Amerika
Ukrayna savaşı küresel silah ticaretini değiştiriyor: Kazanan ABD’li şirketler

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre, Ukrayna’da devam eden savaş, Avrupa’da yeni silah alımlarını dramatik bir şekilde artırdı ve bundan en çok yararlananlar ABD’li üreticiler oldu.
2019-2023 yılları arasında dünya genelindeki silah ticareti 2014-18 rakamlarına göre %3,3 oranında azaldı fakat bu dönemde Avrupa ülkeleri tarafından ithal edilen silah miktarı önceki beş yıla kıyasla iki katına çıktı.
Avrupa ülkelerine yapılan silah satışlarının %55’lik aslan payı ABD’den geldi. Bu oran bir önceki döneme göre yüzde 20 puan arttı. Ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerine yapılan satışlar sayesinde ABD toplam silah ihracatını %17 oranında artırdı.
ABD’li üreticiler 107 ülkeye, SIPRI tarafından incelenen diğer tüm dönemlerden ya da diğer ihracatçı ülkelerden daha fazla silah göndermiş durumda.
SIPRI Silah Transferleri Programı Direktörü Mathew George, “ABD, dış politikasının önemli bir yönü olan silah tedarikçisi olarak küresel rolünü arttırdı ve geçmişte hiç olmadığı kadar çok ülkeye silah ihraç etti. Bu durum, ABD’nin iktisadi ve jeopolitik hakimiyetinin yükselen güçler tarafından sorgulandığı bir döneme denk geliyor,” dedi.
Şaşırtıcı olmayan bir şekilde Ukrayna, silah ithalatının en dramatik şekilde arttığı Avrupa ülkesi. Ukrayna 2019’dan 2023’e kadar çok az ithalat yapan ve yerli üretim ile silahlanan bir ülke konumundan Hindistan, Suudi Arabistan ve Katar’ın ardından dünyanın 4 numaralı silah alıcısı konumuna yükseldi. İthalat bir önceki döneme kıyasla %6.600 artış gösterdi.
2023 yılında Ukrayna küresel silah ithalatında 1 numaraydı. Fakat Rusya’ya karşı mücadelede edindiği silahların çoğunu satın almak yerine müttefiklerinden hibe ile aldı. ABD, Almanya ve Polonya Ukrayna’nın ilk üçteki tedarikçisi.
Fransa, Rusya’yı yerinden etti
Dünyanın en büyük beş silah ihracatçısı ABD, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya oldu. Fransa, Rusya’yı geride bırakarak 2. sıraya yerleşti. Rusya’nın ihracatı %53 oranında düştü. Fransa’nın satışları ise %47 arttı.
2019 yılında 31 ülke Rusya’dan silah alıyordu. Bu sayı 2023’te 12’ye düşerken, Rusya ile petrol ve gaz ticaretini sürdüren Hindistan ve Çin açık ara en önemli müşteriler oldu.
Raporun yazarlarından Pieter Wezeman DW’ye yaptığı açıklamada, “Diğer durumlarda, ABD ve Avrupa devletleri de bir dereceye kadar, daha önce Rus silahları satın alan ya da almayı düşünen ülkelere baskı yaptı,” ifadelerini kullandı.
Wezeman bu durumu, “Rus savaş uçakları satın alacak olan Mısır’ın ABD’nin baskısıyla bunu yapmaktan vazgeçmesi ve gelişmiş savaş uçakları satın almak için Fransa’ya yönelmesi örneğinde çok güçlü bir şekilde görebiliyoruz,” açıklamasını yaptı.
Wezeman, Fransa’nın ‘stratejik egemenlik’ politikası izlediğini söyleyerek, “Temel olarak, başkasının silahlarına bağımlı olmadan istediği zaman askeri güç uygulayabilmek istiyor. Bu nedenle bir silah endüstrisine ihtiyaçları var, ancak buna sahip olabilmek için gerçekten ihracat yapmanız gerekiyor. Aksi takdirde çok pahalıya mal olur,” dedi.
Wezeman, Fransa’nın silah endüstrisinin son 10 yılda çok başarılı olduğunu, en çok satılanların Rafale savaş uçağı ile denizaltılar ve fırkateynler olduğunu söyledi.
Almanya’nın denizaltı ihracatı artıyor
Almanya’nın dünyanın 5 numaralı silah ihracatçısı olarak konumu 2014’ten 2023’e değişmedi ve ana müşterileri Ortadoğu ülkeleri oldu.
Almanya’dan yapılan silah ihracatı bu dönemde %14 düşmüş olsa da Wezeman bu düşüşün göreceli olduğunu söyledi. Önceki beş yıllık dönem, özellikle denizaltılar olmak üzere büyük siparişler nedeniyle son derece canlıydı.
Buna karşılık, 2023 yılı Alman silah endüstrisi için tek başına özellikle iyi geçti. Wezeman bunun ‘kısmen Ukrayna’ya giden askeri yardımla ilgili olduğunu, ama aynı zamanda örneğin Singapur’a denizaltılar ve hem İsrail hem de Mısır’a fırkateyn ve korvetler teslim edilmesiyle de ilgili olduğunu’ söyledi.
Avrupalıların aksine, Afrika ülkeleri 2019’dan 2023’e kadar, önceki beş yılın yaklaşık yarısı kadar yabancı silah satın aldı ve bunun başlıca nedeni iki büyük ithalatçıdan yapılan alımlardaki düşüş.
Cezayir %77 daha az askeri ürün ithal ederken, Fas’ın alımları ise %46 azaldı.
Kıtadaki varlığı son yıllarda genişleyen Rusya, Afrika’daki ülkelerin 1 numaralı silah tedarikçisi konumunda ve onu ABD ve Çin izliyor.
Amerika
Trump’tan zenginler için vergi artışı önerisi

ABD Başkanı Donald Trump, yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı önerdi. Teklif, mevcut vergi indirimlerinin uzatılması için kaynak arayışının bir parçası olarak Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a iletildi. Öneri, yıllık geliri belirli eşiklerin üzerindeki şahısları ve evli çiftleri etkileyecek.
ABD Başkanı Donald Trump, 7 Mayıs’ta Temsilciler Meclisi Başkanı Mike Johnson’a yüksek gelirli Amerikalılar için en üst gelir vergisi oranını artırmayı önerdi.
Bloomberg ve The New York Times‘ın haberine göre, Trump yıllık geliri 2,5 milyon dolar veya evli çiftler için 5 milyon doların üzerinde olanlar için oranı yüzde 37’den yüzde 39,6’ya çıkarmayı teklif etti.
Bloomberg‘in aktardığına göre, Trump ayrıca girişim sermayesi ve özel sermaye fonu yöneticilerine uygulanan taşınan kâr vergi indirimlerinin kaldırılması isteğini de yineledi.
Ajansın aktardığına göre, Temsilciler Meclisi Vergi Komisyonu Başkanı Jason Smith’in 9 Mayıs’ta Trump ile görüşmesi ve vergi tasarısının başkanın önceliklerine uygun olacağını bildirmesi bekleniyor.
Öte yandan The New York Times, Trump’ın ilk başkanlık döneminde, 2017 yılında “zenginlere yönelik vergi”nin en üst oranını yüzde 39,6’dan yüzde 37’ye düşürdüğünü belirtti.
Gazete, bu oranın hâlen aynı seviyede olduğunu ancak şu anda yıllık geliri 626 bin 350 doları aşanlar için geçerli olduğunu kaydetti.
Trump’ın önerisinin, vergi indirimlerinin uzatılmasına ilişkin yasa tasarısı görüşmeleri sırasında geldiği kaydedildi.
Bu yasa tasarısının maliyetini karşılamak için yasa koyucular, düşük gelirli Amerikalılara yönelik sağlık sigortası programı Medicaid’in kesilmesi de dahil olmak üzere kaynak bulmaya çalışıyor.
Bloomberg‘e sunulan bağımsız Tax Foundation’ın ön değerlendirmesine göre, zenginlere yönelik yeni vergi oranının on yıl içinde bütçeye 67,3 milyar dolar gelir sağlaması bekleniyor.
ABD Ticaret Bakanı Howard Lutnick, yaptığı açıklamada, zenginlere yönelik vergilerin artırılmasının, Trump’ın otelcilik sektörü çalışanları ve yaşlılar için vergi indirimleri gibi seçim vaatlerini finanse etmek için daha fazla kaynak yaratacak “akıllı” bir adım olduğunu söyledi.
Ancak ajans, kongrede bu konuda farklı görüşler olduğunu yazdı.
Bloomberg, Trump’ın daha önce zenginler için vergi indirimleri vaat ederek seçim kampanyası sırasında birçok zengin bağışçının desteğini aldığını belirtmişti.
ABD Başkanı, 2021 yılında “milyarder vergisine” karşı çıkmış, zenginlerin bu durumda ABD’yi terk edebileceğini savunmuştu.
Ancak bu bahar Semafor, Trump’ın en zengin Amerikalılardan bazıları için vergileri artırmayı değerlendirmeye hazır olduğunu yazdı.
Amerika
Amerika’nın Sesi, Trump yanlısı içeriği yayınlayacak

Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ı destekleyen One America News Network (OAN) televizyon kanalının programlarını yayınlamaya başlayacak.
Amerika Birleşik Devletleri’nin kamu yayıncısı Amerika’nın Sesi (VOA), ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarını destekleyen sağcı televizyon kanalı One America News Network (OAN) programlarını yayınlamaya başlayacak.
VOA’nın bağlı olduğu Küresel Medya Ajansı (USAGM) kıdemli danışmanı Kari Lake, OAN’ın VOA’ya haber akışını, içeriğini ve teknik desteğini ücretsiz olarak sağlayacağını belirtti.
Lake, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bu, yalnızca uluslararası izleyici kitlesine yayın yapan USAGM haber ajanslarının tek finansman kaynağı olan Amerikalı vergi mükellefi için büyük bir faydadır,” ifadelerini kullandı.
OAN’ın sahibi iş insanı Charles Herring de Washington Post gazetesine yaptığı açıklamada bu bilgiyi doğruladı.
Amerika’nın Sesi radyosu, 83 yıllık tarihinde ilk kez mart ortasında yayınlarına ara vermişti.
Voice of America çalışanları mahkeme kararıyla işlerine dönüyor
Bu durum, Trump’ın VOA’nın yanı sıra Hür Avrupa Radyosu ve Hür Asya Radyosu gibi kuruluşları da bünyesinde barındıran USAGM’nin finansmanını askıya alan bir kararname imzalamasının ardından yaşanmıştı.
Karar sonucunda 1300’den fazla gazeteci süresiz idari izne gönderilmişti.
Daha önce yaklaşık 100 bin kamu çalışanını işten çıkaran iş insanı Elon Musk, Hükümet Verimliliği Dairesi (DOGE) koordinatörü olarak bu radyoların kapatılması çağrısında bulunmuştu.
Musk, Amerika’nın Sesi’ni “artık kimsenin dinlemediğini” iddia etmişti. Radyonun sunucularını “kendi kendine konuşan çılgın sol radikaller” olarak nitelendiren Musk, bu kuruluşların “Amerikalı vergi mükelleflerinin cebinden yılda bir milyar dolar yaktığını” söylemişti.
Amerika’nın Sesi’nin savunmasına uluslararası gazetecilik kuruluşları da katıldı. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, Trump’ın kararının “dünya genelinde basın özgürlüğünü tehdit ettiğini ve Amerika’nın bilgi akışını destekleme yönündeki 80 yıllık çabalarını boşa çıkardığını” vurguladı.
22 Nisan’da bölge yargıcı Royce Lamberth, Amerika’nın Sesi çalışanlarının görevlerine iade edilmesine ve radyo ile çevrimiçi yayınların yeniden başlamasına hükmetti.
Ancak Trump’ın avukatları bu karara ABD temyiz mahkemesinde itiraz etti. Temyiz mahkemesi 3 Mayıs’ta gazetecilerin eski görevlerine iade edilmesi yönündeki kararı bozdu.
Buna rağmen mahkeme, Trump yönetimini Amerika’nın Sesi’nin “yasal olarak gerekli” yayın seviyesini sağlamakla yükümlü tuttu.
ABD Kongresi ise daha önce bu radyonun faaliyetinin zorunlu olduğuna karar vermiş ve yasama organının onayı olmadan finansmanının kesilmesini yasaklamıştı.
Amerika
ABD’de yargıç, göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını engelledi

Boston’daki bir ABD yargıcı, Trump yönetiminin göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planını geçici olarak durdurma kararı aldı.
Yargıç, bu kararın, göçmenlerin adil yargılanma hakkını güvence altına alan önceki kararını “açıkça ihlal edeceğini” belirtti.
Karar, iki ABD’li yetkilinin CBS’e, ABD’nin göçmenlere yönelik baskıyı artırma kapsamında yakında göçmenleri Libya’ya sınır dışı etmeye başlayabileceğini söylemesinin ardından geldi.
Sınır dışı etme haberine yanıt olarak, Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, X’te yaptığı açıklamada, ülkesinin “hiçbir bahaneyle göçmenlerin sınır dışı edilme noktası olmayı kabul etmeyeceğini” belirtti.
Aynı habere yanıt veren ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, konuyu tartışmayacaklarını söyledi.
CBS’e konuşan ve isminin açıklanmamasını isteyen yetkililer, ABD ordusunun göçmenleri bu hafta içinde Kuzey Afrika ülkesine uçuracağını söyledi.
Bu hamle tartışmalara yol açacak gibi görünüyor. Libya, on yıldan fazla bir süredir çatışmaların içinde ve ABD Dışişleri Bakanlığı, “suç, terör ve iç karışıklık” gibi faktörler nedeniyle Amerikalıların bu ülkeye seyahat etmemelerini tavsiye ediyor.
Göçmenlik avukatları, Trump yönetiminin sınır dışı işlemlerini engellemek için çarşamba günü hızlıca harekete geçti ve Massachusetts’teki bir yargıçtan “acilen” geçici bir engelleme kararı almasını istedi.
Avukatlar mahkemeye sundukları dilekçede, “Birçok güvenilir kaynak, sınıf üyeleriyle birlikte Libya’ya gönderilmek üzere ABD’den hemen kalkacak uçuşların hazırlandığını bildiriyor,” diye yazdı.
Boston’daki ABD Bölge Yargıcı Brian Murphy, çarşamba günü öğleden sonra geç saatlerde, Trump yönetiminin göçmenleri hızlı bir şekilde sınır dışı etme yetkisini kısıtlayan bir karar verdi.
Yargıç Murphy kararında, sınır dışı işlemlerinin, nihai sınır dışı emrine tabi göçmenlerin adil yargılanma hakkını koruyan daha önce verdiği ihtiyati tedbiri “açıkça” ihlal ettiğini belirtti.
Daha önceki karar, yetkililerin göçmenlere kendi dillerinde yazılı bildirimde bulunmalarını ve sınır dışı edilmekten korunmak için itirazda bulunmaları için anlamlı bir fırsat sunmalarını gerektiriyor.
Göçmenleri Libya’ya sınır dışı etme planından haberi olup olmadığı sorulan Başkan Donald Trump, “Bilmiyorum. İç Güvenlik Bakanlığına sormanız gerek,” dedi.
Libya, Trump yönetimi tarafından göçmenlerin sınır dışı edilmesini kabul etmesi istenen birkaç ülkeden biri olduğu düşünülüyor.
Bu hafta Ruanda, ABD ile görüşmelerin “erken aşamada” olduğunu doğrularken, Benin, Angola, Ekvator Ginesi, Eswatini ve Moldova da medya raporlarında adı geçen ülkeler arasında yer aldı.
ABD’nin Libya’ya kaç kişiyi sınır dışı etmeyi umduğu veya göçmenlerin Libya’nın hangi bölgesine gönderileceği belli değil.
Libya’nın batısı Dibeybe’nin başbakanı olduğu BM destekli bir hükümet tarafından yönetilirken, doğu ise askeri lider General Halife Hafter tarafından kontrol ediliyor.
Hafter’in oğlu geçen pazartesi Washington’da ABD’li yetkililerle görüşmüştü, fakat ABD Dışişleri Bakanlığı ve bir Libyalı sözcü, görüşmenin sınır dışı edilmeyle ilgili olmadığını açıkladı.
-
Görüş2 hafta önce
Pahalgam terör saldırısı, Hindistan ve Pakistan yine kavgalı…
-
Görüş1 hafta önce
Hindistan ve Pakistan savaşır mı?
-
Görüş2 hafta önce
ABD, Ukrayna’ya ihanet etti
-
Dünya Basını2 hafta önce
Jeffrey Sachs: ABD’nin Asya’daki askeri üslerini kapatın
-
Dünya Basını2 hafta önce
Bender Abbas patlaması: Sabotaj mı kaza mı?
-
Rusya3 gün önce
Rusya’da havaalanlarında toplu uçuş ertelemeleri
-
Dünya Basını2 hafta önce
The Ekonomist: Afrika’dan Göç Dünyayı Değiştirecek
-
Dünya Basını2 hafta önce
ABD’nin eski Asya çarı Kurt Campbell: Çin’le hesapsız bir çatışmaya girmekten kaçınılmalı