Bizi Takip Edin

AVRUPA

Ukrayna savaşı ve yeşil dönüşüm AB sübvansiyonlarını rekor seviyeye çıkardı

Yayınlanma

Avrupa Komisyonu, Mart 2022’den bu yana Ukrayna savaşından ve yeşil dönüşümden etkilenen işletmeler için 733 milyar avroluk devlet desteğini onayladı. Bu miktar son yıllarda sadece Covid-19 salgını sırasında onaylanan sübvansiyonları geride bıraktı.

Financial Times (FT) tarafından elde edilen komisyon rakamlarına göre, ekonomileri Ukrayna’daki savaştan korumak ve yeşil yatırımları desteklemek için 2022’de uygulamaya konan geçici kriz programı kapsamında onaylanan toplam AB devlet yardımı fonunun neredeyse yarısı Almanya’ya ait. Onaylanan fonun toplam 90 milyar avroluk kısmı 2022 yılında verildi.

Bununla birlikte, özellikle küçük ve mali açıdan zayıf AB ülkeleri, devlet teşvik kurallarının gevşetilmesinden muzdarip ve sübvansiyonların büyük devletlere aktığını düşünüyor.

Üst düzey bir diplomat, “Bu konuda mutsuzuz çünkü üye ülkeler arasında iş yapma koşulları arasındaki uçurumun yeniden genişlediğini görüyoruz. İstisnai koşullardan kaynaklanıyor ama bu bahaneyi masaya getirmek biraz fazla kolay olmaya başladı,” dedi. Bir başka diplomat ise komisyonun acil durum önlemlerine çok kolay başvurduğunu söyledi. Diplomatlar, kuralları gevşetmeye devam etmek için ‘tüm bu bahanelerin uydurulduğunu’ düşünüyorlar.

Ortak pazar parçalanıyor mu?

Artış, İtalya eski başbakanı Enrico Letta’nın AB ortak pazarını gözden geçireceği ve gelecek yıl Mart ayında tamamlanması beklenen raporun öncesinde geldi. Letta FT’ye verdiği demeçte, raporun bulguları hakkında ‘peşin hüküm’ vermemekle birlikte, ‘şu anda yaşadığımız devlet yardımı artışından endişe duyduğunu çünkü devlet yardımının ortak pazarın parçalanması anlamına geldiğini’ söyledi.

AB devlet yardımı harcamaları son yıllarda artarak 2015’te 98,2 milyar avrodan 2021’de 334,54 milyar avroya yükseldi. Avrupa Komisyonu, ortak pazarla uyumsuz olduğunu düşündüğü takdirde, hukuka aykırı olarak harcanan yardımı geri alma yetkisine sahip. 2015’te 19 olan bu tür vaka sayısı 2022’de yalnızca bir.

Geçici diye başladı, neredeyse kalıcı oldu

AB rekabet politikasından sorumlu komisyon üyesi Margrethe Vestager, pandemi sırasında sokağa çıkma yasaklarından etkilenen havayolları ve konaklama gibi sektörlere yardımcı olmak için ilk olarak 2020 yılında devlet yardımı kurallarını gevşetmişti. Mart 2022’de ise üye devletlerin Ukrayna’daki savaştan etkilenen şirketlere yardım etmelerine ve yüksek enerji maliyetlerinden etkilenenleri tazmin etmelerine olanak sağlamak üzere geçici kriz çerçevesi olarak adlandırılan bir çerçeve daha kabul edildi.

Vestager o tarihten bu yana ‘yeşil dönüşüm’e yönelik yatırımları desteklemek üzere politikayı genişleterek 2025 yılı sonuna kadar uzattı ve program kapsamında bugüne kadar 270 ulusal tedbiri onayladı. Fransa, onaylanan projelerin yüzde 23’ünü oluşturarak programın ikinci en büyük kullanıcısı olurken, onu yüzde 8 ile İtalya takip ediyor.

Yarı iletkenler, mühimmat ve kritik hammaddelerin üretimini desteklemeye yönelik diğer AB mevzuatı da üye devletlerin bu sektörlere daha fazla doğrudan yatırım yapmasını kolaylaştırmayı hedefliyor. 

Doğulular ‘ortak pazar’dan memnun değil

Bazı diplomatlar, ortak pazarın büyük üye devletlerle karşılaştırıldığında küçük üye devletler için aynı yatırım getirisini sağlamada uzun süredir başarısız olduğunu düşünüyor.

Doğulu bir üye ülkeden bir diplomat, “[Ortak pazar] Hollandalılar, Almanlar, Fransızlar ve diğerleri tarafından tasarlandı ve kenarda kalanlara fayda sağlamıyor,” diyor.

Doğu ülkeleri de kriz önlemleri kapsamında devlet yardımı harcamalarını artırdı ve komisyon geçen hafta ‘yeşil dönüşüm’ün bir parçası olarak Macaristan’ın 2,36 milyar avroluk yatırımını onayladı.

FT’ye konuşan bir Komisyon sözcüsü, devlet yardımı kontrollerinin tüm üye ülkeler için geçerli kurallar koyduğunu, AB içindeki uyumu koruduğunu ve vergi mükelleflerinin parasının akıllıca harcanmasını ve kamu parasının özel harcamaların önüne geçmemesini sağladığını ileri sürdü.

AVRUPA

Fransa’da son anketler: Ulusal Birlik çoğunluğu elde edemiyor

Yayınlanma

Harris Interactive tarafından yapılan bir ankete göre, Fransa’da Marine Le Pen’in Ulusal Birlik (RN) partisi, yaklaşan erken seçimlerde mutlak çoğunluğu elde edemeyecek. Bu durumda Fransa, Ulusal Meclis büyük ölçüde parçalanmış bir şekilde yoluna devam edecek.

Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada Fransa, hiçbir grubun hükümet kurmak için yeterli sandalye sayısına ulaşamayacağı bir döneme girecek.

Harris’in çeşitli Fransız medya kuruluşları için yaptığı ankete göre RN ve müttefikleri 190 ila 220 sandalye kazanacak ki bu sayı sağın iktidar çoğunluğuna sahip olarak başbakanlığı ele geçirmesi için gereken 289 sandalyeden çok uzak.

Yeni kurulan Yeni Halk Cephesi (NFP) olarak bilinen sol ittifakın 159 ila 183 sandalye ile ikinci olacağı tahmin ediliyor. Emmanuel Macron’un merkezci Ensemble ittifakından milletvekillerinin sayısının yarı yarıya azalarak 135’in altına düşmesi bekleniyor.

RN karşıtı cephe işe yarayacak mı?

Öte yandan Financial Times’a (FT) konuşan analistler bu aşamada kesin koltuk tahminlerine ulaşmanın zor olduğu konusunda uyarıda bulundu. Fakat RN bu kadar zayıf bir sonuç elde ederse bu, rakiplerinin kendilerine karşı bir “cumhuriyetçi cephe” oluşturmak için bir araya gelme stratejisinin işe yaradığının bir işareti olacak.

Pazar günü yapılan ve RN’nin büyük bir farkla kazandığı ilk tur oylamasının ardından merkez ve sol partiler, Le Pen’in kampının iktidarı almasını engellemek için koordineli bir girişimle yaklaşık 200 adaylarını taktiksel olarak geri çekme konusunda anlaşmaya vardılar.

İkinci turda solcu ve merkezci seçmenlerden, bir sonraki Ulusal Meclis’te RN vekil sayısını azaltmak amacıyla, genellikle desteklemedikleri partilere oy vermeleri istenecek.

Seçimlere katılım oranı kritik

İçişleri Bakanlığı verilerine göre üç ittifakın katılacağı ikinci tur seçimlerin sayısı 306’dan 89’a düştü.

Seçmenlerin parti liderlerinin talimatlarına uyup uymayacağını zaman gösterecek. İlk turdaki yüksek katılımın ardından katılım yine kilit bir faktör olacak. Bazı parti yetkilileri, yaz tatili ve tercih ettikleri aday elenen seçmenler arasındaki hayal kırıklığı nedeniyle katılımın bu kez daha düşük olabileceğinden endişe ediyor.

Üç bloğa bölünmüş bir Ulusal Meclis senaryosu daha olası görünürken, parti liderleri birlikte çalışma olasılığı hakkında sinyaller göndermeye başladı.

Attal’dan sola işbirliği çağrısı

Macron’un başbakanı Gabriel Attal, merkezcilerin salt çoğunluğa sahip olamayacağını kabul etti fakat belirli politikalar üzerinde işbirliği yapmaya istekli partilerden oluşan “çoğulcu bir meclis” kurma çağrısında bulundu.

Çarşamba günü France Inter radyosuna konuşan Attal, “Ensemble grubumuzun mümkün olduğunca geniş olmasını umuyorum ve o zaman [belirli yasa tasarıları üzerinde] ilerlememizi sağlayacak anlaşmalar yapabiliriz,” dedi.

Yeşil lider Marine Tondelier böyle bir hamleye kapıyı araladı fakat bunun Macron ya da Attal’ın değil solun şartlarıyla olacağı uyarısında bulundu.

Tondelier TF1 haber kanalına verdiği demeçte, “Bu ülkede daha önce hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yapmak zorunda kalacağız,” dedi.

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Zelenskiy, Başbakan Şmigal’ı görevden almaya hazırlanıyor

Yayınlanma

Ukrayinska Pravda gazetesinin kaynaklarına göre Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Denis Şmigal’ı başbakanlık görevinden almayı düşünüyor.

Habere göre Şmigal’ın yerine iki aday düşünülüyor: Başbakan Birinci Yardımcısı ve Ekonomi Bakanı Yuliya Sviridenko ve eski Bölgesel Kalkınma Bakanı ve devlete ait enerji şirketi Naftogaz’ın yönetim kurulu başkanı Aleksey Çernişov.

Gazeteye konuşan kaynak, “Devlet Başkanı, Şmigal’dan bıkmış durumda, bunu toplantılardaki tavrından anlayabilirsiniz. Artık onu pek dinlemiyor bile. Zaten bu bir hesap hatasından çok duygusal bir şey…. Zelenskiy her zaman yaratıcı çözümler ve öneriler isterken, Şmigal geçen yıllar içinde gelişmesine rağmen pek değişemiyor,” ifadelerini kullandı.

Strana.ua haber ve analiz sitesi de durumu doğruladı. Gazetenin kaynakları Yuliya Sviridenko’nun Denis Şmigal’ın yerine geçebilecek olası bir aday olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre başbakanı görevden alma inisiyatifi Vladimir Zelenskiy ve özel kalemi Andrey Yermak’a ait. Kaynaklar, yeni başbakanın yaz sonuna kadar atanabileceğini öne sürdü.

48 yaşında olan Şmigal, 2020’nin mart ayından başbakan olarak görev yapıyor. Bundan önce Şmigal, Başbakan Yardımcısı ve Bölgesel Kalkınma Bakanı olarak görev yapıyordu.

FT: Batı, Ukrayna’ya olan güvenini kaybediyor

Okumaya Devam Et

AVRUPA

Sahra Wagenknecht İttifakı, AP’de yeni sol grup kuramadı

Yayınlanma

Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde %6 civarında oy alan yeni parti Sahra Wagenknecht İttifakı (BSW) 3 Temmuz Çarşamba günü yaptığı açıklamada, AP’de alternatif bir sol grup oluşturma görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlandığını duyurdu.

Geçen bahar Sahra Wagenknecht tarafından Sol Parti’den (Die Linke) ayrılarak kurulan BSW, Avrupa seçimleri öncesinde Euractiv’e yaptığı açıklamada AP’deki diğer partilerden yeni bir parlamento grubu oluşturmak için yeterli desteği aldığını söylemişti.

Fakat dün erken saatlerde, uzun süredir görüşmelere dahil olduğu söylenen İtalyan 5 Yıldız Hareketi’nin bunun yerine AP’deki mevcut Sol gruba katılmak için başvuruda bulunduğu haberleri ortaya çıktı.

BSW’nin Avrupa seçimlerinde liste başı adayı de Masi çarşamba akşamı yaptığı açıklamada partisinin “AB Parlamentosu’nda yeni bir siyasi grup oluşturmak üzere [son haftalarda] İtalya’dan Beş Yıldız Hareketi ile yoğun bir şekilde çalıştığını” doğruladı.

De Masi, “Altı ülkeden 20 Avrupa Parlamentosu üyesi ilgilerini ifade ettikleri için yeni bir siyasi oluşuma çok yaklaştık,” demişti.

Fakat de Masi, Sol gruptan üyelerin son anda gösterdikleri ilgiye rağmen, yeni grubun yedi ülkeden 23 milletvekiline sahip olmak için gerekli eşiği aşamadığını itiraf etti. 

De Masi, “Salı akşamı (2 Temmuz), barışı koruma, diplomasi ve sosyal adalet konularına odaklandıkları için kendilerini dışlanmış hisseden Sol fraksiyonun partilerinden son dakika görüşme talepleri aldık. Partinin seçim yenilgisine rağmen Die Linke’nin parlamento gruplarına liderlik etmeye devam edecek olması onları dehşete düşürdü,” dedi.

De Masi Euractiv’e yaptığı açıklamada son dakika görüşmelerinin barşamba günü sonuçlandığını, fakat ilgili heyetlerin katılmama kararı aldıklarını söyledi.

AP vekiline göre sorun siyasi farklılıklarından ziyade, BSW ve müttefiklerinin seçim öncesi koltuk tahminlerine ulaşılamaması üzerine yeni ortaklar aramak zorunda kalması nedeniyle, yetki ve sorumlulukların paylaşımı konusundaki müzakerelerdi.

Açıklamasında, Sosyal Demokratların da görüşmelere dahil olduğunu iddia ederek, “Çoğunluk gruplarının Brüksel’deki arka oda anlaşmalarını eleştirenleri görevler ve finansman yoluyla dahil etmek için güçlü kaldıraçları var,” dedi.

De Masi ayrıca BSW’nin Sol’a katılmaya çalıştığı fakat reddedildiği yönündeki söylentileri de yalanladı.

AP’deki mevcut Sol grup, Beş Yıldız’ın 8 milletvekilini kabul etmeleri halinde sayıları en az 47 milletvekiline ulaşabileceğinden, Yeşiller’in siyasi olarak solundaki en büyük grup haline gelebilir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English