Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Türkiye’den Yunanistan’a “Parthenon mermerleri” desteği

Yayınlanma

Atina’daki yetkililer tarafından “son derece önemli” bir çıkış olarak selamlanan bir hamleyle, Türkiye Kültür Bakanlığı’nın kaçakçılıkla mücadele konusundaki en üst düzey yetkilisi Zeynep Boz, M.Ö. beşinci yüzyıla ait Parthenon mermerlerinin Britanya’ya götürülmesi için izin verildiğini kanıtlayacak hiçbir delil bulunmadığını söyledi.

Boz, “Türkiye, o dönemde yasal olarak satılan şeylerle ilgili arşiv belgesine sahip olacak bir ülke. Tarihçiler yıllardır Osmanlı arşivlerini araştırıyor ve iddia edildiği gibi satışın yasal olduğunu kanıtlayan bir ‘ferman’ bulamadılar,” dedi.

Yunanistan devlet televizyonu ERT’ye de konuşan Boz, bulunan tek kanıtın İtalyanca yazılmış bir ferman olduğunu, fakat bu fermanın ne padişahın imzasını ne de mührünü içerdiğini, bunun da fermanın İmparatorluk sarayından geldiğini doğrulayamayacağını söyledi.

The Guardian’a konuşan Atina’daki yetkililer, Boz’un ifşaatının, antik oymaların Osmanlı yetkililerinin rızasıyla elde edildiği yönündeki iddiaları çürütmek için kilit önemde olduğunu söylediler.

Atina ile Londra arasındaki ‘Parthenon’ gerilimi diplomatik krize dönüştü

Yunanistan Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Kültürel Miras Onursal Müdürü Elena Korka, “Bu, tüm arşivlere ve tüm hizmetlere sahip olan çok üst düzey bir Türk yetkili ve söyledikleri, yani hiçbir şey bulunmadığı, hiçbir belge olmadığı, son derece önemli. Aradılar ve bulamadılar, çünkü böyle bir belge hiç var olmadı,” dedi.

Lord Elgin’in emriyle çalışan ekipler, 1801 yılında mermer testereleri ve diğer makinelerle bir zamanlar Parthenon’u süsleyen anıtsal frizden heykelleri çıkarmaya başladı. On yıldan fazla süren bu faaliyet, o zaman bile, çağdaşı Lord Byron’ın bunu şiirle kınamak zorunda hissettiği kadar tartışmalıydı.

Fakat 1816 yılında, o zamanlar iflas etmiş olan İskoç diplomattan mermerleri satın alacak olan British Museum, her zaman mermerlerin yasal yollardan elde edildiğini savunageldi.

Zeynep Boz, Unesco’nun Paris’teki Kültür Varlıklarının İadesini Destekleme Hükümetlerarası Komitesi’nin son toplantısında Birleşik Krallık’ın temsilcisinin heykellerin Osmanlı döneminde yasal olarak satın alındığını yinelemesi üzerine müdahale etmek zorunda hissettiğini söyledi.

Doktora tezini iddia edilen ferman üzerine yazan ve yaklaşık on yılını İngiltere ve İstanbul’daki arşivleri tarayarak geçiren Korka, mermerlerle ilgili bulduğu tek belgenin Elgin’in Pire limanından İngiltere’ye yaptığı eski eser sevkiyatıyla ilgili olduğunu söyledi.

Korka, “O günün dili olan Osmanlıca ile yazılmış, sevkiyatta bulunanları seramik ve taş parçaları olarak tanımlayan, bazılarının üzerinde resimler bulunan fakat Osmanlılar için önemsiz olan iki belge vardı. Her ikisi de nesneleri Atina’dan satın aldığını belirtiyordu. Parthenon mermerlerine hiçbir şekilde atıfta bulunulmuyordu ve bunun nedeni Elgin’in alandan hiçbir şey çıkarmak için izin almamış olmasıydı,” dedi.

Parthenon mermerleri, Atina ile Londra arasında bir süredir diplomatik kriz konusu. Geçen kasım ayında Birleşik Krallık Başbakanı Rishi Sunak, Londra’da British Museum’da sergilenen Elgin Mermerlerinin Yunanistan’a iadesinin gündeme getirilmesi nedeniyle Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’le görüşmesini iptal etmişti.

O dönem açıklama yapan Yunan hükümet sözcüsü Pavlos Marinakis, Sunak’ın mevkidaşı Miçotakis ile yapacağı görüşmeyi iptal etme kararını “eşi benzeri görülmemiş” ve “saygısızca” olarak nitelendirmişti.

DİPLOMASİ

Çin bankalarının Rusya’ya yönelik ödeme kontrolleri sertleşiyor

Yayınlanma

Çin bankaları, Rusya ile ticarette yeni kontroller uygulayarak Hindistan, BAE ve Hong Kong üzerinden yapılan ödemelerde ‘Rusya bağlantısı’ tespit etmeye odaklanıyor.

İzvestiya gazetesine konuşan iş dünyası temsilcileri, Çin bankalarının Hindistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Hong Kong’dan gelen ödemelerdeki “Rusya bağlantısını” tespit etmeye yönelik kontrolleri sıkılaştırdığını ifade etti.

Impaya Rus şirketinin ticari direktörü Aleksey Razumovskiy, ödeme işlemlerinin giderek zorlaştığını belirtti.

Razumovskiy’e göre, Çin bankaları artık nakliye belgelerini analiz ederek malların kimlere, nerelere ve hangi amaçla gönderildiğini detaylı bir şekilde inceliyor.

Daha önce Türkiye ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkeleri üzerinden yapılan transferlerde uygulanan bu tür gelişmiş kontroller, artık diğer ülkelere de genişletilmiş durumda.

Opora Rusya’nın Çin Temsilcisi İlona Gorşeneva-Dolunts, Çin bankalarının, ödeme yapılan ülkeden gelen malların yine o ülkeye gönderilmesi şartını koştuğunu doğruladı.

Dış ticaret uzmanı ve Atvira Genel Müdürü Yekaterina Kiseviç de bu kontrollerin sıkılaştırılmasının amacının, Çin bankalarının ikincil yaptırımlara maruz kalmaktan kaçınması olduğunu dile getirdi.

First Group CEO’su Aleksey Poroşin, Çin bankalarının ödeme süreçlerini sıkılaştırmasının geçmişe dayandığını hatırlattı.

Poroşin, Donald Trump’ın başkanlığı döneminde başlatılan ticaret savaşı politikalarının hala etkili olduğunu ve Çin bankalarının yeni yaptırım riskleriyle karşılaşmamak için ihtiyatlı davrandığını belirtti. Ayrıca, mevcut durumun 2025 yılına kadar düzelmeyeceğini öngördü.

Alternatif ödeme yöntemleri var mı?

Poroşin’e göre, Çin’e ödeme göndermek için hâlâ bazı alternatifler mevcut. Bölgesel Rus bankalarından Çin bankalarına doğrudan transferler yapılabiliyor.

Bunun yanında, Malezya ve Endonezya üzerinden gerçekleştirilen ödemeler de seçenekler arasında yer alıyor.

Kiseviç, en güvenli ve hızlı yöntemin, Rus bankalarının Çin’deki şubeleri aracılığıyla doğrudan ödeme yapmak olduğunu ifade etti.

Ancak Kiseviç bunun için, Çin’deki karşı tarafların bu bankalarda hesap açması gerektiğini belirtti. Böyle bir durumda, ödemelerin genellikle 2 ila 3 gün içinde tedarikçilere ulaştığını ve bankanın transfer için yüzde 4 oranında sabit komisyon aldığını ekledi.

Çin bankalarının Rus şirketlerine yönelik bu tür sıkı kontroller uygulamaya başlaması, 2022’de Ukrayna’daki savaş nedeniyle devreye alınan yaptırımlarla alakalı.

2023’ün sonlarından itibaren, “dost ülkelerin” bankaları da ABD Başkanı Joe Biden’ın nedeniyle Rusya ile olan işbirliklerine yeni tedbirler getirdi.

Bu yıl ise, ABD’nin yaptırımları daha da genişletilerek, bankalar dahil olmak üzere tüm Rusya bağlantılı kuruluşları savunma sanayii kapsamında değerlendirilmeye başlandı.

Çin-Rusya ödemeler sorunu

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Britanya Başbakanı Starmer yatırım çekmek için Körfez’i ziyaret edecek

Yayınlanma

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer’ın önümüzdeki ay Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri’ne seyahat edeceği bilgisini veren bir kaynak çarşamba günü Reuters’a yaptığı açıklamada, Britanya’nın zengin Körfez ülkeleriyle bağlarını derinleştirmeye çalıştığını söyledi.

Starmer’ın BAE seyahat planları hakkında bilgi veren bir başka kaynak da BAE ziyaretini doğruladı.

Kaynak, Londra’nın BAE’nin enerji projeleri de dahil olmak üzere Körfez ülkelerinden yatırım çekmeyi umduğunu söyledi. Starmer’ın Gazze, İsrail ve Lübnan’daki çatışmalar da dahil olmak üzere bölgesel konuları da ele alması bekleniyor.

Gezi, İşçi Partisi’nin temmuz ayında iktidara gelmesinden bu yana Starmer’ın Körfez’e yaptığı ilk ziyaret olacak.

Starmer hükümeti, BAE ile önceki Muhafazakâr hükümet döneminde, kısmen bazı Muhafazakâr parlamenterlerin BAE bağlantılı Telegraph gazetesini satın alma teklifi gibi İngiltere’deki BAE yatırımlarına karşı çıkması nedeniyle gerilen ilişkileri onarmaya çalışıyor.

Starmer’ın ziyareti ilk olarak çarşamba günü Financial Times tarafından, planları hakkında bilgi sahibi olan kişilere dayandırılarak duyuruldu.

Gazete Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın önümüzdeki yıl Londra’yı ziyaret edebileceğini fakat seyahat planlarının henüz kesinleşmediğini belirtti.

Katar Emiri Şeyh Tamim bin Hamad Es-Sani 3-4 Aralık tarihleri arasında Britanya’yı ziyaret edecek ve Buckingham Sarayında Kral Charles ve Kraliçe Camilla tarafından ağırlanacak.

Birleşik Krallık’ın bakanları ayrıca Bahreyn, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan ve BAE’den oluşan Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ile serbest ticaret anlaşmasına yönelik müzakereleri ilerletmek amacıyla eylül ayında Körfez’i ziyaret etmişti.

Birleşik Krallık İş ve Ticaret Bakanlığı, KİK ile yapılacak bir serbest ticaret anlaşmasının Britanya ekonomisine uzun vadede 1,6 milyar pound (2,10 milyar dolar) katkı sağlayacağını tahmin ediyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

UCM’den Netanyahu’ya tutuklama emri

Yayınlanma

Uluslararası Ceza Mahkemesi, Gazze’de savaş suçu ı̇şledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.

İsrail ve ABD’nin yaptırım ve tehditlerine rağmen Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.  Mahkeme, İsrail’in Filistinlilere karşı işlediği savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla ilgili ezici deliller doğrultusunda harekete geçerek bu kararı aldı. Netanyahu ve Gallant’a yöneltilen suçların arasında açlığı silah olarak kullanmaktan suçlu bulunduklarını da belirtildi. Mahkeme bu suçlamaların, “makul temellere” dayandığını söyledi.

“İsrailli yetkililer hakkında yakalama kararı almaması UCM’nin sonunu getirebilir”

İsrail, mahkemenin kendisiyle ilgili soruşturmaları engellemek amacıyla istihbarat teşkikatı Mossad’ı gözetlemek, hacklemek, baskı yapmak, karalamak ve iddiaya göre üst düzey UCM personelini tehdit etmek için devreye sokmuştu. Uluslararası basına da yansıyan UCM yetkililerinin de bir kısmını kamuoyuna duyurduğu bu baskılar sonuç vermedi.

UCM, İsrail’in kararı ya da mahkemeyi tanımasının bir önemi olmadığını belirtti.

Mahkeme, bunun yanında Hamas lideri Muhammed Diab İbrahim Al-Masr için de bir tutuklama emri çıkardı.

İsrail, UCM savcısı Khan’ı da tehdit etmiş

Bu kararın İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını engellemesi veya ABD’nin bu saldırılara verdiği desteği azaltması beklenmiyor. Ancak karar sonrası Avrupa ülkelerinin İsrail’e verdikleri destek konusunda daha fazla iç bölünme yaşamaları muhtemel.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English