Bizi Takip Edin

DİPLOMASİ

Ukrayna ve İsrail ortaklığı: Erken uyarı sistemi kullanıma hazır

Yayınlanma

Ukrayna’nın İsrail Büyükelçisi Yevgeniy Korniçuk, İsrail’in Kiev’e yaptığı yardım çerçevesinde hava tehditlerine karşı bir erken uyarı sistemi oluşturmak için gerekli tüm desteği sağladığını ve Kiev’in şu anda bu teknolojiyi hayata geçirmenin son aşamalarında olduğunu söyledi.

Interfax‘ın haberine göre Korniçuk, Beşinci Kiev Yahudi Forumu’nda yaptığı açıklamada, bu erken uyarı sisteminin bazı bölümlerinin Ukrayna’da halihazırda faaliyete geçmiş durumda olduğunu belirtti.

Bunların arasında özellikle İsrail yapımı üç boyutlu radarlar bulunuyor.

Büyükelçi, “Bu bir sır değil. Ordu bugün bunları (radarları) zaten kullanıyor. Ve gerektiğinde büyük miktarlarda satın almak için oldukça uygun durumdalar,” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Korniçuk, Ukrayna ve İsrail’in ortak bir düşmanla mücadele ettiğini zira iki ülkedeki savaşların “tek bir merkezden koordine edildiğini” ifade etti.

Ayrıca Korniçuk, Ukrayna ve İsrail’in ortak müttefiklere sahip olduğunu da sözlerine ekledi.

Korniçuk, İsrail’in, Ukrayna’nın Suudi Arabistan ile dostane ilişkileri kapsamında arabuluculuk yapma potansiyelinden de yararlanabileceğine işaret etti.

Eski İsrail Başbakanı Bennett: ABD, Ukrayna savaşının bitmesini istemedi

DİPLOMASİ

Kolombiya, BRICS üyeliğine talip

Yayınlanma

Kolombiya, BRICS grubuna katılma isteğini dile getirerek ülkenin kalkınmasını güçlendirmek için yeni kaynaklara erişim arayışında olduğunu bildirdi.

Kolombiya Dışişleri Bakanı Luis Gilberto Murillo, Rusya’nın İzvestiya gazetesine verdiği demeçte, ülkesinin BRICS ülkeler grubuna katılmakla ilgilendiğini duyurdu.

Murillo, “Evet, Kolombiya bu konuya büyük bir ilgiyle yaklaşıyor,” dedi. Bakan, ülkesinin BRICS’in genişlemesini ve faaliyetlerini yakından izlediğini de sözlerine ekledi.

“Grup, alternatif bir bakış açısı sunuyor ve bu bakış açısını değerlendirmeye değer buluyoruz. Aynı zamanda, ülkemizin gelişimine katkı sağlayacak kaynaklara erişim arayışındayız,” diye konuşan Murillo, Kolombiya Maliye ve Kamu Kredileri Bakanı Ricardo Bonilla’nın BRICS Yeni Kalkınma Bankası Başkanı Dilma Rousseff ile görüştüğünü ve görüşmelerin sürdüğünü kaydetti.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 14 Kasım’da Moskova’da Kolombiyalı mevkidaşı Murillo ile bir araya gelmişti.

Batı, BRICS, Donald Trump ve Alman basınının sefaleti

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Musk’ın İran diplomasisi: “Maksimum baskı” mı yumuşama mı

Yayınlanma

Trump Beyaz Saray’a çıkmadan önce, Musk’ın İran ile temas kurması ve Tahran’ın Washington’a yazılı güvence verdiği haberinin sızdırılması Trump’ın İran’a karşı daha dengeli bir politika izleyebileceğini gösteriyor. Ancak İran’a karşı şahin politikaları savunan isimlerin üst düzey görevlere atanması bu dengenin ne kadar sağlanabileceği konusunda soru işaretleri yaratıyor.

Donald Trump’ın kabinesinde görev alması beklenen Tesla ve SpaceX’in CEO’su, X’in sahibi Elon Musk’ın İran’ın Birleşmiş Milletler (BM) Büyükelçisi Emir Said Iravani ile görüştüğü ileri sürüldü. Görüşmede, “ABD ile İran arasındaki gerilim nasıl azaltılır” sorusuna yanıt arandığı öğrenildi. Görüşmeyle eş zamanlı “İran’ın geçen ay Biden yönetimine Trump’a suikast düzenlemeye çalışmadığına dair yazılı güvence verdiği” bilgisi basına sızdırıldı.

New York Times (NYT) gazetesinin İranlı iki yetkiliye dayandırdığı haberine göre Musk, İran’ın BM elçisi Iravani ile bir saati aşkın bir görüşme gerçekleştirdi. Yetkililere göre görüşme iki ülke arasındaki gerginliğin nasıl azaltılabileceğine odaklandı. Yetkililer, doğrudan bir Amerikalı yetkiliyle görüşmekten kaçınarak Musk ile yapılan görüşmenin İran için geçici bir çözüm olduğunu söyledi.

Görüşme haberinin sızdırılmasından saatler sonra Wall Street Journal (WSJ) İran’ın 14 Ekim’de Biden yönetimine, Trump’ı öldürmeye çalışmadığına dair yazılı güvence verdiğini yazdı.

ABD’li yetkililer İranlı ajanların yeniden başkan seçilmeden önce Trump’a suikast planladığını ileri sürmüştü. Konuyla ilgili İran’la bağlantılı Pakistanlı bir kişi Trump’ı öldürmeyi planlamakla suçlanmış ve yetkililer Trump’ın seçim kampanyası sırasında güvenliğini artırmıştı. Habere göre bu gelişmelerin ardından Biden yönetimi, İran’a Trump’a yönelik suikast girişiminin savaş sebebi sayılacağını belirten bir mesaj gönderdi.

Tahran’ın yazılı güvencesinin, Biden yönetiminin mesajı üzerine ve ABD başkanlık seçimleri öncesindeki kritik bir dönemde Washington’a ulaştığı belirtildi. Ancak mesajın Trump’a ulaştırılıp ulaştırılmadığı bilinmiyor. Yine de WSJ, seçim kampanyasının son günlerinde Trump’ın, İran’a yönelik uzlaşmacı mesajlar verdiğini hatırlattı. Trump, İran’ın nükleer silah geliştirmemesi gerektiğini söylerken, Tahran’da rejim değişikliği arayışında olmadığını veya İran ile çatışma istemediğini belirtti.

Tahran da Trump yönetimiyle olası bir çatışmadan uzak durmaya çalışıyor. Ancak Trump’ın yeni dönemi için atadığı veya ismini duyurduğu bazı isimler, Trump’ın ilk döneminde uyguladığı “maksimum baskı” politikasının yeni dönemde daha da sertleştirileceğini söylüyor.

Suikast konusunun rafa kaldırılmasının Tahran ile yeni Trump yönetimi arasındaki diplomasiye yardımcı olabileceği ancak başta nükleer konusu olmak üzere diğer başlıklarda uzlaşının zor olacağını değerlendiriliyor.

Trump’ın birinci başkanlık döneminde İran-ABD gerilimi zirveye ulaşmış, Trump 2018 yılında İran’la 2015’te (Obama döneminde) varılan nükleer anlaşmadan çekildiklerini açıklamıştı.

Trump’ın ilk döneminde bozulan ilişkiler Biden yönetimi döneminde üstelik İsrail ile İran arasındaki doğrudan saldırılara rağmen yumuşamaya başlamıştı. İran ayrıca Batı’ya yönelik potansiyel bir yakınlaşmayı işaret eden adımlar atıyor. İran ekonomisini düzeltme ve Tahran’a yönelik yaptırımların kaldırılmasını vadeden İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkian, bu konuda ciddi bir çaba sarf ediyor. İranlı yetkililer Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ile işbirliğini artırmak için girişimlerde bulunuyor.

Trump’ın yeniden başkan seçilmesinin bu süreci tersine çevireceğine ilişkin analizler yapılıyor. Trump’ın son dönemdeki açıklaması “maksimum baskı” politikasının uygulanacağına yönelik olmasa da göreve getirdiği isimlerin bu politikanın yeniden hayata geçmesi için çabalayacağı yaptıkları açıklamalardan anlaşılıyor.

Okumaya Devam Et

DİPLOMASİ

Fransa AB-Mercosur anlaşmasını “tüm araçlarla” engellemeye çalışıyor

Yayınlanma

Fransa Maliye Bakanı Antoine Armand perşembe günü yaptığı açıklamada hükümetinin Avrupa Birliği ile Latin Amerika bloğu Marcosur arasındaki ticaret anlaşmasının kabul edilmesini engellemek için elinden geleni yaptığını söyledi.

Fransız çiftçiler Mercosur bloğuyla yapılacak ticaret anlaşmasını protesto etmeye başladı ve Paris dünyanın en büyük serbest ticaret bölgesini yaratacak olan anlaşmanın onaylanmasına karşı direnişe öncülük ediyor.

Sud Radio’ya konuşan Antoine Armand, “Mercosur (anlaşmasının) mevcut haliyle kabul edilmemesini sağlamak için kurumsal ve Avrupa düzeyinde oylama da dahil olmak üzere tüm araçları kullanıyoruz,” dedi.

Bakan, Fransa’nın “bazen tereddüt eden” ortaklarını anlaşmayı durdurmaya “ikna etmeye” çalıştığını söyledi.

Çarşamba günü Başbakan Michel Barnier, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’e “bu anlaşmanın Fransa için kabul edilemez olduğunu” söylemişti.

Ülkenin tarım bakanı Annie Genevard da pazar günü yaptığı açıklamada Güney Amerika ülkeleri ile AB arasında planlanan serbest ticaret anlaşmasını “99.000 ton sığır eti, 180.000 ton şeker ve benzer miktarlarda kümes hayvanı etinin” ülkeye girişine izin vereceği ve yerel üreticiler için zarar verici bir rekabet yaratacağı için “kötü bir anlaşma” olarak nitelendirdi.

Cumhurbaşkanı Emmanuel ​​Macron, Brezilya’daki G20 zirvesinden önce kısa bir Latin Amerika turuna çıkıyor ve hedefinin de ticaret anlaşmasını geciktirmek ve koparabildiği kadar taviz koparmak olduğu belirtiliyor. Macron, pazartesi günü Brezilya lideri Lula ile bir araya gelecek.

AB’nin 27 ülkesi ile Brezilya, Arjantin, Paraguay ve Uruguay’dan oluşan Mercosur ülkeleri arasındaki ticaret anlaşması 25 yıldır müzakere ediliyor.

Anlaşmanın ana hatları 2019’da kabul edildi fakat bazı AB ülkeleri çevresel kaygılar nedeniyle anlaşmanın onaylanmasını engelledi.

Baş muhalif Fransa hâlâ anlaşmayı durdurmaya çalışıyor. Çiftçi örgütleri çarşamba günü hem Paris’te hem de Brüksel’de, Avrupa’yı daha ucuz tarımsal ürünlerle dolduracağından korktukları anlaşmaya karşı yeni protestolar düzenlediler.

Fransa’nın en büyük çiftçi örgütü FNSEA’nın başkanı çarşamba günü yaptığı açıklamada, çiftçilerin Güney Amerika’dan artan ithalatın Avrupa Birliği tarımına zarar vereceğini söyleyerek AB-Mercosur serbest ticaret anlaşmasına karşı çıkmak için pazartesi gününden itibaren protesto gösterileri planladıklarını söyledi.

FNSEA’dan Arnaud Rousseau France Inter radyosuna yaptığı açıklamada, “Güney Amerika ülkelerinin bir kısmını Avrupa’ya bağlayan bu ticaret anlaşması tarım için dramatik sonuçlar doğurma riski taşıyor,” dedi.

Bu gelişme, Belçika’daki çiftçilerin çarşamba günü Brüksel’deki AB merkezi yakınlarında gösteri çağrısında bulunmalarının ardından yaşandı.

Belçika hükümeti de bağlayıcı ayna hükümleri (mirror clauses) içermeyen AB-Mercosur ticaret anlaşmasını reddedeceğini açıkladı. Görevden ayrılacak Tarım Bakanı David Clarinval, Bakan, her iki tarafta da aynı üretim standartlarının sağlanması için ayna maddelerin eklenmesini talep ediyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English