Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Türkiye ile Mısır arasında 17 anlaşma imzalandı

Yayınlanma

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah el-Sisi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’na başkanlık etti. Toplantı sonrası, iki ülke arasında 17 anlaşma imzalandı.

Resmi ziyaret için Ankara’ya gelen Mısır Cumhurbaşkanı Sisi’yi havaalanında Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıladı. Bu, 12 yıl aradan sonra Mısır’dan Türkiye’ye cumhurbaşkanı düzeyinde yapılan ilk ziyaret.

Esenboğa Havalimanı Şeref Salonu’nda bir süre görüşen Erdoğan ve Sisi, daha sonra aynı makam aracıyla Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne geçti.

Külliye’deki ikili görüşmenin ardından Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı düzenlendi. Bu, Erdoğan’ın 14 Şubat’ta Kahire’ye gerçekleştirdiği ziyarette imzalanan Ortak Bildiri kapsamında yeniden yapılandırılan Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısıydı. Toplantıda, iki ülke arasında 17 anlaşma imzalandı.

İkili ilişkilerde dönüm noktası

Erdoğan ve Sisi, iki ülke arasındaki anlaşmaların imza töreninin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Sisi’yi Türkiye’de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Sisi’nin, şubat ayındaki Kahire ziyaretlerinde büyük bir teveccüh gösterip, kendilerini çok sıcak ağırladığını belirten Erdoğan, Kahire ziyaretinin iki ülke ilişkilerinde yeni bir dönüm noktası olduğunu söyledi.

O günden bugüne diyaloğu ve işbirliğini en üst seviyede tuttuklarını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bölgemize dair meselelerde daima yakın istişare halinde olduk. Her alanda gelişmekte olan işbirliğimizi değerli kardeşimin iade-i ziyaretiyle daha da ileriye taşıyoruz. Mısır ile asırları aşan ortak geçmişe ve yakın dostluk bağlarına sahibiz. Önümüzdeki sene diplomatik ilişkilerimizin tesisinin 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız. İnsanlık tarihine yön veren medeniyetlere beşiklik yapmış iki kadim ülkeyiz. Ülkelerimiz arasındaki köklü ve çok boyutlu ilişkileri müşterek çabalarımızla sürekli güçlendiriyoruz. Çalışmalarımızın semerelerini görmekten ayrıca memnuniyet duyuyorum. Sayın Sisi ile Kahire’deki görüşmemizde Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyimizi yeniden yapılandırma kararı almıştık. Bu mekanizmanın ilk toplantısını da bugün gerçekleştirdik. Ortak bildirimizle işbirliğimizi sanayi, ticaret, savunma, sağlık, çevre, enerji dahil her alanda ilerletme irademizi teyit ettik.”

Erdoğan, ticaret ve ekonominin iki ülke arasındaki işbirliğinin en güçlü boyutunu oluşturduğuna işaret ederek, “Son 10 yılda Mısır’ın ilk 5 ticaret ortağı arasında yer almaya devam ettik. Ticaret hacmimizi önümüzdeki 5 yıl içinde 15 milyar dolara çıkarma hedefimize doğru kararlı bir şekilde ilerliyoruz” diye konuştu.

‘Filistin’deki son durum görüşmelerin odağında’

Türk iş insanlarının 3 milyar dolara yaklaşan yatırımlarıyla Mısır ekonomisine önemli katkı sağladığını belirten Erdoğan, Türk girişimcileri yatırımlarını daha da artırma noktasında teşvik ettiklerini, Mısırlı yatırımcıları da Türkiye’ye beklediklerini ifade etti.

Doğal gaz ve nükleer enerji başta olmak üzere Mısır ile enerji alanındaki işbirliğini geliştirmek arzusunda olduklarını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:

“Kardeş Mısır halkı Türk kültürü ve Türkçeye yoğun ilgi gösteriyor. Kültürel ve beşeri köprülerimizi daha da kuvvetlendirmek üzere gayretlerimizi sürdürüyoruz. İlişkilerimizdeki olumlu ivmenin turizm alanına da yansıyacağına inanıyorum. Türkiye ve Mısır’ın bölgesel barış ve istikrara katkıları hayati önemdedir. Toplantılarımızda Gazze başta olmak üzere bölgesel meselelerin çözümüne yönelik düzenli istişareler tesis etme hususunda mutabık kaldık.”

Erdoğan, Filistin’deki son durumun görüşmelerinin odağında yer aldığını belirterek, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.

Mısır’ın Katar ve Amerika ile müzakerelere ara buluculuk yaptığını hatırlatan Erdoğan, Türkiye’nin de bu sürece Dışişleri Bakanlığı ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı vasıtasıyla destek verdiğini söyledi.

Ancak İsrail tarafının uzlaşmaz ve engelleyici tutumunun halen sürdüğüne işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Son olarak İsrail, müzakere yürüttüğü muhatabını şehit ederek nasıl bir zihniyete sahip olduğunu göstermiştir. Netanyahu’nun Mısır’a yönelik ithamlarını reddettiğimizi burada çok net söylemek isterim. Tüm bunlar karşısında İsrail hükümeti üzerindeki baskıların artırılması noktasında da elimizden geleni yaptık, yapıyoruz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Uluslararası Adalet Divanında açtığı soykırım davasına Türkiye’nin müdahillik başvurusunu da resmen ilettiklerine vurgu yaparak, “Gazze’de suç işleyen İsrailli yetkililerin uluslararası mahkemelerde hesap vermesi için de çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Daha önce de söyledim 41 bin masum insanın katillerinin yeri meclis kürsüleri değil, işledikleri suçların hesabını verdikleri mahkeme salonlarıdır” ifadesini kullandı.

Doğu Akdeniz, Suriye, Libya gündemleri

Erdoğan, istişarelerinde Gazze’nin yanı sıra başta Doğu Akdeniz, Suriye, Libya, Sudan ve Afrika boynuzu olmak üzere bölgesel konuları da ele aldıklarını belirterek, “Birçok meselede benzer tutum ve hedeflere sahip olduğumuz Mısır ile istişarelerimizi güçlendirme noktasında kararlıyız. İnşallah bundan sonra daha yakın işbirliği içinde olacağız. Kazan-kazan anlayışıyla çok boyutlu münasebetlerimizi ileriye taşıyacağız” diye konuştu.

Erdoğan, bugünkü görüşmelerin ve imzalanan anlaşmaların hayırlara vesile olmasını dileyerek, Cumhurbaşkanı Sisi’ye ve heyetine ziyaretleri için teşekkür etti, Mısır halkına selamlarını iletti.

15 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi

Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptıkları görüşmeye ilişkin, “Orta Doğu içerisinde güvenliğin ve esenliğin sağlanmasının mevcut anlaşmazlıkların ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacağını belirttik” dedi.

Erdoğan’ın şubatta Mısır’a yaptığı ziyaretin ilişkilere ivme kazandırdığını dile getiren Sisi, “Orada anlaştığımız üzere Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin ilk toplantısını yapma kararı aldık. Ticaret, turizm ve tarım gibi birçok alanda ortak adımlar atma kararını aldık. Bugünkü anlaşmalarda da bunları gözlemlemiş oldu” ifadelerini kullandı.

Sisi, iki ülke arasındaki ticaretin artırılması, Serbest Ticaret Anlaşması’nın geliştirilmesi ve karşılıklı ticaret hacminin gelecek yıllarda 15 milyar dolara yükseltilmesinin ortak hedefler arasında yer aldığını kaydederek, Türk yatırımcılara sunulan olanakların ve Türklerin Mısır’a yatırım yapmasının önemini vurguladı.

Türkiye-Suriye yakınlaşması 

Gazze’ye insani yardımların ulaşması için ellerinden gelen çabayı harcadıklarını kaydeden Sisi, her türlü engele rağmen bunu gerçekleştirmeye çalıştıklarını dile getirdi.

Sisi, ilgili kurumlar arasında yakın koordinasyonla güvenlik ve istikrar meselelerini de ele aldıklarını aktararak, “Bunlar arasında özellikle de Libya konusunda hem başkanlık hem parlamento seçimlerinin yapılması, orada güvenliğin ve esenliğin sağlanması ve silahlı güçlerin ülkeden ayrılmaları Libya’nın geleceği için önemli bir husustur diye ifade ettik” diye konuştu.

Suriye meselesini ve Suriye halkını olumsuz etkileyen bu krizin de son bulması konusunu ele aldıklarını anlatan Sisi, “Bu bağlamda Türkiye ile Suriye arasındaki yakınlaşmayı memnuniyetle karşıladığımızı ifade etmek isterim” dedi.

Sisi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararları çerçevesinde Suriye’nin birliği, toprak bütünlüğü ve terörle mücadelesi bağlamında sorunun çözüme kavuşmasını arzuladıklarını vurguladı.

Sudan meselesini de ele aldıklarını aktaran Sisi, Mısır’ın bu bağlamda taraflarla görüşerek problemin çözülmesi için çabalarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a anlattığını söyledi.

Sisi, Somali ve Afrika Boynuzu’ndaki krizi de görüştüklerini kaydederek, “Somali’nin de toprak birliği ve karşı karşıya kaldığı meydan okumalara karşı güvenliğinin tesisinin öneminin altını çizdik. Orta Doğu içerisinde güvenliğin ve esenliğin sağlanmasının mevcut anlaşmazlıkların ortadan kaldırılmasıyla mümkün olacağını belirttik. Böylelikle hepimiz bu bölgede bulunan kaynakların ülkelerin refahı için etkin şekilde kullanılabileceğini anlattık” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kendisine ve heyetine karşı gösterdiği misafirperverlikten dolayı teşekkür eden Sisi, “Mısır olarak doğrudan iletişimi her iki ülke halkının çıkarına olacak şekilde devam ettirmenin arzusu içerisinde olduğumuzu ifade etmek isterim” diye konuştu.

DİPLOMASİ

Çin Ticaret Bakanı, elektrikli araçlara yönelik gümrük tarifelerini görüşmek üzere İtalya’da

Yayınlanma

İtalya Dışişleri Bakanı Antonio Tajani, Çin Ticaret Bakanı Wang Wentao ile Roma’da bir araya gelmeden önce pazartesi günü yayınlanan röportajında, İtalya’nın Avrupa Komisyonu tarafından Çin’in elektrikli araç (EV) ihracatına yönelik olarak önerilen gümrük vergilerini desteklediğini söyledi.

Corriere della Sera gazetesine bir mülakat veren Tajani, “Şirketlerimizin rekabet gücünü korumak için AB Komisyonu’nun önerdiği vergileri destekliyoruz” dedi.

Bakan Wang Wentao, Avrupa Birliği’nin Çin yapımı elektrikli araçlara karşı açtığı sübvansiyon karşıtı davayla ilgili görüşmelerde bulunmak üzere Avrupa’yı ziyaret ediyor.

Pazartesi günü Roma’da Tajani ile görüştü ancak İtalyan dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada elektrikli araçlara doğrudan atıfta bulunulmadı.

Açıklamada Tajani ve Wang’ın fikri mülkiyetin korunması, tarım-gıda sektöründe ticaret ve yatırım konularını ele aldıkları belirtildi.

İkili ayrıca Ukrayna’daki savaş ile Gazze ve Kızıldeniz’deki krizleri de ele alırken, İtalya Pekin’i Rusya’ya silah sevkiyatı ve Kızıldeniz’deki deniz taşımacılığının güvenliği konularının çözümüne yardımcı olmaya çağırdı.

Tajani, İtalya ile Çin arasındaki ilişkilerin yeniden canlanma aşamasından geçtiğini belirterek, şunları söyledi:

“Çin, Asya’daki ilk, AB üyesi olmayan ülkeler arasında ise ABD’den sonra ikinci ticaret ortağımızdır. Çin pazarına adil erişim ve şirketlerimiz, özellikle de KOBİ’ler ile tarım-gıda sektöründeki şirketler için eşit şartlara sahip olma ihtiyacını yinelemek istedim. Bu noktadan hareketle ekonomik işbirliğini güçlendirmek ve Roma ile Pekin arasındaki ticaret bilançosunu yeniden dengelemek için Çinli ortaklarımızla birlikte çalışmaya devam etmek istiyoruz.”

Wang Wentao, ayrıca İtalyan Otomotiv Endüstrisi Birliği Başkanı Roberto Vavassori ile görüşmelerde bulundu.

Görüşmelerde, görüşmelerde Çin elektrikli araçlarına yönelik tarifeler ve EV sektöründe Çin ile İtalya arasında geliştirilebilecek işbirliği potansiyeli üzerinde durulduğu kaydedildi.

Wang 19 Eylül’de Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı ve Ticaretten Sorumlu Komisyon Üyesi Valdis Dombrovskis ile görüşecek.

İtalya, temmuz ayında AB üyeleri arasında yapılan bağlayıcı olmayan bir oylamada gümrük vergilerini desteklemişti ancak Sanayi Bakanı Adolfo Urso geçen hafta Reuters’a yaptığı açıklamada müzakere edilmiş bir çözüm beklediğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella’nın bu yıl içinde Çin’i ziyaret etmesi ve Tajani’nin de heyette yer alması planlanıyor.

Ek tarifeler

Avrupa Komisyonu, AB’nin standart %10’luk otomobil ithalat vergisine ek olarak Çin’de üretilen elektrikli araçlara %35.3’e varan nihai tarifeler önermenin eşiğinde.

İspanya Başbakanı Pedro Sanchez ise çarşamba günü Çin’e yaptığı bir ziyaret sırasında AB üyeleri ve Avrupa Komisyonu’nun olası bir ticaret savaşını önlemek için pozisyonlarını yeniden gözden geçirmeleri gerektiğini söyledi.

Önerilen nihai vergiler AB’nin 27 üyesi tarafından oylamaya tabi tutulacak. AB nüfusunun %65’ini temsil eden 15 AB üyesinin nitelikli çoğunluğunun karşı oy kullanmaması halinde ekim ayı sonuna kadar uygulamaya konulacak.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Almanya ile Özbekistan arasında göç anlaşması

Yayınlanma

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ile Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, iki ülke arasında yeni bir göç anlaşmasına imza attı.

Özbek Cumhurbaşkanlığının açıklamasına göre, anlaşma dün (15 Eylül) Semerkant’ta gerçekleşen görüşmeler sırasında imzalandı.

Alman DPA ajansının haberine göre, bu anlaşma iki temel amaca hizmet ediyor: Birincisi, özellikle sağlık sektöründe olmak üzere nitelikli Özbek işçilerin Almanya’ya giriş sürecini kolaylaştırmak.

İkincisi ise, Almanya’da yasal kalma hakkı bulunmayan Özbek vatandaşlarının ülkelerine geri dönüşünü düzenlemek. Şu anda Almanya’da yaklaşık 13 bin 700 Özbek vatandaşı yaşıyor.

Scholz’un iki günlük Özbekistan ziyareti kapsamında, iki ülke arasında toplam sekiz farklı alanda iş birliği anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmalar arasında veterinerlik ve hayvancılık, su kaynaklarının ve kritik madenlerin sürdürülebilir kullanımı ile ulaştırma alanlarında iş birliği yer alıyor.

Ayrıca, önde gelen Özbek ve Alman şirketleri arasında da bir dizi anlaşma yapıldı.

Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan, Rusya’ya yabancı işçi gönderen başlıca ülkeler arasında yer alıyor. Rusya’da çalışma amacıyla bulunan yabancıların yüzde 55 ila 60’ı Moskova ve St. Petersburg’da yaşıyor.

Scholz, Ukrayna’ya uzun menzilli silah verilmesine karşı çıktı

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Kazakistan, Rusya ile Ukrayna arasında arabuluculuk yapmaya hazır

Yayınlanma

Kazakistan Dışişleri Bakan Yardımcısı Roman Vasilenko, ülkesinin Moskova ile Kiev arasındaki barış görüşmelerinde arabuluculuk yapmaya veya bir müzakere mekânı sağlamaya hazır olduğunu belirtti.

Alman kamu yayın kurumu Deutsche Welle‘ye konuşan Vasilenko, “Kazakistan, başta olası bir arabulucu veya taraflar arasındaki görüşmeler için bir mekân olarak hizmet etmeye hazır olduğunu belirtmişti. Bu tutumumuz değişmedi,” dedi.

Ayrıca Vasilenko, Astana’nın ‘ölçülü bir tarafsızlık’ pozisyonu aldığını ve hem Rusya hem de Ukrayna ile ilişkilerini sürdürdüğünü vurguladı.

Ülke makamlarının Birleşmiş Milletler (BM) tüzüğüne ve devletlerin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu da ekleyen diplomat, “Zamanla hizmetlerimize ihtiyaç duyulacağını düşünüyoruz, bu nedenle ölçülü bir pozisyon alıyoruz,” ifadelerini kullandı.

Bunun yanı sıra yetkili, savaşın Ukrayna, Rusya ve Kazakistan açısından büyük bir trajedi olduğuna işaret etti.

Geçtiğimiz hafta Doğu Ekonomi Forumu’nda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova’nın 2022 baharında İstanbul’da varılan anlaşma temelinde Kiev ile müzakerelere dönmeye hazır olduğunu açıklamıştı.

Putin’e göre, o dönemde olası bir barış anlaşmasının neredeyse tüm parametreleri üzerinde uzlaşılmıştı, ancak İngiltere sürece müdahale etti ve Ukraynalı yetkililer ‘farklı bir yol izledi’. Putin, Çin, Hindistan veya Brezilya’nın barış görüşmelerinde arabulucu olabileceğini kabul etti.

Tokayev: Rusya’yı yenmek imkânsız, savaşın sürmesi insanlık için tehdit

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English