azarlama Sanayi Kompleksi bize Rusya, Trump, Trump, Rusya demememizi söyleyecek,” dedi.

Demokrat California Temsilcisi Temsilci Adam Schiff de X’teki bir gönderide Trump’ı eleştirdi ve “Müttefiklerimizi korumaktan ziyade kendini yüceltmek ve Putin’i memnun etmekle ilgileniyor. Reagan’ı hasta etmek için yeterli olurdu,” dedi.

Nikki Haley ve John Bolton gibi Cumhuriyetçiler Trump’ın sözlerini eleştirirken, CNN’e konuşan Cumhuriyetçi Florida Senatörü Marco Rubio, Trump’ın Rusya’yı NATO ülkelerine saldırmaya davet ettiğini düşünmediğini söyledi.

Rubio, Trump’ın sadece bir hikaye anlatarak bir noktaya değindiğini söyledi ve “[Trump] Geleneksel bir politikacı gibi konuşmuyor,” diye ekledi.

AMERİKA

ABD’li senatör: Musk’ın Çin bağlantıları ABD ulusal güvenliği için ‘derin bir tehdit’

Yayınlanma

Elon Musk’ın yeni Donald Trump yönetimine katılımı, olası çıkar çatışmaları nedeniyle incelemeye alınırken, bir senatör Tesla ve SpaceX CEO’sunun Çin ile olan iş bağlarının ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atabileceği uyarısında bulundu.

Senato’nun gizlilik, teknoloji ve hukuk alt komitesi başkanı Richard Blumenthal, “Bunun tehlikeli olmanın ötesinde olduğunu düşünüyorum. Bay Musk ve SpaceX’in bu pozisyonda olmasının ulusal güvenliğimiz için derin bir tehdit olduğunu düşünüyorum,” dedi.

Cumhuriyetçi Trump, Musk’ın federal kurumlarda potansiyel olarak büyük kesintilerin yanı sıra düzenlemelerde yapılacak değişiklikleri denetlemeyi amaçlayan bir hükümet verimlilik komisyonuna eş başkanlık edeceğini söyledi.

Tesla araçlarının yarısını, satışlarının da üçte birini gerçekleştirdiği Çin’de üretirken, ABD Savunma Bakanlığı ve diğer devlet kurumları da SpaceX’e giderek daha fazla bağımlı hale geliyor.

Musk’ın Çin ve Başbakan Li Qiang da dahil olmak üzere bazı üst düzey yetkilileriyle olan yakın iş ilişkileri, Pekin tarafından özellikle geçiş döneminin ilk günlerinde Trump’a bir arka kanal olarak değerlendirilebileceğine dair haberlere yol açtı.

Salı günü ABD’li teknoloji şirketleri ve bu şirketlerin Çin ile olan ilişkilerinin ele alındığı bir oturumda konuşan ve 2011 yılından bu yana Connecticut’ta Demokrat senatör olarak görev yapan Blumenthal, Musk’ın Pekin ile olan bağlarının istismar edilebileceğini savundu.

ABD’de Musk ve Ramaswamy “hükümet verimliliğini” denetleyecek

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD, Filipinler’e Pekin’e karşı kullanması için insansız deniz aracı veriyor

Yayınlanma

Analistler, Washington’ın Manila’ya gelişmiş insansız hava araçları sağlamasının Filipin Donanması için bir “güç çarpanı” görevi göreceğini ve ABD’nin müttefikinin Güney Çin Denizi’nde Çin’e karşı gözetleme ve operasyonel kabiliyetlerini artıracağını söylüyor.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin salı günü Filipinler’e yaptığı iki günlük ziyaret sırasında ABD hükümetinin Filipin Donanmasına Batı Filipin Denizi’ndeki operasyonları için açıklanmayan sayıda insansız deniz aracı (USV) verdiğini açıkladı.

Biden yönetimi sona ermeden önce “çok daha fazlasının” teslim edileceği sözünü verdi.

Austin, Filipinler Savunma Bakanı Gilberto Teodoro Jnr ile birlikte Batı Filipin Denizi’ne bakan ve ABD-Filipin ortak askeri tesisine ev sahipliği yapan Puerto Princesa, Palawan’da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: “Temmuz ayındaki ziyaretim sırasında açıkladığım 500 milyon ABD doları tutarındaki yabancı askeri finansmanla, Filipinler’in münhasır ekonomik bölgesi (MEB) boyunca haklarını ve egemenliğini savunacak yetenek ve araçlara sahip olmasını sağlamaya yardımcı olmak için bunun gibi daha birçok platformun teslim edilmesini bekliyoruz.”

Austin, ABD’nin “Filipinler’in savunmasına derinden bağlı olduğunu” ve Manila ile olan Karşılıklı Savunma Anlaşmasının “Güney Çin Denizi’nin herhangi bir yerinde, sahil güvenlik güçlerimiz de dahil olmak üzere silahlı kuvvetlerimize, uçaklarımıza veya kamu gemilerimize yönelik silahlı saldırılar için geçerli olduğunu” yineledi.

Okumaya Devam Et

AMERİKA

ABD’nin nükleer modernizasyon planı: Pentagon’dan kritik açıklama

Yayınlanma

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), ülkenin nükleer cephaneliğini artırma ve modernize etmeyi planlandığını açıkladı. Bu adımın, caydırıcılık kabiliyetini güçlendirmek amacıyla hayata geçirileceği ifade edildi.

Nükleer politikalardan sorumlu savunma bakan yardımcısı Richard Johnson, bu hedefin gerekirse nükleer kuvvetlerdeki stratejik ayarlamaları da içereceğini belirtti.

Johnson, Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi’nde (CSIS) düzenlenen konferansta yaptığı konuşmada, “Bugün mevcut ABD kuvvetlerine ve doktrinine güveniyoruz. Fakat, eğer caydırıcılık kabiliyeti yetersiz kalırsa, bu eksikliği zamanında gidermeye hazır olmalıyız,” dedi.

Johnson, ABD’nin nükleer doktrinini, silahların modernizasyon programını ve kuvvetlerin hazır olma durumunu gerektiğinde yeniden değerlendireceğini vurguladı.

Yetkili, “Caydırıcılık başarısız olsa bile Washington, belirlediği hedeflere ulaşabilecek kapasitededir,” ifadesini kullandı.

20 Kasım’da, ABD Silahlı Kuvvetleri Stratejik Komutanı (STRATCOM) General Anthony Cotton, ABD’nin, Rusya ve Çin’e ek olarak “üçüncü taraf” tehditlerine karşı yeterli güçlere sahip olup olmadığını inceleyeceğini bildirmişti.

Cotton, günümüz tehditlerinin, nükleer modernizasyonun başladığı dönemden çok daha karmaşık hale geldiğini belirterek, “Stratejik planlama artık Rusya ve Çin’in giderek artan agresif tavırlarına uygun şekilde yeniden şekillendirilmelidir,” değerlendirmesini yapmıştı.

STRATCOM temsilcisi Tuğamiral Thomas Buchanan ise ABD’nin, potansiyel düşmanlara karşı caydırıcılık sağlayacak bir cephaneliğe sahip olması gerektiğini, aksi takdirde nükleer saldırı senaryolarının devreye girebileceğini söylemişti.

Öte yandan, 19 Kasım’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın nükleer doktrininde önemli değişiklikler içeren güncellemeleri onayladı.

Yeni doktrine göre, insansız hava araçları veya nükleer olmayan seyir füzeleri ile yapılan saldırılarda ya da toprak kaybetme tehdidi karşısında nükleer silah kullanımının mümkün olduğu açıklandı.

Ayrıca, diğer nükleer güçlerin dolaylı olarak çatışmaya dahil olması, Moskova tarafından “saldırı” olarak değerlendirilecek.

Bu kapsamda, yalnızca Rusya’nın değil, müttefiki Belarus’un toprak bütünlüğüne yönelik tehditler de agresif bir tutumla karşılanacak.

Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü’ne (SIPRI) göre, Ocak 2023 itibarıyla Rusya’nın 4 bin 500, ABD’nin ise 3 bin 700 nükleer savaş başlığı bulunuyor.

Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ne anlama geliyor?

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English