Bizi Takip Edin

RUSYA

Wagner hakkında kim ne diyor?

Yayınlanma

23 Haziran akşamı Yevgeny Prigojin, Rus birliklerinin Rus paralı askeri şirketi Wagner’in mevzilerini vurduğunu iddia etti ve bunun intikamını alma sözü verdi. Ertesi sabah paralı askerler Rostov-on-Don’u ele geçirdi: paralı askerler kent merkezini işgal etti ve sokaklarda tanklar belirdi.

Prigojin, Rusya Savunma Bakanlığı temsilcileriyle görüşmeler yaptı, Sergey Şoygu’nun kendisine teslim edilmesini talep etti ve Moskova’ya “yürüyeceğini” ilan etti.

Vladimir Putin yaşananları “ihanet” ve “arkadan bıçaklanma” olarak nitelendirdi.

Çeşitli figürler ve siyasetçilerin yorumları şöyle:

Vladimir Zelenskiy, Ukrayna Devlet Başkanı

Kötülük yolunu seçen herkes kendini yok eder. Başka bir ülkenin hayatını yok etmek için ordu konvoyları gönderir ve hayat karşılık verdiğinde kaçmalarını ve onlara ihanet etmelerini engelleyemez. İnsanları aşağılıyor ve yüzbinlerce insanı savaşın içine atıyor, nihayetinde Moskova oblastında kendi silahlandırdıklarına karşı barikat kuruyor.

Rusya uzun zamandır zayıflığını ve yönetiminin aptallığını propaganda ile maskeliyordu. Ve şimdi o kadar büyük bir kaos var ki hiçbir yalan bunu gizleyemez. Ve bunların tamamı, başka bir şey yapmaktan aciz olduğu halde, tek bir adamın tekrar tekrar yaptığı, 1917’yle gözdağı verdiği şey.

Rusya’nın zayıflığı ortada. Tam anlamıyla bir zayıflık. Rus birlikleri ve paralı askerleri topraklarımızda ne kadar uzun süre kalırsa, Rusya o kadar fazla kaos, ıstırap ve sorun yaşayacaktır. Bu da çok bariz. Ukrayna; kalemizi, birliğimizi ve gücümüzü koruyarak Avrupa’yı Rus şeytaniliğinden ve kaosundan koruyabilir. Tüm komutanlarımız, tüm savaşçılarımız ne yapacaklarını biliyor. Ukrayna’ya şan olsun!

Vyaçeslav Volodin, Devlet Duması Başkanı

“Rusya’nın tarihi, dışarıdan gelen zorlukların ve tehditlerin toplumumuzu daha güçlü kıldığını göstermiştir. Birlikte her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz. Ülkenin sorunları ve dertleri her zaman sadece ihanet, iç karışıklık ve elitlerin ihaneti nedeniyle ortaya çıkmıştır. Rusya Federasyonu yurttaşlarının çıkarlarını temsil eden Devlet Duması milletvekilleri güçlerin birleştirilmesinden yanadır, Başkomutanımız Devlet Başkanı Vladimir Vladimiroviç Putin’i desteklemektedir. Wagner savaşçıları tek doğru seçimi yapmalıdır: halklarıyla birlikte, yasalara riayet etmek, anayurtlarının güvenliğini ve geleceğini korumak ve Başkomutanın emirlerini yerine getirmek.

Bunun dışındaki her şey ihanettir! Nazizm ideolojisini destekleyen, Rus yurttaşlarını yok eden ve ülkemizin güvenliğini tehdit eden ortak bir dış düşmanla karşı karşıyayız. Bu durumda daha da fazla birlik olmalı ve kazanmak için her şeyi yapmalıyız.”

Mihail Hodorkovskiy, vergi kaçakçısı eski Yukos patronu

“Prigojin’in kalkışması her ne kadar gönülsüz ve hazırlıksız olsa da Putin’in itibarına ağır bir darbe indirdi. Kremlin trolleri yarın her şeyin yoluna gireceğini iddia ediyor. Ne yazık ki bu olmayacak!

Prigojin’in savaşçılarının aslında konuşlandıkları yerin dışına çıkmadıkları ortaya çıksa bile (ki kesinlikle çıktılar), askeri şeflerin teşvikleri, Prigojin’e karşı açılan ceza davaları (Putin’in çetesi başka ne yapabilir ki) ve Kremlin’in korkakça sessizliği (“Putin biliyor” gibi, lanet olası lider) her şeyi anlatıyor; en iyi eğitilmiş silahlı oluşum kontrolden çıktı (hepimizin beklediği bir şey). Kremlin hırsızları haydutları bile bıktırmış durumda.

Ve hepsinden önemlisi Prigojin’in konuşmasıdır; savaş karşıtı muhalefetin savaş başladığından beri söylediklerini kelimesi kelimesine tekrarlamıştır: “Savaşın amacı hırsızlıktır, savaşın resmi gerekçesi (NATO’nun Rusya’ya saldırı hazırlığı) kimsenin inanmadığı bir saçmalıktır. Ordu, Putin’e yakın hırsızların elinde mahvoldu, Ukrayna’yı yenemez (neyse ki). Gerçek düşman Kiev’de değil, Moskova’da.” Ve bunu Putin’in en sadık adamları kendi kitlesine söylüyor.

Şu anda ülkemize yardım etmek için yapabileceğimiz şey, doğruyu söylediği sürece insanların Prigojin’i duymasına yardımcı olmaktır (ne diyorum ben!). Ve eğer Moskova’ya giderse, benzin ve mazot yardımı yapmak, onu durdurmak için gönderilecek olanları artık ortak bir düşmanımız olduğuna ikna etmek. Sözle ve eylemle ikna etmek.

Bu rejime karşı durmaya karar verirse şeytana bile yardım etmek için! Yardım etmek, zira bir işgal savaşı yürütmekten daha kötü bir suç yoktur. Eğer bir suçlu diğerini engellemek istiyorsa, bunu görmezden gelmenin zamanı değildir; şimdi yardım etmeliyiz ve sonra, eğer mecbur kalırsak, bununla da savaşacağız. Ve evet, bu sadece bir başlangıç. Bol şans!”

Dmitriy Rogozin, Roscosmos’un eski başkanı

“Cephedeki durumu Prigojin kadar iyi biliyorum ve tavrımı hiçbir zaman gizlemedim, ancak silahlı bir kalkışmanın gerekçesi ne olursa olsun, bu yine de savaşan bir ordunun gerisindeki silahlı bir kalkışmadır. Savaşta kişi siyasi hırslarını bir kenara itmeli ve elinden gelen her şeyle cepheyi desteklemelidir. Bunu zayıflatmaya yönelik her türlü teşebbüs düşmana yaranmaktan başka bir şey değildir.”

Vladimir Solovyov, Rusya’nın en ünlü gazetecisi

“Zor bir dönem. Bunu görecek kadar yaşamayı beklemiyordum. Ülke savaşta. Şimdi Zaporojye’den dönüyorum. Gerçek kahramanlarımızı kendi gözlerimle gördüm. Çok seyahat ederim. Soledar’da ve Artyomovsk’ta “müzisyenlerin” yanındaydım. Zaporojye ve Herson oblastında, Donetsk ve Lugansk oblastlarında kahramanlar gördüm, askerlerimizi ve gönüllü birliklerin subaylarını, Kızıl Ordu savaşçılarını gördüm.

Bugün duyduğum tüm sorular tek bir şey hakkındaydı: “Ülkede, geride neler oluyor?” 25 bin adam cephede çok faydalı olur. Bir yürüyüş gerekli. Lvov’a, Kiev’e ve gerekirse daha da uzağa.

Ama olup bitenlere baktığınızda şöyle düşünüyorsunuz: Ne oldu? Kornilov isyanı mı? Mussolini’nin Roma’ya yürüyüşü? Biz neden bahsediyoruz? Biz Rus halkıyız, anayurdumuzu seviyoruz. Şimdi sahiden de ülkenin iç çekişmelerde kaybolmasına izin mi vereceğiz?

Şimdi kim bu medya yaygarasına eşlik ediyor? Ukrayna Enformasyon ve Prikolojik Harp Merkezi’nin nasıl sevindiğine, Ukrayna medyasının nasıl coştuğuna bakın! Hodorkovskiy ve onun bir avuç rüşvetçi piçinin ne istediğine bir bakın! Beyler, aklınızı başınıza toplayın! Düşman dışarıda, Ukrayna’da. Ukronazizmle mücadele edilmeli. Çok geç olmadan durdurun. Ülkeyi kaybetmek istemiyoruz. İç savaştan daha kötü bir şey yoktur.”

Boris Akunin, yazar

“Rus devleti gözlerimizin önünde parçalanmaya başlıyor. İç Savaştan bu yana bu ölçekte (herhangi bir ölçekte) bir askeri kalkışma yaşanmamıştı.

Ve bu, istikrarın garantörü olan diktatörün kendisi tarafından kurgulanmıştır.

İlk olarak, paralı askerliği yasaklayan yasayı hiçe sayarak, kötü idare edilen silahlı bir yapı oluşturur. Bunu örtülü ödenekle finanse eder. Suçluların silah altına alınmasına izin verir. Büyük çetenin giderek daha “bağımsız” hale gelmesini sessizce izler.

Tüm bunlar, diktatörün sadece egosunu tatmin etmek için başlattığı şahsi savaşının arka planında gerçekleşiyor. Başı omuzlarının üzerine düşmüş, sessiz bir Rusya, kaptanın gemiyi neşeyle buzdağına doğru sürmesini izliyor.

Antik Roma’dan bu yana imparatorluklar bu şekilde dağılmıştır.”

Maksim Kononenko, köşe yazarı

“Prigojin’in motivasyonu elbette anlaşılabilir. Ancak anlayamadığınız bir şey var ki, o da tüm bunların ortasında bu adamın nasıl olup da mutfaktan bir şeyler kaptığı. Aynı zamanda tüm “Batılı ortaklarımızın” bu çatışmaya dahil olacağını ve sonuna kadar istifade edeceğini bilerek. Batiskafları unutarak. Haydut hayduttur. Stratejik hedefle işi olmaz. O sadece burada ve şimdi olan belirli bir hesaplaşmanın sonuçlarıyla ilgilenir.

Elbette Rostov’u ele geçirme teşebbüsü (genel olarak konuşursak, iki işgalden sağ çıkmıştır) onun adına üzücü bir şekilde sona erecektir. Eğer bir keskin nişancı tarafından indirilirse, onun adına üzülmeyeceğim. Dünden önceki gün o bir kahramandı. Bugün ise bir alçak ve bir hain. Ve biz hayatta kalacağız.”

Valeriy Fadeyev, Rusya Devlet Başkanı Danışmanı

“Hiçbir belirsizlik söz konusu olamaz: Rusya Devlet Başkanı’nın, Başkomutan’ın emir ve talimatlarına kayıtsız şartsız uyulmalıdır. Emir ve talepleri kesinlikle yasal olan ve itaat edilmesi gereken yetkililer vardır. Umarım Wagner savaşçıları sağduyu sahibi olur ve yasadışı eylemlerine son verirler.”

Sergey Mironov, Adil Rusya Partisi Genel Başkanı

“Ülkemiz bir ölüm kalım savaşı veriyor. Ve istikbalimiz için! Düşmana ülke içinde bir çatışma tatmini yaşatmaya en ufak bir hakkımız yoktur. Başkomutanımızın da dediği gibi, her türlü iç çekişme ülkemizin varlığına yönelik ölümcül bir tehdittir. Ve bunu gerçekleştirenler zaferimizi elimizin tersiyle itmektedir.

Batılı ülkeler cani faşist rejimi barışçıl kasaba ve köylerimizi bombalamaya, sivilleri ve savunmasız vatandaşları yok etmeye doğrudan teşvik ederken, hala bir siperde bulunan Anavatan savunucularının arasını açmak suçtur ve kabul edilemez. Hiç kimsenin en zorlu savaşlarda kazanılan zaferi, anayurdun çıkarlarına ters düşen kendi şahsi amaçları için kullanmaya hakkı yoktur. Bugün şahsi şikayetler kabul edilemez! Ve her kim şu ya da bu nedenle yanlış yönlendirilmişse bu suçları derhal durdurmalıdır. Cephede askeri güce ihtiyacımız var!

Ülkemiz, tarihinde bu tür suç eylemlerinin Rus devletini gereksiz yere kan dökülmesine ve zayıflamasına yol açtığı örnekleri hatırlamaktadır. Düşmana en ufak bir şans vermeyeceğiz. Ülkemiz istikbali için savaşmaktadır. Savunma Bakanlığı ya da Wagner’i taraf tutmak olmaz. Bir düşman tarafı ve Devlet Başkanı tarafından yönetilen bir Rus tarafı vardır.

Devlet Başkanı Vladimir Putin, kolluk ve özel kuvvetlere her türlü kanunsuz eyleme karşılık vermeleri için net talimatlar vermiştir. Onlar infaz edilmelidir.

Partinin tüm üyelerini ve destekçilerimizi bir kez daha Devlet Başkanı’nın etrafında toplanmaya çağırıyorum. Bu yıl 20 Mayıs’ta parti kongresinde, Vladimir Putin’i Başkomutan olarak koşulsuz destekleme ve 2024 yılında Rusya Federasyonu Devlet Başkanı olarak aday gösterme yönünde tek doğru kararı aldık.

Bugün hepimiz başkanımızın, ülkemizin ve halkımızın yanında olmalıyız.”

Ramzan Kadirov, Çeçenistan lideri

“Arkadaşlar, yoğun bir gece oldu ve uçuşlar bana bu iğrenç ŞEREFSİZLİK hakkındaki görüşlerimi burada dile getirme fırsatı vermedi! Tüm bunlar arkadan hançerleme ve gerçek bir kalkışmadır!

Savaşın şahsi şikâyetleri dile getirme ve arkamızdaki anlaşmazlıkları çözme zamanı olmadığı konusunda defalarca uyarıda bulundum. İç cephe her zaman sakin ve güvenli olmalıdır. Siperlerdeki askerlerin, karşılarında düşman ve arkalarında hain bir macera varken şu anda nasıl hissettiklerini bir düşünün. İstikrardan, devlet bütünlüğünden ve yurttaşların güvenliğinden bahsediyoruz. Tarih, bu tür eylemlerin kanlı sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir. Özel askeri harekatta yeterince kayıp vermedik mi? Hala ülke içinde sorun yaratmak zorunda mıyız?

Halk tarafından seçilmiş, durumu tüm ayrıntılarıyla herhangi bir stratejistten, hatta bir iş adamından bile daha iyi bilen, sahadaki komutanları bizzat arayan ve harekatın gidişatı üzerinde tam kontrole sahip bir başkomutanımız var. Ve başkomutanın kararları ölçülü ve titiz bir şekilde alınır. Her birimiz haritanın sadece bir bölümünü görürken, o tamamını birden görüyor! Ve Vladimir Vladimiroviç’in ulusa sesleniş konuşmasında belirttiği kesinlikle doğrudur; bu bir silahlı kalkışmadır! Bu tür eylemlerin hiçbir gerekçesi olamaz! Vladimir Vladimirovi. Putin’in her sözünü tamamen destekliyorum!

Yurtsever savaşçılara sesleniyorum. Provokasyonlara kanmayın. Ulaşmaya çalıştıkları hedefler, size söyledikleri vaatler ne olursa olsun; böyle bir zamanda devletin güvenliği ve Rus toplumunun bütünlüğü her şeyden önemlidir! Batı’daki düşmanlarımızın bu durumdan nasıl istifade ettiklerini bir bakın. Vatandaşlarımızı korkutan ve istikrarsızlaştırıcı bir durum tehlikesi yaratan ne kadar çok ima, ne kadar çok yalan, ne kadar çok yanlış çağrı var. Ve bunlar Prigojin’in hain kalkışmasının beklenen sonuçlarıdır.

Yaşananlar Savunma Bakanlığı’na yönelik bir ültimatom değildir. Bu devlete karşı bir meydan okumadır ve bu meydan okumaya karşı, ordu, güvenlik güçleri, valiler ve sivil halk olarak, ülke liderinin etrafında toplanmak gerekir. Savunma Bakanlığı ve Çeçen Cumhuriyeti Federal Muhafız Teşkilatı askerleri tansiyonun yükseldiği bölgelere doğru yola çıktılar bile. Rusya’nın birliğini korumak ve devlet yapısını muhafaza etmek için her şeyi yapacağız! Kalkışma bastırılmalıdır ve bunun için sert önlemler alınması gerekiyorsa, biz hazırız!”

Ekaterina Şulman, siyaset bilimci

Sistemin çok hızlı tepki vermesi ilginç: bir yandan sadece insanlar yüksek teyakkuzda değil, aynı zamanda üç bölgede terörle mücadele harekâtı ilan edildi ve Devlet Başkanı bir konuşma yaptı. Öte yandan durumun gerektirdiği şekilde değil, alışkın olduğu şekilde tepki veriyor; konuşalım ve bir sürü evrak dolduralım. Devlet Başkanı’nın konuşması benim gözümde çok acıklı; “birleşelim, biz kardeşiz, aynı amacı taşıyoruz…” Bu arada, görünen o ki çok az insan Ukrayna ile savaşmakla ilgileniyor; birbirimizle uğraşmak çok daha ilginç.

Genel olarak yaşananlar, ne kadar çok otokrasi ve merkezileşme o kadar çok düzen şeklindeki popüler efsaneyi canlı bir şekilde ortaya koyuyor. Otokrasi ve istikrar arasındaki ilişki, var olan en uzlaşmaz ilişkidir.”

RUSYA

Nabiullina’dan yılbaşı sürprizi: Rusya Merkez Bankası faiz artışına gitmedi

Yayınlanma

Rusya Merkez Bankası, piyasa beklentilerini boşa çıkararak baz faiz oranını yüzde 21’de sabit tuttu. Bu karar, yatırımcıları şaşırtırken faiz artırımı döngüsünün sonlanmış olabileceği yorumlarına yol açtı.

Rusya Merkez Bankası, sürpriz bir kararla baz faiz oranını yüzde 21 seviyesinde sabit tuttu. Bu, piyasalar için büyük bir şok oldu; zira birçok analist, faiz oranının yüzde 23’e hatta yüzde 25’e çıkarılmasını bekliyordu.

Merkez Bankası, ekim ayında oranı yüzde 21’e yükseltirken, daha fazla artışın değerlendirilebileceği yönünde sinyaller vermişti. Ancak bu kez, beklentilerin aksine bir adım attı.

Merkez Bankası kararını, mevcut para politikasının etkilerini göstermeye başlamasıyla gerekçelendirdi. Banka, yıl içinde oranı yüzde 16’dan yüzde 21’e çıkarmış ve borç verme faaliyetinin yavaşladığını gözlemlemişti.

Fakat uzmanlara göre, bu kararda ekonomik baskılar da etkili olmuş olabilir. Rostec Başkanı Sergey Çemyozov, Severstal’ın sahibi Aleksey Mordaşov ve diğer sermayedarlar, faiz oranının yüksekliğinden duydukları rahatsızlığı açıkça dile getirmişlerdi. Bloomberg‘e göre, Başbakan Mihail Mişustin dahil bazı isimler, doğrudan Vladimir Putin’e şikâyette bulunmuştu.

Rusya’da faiz oranı tarihi seviyeye çıkabilir: Yüzde 25 gündemde

Putin, konuyla ilgili yaptığı bir açıklamada, Nabiullina’nın faiz oranı kararıyla ilgili kendisine önceden bilgi vermediğini ve kararın dengeli olacağını düşündüğünü ifade etti. Bu kararın ardından yatırım bankeri Yevgeniy Kogan, Telegram kanalından yaptığı paylaşımda, “Bu beklenmedik bir durumdu… Kimse böyle bir hamle beklemiyordu. Biz oranların artacağını ve yüzde 24’e kadar çıkacağını tahmin ediyorduk,” diyerek durumu değerlendirdi.

Merkez Bankası, enflasyonist baskıların azalmadığını kabul ediyor. Ekim-kasım döneminde yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 11,1 olarak gerçekleşti. Çekirdek enflasyon ise yüzde 10,9’a yükselerek, iç talebin güçlü olduğunu ortaya koydu. 16 Aralık itibarıyla yıllık enflasyon yüzde 9,5 seviyesindeydi. Fakat faiz oranlarının artırılmamasının nedenlerinden biri, borç verme faaliyetlerinin düzenleyicinin beklediğinden daha fazla yavaşlaması oldu.

Merkez Bankası, bu durumu “para politikasının sıkılığı, fiyat artışlarının ve yüksek iç talebin etkilerine rağmen enflasyonu düşürme sürecini destekliyor” şeklinde açıkladı. Fakat banka, enflasyonun “bir süre daha” yüksek kalabileceği konusunda uyarıda bulunuyor.

Kredi ve mevduat faiz oranları, Merkez Bankası’nın baz faiz oranından daha hızlı artış gösterdi. Bunun nedenleri arasında riskli borçlulara yönelik kısıtlamalar ve kriz döneminde bankalara tanınan bazı ayrıcalıkların kaldırılması bulunuyor.

Kasım ayında bireysel kredilerde büyüme durdu, kurumsal kredilerde ise önemli bir yavaşlama görüldü. Nabiullina, bu yavaşlamanın enflasyon üzerindeki etkisinin önümüzdeki aylarda daha belirgin hale geleceğini ifade etti.

Rusya Merkez Bankası’ndan rubledeki dalgalanmalara faizle müdahale

Okumaya Devam Et

RUSYA

Kirillov suikastından sonra FSB’de üst düzey istifa

Yayınlanma

FSB Askeri Karşı İstihbarat Başkanı Nikolay Yuriyev, Korgeneral İgor Kirillov’un Moskova’daki patlamada hayatını kaybetmesinin ardından istifa etti.

Rusya Federal Güvenlik Teşkilatı (FSB) Askeri Karşı İstihbarat Dairesi Başkanı Nikolay Yuriyev, görevinden ayrıldı.

RBK gazetesinin haberine göre, Yuriyev’in istifası, kısa süre önce Moskova’da bir patlamada hayatını kaybeden Radyasyon, Kimyasal ve Biyolojik Savunma birliklerinin komutanı Korgeneral İgor Kirillov’un ölümüyle bağlantılı görünse de kaynaklar bu iddiayı yalanladı.

Kaynaklardan biri, Yuriyev’in istifasının emeklilik gerekçesiyle planlandığını ve bu karara ilişkin resmi kararnameye 16 Aralık’ta, Kirillov’un ölümünden bir gün önce imza atıldığını belirtti.

Aynı kaynak, Yuriyev’in görevden ayrılmasının yaz aylarında kararlaştırıldığını, yardımcılarının ise görevlerine devam ettiğini ifade etti.

Daire başkanının görevleri, geçici olarak yardımcılarından birine devredilirken, yeni bir başkanın henüz belirlenmediği vurgulandı.

Korgeneral İgor Kirillov ve yardımcısı İlya Polikarpov, 17 Aralık sabahı Moskova’da Ryazanskiy Prospekt’te meydana gelen bir patlamada yaşamlarını yitirdi. BBC ve The Wall Street Journal tarafından aktarılan bilgilere göre, patlama Ukrayna Güvenlik Teşkilatının (SBU) düzenlediği özel bir operasyonun parçasıydı.

Rusya Soruşturma Komitesi, olayı terör saldırısı ve cinayet olarak değerlendirerek soruşturma başlattı.

Olayın şüphelisinin Özbekistan vatandaşı olduğu ve kısa süre içinde gözaltına alındığı açıklandı.

Rus General İgor Kirillov’un ölümü

Okumaya Devam Et

RUSYA

G7, Rus petrolüne uygulanan tavan fiyatı sıkılaştırmayı planlıyor

Yayınlanma

G7 ülkeleri, Rusya’ya yönelik petrol yaptırımlarını sıkılaştırmayı değerlendiriyor. Bloomberg‘in konuya aşina kaynaklara dayandırdığı haberine göre, Rus menşeli petrolün varil başına 60 dolar olan mevcut tavan fiyatının 40 dolara indirilmesi gündemde.

Bu adım, Rusya’nın enerji gelirlerini azaltmayı ve Ukrayna’daki savaşını finanse etme kapasitesini sınırlamayı hedefliyor.

Mevcut tavan fiyat uygulaması, varil başına 60 doların üzerindeki Rus petrolüne Batı sigortası sağlamıyor. Bu sınırı aşarak ticaret yapan şirketler ise ikincil yaptırımlarla karşı karşıya kalma riski taşıyor.

Tavan fiyatın 40 dolara düşürülmesi, Brent petrolünün mevcut fiyatının yüzde 45 altında ve Rusya’nın Ural petrolünün Karadeniz ve Baltık Denizi limanlarında satıldığı fiyatın üçte bir oranında daha düşük olacak.

G7 ülkeleri, tavan fiyat uygulamasını Aralık 2022’de yürürlüğe koymuştu. Ancak, bu uygulamanın Rusya’nın petrol gelirlerini ne ölçüde etkilediği konusunda farklı görüşler bulunuyor.

Enerji ve Temiz Hava Araştırma Merkezi (CREA) uzmanlarına göre, mevcut tavan fiyat, Rus petrol ihracatının sadece yüzde 20’sini kapsıyor. Petrolün yüzde 80’i ise yaklaşık 800 gemiden oluşan “gölge filo” tarafından taşınıyor. Bu durum, yaptırımların etkinliğini azaltıyor.

Daha sert yaptırımlar arasında denetimlerin artırılması da bulunuyor. Estonya Başbakanı Kristen Michal, sigortasız tankerlerin alıkonulması gibi önlemlerin düşünüldüğünü belirtti.

Brookings Enstitüsü’nden kıdemli araştırmacı Robin Brooks ise petrol fiyat tavanındaki radikal bir düşüşün Rusya’yı mali krize sürükleyebileceğini ifade etti. CREA uzmanları, 60 dolarlık tavan fiyatın 2024’ün başından bu yana Rusya ekonomisini 4 milyar avrodan mahrum bıraktığını ve 30 dolara düşürülmesinin aylık 2,4 milyar avro kayba yol açacağını hesaplıyor.

ABD, Rusya’nın petrol endüstrisine ‘İran tarzı’ yaptırımlar planlıyor

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar

English